Dostlar,
Cumhuriyet Gazetesi’nin 19 Kasım 2012 tarihli kapak sayfasını paylaşalım..
Maalesef, 24 Ocak 1993’ten bu yana 20 yıl dolmak üzere olmasna karşın, başta
Uğur Mumcu olmak üzere işleyeni bilinmeyen (!?) (faili meçhul?!) cinayetler aydınlatıl(a)madı.
Güldal Mumcu acı bir saptama yapıyor :
- Devlet tetikçi ile sınırlı tuttu..
- AÇLIK GREVLERİ bitirildi.. (68. gününde ve ölüm olmadan!)
Kim bitirdi görünüyor? İmralı sakini A. Öcalan..
2. AKP iktidarı, Başbakanın kamuoyu önünde tüm gürlemelerine karşın,
arkaplanda Oslo görşümelerine adım adım uyd(uruld)u.
bir yandan dış baskı ve iç kamuoyu baskısı ile teslim alındı..
büyük şehir = federasyon yasası aşırı mesai ile yüce TBMM’den,
muhalefet adeta ezilerek çıkarıldı .
bağlandı. Hükümet ise “idam” baskısı – kuru gürültsü ile sanki Öcalan’ı
dize getimiş görüntüsü verdi.
avukatkları açmıştı.. Öcalan, hapisten PKK ve BDP’yi yönetebilecek!
- Sorun; halkımızı bu masalları yutmayacak denli eğit(eme)mekte..
- Sorun basının teslim alınmış olmasında..
- Sorun toplumun örgütlenmesinin engellenmesinde
- Sorun TBMM içi muhalefetin bekleneni verememesinde
- Sorun yargının ve güvenlik güçlerinin,
bürokrasinin teslim alınmış olmasında.. - Sorun; örtük faşizmi artık çoook geçen açık faşist rejimde..
Sorunları ve kaynaklarını bilmek çözüm için ilk adım..
Anadolu halkı bu tür sancıları geçmişinde çok yaşadı..
Sonki, neredeyse 600 yıl süren Osmanoğullarının Türk milletinin egemenliğini
gasp edişi idi.. O bile gümbür gümbür gitti ve Dünya Sultan Süleyman’a bile kalmadı..
- “ Efendiler, egemenlik ve saltanat, hiç kimse tarafından, hiç kimseye,
bilim gereğidir diye, görüşmeyle, tartışmayla verilemez. Egemenlik, saltanat, güçle, erkle, zorla alınır. Osmanoğulları zorla Türk ulusunun egemenlik ve saltanatına el koymuşlardı. Şimdi de Türk ulusu, bu saldırganlara artık yeter diyerek, ayaklanarak, egemenlik ve saltanatını doğrudan kendi eline almış bulunuyor. Burada toplananlar, Meclis ve herkes doğal görürse, kanımca uygun olur. Yoksa gerçek yine yolu yordamıyla anlatılacaktır. Ama belki birtakım kafalar kesilecektir. ”Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK
(31 Ekim / 1 Kasım 1922 gecesi, TBMM komisyonunda)
Yaptıkları her yanlış, baskı; o ölçüde hızla kendilerini kaçınılmaz sona taşıyor..
Keşke çok gecikmeden görebilseler..
Örn. bırakalım Hitler’i, Mussolini’yi.. DP’yi örnek alabilseler..
Öte yandan, epey AKP’linin bu çarpıcı gerçeği görmeye başladığını biliyoruz..
Sevgi ve saygı ile.
19.11.12, Ankara
Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net