AİHM “Büyük Eğitimci Yürüyüşü” Davasında Türkiye’yi Mahkum Etti!
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), 2005 yılında gerçekleştirmek istediğimiz “Büyük Eğitimci Yürüyüşü” davasında Türkiye’yi mahkum etti. AİHM, eylemde yaralanan üyelerimiz adına yaptığımız başvuru hakkında 5 Temmuz 2016 tarihinde karar verdi. AİHM bu kararında; Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 3. ve 11. maddelerinin ihlal edildiğini belirterek, bu ihlaller nedeniyle olay sırasında yaralanan üyelerimize tazminat ödenmesine karar verdi.
Üye sendikamız Eğitim Sen tarafından 26 Kasım 2005’te Ankara’da “Büyük Eğitimci Yürüyüşü” düzenlenmiş, yürüyüşe katılmak üzere üyelerimiz Türkiye’nin değişik illerinden otobüslerle Ankara’ya gelmişti. İstanbul üzerinden Ankara’ya gelen üyelerimiz otoyol gişelerinde durdurulmuş, Ankara’ya girmelerine izin verilmeyerek saatlerce bekletilmiş, sonrasında da hiçbir uyarı yapılmadan jandarma tarafından saldırıya uğramıştı. Yakın mesafeden basınçlı suyun sıkıldığı ve yine yakın mesafeden hedef gözetilerek gaz bombalarının atıldığı saldırıda 18 üyemiz yaralanmış, panzerin kitlenin üstüne sürülmesi üzerine üyemiz Erhan Cebeci panzerin altında ezilmekten son anda kurtulmuştu. Saldırıda yaralanan üyelerimizden Erkan Barikan ve Mehmet Arda’nın tedavileri durumlarının ciddiyeti nedeniyle hastanede yatarak yapılmış, üyemiz Boran Kutlu’nun kafası, Ahmet Nesne’nin de burnu kırılmış, Barış Bayır ve Erhan Cebeci ise yaralanmıştı.
Sendikamızın Ankara şubeleri üyeleri ise 26 Kasım 2005 günü Güvenpark içinde Milli Eğitim Bakanlığı önünde yapılacak basın açıklamasına katılmak için parkın içinden geçmek isterken polisler tarafından abluka altına almış ve yaklaşık üç yüze yakın kişi beş saat boyunca burada tutulmuştu. Yine Güvenpark’ta abluka dışında kalan sendika üyelerine de polisler hiçbir neden yokken zor kullanmış ve bu sırada bazı üyelerimiz yaralanmıştı.
Üyelerimizin yaralanmasına neden olan güvenlik güçleri, güvenlik güçlerine talimat veren yetkililer hakkındaki suç duyurularımızın sonuçsuz kalması üzerine, 2007 yılında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin işkence ve kötü muamele yasağı, adil yargılanma hakkı, ifade ve örgütlenme özgürlüğünü koruyan maddelerine dayanarak sendikamız ve bu eylemde ciddi biçimde yaralanan başta Erkan Barikan olmak üzere 6 üyemiz adına başvuru yapmıştık. AİHM bu başvuruyla ilişkin 5 Temmuz 2016 tarihinde karar verdi. AİHM bu kararında;
- Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 3. maddesi uyarınca işkence ve kötü muamele yasağının ihlaline,
- Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 3. maddesi uyarınca etkin soruşturma yükümlüğünün ihlaline,
- Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 11. maddesi uyarınca örgütlenme özgürlüğünün ihlaline,
- Yukarıda belirtilen ihlaller nedeniyle olay sırasında yaralanan sendika üyeleri Erkan Barikan için 10.000 Euro, Mehmet Arda için 4.500 Euro, Ahmet Nesne için 900 Euro, Barış Bayır için 1.800 Euro, Boran Kutlu için 1.800 Euro, Erhan Cebeci için 1.800 Euro ve avukalık ücreti ve masraflar için 4.100 Euro ödenmesine karar verdi.(Temmuz 19th, 2016 | by KESK Kamu Emekçileri Sendikası Konf.)
AİHM kararını görmek için tıklayınız.
=======================================
Dostlar,
Geç de olsa sevindiricidir bu AİHM kararı..
KESK’i ve bağlı Sendikası EĞİTİM-SEN’i kutluyoruz..
Yaralanan arkadaşlarımıza bir kez daha geçmiş olsun.. demekteyiz..
Dilerdik ki; ülkemizin yöneticileri, özellile Kolluk sorumluları HUKUKA – ADALETE – DEMOKRASİYE saygılı – özenli – bağlı davransınlar ve insanımız eziyet görmesin..
Elalemin mahkemelerinin (AİHM) kapısında adalet aramak zorunda kalmayalım..
Elalemin hukukuna değil (AİHS) kendi hukukumuza dayalı 1. sınıf demokrasi olalım
ve temel insan hak ve özgürlükleri alanında Batı’dan habire dayak yemeyelim..
21. yy’ın şafağında Türkiye bu üzüntü verecek durumdan hızla kurtulmalı..
Bu amaçla yapılacaklardan biri de, mağdurlara tazminat ödemek zorunda kalan Devletin,
kişisel kusuru – kastı olan kamu görevlilerine bu maddi yükü rücu etmesidir. Bu kurum adil ve etkin kullanılırsa oldukça caydırıcı olabileceğini düşünüyoruz..
Anayasa md. 40 / son : … Kişinin, resmi görevliler tarafından vaki haksız işlemler sonucu uğradığı zarar da, kanuna göre, Devletçe tazmin edilir. Devletin sorumlu olan ilgili görevliye rücu hakkı saklıdır.
Anayasa md. 129 / 4 : … Memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken işledikleri kusurlardan doğan tazminat davaları, kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve
kanunun gösterdiği şekil ve şartlara uygun olarak, ancak idare aleyhine açılabilir.
Anayasal hukuksal çerçeve hazır ve uygundur. Kamu görevlileri ile ilgili mevzuatta,
başlıca 657 sayılı Devlet Memurları yasasında, Polis Vazife ve Selahiyetleri Hakkında Kanun‘da….. ek düzenleme yapmak yeterli olabilecektir.
Dr. Ahmet SALTIK
Halk Sağlığı – Toplum Hekimliği Uzmanı
AÜTF Halk Sağlığı AbD
Mülkiyeliler Birliği Üyesi
EİTİM-İŞ Üyesi
www.ahmetsaltik.net
profsaltik@gmail.com