Etiket arşivi: Goebbels

Kemalistler Ne Yapmalı?

Mustafa Hüsnü Bozkurt kimdir? - Yeni Akit

Dr. MUSTAFA HÜSNÜ BOZKURT
25-26. DÖNEM KONYA MİLLETVEKİLİ

Cumhuriyet, 11 Mayıs 2021

Emperyalizm, 18. yüzyılda Sanayi Devrimiyle başlayan, başta İngiltere olmak üzere kapitalist ülkelerin, ticaret yollarını denetim altına almak, yeni hammadde kaynaklarına ulaşmak, yeni pazarlar edinmek amacıyla mazlum ülkeleri ve ulusları siyasal, ekonomik, kültürel açıdan sömürmelerine verilen isimdir. Faşizm ise emperyalizmin, kapitalizmin, yerli işbirlikçileri de kullanarak uyguladığı kıyıcı diktatörlüktür.

Ülkemizde faşizmin yolunu açan, öncelikle 1950’de başlayan karşıdevrim sürecidir, devamında taşlarını döşeyen 12 Mart 1971 Muhtırası’dır, iktidar olma koşullarını oluşturan da 12 Eylül 1980 Darbesi’dir. 12 Eylül sonrasında dinci hareketler ve faşist eklentileri, darbeci cunta yönetimiyle, arkasındaki emperyalist gücün teşvik ve korumasında örgütlenmiş, güçlenmiştir. 1980’lere dek ancak %3-7 arasında oyu olan dinci hareket, 1994 yerel seçimlerinde %20’ye ulaşmıştır. 2001’de gömlek değiştirmiş, 2002’de ise yeni adıyla ve ABD’nin de desteğiyle, % 34 oyla tek başına iktidara gelmiştir. Sonrasını biliyoruz.

GENETİK KODLAR DEĞİŞTİRİLDİ

İktidarı ele geçiren ve özünde bir tarikatlar koalisyonu olan dinci hareket, liderini cumhurbaşkanı seçtirdikten sonra, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi adı altında, rejim değişikliğini ana gündem maddesi yapmıştır. Tesadüfe bakın ki, CIA ajanı Paul Henze de, 2006’da, ABD Dışişleri Bakanlığı’na gönderdiği raporunda “Türkiye’nin ABD çıkarlarına uygun davranmasını istiyorsak başkanlık sistemine geçmesini sağlamalıyız” diyordu. Keza başkanlık sistemini savunurken Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2 Ocak 2016’da şu örneği veriyordu: “Üniter devlette başkanlık sistemi yoktur diye bir şey yok. Şu an zaten dünyada bunun örneği var, geçmişten bu yana da var. Yani Hitler Almanyası’na baktığınızda orada da bunu görürsünüz.”

FETÖ’nün 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminin ardından, OHAL koşullarında yapılan 16 Nisan 2017 referandumuyla, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçilmiştir. Fiilen tek adam düzeninde, rejimimizin, siyaset kurumumuzun, devlet aygıtımızın genetik kodları değiştirilmiştir. TBMM işlevsizleşmiştir. Siyaset, mezhep-etnik köken çıkmazında tıkanmıştır. Siyasal partiler etkisizleşmiştir. Millet hiç olmadığı kadar bölünmüş, kutuplaşmıştır. Laiklik ilkesi ve güçler ayrılığı yok edilmiştir. Devlet, hukuk devleti olma niteliğini yitirmiştir. Bürokraside liyakat, nepotizm çukurunda helak olmuştur. Yolsuzluklar ayyuka çıkmış, yoksulluk kemiğe dayanmış, yasaklar tavan yapmıştır. (AS: AKP, 3 Kasım 2002 seçimi öncesi bu 3 Y le savaşma propagandası yapmıştı..)

EMPERYALİZMDEN BAĞIMSIZ FAŞİZM OLMAZ

Faşizm demokrasiyi, hukuku, seçimleri salt bir iktidar aracı olarak görür. Çünkü haksız, hukuksuz, ahlaksız bir sermaye diktatörlüğüdür. Emperyalizmin olmazsa olmazıdır. Acımasız bir baskı rejimidir. O nedenle faşizme karşı mücadele, öncelikle emperyalizme ve küresel kapitalizme karşı ödünsüz ve kararlı bir duruşla mümkündür. Emperyalizme, kapitalizme, serbest piyasa ekonomisi denilen neo-liberal sömürü düzenine karşı çıkmadan, faşizmle mücadeleden söz etmek laf ebeliğidir.

Bir ülkede faşizmin iktidarı ele geçirmesini, sıradan bir siyasal iktidar değişimi olarak görmek vahim (AS: ürkünç) bir yanılgıdır. Bu yanılgı muhalefeti, küresel emperyalizme karşı mücadele etmeyen, antikapitalist duruştan yoksun, emek-sermaye çelişkisinden ve sınıfsal gerçeklerden kopuk kılar. Yalnızca mevcut iktidar karşıtlığına sıkıştırır. Sonuç alması olanaksız bir sözde demokrasi mücadelesine sürükler. Bugün ülkemizde, iktidara karşı olduğunu söyleyen ama emperyalizme karşı olduğunu söyleyemeyen, kapitalist sömürü düzenine karşı çıkmayan sözde bir muhalefet anlayışı oldukça yaygındır. Tıpkı Atatürkçü olduğunu söyleyip Kemalizm’i reddetme dalaleti (AS: sapkınlığı) gibi.!!..

  • Oysa ülkemizde emperyalizmi, faşizmi yenmenin tek yolu Atatürkçü, Kemalist olmaktan geçer.

Ahmet Taner Kışlalı’nın dediği gibi

  • “Kemalizm geçmişin bekçiliği değil, geleceğin öncülüğüdür.”

Türkiye için olduğu kadar, bölgemiz ve tüm mazlum milletler için de tek gerçekçi çözüm yoludur.

NE YAPMALI?

Hitler’in propaganda bakanı Joseph Goebbels şöyle demiştir:

  • “Eğer hasmımız, ne kadar zayıf olduğumuzu bilebilse bizi herhalde un ufak ederdi.”

Dünyanın her yerinde despotik iktidarlar, ancak güçlü demokratik halk hareketlerinin mücadelesiyle işbaşından uzaklaştırılabilir. Faşist iktidarlar, hiçbir zaman sanıldıkları kadar güçlü, söyledikleri kadar cesur, göründükleri kadar muktedir olmamıştır. Milletler bu despotlara her zaman direnmiş, sonunda da mutlaka yenmiştir.

Demokratik haklarını kullanarak birleşecek, Kemalizmi yol haritası olarak belirleyecek, antiemperyalist ve tam bağımsızlıkçı bir yapı, milletin azim ve kararını harekete geçirerek iktidar olacaktır. Tam bağımsız ve gerçekten demokratik Türkiye’nin, hukuk devletinin, üretim ekonomisinin, hakça bölüşmenin, bilgi toplumunun, laik ve bilimsel eğitimin yaşamaa geçmesi, Cumhuriyetçi, Atatürkçü, Kemalist kadroların güçbirliğiyle mümkündür.

FOX TV ve Halk TV’ye kapatma tehdidi

FOX TV ve Halk TV’ye kapatma tehdidi

RTÜK, yayınları ile iktidarın tepkisini çeken Halk TV ve FOX TV için harekete geçti. RTÜK uzmanları, sunucu Fatih Portakal ile sanatçılar Metin Akpınar ve Müjdat Gezen’in Erdoğan hakkında konuştuğu televizyon programlarını inceledi. Halk TV’de yayınlanan “Uğur Dündar ile Halk Arenası” programını inceleyen uzmanlar, Müjdat Gezen’in “Herkesi azarlıyor, herkese parmak sallıyor, herkese ‘haddini bil’ diyor. Bak Erdoğan sen benim vatanseverliğimi sorgulayamazsın, haddini bil” sözlerinin eleştiri sınırlarını aştığını iddia etti.

“KİN VE DÜŞMANLIĞA TAHRİK” İDDİASI

Uzmanlar, Metin Akpınar’ın, “Bizim bu kargaşadan kurtulmamızın tek çaresi demokrasi diye düşünüyorum. Oraya ulaşamazsak her faşizmin olduğu gibi karşılaştığı belki liderini ayağından asarlar belki mahzenlerde zehirlenerek ölür” sözlerinin de toplumda nefret duyguları oluşturmaya çalıştığını öne sürdü. Raporda bu gerekçelerle, “Irk, din, dil, cinsiyet, sınıf, bölge ve mezhep farkı gözeterek toplumu kin ve düşmanlığa tahrik edemez veya toplumda nefret duyguları oluşturamaz” ilkesinin ihlal edildiğini savunuldu.

“DOĞALGAZ EYLEMİ YAPALIM” SÖZÜ DE SUÇ

RTÜK uzmanları tarafından hazırlanan diğer raporda ise Fatih Portakal’ın, “Hadi bakalım, barışçıl bir eylem için protesto edelim. Doğalgaz zammını, hadi bakalım” sözlerinin “Tarafsızlık, gerçeklik ve doğruluk ilkelerini esas almak ve toplumda özgürce kanaat oluşumuna engel olmamak zorundadır.” ilkelerini ihlal ettiğini ileri sürüldü.

OY ÇOKLUĞUYLA CEZA

Uzman raporlarını görüşen RTÜK Üst Kurulu, oy çokluğuyla aldığı kararla iki kanala ağır cezalar verdi. RTÜK, iki kanala Yayın Hizmetleri Kanunu’nun “yayın ilkelerini ihlal” maddesinden program durdurma ve reklam gelirlerinin belirli bir kısmına el koyma cezası verdi. İki kanal, bir yıl içerisinde yeniden bu maddeden ceza alırsa Kanun gereği yayın lisansı iptal edilecek. Kanalların TÜRKSAT üzerinden yayın yapmasının önü kapanacak.

“BEDEL ÖDETME KURUMU”

Kararı BirGün’e değerlendiren CHP’nin RTÜK Üst Kurulu üyesi İsmet Demirdöğen, RTÜK’ün “bedel ödetme kurumu”na dönüştüğünü ifade etti. Kurulun iktidarın susturma organı gibi hareket ettiğini bildiren Demirdöğen, “Bir grup tarafından hedef gösterilen kişi ve kurumlar için RTÜK ne yazık ki infaz makamına dönüşmüştür. Mizahı ve ironiyi algılamaktan yoksun kişilerin, en azından, açıklayacakları fikirleri olanlardan korkmaması gerekir. Kararı kabul etmiyoruz” dedi.

“HİTLER” ÖRNEĞİ

RTÜK’ün diğer CHP’li üyesi İlhan Taşçı ise “Hitler” örneğini verdi. Taşçı, “Hitler’in Propaganda Bakanı Goebbels,

  • ‘Gazeteciler bir piyanonun tuşları gibi olmalıdır, biz hangi tuşa basarsak o sesi çıkarmalıdır’ diyordu.

    Siyasi iktidar gazetecilerden bunu bekleyebilir ancak RTÜK’ün gazetecilerin piyanonun birer tuşu haline getirmeye çalışılmasına karşı çıkıp, iktidarın tuşu olmayı reddeden gazetecileri ve yayıncıları da korumalıdır.” diye konuştu.
    ================================================
    Dostlar,

    RTÜK’ten Fox TV ve Halk TV’ye ceza geldi. Fox Anahaber 3 gün Halk Arenası 5 gün yayınlanmayacak.

    1 tümce de biz ekleyelim, bir hukuk bilgesinden alıntı yaparak :

  • “Devlet hukuka dayanmazsa, insanı köleleştirmeye yönelir, hızla yaşlanır (progeria) ve ölümcül “Devlet Yetmezliği” hastalığına yakalanır. Böyle bir devleti ayakta tutabilecek biricik güç artık “kaba güçtür.” Prof. Dr. iur Sami SELÇUK

Sevgi ve saygı ile. 26 Aralık 2018, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
Ankara Üniv. Tıp Fak. – Halk Sağlığı Uzmanı
Sağlık Hukuku Bilim Uzmanı – Mülkiyeliler Birliği Üyesi
www.ahmetsaltik.net     profsaltik@gmail.com