Etiket arşivi: Kadir MISIROGLU’NUN YUNAN KÖKENLİ İHANETİNE YANIT

Kadir MISIROGLU’NUN YUNAN KÖKENLİ İHANETİNE YANIT

Kadir MISIROGLU’NUN
YUNAN KÖKENLİ İHANETİNE YANIT

  (AS: Bizim kapsamlı katkımız yazının altındadır..)

Tarihin en büyük kahini (AS: önbilicisi) diye bilinen Nostradamus’un (1503-66) söyledikleri:

  • 1965 yılında Londra’da büyük bir yangın çıktı. 16 Ekim 1793’te Marie Antoniette idam edildi. 20 Nisan 1889’da Adolf Hitler doğdu. 1948 yılında İsrail devleti kuruldu. 1990 yılında Orta Doğu’da bir Arap lideri (Saddam Hüseyin) tüm Batıya kafa tuttu.

Bütün bu hadiseleri Nostradamus söylemis, fakat söyledikleri gizli tutulmuş,
ancak vuku bulduktan sonra meydana çıktı.

Casa Blanca’nin kahve falına bakarak tarih yazan tarihçisi Kadir Mısıroğlu ise, tam aksine,  Nostradamus’tan çok daha üstün kahindir. Bunu kimse bilmez. Mısırlıoğlu ileride çıkacak olan hadiseleri 500 yıl öncesinden açıkça söyler.

Hangi TV olduğu hatırımda değil, konuşmacı bir bayana anlattı, Göreceksiniz 500 sene sonra Osmanlı devleti yeniden doğacak ve dünyaya hakim olacak dedi. Bunun üzerine hanımefendi kendisine uzun ömür dilemekten başka diyecek şey bulamadı.

Ben de kendisine 500 değil 1500 yıl ömur diledim.
Çok acı, ama gerçek : Düşmanlarımız dışımızdan çok içimizde.

Dr. Ali Nejat ÖLÇEN
alinejat@olcen.net, 19.10.2016
=====================================
Dostlar,

Cumhuriyetimizin ağabeyi, bilge insan, araştırmacı – yazar – siyaset ve bilim insanı, Mühendis – Ekonomist Sn. Dr. Ali Nejat ÖLÇEN‘e kısa ve özlü yazısı için teşekkür borçluyuz.

Kadir Mısıroğlu ile Sn. Hulki CEVİZOĞLU’nun CEVİZKABUĞU Programına konuk olmuş, yaklaşık 5 yıl önce  (14.10.2011) ve “Osmanlı’ya Tapılmalı mı, Yakılmalı mı?” konusunu tartışmıştık (Karadeniz TV). 3 saat 35 dakika süren bu tartışma youtube‘da izlenebilir :

https://youtu.be/zwHP41LbtkU 

Mısıroğlu, elindeki asasını (bastonunu) sık sık büyük bir gürültüyle yere vuruyor ve kendince psikolojik üstünlük sağlamaya çabalıyordu. Sesini de ölçüsüz ve gereksiz yükselterek, bize “sen” diye seslenerek… kendince baskın olma çabasındaydı. Oysa azıcık iletişim bilgi – becerisi olan herkes rahatlıkla değerlendirebilir ki; bu tutum bir aşağılık kompleksinin ve tartışmadaki düşünsel kısırlığın – yetersizlik algısının, özgüven eksikliğinin maskelenmesi amaçlıdır. Nitekim içerik olarak yansıttıkları da dinci vaaz düzeyinde tekerleme kalıplarından öteye geçemiyordu..

Çok sıkıştığında ise bastonunu sinirli biçimde ve büyük gürültüyle yere vurarak (bereket Hulki beyin ya da bizim kafamıza indirmedi!?) imdat ritüelini yineliyor ve tekerlemesine sarılıyordu :

  • Elhamdülillah şeriatçıyız…

Kadir bey buyurmuş ki, Yunan işgali Anadolu’da kalsaydı İslam şeriatı hükümlerine göre halk yaşamını sürdürebilirdi!? Biz bu güne dek kendisine yanıt verme gereği duymadık. Ancak Sn. Dr. Ölçen’in esprili kısa yazısı bize ulaşınca birşeyler yazmak gereği doğdu. Uzun uzun yazmaya gerek var mı, bilemiyoruz.

Batı Trakya ve Filistin‘e bakmak yetmez mi acaba?? Batı Trakya’da Yunanların Müslüman – Türk azınlığa koyu assimilasyon baskılarını görmüyorlar mı? Müftülerini seçme hakkı bile tanımadan, seçilen müftülerin türlü baskılar gördüğü ve açıklanamayan (!?) trafik kazalarına kurban gittiği (Sadık Ahmet!), Türk adları konamadığı…. nasıl unutuluyor??

İsrail’de müslüman Arap Filistin halkına yapılan dinsel baskılar, ezanın ancak izinle ve kısık sesle okunması, tam da o sırada yüksek sesle sinagog çanlarının çalınması..

Bulgaristan’da Jivkov‘un Türklere ağır baskısı ile 1989’da 300 bini aşan Bulgar Türkü’nün Türkiye’ye sürülmesi..

Irak’ı işgal eden ABD askerlerinin onbinlerce Iraklı kadına tecavüz etmesi.. S. Arabistan müftüsünün savaştaki erkeklerin cinsel gereksinimlerinin işgal edilen ülkenin Müslüman kadınlarınca karşılanmasının gerektiği fetvası..

Bosna’da BM barış gücü (!?) gözetiminde yüzlerce Müslüman kadının ırzına geçilmesi….

Kadir bey vb. Mustafa Kemal ATATÜRK‘ün şu uyarılarına kulak verse ne iyi ederler :

  • “Siyasi, adli, iktisadi ve mali bağımsızlığımızı imhaya ve sonuç olarak yaşama hakkımızı  inkâr ve ortadan kaldırmaya yönelik olan Sevr Antlaşması bizce mevcut değildir.”
  • Sevr Andlaşması yalnızca yenilen bir ulusa dayatılan ağır koşullar değil,
    Türk Ulusuna yüzyıllardır hazırlanan bir suikast planıdır.
  • Lozan, Sevr ile tamamlandığı sanılan büyük bir suikast planının yırtılıp atılmasıdır..

VATANI OLMAYANIN DİNİ – İMANI – NAMUSU – KİMLİĞİ – MİLLİYETİ de olmaz!

Kadir bey gibiler yatıp kalkıp günde 5 vakit Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK‘e dua etmelidir.
Mustafa Kemal Paşa‘nın hiç kimsenin duasına gereksinimi olmamakla birlikte..
Kadir Mısıroğlu, dünyaya gelmesini, kimliğini – dinini – dilini – adını….. bu saçma sapan sözleri söyleyebilmesini bile Atatürk’ün en büyük eseri Türkiye Cumhuriyeti‘ne borçludur..
Anadolu’da İslam dini ve Müslümanların varlığı Atatürk’ün eseridir.
Aslını inkâr eden haramzadedir.. ve kadim tarihsel geçekler karşısında yok hükmündedirler.

İnsanı insan yapan en önemli değerlerden biri VEFA‘dır.
İnsanı insan olmaktan çıkaran en temel değerlerden birinin VEFASIZLIK olduğu gibi.

Sevgi ve saygı ile.
23 Ekim 2016, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net
profsaltik@gmail.com