Sefa Yürükel
Antropolg- Yazar
Adı, Mustafa Fehmi Kubilay olan bir yiğit devrimci öğretmen ve asker, Menemen’de, 92 yıl önce, 23 Aralık 1930 tarihinde, Cumhuriyeti ve devrimci idealleri savunduğu için katledildi.
Bugünün Türkiye’sinde ise şimdi iktidarda olan ve Kubilay’ı şehit eden ideolojiyi taşıyan bu mevcut gerici güce ve o günün gericilerine karşı çıkarken ve o günün emperyalizminin desteklediği bugünkü iktidarın seleflerince katledilen devrimci öğretmen Mustafa Fehmi Kubilay‘ı şükranla anarken, o gün Mustafa Kemal’in bu yiğit askerinin başına gelenler, bugün de yine aynı güçlerce 92 yıl sonra da olsa değişik biçimlerde ve yıllar sonra yine Mustafa Kemal’in askerlerinin başına aynı gerici amaçlar ve hedefler doğrultusunda ve yine emperyalizmden destekler alarak getirilmektedir.
Türkiye’de yine bugün de Mustafa Kemal’in askerlerine karşı harekete geçen o günkü gericilerin halefi olan bugünkü gerici iktidar tarafından, yine emperyalizmin istekleri ve onların destekleri doğrultusunda yürütülen ve sürdürülen bu gerici süreç, Mustafa Kemal’in askerlerini:
103 Amiral davasında olduğu gibi, mahkemelerle ve davalarla korkutmaya çalışarak, sindirmeye çalışarak, gözaltına alarak, emperyalizmin örgütü FETÖ tarafından planlanıp icraa edilen 28 Şubat kumpas davasında olduğu gibi Em. Org. Çetin Doğan ve silah arkadaşlarını hapislere atarak, Em. Korg. Vural Avar örneği cezaevinde ölmesinin koşullarını yaratarak ve Cumhuriyete ve Mustafa Kemal’e bağlı olan bu yiğit askerlere rütbe sökümleri ve ağır cezalar adı altında gözdağı vererek ve aynı zamanda bu yiğit askerlere karşı düşman hukuku uygulanıp onları hapislerde çürütmek için tutsak ederek, tutuklayarak, çeşitli doğal, toplumsal ve hukuksal olanaklardan yoksun bırakarak ve Em. Jnd. Krm. Alb. Aziz Ergen gibi orduevlerine girmesi yasaklanarak sürdürülmektedir.
Görüldüğü gibi, bu tip gerici hamleleri korkudan katmerli bir kin ve nefretle Mustafa Kemal’in askerlerine karşı vicdansızca yapanlarca hala bu gerici süreç, iktidar odaklı olarak sürdürülmekte ve bu son süreçte yaşanan olaylardan çıkarıldığı gibi, emperyalizme bağlı aynı Ortaçağ ideolojisinin 92 yıl öncesinde olduğu gibi ve bugünkü selef – halef ilişkisince yine Türkiye‘de Mustafa Kemal’in askerlerine karşı yinelenmektedir.
Kısaca Mustafa Kemal’in askerlerine karşı bugün de pervasızca yapılan bu saldırılar, emperyalizme bağımlı aynı gerici ideolojinin 92 yıl sonra da o günün gerici seleflerinin bugünkü haleflerince, bugün yine Türkiye’de iktidar kaynaklı olarak, değişik kategorilerde ve katmerli bir biçimde gerçekleştirilmektedir.
O gün, emperyalizme bağlı olan bu gericileri Atatürk’ün bizzat devrimci emriyle milli devlet, bunları dünya aleme ibret olsun diye hak, adalet, birlik ve dirlik için Millet adına ezmişti. Çünkü o gün iktidarda devrimci ve anti-emperyalist bir Atatürk ve devrimi yapmış kadrolar ve devrimci bir millet vardı. Şimdi ise karşı devrimci ve emperyalizm tarafından iktidara getirilmiş bir gerici iktidar, karşı devrimci kadrolar ve belli bir düzeyde edilgen kılınmış bir Millet var.
Fakat “bu iş“ daha bitmedi. Gericiler ve emperyalizm hiç de erken sevinmesinler.
Bu gericiler ve onların bağlı olduğu emperyalistler 92 yıl önce olduğu gibi yine yenilecekler. Çünkü hala binlerce Mustafa Kemal’in Askeri tüm Türkiye sathında, sözleri ve eylemiyle diri ve direnen olarak var.
Ama tek sorunları var; o da Kuvvayi Milliye gibi çok örgütlü değiller, icracı değiller.
Ve bu yüzden de ortak olarak ulusal ve Kemalist bir eyleme geçemiyorlar.
Ama bugün iktidardakiler, bu milli askerlerin çok örgütlü olmadığı bu hallerinden bile korkuyorlar. Her saldırılarında korkunun ürettiği icraatları içinde ise her gün kendi zaafiyetlerini üretiyorlar. Yani her saniye “bir şey mi olacak??” diye panik (ürkü) içindeler.
“Enselerine “ bakarak yürüyorlar.
Dün bu gerici iktidara karşı, Jön Türk komutan Vural Avar’ın cenazesinde yer alan binlerce Mustafa Kemal’in askeri, net tutumlarını onurlu bir biçimde gösterdiler. Dün Başkent, onların Cumhuriyete ve Devrimlere ve gerçek silah arkadaşlığına bağlılık haykırışlarıyla yankılandı.
Ve aynı devrimci Kemalist ruh, bu Milletin içinde Kuvvayi Milliye ruhunu taşıyan siyasal, sosyal ve kültürel gruplar olarak da var. Ve ölmedi.
Bunlar, dün Mustafa Kemal’in askeri Vural Avar’ın cenazesinde olduğu gibi, Millet içinde aynı ruhla yarın söz ve eylemlerinde Cumhuriyete ve Atatürk ideallerine bağlılığı yine aynı biçimde haykıracaklar. İşte bunlardan, bu devrimci ruhu taşıyan Mustafa Kemalcilerden bugünkü Menemen’in gerici halefleri iktidarda olsalar bile çok korkuyorlar. “Yarın ne olabilir??” diye çok korkuyorlar. Aman ne korkuyorlar. Korksunlar. Korkacaklar. Korkuları onların hapishanesi olacak ve onların korkudan kaynaklanan zaafları olan bugünkü Kubilaylara karşı düşmanca ve çağdışı baskıları onların yıkımını ve sonunu getirecek. Yani meydan boş değil. İyi ki değil.
Her zaman olduğu gibi bağımsızlıkçılar:
Atatürk ile kalın
Cumhuriyetle kalın
Bilimle kalın
Akılla kalın
Hoşçakalın