Etiket arşivi: RTE

Türk Vatandaşı Naci BEŞTEPE : ÇARŞAMBA İĞNELERİ – 8 Ekim 2014

 

ÇARŞAMBA İĞNELERİ – 8 Ekim 2014

portresi_kucuk

 

 

Türk Vatandaşı Naci BEŞTEPE

 

 


İŞLEV

Davutoğlu,”Hükümetimizin ilk icraatı ilköğretimde türban serbestisi oldu.”

Akdoğan, ”Hükümet kurulduktan sonra ilk kurulan kurul ÇÖZÜM SÜRECİ KURULUDUR”

Bir gerici, bir bölücü.. AKP’nin gücü…

KELLE

RTE, “Zorunlu matematik, fizik, kimya tartışılmıyor, din dersi tartışılıyor.”
Din ile bilimi ayıramayan bir kelle, Devletin zirvesinde…

DİNCİ

RTE,”Din dersi gider, şiddet, ırkçılık, uyuşturucu gelir.”
Din dersi var hırsızlık neden gitmiyor?..

DİNSİZLER

Derslikleri alınan İmam Hatip öğrencileri Rize Valisi’ni yuhaladı.
Bu saygısızlar biraz din dersi almalı…

SIFIRLAMA

İ. Melih, 17 Aralık günü altı daire almış.
O da mı sıfırlamış?..

MAYMUN

Bilal’in bir arkadaşı da bakan yardımcısı oldu.
Mahdumcuk, Devlet kapısına maymuncuk…

TARİH

Kendisini IŞİD’i desteklemekle suçlayan ABD Bşk.Yrd. için,
“Biden benim için tarih olmuştur.” Bizim için ikisi de…

 CEZA

Üç lira çalan gençlere dokuz yıl sonra sekiz yıl hapis verildi.
Devleti soyanlar kaç yıl sonra kaç bin yıl alır?

SALDIRI

Leman Sam, kurban kesenlerin duygusal durumunu IŞİD’e benzetince
Bülent Arınç, “zavallı” dedi.
Ayna ayna…

PARALEL

Gezi eylemcilerine dava açılıyor.
Kumpasçı, haşhaşi, paralel mi; iktidardaki dindar-kindar paralel mi yapıyor?

MESCİT

Y-CHP genel merkezine mescit açılıyor.
Y-Dinciler…

YALVARIŞ

PYD, Türk askerinin kendini kurtarmasını istiyor.
İş bitince arkadan vurmak için…

=======================================

Teşekkürler değerli Beştepe..

Sevgi ve saygı ile.
10.10.2014, Ankara

Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net 

Yargıtay Başkanı’nın Adli Yıl Açış Konuşması – 2014

yargitay_logosu

 

Yargıtay Başkanı
Ali Alkan’ın
Adli Yıl Açış Konuşması
01.09.2014

 

 

Dostlar,

Dün, 1 Eylül 2014 Adli tatilin bitimi ve 2014-15 Adli Yılının açılış günü idi.
Gelenekselleştirildiği üzere (1943’ten bu yana) Yargıtay’da bir tören yapıldı.
Geçtiğimiz yılki törende Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu‘nun konuşması sırasında, dönemin Başbakanı RTE sinirlerine egemen olamayarak ağzını bozmuş ve salonu terketmişti.. Birlikte 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Genelkurmay Başkanı Necdet Özel, Danıştay Başkanı hanımefendi de… (cübbesinin olmayan düğmelerini iliklemeye çalışarak!) salondan ayrılmışlardı.

Bu yılki açılışa, RTE Başbakan iken bir duyuru yaparak, TBB Başkanı konuşursa kendisinin törene katılmayacağını açıklamıştı. Ardından da 28.8.14 günü Başbakanlığa atanan Ahmet Davutoğlu..

Gelmediler de… Ya da artık böylesi ortamlarda olamıyorlar..
Kendilerine yer bulamıyorlar..
Dışlandılar..
Yüksek yargı tam kadro oradaydı..
Yargıtay Başkanı Sn. Ali Alkan nefis bir konuşma yaptı..
8 A4 sayfası dolusu.. O yüzden pdf olarak vereceğiz..
Mutlaka özenle ve bütünüyle okunmalı..

Dün da TBB Başkanı Sn. Prof. Dr. Metin Feyzioğlu’nun konuşma metnini (5 A4 sayfası) sunmuştuk (http://ahmetsaltik.net/2014/09/01/turkiye-barolar-birligi-baskani-prof-dr-metin-feyzioglunun-adli-yil-acilis-konusmasi-2014/). Biz de bir değerlendirme eklemiştik.

O konuşma da 4/4’lük mükemmel bir metin idi. Hukuk fakültelerinde öğrencilere
ödev verilerek, konuşmadaki temel hukuk ilkelerini çıkarmaları ve sınıflamaları istense, neredeyse tüm konuşma metni, tüm tümceler birer temel hukuk ilkesi..

Cumhuriyeti kurumları ile, birikimi ile, yürekli yurtseverleri ile AKP iktidarının yıkıcılığına direniyor ve direnecek.. Bu “fetret dönemi” ni de atlatacak ve
Büyük ATATÜRK’ün aydınlık yoluna ilerlememizi sürdüreceğiz.. 

Ali ALKAN
Yargıtay Birinci Başkanı
1 Eylül 2014, Ankara

YARGITAY_BASKANI_ALI_ALKAN_1.9.2014

 

 

 

 

 

Konuşma metnini okumak için lütfen aşağıdaki erişkeyi (linki) tıklar mısınız??

ADLI_YIL_ACILIS_KONUSMASI_BASKAN_ALI_KALKAN_2014

Konuşma şöyle başlıyor :

Saygıdeğer Konuklar,

Kıymetli Meslektaşlarım, Basınımızın Değerli Temsilcileri;

1943 yılından beri süregelen ve bu sene 71’incisini düzenlediğimiz Adli Yıl Açış Töreninde, sizleri aramızda görmekten mutluluk duyuyor, 2014-2015 adli yılını, ülkemize adalet, barış ve huzur getirmesi dileğiyle açıyorum.

Milletimizin 30 Ağustos Zafer Bayramını kutluyor,
bu vesileyle bize Cumhuriyetimizi armağan eden Ulu Önder Atatürk ve
aziz şehitlerimizi rahmet ve şükran duygularıyla anıyorum. Geçen yıl yitirdiğimiz değerli meslektaşlarımızı rahmetle anıyor, emeklilik ya da başka sebeplerle aramızdan ayrılanlara Türk Yargısına yapmış oldukları hizmetleri nedeniyle teşekkür ediyor, bundan sonraki yaşamlarında sağlık ve mutluluklar diliyorum.

*****

Ve şöyle bağlanıyor :

Başta ilk derece mahkemelerinde görev yapanlar olmak üzere tüm meslektaşlarıma sesleniyorum. Hâkim ve savcı olmak, bizim için en büyük onur ve şeref kaynağıdır. Hiçbir makama, unvana ve göreve tamah ve tenezzül etmeyiniz. Yargının hepimizin bildiği iç sorunlarını kendi içinizde, kendiniz çözünüz. Görevinize ve temsilinize müdahale ettirmeyiniz. Bağımsızlık ve teminatınıza el uzatan hiçbir çözüme rıza göstermeyiniz, başınızı dik tutunuz.

Sizler, ülkemizin farklı köşelerinde, üstün vasıflarınız, mütevazı yaşamınız ve vicdanlarınızdan süzdüğünüz kararlarınızla, yargının yüz akısınız. Mesleki dayanışmanızı ortaya koyma biçimlerinizi, çok sesliliğinizi ve mesleki örgütlenmelerinizi takdirle izliyor, sizleri sevgi ve saygıyla kucaklıyorum. Yargının tüm kademelerinde görev yapmakta olan çalışanlara 2013-14’te gösterdikleri üstün çaba ve çabaları nedeniyle teşekkür ediyorum. Yeni adli yılın yargı bağımsızlığı ve hukuk güvenliği adına daha güzel günler getirmesi dileğiyle açılışımıza onur veren konuklarımıza ve meslektaşlarıma en derin saygılarımı sunuyorum. 

*****

Metin, Yargıtay’ın resmi web sitesinde de tam metin olarak pdf formatında yayımlandı..
(http://www.yargitay.gov.tr/belgeler/site/acilisKonusma/2014-2015.pdf)

Sevgi ve saygıyla.
2.9.2014, Datça

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net

TÜRKİYE İŞ KAZALARI SIRALAMASINDA AVRUPA BİRİNCİSİ; DÜNYA ÜÇÜNCÜSÜ


TÜRKİYE İŞ KAZALARI SIRALAMASINDA
AVRUPA BİRİNCİSİ; DÜNYA ÜÇÜNCÜSÜ

Ali_Ercan_portresi

Prof. Dr. D. Ali ERCAN


Değerli arkadaşlar,

1866’da İngiltere’de, Güney Yorkshire’daki Oaks kömür ocağında meydana gelen
grizu patlamasında 362 işçi yaşamını yitirmişti.

Çok akıllı danışmanlarının eline verdiği bu örnekle Soma yıkımına benzetme yaparak sözde teselli arayan Başbakan RTETürkiye’nin Avrupa’dan 150 yıl geride olduğunu da böylece kanıtlamış oldu..

Doğallıkla, ne olduysa yine “iktidara oy versin” diye halka dağıtılan bedava kömürleri
yer altından çıkaran halk çocuklarına oldu..

Yalnızca büyük üzüntü yaşamadık, aynı zamanda Dünyaya rezil olduk…

Maden ocağında kaç işçinin bulunduğu bile 2 gün boyunca bilinemedi.
Ençok kazanç elde etmekten başka bir amacı olmayan, bu nedenle iş koşullarında
işçi yararına önlem almakta minimal (AS: daraltıcı) davranan kapitalistlerin
“insan”a verdiği değer de bu kazayla daha bir belirgin oldu..

Karanlık bir kazaya kurban giden işçilerimizin, ışıklar içinde kalacak saygın anıları önünde eğiliyor; ailelerinin, yakınlarının acılarını paylaşıyorum.

Üzüntülerimle. æ

Naci BEŞTEPE : ÇARŞAMBA İĞNELERİ

 
ÇARŞAMBA İĞNELERİ

Naci_Bestepe_portresi

 

 

Naci BEŞTEPE

 

  FİKİRSİZ
  7-8 Aylık hamilelerin sokağa çıkmasının terbiyesizlik olarak nitelendirilmesini RTÜK “fikir özgürlüğü” kapsamında değerlendirdi.
  Fikir fakirliği olunca…
 
  YALAN
  Bülent Arınç, GEZİ olaylarında hiçbir gazetecinin yaralanmadığını açıkladı.
  Gazeteler resimlerle yalanladı…
 
  SEVMEK
  RTE, TOBB Genel Kurulunda, “Herkes bizi sevmek zorunda değil” dedi.
  Orası belli.
  “Herkes bize biat etmek zorunda değil.” desene…
 
  TORPİLCİLER
  TOKİ‘ye AKP’li vekillerin 300 yakınının sınavsız alındığı açıklandı.
  Sınav da olsa alınırlardı.
  TOKİ’ye avantaj,yakınlara avanta…
 
  ACİL
  Bursa Nilüfer AKP İlçe Teşkilatı, Çocuk Hastanesi Acil girişindeki bahçede iftar düzenledi.
  Acil hastalık mı önemli, her fırsatta din sömürücülüğü mü?
 
  ÖZELLEŞME
  Harp Akademileri mezuniyet tören saati değiştirilerek
Başbakan’a iftar yemeği verildi.
  TSK’da özelleşme her alanda gelişti…
 
  YALAMA
  TOBB, Başbakanlık ve Diyanet İşleri ile işbirliği yaparak Filistinli esirler için fitre ve zekat topladı.
  Filistin kendi esirlerine ulaşmış mı da bizimkiler yardım topluyor?
  Bu enayilikler neden son bulmuyor?
 
  BAĞIMSIZ
  BDP istedi, İmralı’ya bağımsız doktor heyeti gönderildi.
  Milyonlarca Türk insanı istedi, yargı bağımsızlığı gerçekleşmedi…
 
  SERBEST
  15 Ekim’den itibaren PKK’lılara siyaset serbestisi getiriliyor.
  Bölücü teröristlere her şey serbest,
  AKP muhalifleri ağzını açınca derdest…
 
  SALAKÇA
  Rize RTE Üniversitesi, öğretim üyesi alımı için verdiği ilanda alacağı şahısların isimlerini de açıkladı.
  Torpilin de böyle salakçası…
 
  İŞGAL
  Bülent Arınç, “Silivri’yi işgal ettirmeyiz”
  Silivri’yi yargıçlara işgal ettirdiniz,
  Ülkeyi bölücülere işgal ettirmektesiniz…
 
  İMAM
  Gelecek yıl 100 İHL daha açılacak.
  Her yer, imam, 
  Her yer, din-iman yalan…
 
  HAM
  İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, kısaca HAM,
  Diyor ki, “Ben, temel insan hakları, seyahat özgürlüğü filan tanımam…
 
  İFTARLIK
  Beş yıldızlı otelde 100 bin TL ödenekle iftar veren Isparta Valisi merkeze alındı.
  Kesesinden olsa iftarı neyle yapardı?…
 
  GÜDÜMLÜ
  AKP özel yargısı olmayan örgütten ceza yağdırırken
müebbetlik “OSMANIM”ı beraat ettirdi.
  O mahkemeden ancak bu beklenirdi…
 
  YOBAZ
  Yalova’da bir yobaz, Atatürk büstüne “Allah-ü ekber” diye saldırdı.
  O pis ağzına Allah’ın adını aldı…
 
  ADALET
  Gezi şehidi İsmail Korkmaz’ın avukat ağabeyi “Adalet olsam intihar ederdim” diyerek ERGENEKON kararlarına isyan etti.
  İşte adaletsizliğin en kısa tarifi…
 
 Türk Vatandaşı Naci BEŞTEPE

Konuk yazar : Politikada Roller Değişirken / Emre Kongar, 9.6.12/Cumhuriyet

AYDINLANMA

Emre Kongar

ekongar@cumhuriyet.com.tr
9 Haziran 2012, Cumhuriyet

Politikada Roller Değişirken…

Bir bölümü zaten başlamış olan ama medya tarafından görülmeyen, görülmek istenmeyen… Bir bölümü ise yeni ortaya çıkan olaylarla dikkat çekmeye başlayan değişim rüzgârları politikaya egemen olmaya başladı.AKP’nin ve CHP’nin, kamuoyu tarafından algılanan imajları, rolleri ciddi değişimlere uğruyor… İktidar yanlısı medya ne kadar görmezden gelmeye çabalarsa çabalasın, artık bazı gerçekler
su yüzüne çıkıyor.

***

Birinci olarak, statükoya karşı iktidara geldiğini öne süren AKP artık iyice, hem devraldığı hem de kendi yarattığı statükonun temsilcisi durumuna geldi.
Zaten tam hâkim olduğu bürokrasiye ek olarak, devletin, yani ordunun, yargının, üniversitelerin
ve özerk, yarı özerk kurumların tam denetimini ele geçirince, bu kurumlardaki geleneklerin ve kendi yarattığı değişmelerin koruyucusu, savunucusu, statükonun temsilcisi oldu.

İkinci olarak, CHP, iktidar ve iktidar çizgisindeki medya tarafından sürekli olarak suçlandığı haksız eleştirilerden bir ölçüde de olsa kurtuldu, özellikle Kürt sorununun çözümü açısından değişimin öncüsü haline geldi.

Aslında CHP uzun bir süredir değişimin öncülüğünü ve sözcülüğünü yapıyordu ama kimse buna kulak asmıyordu…
Hukuk devleti ve sosyal devlet konusundaki önerileri, eğitim, sosyal güvenlik, insan ve kadın hakları projeleri tam bir değişim programıydı…

Fakat iktidar yanlılarının her türlü sesi bastıran gürültülü korosu bu gerçeği bastırıyordu. Aynı durum Meclis çalışmaları bakımından da geçerliydi:
Örneğin Meclis’e verdiği “faili meçhul cinayetler oruşturması” önergeleri sayısız kez iktidarın oylarıyla reddedilmişti ama kimse bunun üzerinde durmuyordu…

Üçüncü olarak, AKP iktidarının iddia ettiği “değişim” ile aslında demokratik rejimi altüst eden otoriter ve dogmatik bir yapı hedeflediği artık iyice anlaşıldı:
Uludere faciası, kürtaj konusu, 4+4+4 eğitim projesi, THY grevinden sonra gelen grev yasağı, başkanlık rejimi tartışmaları zaten 2010 referandumuyla ortaya çıkan otoriterleşme eğilimlerinin somut sonuçları oldu.

Dördüncü olarak, AKP iktidarı, izlediği genel politikalardaki tutarsızlıkları açısından kamuoyunun güvenini yitirmeye başladı.Kürt sorununun çözümü konusunda Habur’dan Uludere’ye uzanan büyük yalpalama, AB konusunda, tam üyelik müzakerelerinin başlamasından, bugün durma noktasına gelen ilişkilerde görülen büyük değişim, bütün temel politikaları bakımından AKP’ye olan inancı sarstı.
Beşinci olarak, AKP iktidarı, devraldığı veya kendi yarattığı sorunları çözemediği gibi, bu sorunların çözüm çabaları sırasında veya çözümsüzlük noktasına geldiğinde bunların üzerini örtmek için yeni sorunlar üreten bir duruma düştü. Örneğin, Uludere konusundaki büyük fiyasko ve bunun üzerini örtmek üzere başlattığı kürtaj tartışması, durup dururken ülkede yeni gerilimler ve kamplaşmalar üretti.
Altıncı olarak, toplumun en önemli kesimleri olan kadınları, gençleri ve öğrenci velilerini, emekçileri açıkça karşısına aldı.

Kamu işçilerine verilen yetersiz zam, 12 Eylül askeri döneminde bile yasaklanmayan hava taşımacılığındaki grev hakkının yasaklanması, anlamsız ve lüzumsuz bir kürtaj tartışması, üniversiteye giriş sınavındaki söylentiler, ilk ve orta öğretimdeki yeni sorunlar,
AKP’nin geniş kitleler arasında algılanan imajını olumsuz etkiledi.

Yedinci olarak, AKP-Gülen Cemaati ittifakı, iktidar paylaşımı konusunda sorunlar yaşamaya başladı, çatlaklar kamuoyuna iyice yansıdı; güç odağının kim olduğu konusunda kuşkular doğdu.

Sekizinci olarak, hukuk devleti ihlalleri ve yargılamalardaki sorunlar, AKP’ye destek veren
AB ve ABD’de bile artık sabırları taşırdı, uluslararası eleştiriler arttı.

Dokuzuncu olarak, terör gibi, işsizlik gibi, bağımsız ve tarafsız yargı gibi sorunlar çözülemedi, müzminleşti; fatura elbette 10 yıldır iktidarda olan AKP’ye kesildi.

Onuncu olarak, Suriye konusunda ortaya çıkan ciddi bir sıcak savaş olasılığı herkesi korkutmaya başladı.
On birinci olarak, eskiden umutla AKP’ye destek vermiş olan her kesimden vicdanlı bazı yazarlar, yukardaki gerçeklerin ışığı altında iktidarı eleştirmeye başladı.

***

Sonuç olarak AKP, değişimi değil statükoyu, çözümü değil sorunları temsil eden bir rol değişimine uğruyor.

CHP’nin ise eline geçirdiği kendini ifade etmek
ve toplumsal umut olma fırsatını nasıl değerlendirebileceğini zamanla göreceğiz!