Etiket arşivi: Halife Tayyip ve Sadrazam Davutoğlu

14 yaşındaki kıza aile boyu tecavüz ve Türkiye’nin denetimli IŞİD Kaosu..

14 yaşındaki kıza aile boyu tecavüz!
ve Türkiye’nin “denetimli IŞİD Kaosu“..

[Haber görseli]

Bakırköy İlçe Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şube Müdürlüğü’ne bağlı ekip, 26 Aralık 2014 tarihinde hakkında kayıp ihbarı yapılan Ç.K.’yı Bakırköy’de bir sokakta buldu. Ç.K.’nın ifadesi, annesi, babası, abisi, teyzesi, teyzesinin eşinin de aralarında bulunduğu 8 kişi hakkında soruşturma başlatılmasına neden oldu.

Ç.K. ifadesinde, teyzesi A.K.(51) ve teyzesinin imam nikahlı eşi H.D.(52) ile onların Kamiloba’daki evlerine gittikleri, teyzesinin kendisini eniştesi H.D. ile birlikte olmaya zorladığını öne sürdü. İfadesinde eniştesi H.D.’nin 4-5 kez kendisi ile cinsel ilişkiye girdiğini belirten Ç.K., “Eniştem bana tecavüz etti. Karşı koymaya çalıştım gücüm yetmedi. Teyzem bana yardım etmedi.

TEYZEM ENİŞTEMLE BİRLİKTE OLMAM İÇİN ZORLADI

Evden kaçarak sokağa çıktım, nereye gideceğini bilmeden bindiğim otobüsle Bakırköy’e gelmişim. Teyzem eniştemle olmam için beni zorladı” dedi. Ç.K. ayrıca babası M.K.’nın (55) bu olaydan bir süre önce evlerine gelen annesinin kuzeni olan kardeşler E.Ç. (28) ve R.Ç.’ye (25) kendisini pazarladığını öne sürdü. Bu iki kardeşin, sırayla kaldığı odaya gelerek kendisi ile birlikte olduğunu öne sürdü. Ç.K., babasının kendisini evlerinin yanında bulunan bir şantiyede bekçi olarak çalışan A.Ş.’ye de para karşılığı sattığını söyledi.

Ç.K., babası ve abisi B.K.’nın da kendisine cinsel istismarda bulunduğunu iddia etti.

‘BABAM KOLAMA BEYAZ HAP ATIP BENİ ARKADAŞINA PAZARLADI’

C.K.’nın ablası D.K. da (27) ifadesinde, 10 yaşında iken babası M.K. tarafından para karşılığı pazarlandığını söyledi. D.K., polise verdiği ifadede, “Ben 10 yaşındayken babam evde bir arkadaşıyla içiyordu. İçine beyaz bir hap attığı kolayı bana içirdi. Başım döndü. Beni odaya gönderdi. Bu sırada babamın arkadaşı odaya gelerek benimle cinsel ilişkiye girdi” dedi.
D.K., 11 yaşındayken babasının kendisini 650 TL karşılığı E.Ç.’ye verdiğini, E.Ç. ile geçen yıla kadar karı-koca hayatı yaşadığını, bu birliktelikten 4 çocuğu olduğunu söyledi. E.Ç. ile anlaşamadığı için geçen yıl babasının evine geri geldiğini belirten D.K., bu süreçte babasının kendisini iki defa erkeklere pazarlamaya çalıştığını ama bunu yapmadığını belirterek,
“Abim B.K.’da benim erkeklere pazarlanmama aracılık ediyordu” dedi.

ANNE ANLATILANLARI DOĞRULADI

Anne F.K. ifadesinde, eşi M.K.’nın küçük kızları Ç.K.’yı kuzenleri E.Ç. ve R.Ç.’ye pazarladığını doğruladı. Anne F.K., kuzeni R.Ç.’nin kızının odasında bir saat kaldığını, peşinden kardeşi E.Ç.’nin odaya girdiğini söyledi. Anne F.K., korktuğu için bu duruma
ses çıkarmadığını iddia eti.

ENİŞTEDEN KAN DONDURAN İFADE

Ç.K.’nın eniştesi H.D. soruşturma aşamasındaki ifadesinde, Ç.K.’yı kaçırmadığını, bulunduğu ortamdan kurtarmak ve kendisine eş olması için evine götürdüğünü, kızla zorla birlikte olmadığını iddia etti. H.D.’nin eşi Ç.K.’nın da teyzesi olan A.K., ifadesinde Ç.K.’nın babası tarafından para karşılığı erkeklere pazarlandığını belirterek, “Gayri resmi eşim H.D., Ç.K. ile, Ç.K.’nın babasının evinde birkaç kez ilişkiye girdi. Bizim evde de ikisi aynı odada yatıyordu” dedi.

EŞOFMANDA ENİŞTENİN SPERMİ BULUNDU

Ç.K.’nın polis tarafından bulunduğu gün üzerinde bulunan eşofman ve kazağının Adli Tıp Kurumu’na yollandığı, gelen raporlarda eniştesi H.D.’ye ait sperm hücresinin eşofmanın üzerine görüldüğü belirtildi. Ç.K. ve ablası D.K.’nın ifadeleri üzerine başlatılan soruşturma sonucunda baba M.K., enişte H.D., akrabaları R.Ç. ve E.Ç. ile komşuları A.Ş. sorgularının ardından çıkarıldıkları mahkemede 28 Aralık 2014 tarihinde tutuklandılar.

108 YILDAN 237.5 YILA

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı, 5’i tutuklu toplam 8 kişi hakkında iddianame düzenleyerek dava açtı. İddianamede kardeşler Ç.K. ve D.K. mağdur, baba M.K., anne F.K., abi B.K., teyze A.K., enişteleri H.D., annelerinin kuzenleri R.Ç. ve E.Ç. ile komşuları A.Ş. şüpheli olarak
yer aldı. Bu kişiler hakkında, “Cebir ve tehdit yoluyla yakın akraba olan çocuğun nitelikli cinsel istismarı”, “Yakın akraba olan çocuğu fuhuşa teşvik etme”, “Kişiyi hürriyetinden
yoksun kılma”, “Çocuğun nitelikli cinsel istismarı” suçlarından 8 yıldan 52.5 yıla kadar
hapis cezası istendi.

Ç.K.’NIN İFADESİ DURUŞMA SALONU BOŞALTILARAK ALINDI

İddianamenin gönderildiği Bakırköy 16. Ağır Ceza Mahkemesi, geçtiğimiz hafta üçüncü duruşmayı yaptı. İlk duruşmada dinlenen sanıklar, suçlamaları kabul etmediler. Soruşturma aşamasında koruma altına alınan Ç.K., 12 Haziran tarihinde yapılan 2. duruşmaya pedagog eşliğinde getirildi. Mahkeme, Ç.K.’nın ifadesi alınırken tüm sanıkları ve izleyicileri dışarı çıkardı. Ç.K., ifadesinde eniştesi H.D. ve teyzesi A.K.’nın kendisini doktora götürmek bahanesiyle evden çıkarıp kendi evlerine götürdüğünü belirterek, “Eniştem H.D., benim içtiğim biranın içine ilaç katmış, ben kendimden geçtim. H.D. beni kullandı, ben de evinden kaçtım. Annem, babam, kardeşim ve diğer sanıkların bana herhangi bir cinsel saldırısı olmamıştır, onlardan şikayetçi değilim. Eniştem H.D. ve teyzem A.K.’dan şikayetçiyim. Teyzem eniştemle yatmam için beni zorladı, bana dayak attı.” dedi. Tüm sanıkları suçlayan soruşturma aşamasındaki ifadesi hatırlatılan mağdur Ç.K., “Ben diğer kişiler hakkında yanlış beyanda bulunmuşum. Bu ifadeleri verdiğimi hatırlamıyorum.” dedi.

Ç.K.’nın ifadesi üzerine görüşü sorulan pedagog, “Sanıklar arasında aile bireyleri olduğundan psikolojik baskı altında kalarak ifadesini değiştirdiğini düşünüyorum. Ben kendisiyle görüştüğümde babası ve abisinden şikayetçi olmadığını, onların bir şey yapmadığını söyledi. Ancak bunları söylerken göz temasından kaçınmaktadır. Bu sebeplerle kovuşturma aşamasındaki beyanında samimi olmadığını düşünüyorum.” dedi.

ENİŞTE DIŞINDAKİ SANIKLARA TAHLİYE

10 Temmuz tarihinde görülen üçüncü duruşmada H.D.’nin tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme, baba M.K., kuzenleri R.Ç. ve E.Ç. ile komşuları A.Ş.’nin tahliyesine karar verdi.

======================================

Evet Dostlar,

Havada IŞİD (DAEŞ) karada IŞİD…

Türkiye 5 vakit + gece yarıları, bu “kurgu sorun“la meşgul…

Denetimli karmaşa (kontrollü kaos) sür(dürül)üyor..

Ancak bumerang gibi geri tepip, atanını vuracağını tarihten biliyoruz..

Daha önce de yazdık; birileri çooook büyük bir kumar oynuyor…
Fakat altında kalacak..
Ne var ki, Türkiye çoook ağır fatura ödüyor..

Kendi elleriyle yarattıkları Frankeştayn ile boğuşmak zorunda bırakılıyoruz…

Temel sorun, DEMOKRASİ EKSİKLİĞİ – HATTA YOKLUĞU…

Olup bitenin içyüzünü bilemiyoruz.
Tek parti iktidarı 13 yıla yakındır tüm köşeleri tutmuş..
Basınından MİT’ine, polisinden yargısına subaşları tutulmuş..
Her şey alacalı, bulanık, karartılmış ve birilerinin uygun gördüğü düzeyde ve içerikte bilgilenebiliyoruz ancak..

Bu bakımdan TBMM’nin ivedilikle toplanması ve AKP dışı 3 partiye -ki TBMM’de
salt çoğunluğu oluşturmaktadırlar- ayrıntılı – net – doğru bilgi verilmelidir.
Parlamento, hem “Meclis Araştırması” hem de “Genel Görüşme” araçlarını etkili olarak kullanmalıdır. Bu amaçla CHP, MHP ve HDP birlikte davranmalıdır AKP’ye karşı…

Biz 7 Haziran 2015 seçimlerini neden yaptık?

Bu gün 47. gün.. ve henüz hükümet ortada yok?
Niçin, niçin??
Böylesi bir örnek dünyada hangi “demokraside” var??
Üstelik “tuhaf” zamanlamalı bir biçimde tırman(dırıla)n IŞİD terörü
ortalık yerde gündemi lök gibi dolduruyor..

“Önce güvenlik” sakızı çiğnenmeye başlandı.
AKP seçim yitirmiştir.. Hükümet “düşük – emanetçi” dir.
AKP’nin yarattığı bu sorunu “IŞİD sorunu“nu yeni seçilmiş TBMM yönetmelidir.
Bay RTE Başbakanken IŞİD’e apaçık ve kapsamlı olarak her tür desteği verdi;
üstelik halktan gerçekleri saklayarak..
Suriye’de iç savaşı kışkırttı ve Esad’ı devirmeye çabaladı vargücüyle.
Tarihin cilvesine bakın ki, yarattığı kaos kendisini boğmaya yöneldi..
Şimdi geri adım atmış görünüyor..??!!
Bu taktik adımın da “denetimli kaos“un bir parçası olmaması için hiçbir neden yok..

***********

Öte yandan 11 yaşındaki kız çocuğu Ç.K’.nın başına gelenler insanın kanını donduruyor!
Baba kızını ve abi kızkardeşini para karşılığı ve zor kullanarak pazarlıyor!?

Bu “arkadaşlar” ın (!?) nüfus kağıdında dinleri ne olarak yazıyor acaba??
Türk vatandaşı olduklarını, Türkçe konuştuklarını anlıyoruz.
Gayrı müslim azınlık olabilirler mi acaba??
Peki bu sorumuz bu insanlara hakaret değil mi??
Hangi koşullar bu insanları böyle sefil yetiştirdi, hangi yoksulluk ve ahlaksızlık bu rezil davranışlara zemin hazırladı?
Ülkenin yakıcı sorunları sürüyor..
*****

Türkiye IŞİD gündemi ile felç edilmiş durumda..
IŞİD kampına top atışı, sınırlı bir uçak bombardımanı (topu topu 4 bomba!) ile toplumun
gazı alınıyor..

AKP politikaları yarattı bu sorunu..

Şimdi de kullanarak Kasım’a dek, “erken seçim ya da seçim yinelemesi” ne dek
düşük – emanetçi AKP hükümeti görevde tutulmak isteniyor!..

Kasım’da AKP birkaç puan daha alarak %41’i aşarsa iktidarı hiç bırakmadan devam edecek..
Artık 3-5-8 vekil eksik kalmış.. dert değil.. Ama halen 18 vekil gerek ve bu büyük rakam!
Bu arada Devlet arşivleri gene ellerinde kalacak.. Gizli Dosyalar, yolsuzluklar, “devlet sırı” damgası basılan belgeler.. açılamayacak ve AKP iktidarı 2019’a dek sürecek..
2019, 10 Ağustos’ta CB seçimi yinelenecek.. Ver elini 2023 ve Anadolu Federe İslam Devleti, Halife Tayyip ve Sadrazam Davutoğlu ya da sadık bende Binali ya da mahdum Bilal
ya da damat Berat, kerime Sümeyye neden olmasın??…

Toplum, gelene geçene babasınca satılan annesince göz yumulan…  Ç.K. örneğindeki gibi
içten içe çürüyormuş, yoksulluk – işsizlik insanlara ahlakını yediriyor, çocuğunu sattırıyormuş… ne gam..

Tüm okullar İHO-İHL olursa, ilkokul öncesi bebelere “değerler eğitimi” safsatası altında
dinci koşullandırma yapılır ve biat kulu yapılırsa “sorun” çözülecek öyle mi??

AKP yöneticileri herkesten daha Müslüman evelallah ve alınları secdeden kalkmıyor..
Ama halka ne çok yalan söylediklerini son yıllarda dünya alem biliyor..
Önceki TBMM başkanlarından Hüsamettin Cindoruk TV’lerde bile söyledi..

“Bu denli çok ve rahat yalan söyleyen bir politikacı ile karşılaşmadım.. “ dedi Bay RTE için. Tayyip bey İstanbul İHL mezunu değil mi??
“Necip milletimiz”, “… emme alnı secde görmüş..” demeyi sürdürecek mi seçimlerde?

Bu ne acayip muammadır? Bu ne meş’um maskeli balodur?

Türkiye nasıl çıkacak bu kokuşmuş bataklıktan, nasıl kurtulacak din bezirganı siyasetçilerden? Öncelikle AKP içindeki yöneticiler – vekiller ve AKP’ye oy veren namuslu – vicdanlı yurttaşlar..
Yandaş basın ve besleme ihale şürekası..
“Milletin a..’na koyacağız” dedikçe devasa ihale alan vicdanı nasırlaşmışlar..
Bürokraiside ikbal bekleyen vicdanı kararmışlar..
Bu ağır ve muazzam vebal sizin boynunuzdadır..

Sevgi ve saygı ile.
24 Temmuz 2015, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net
profsaltik@gmail.com