Prof. Dr. Halil Çivi
İnönü Üniv. İİBF Eski Dekanı
Halk şairi
Prof. Dr. Halil Çivi
İnönü Üniv. İİBF Eski Dekanı
Halk şairi
Prof. Dr. Halil Çivi
İnönü Üniv. İİBF Eski Dekanı
Yazar ve Halk Şairi
8″HÜSEYNİ DURUŞ” adlı şiir, yazının altındadır.)
Dün 30 Temmuz’du. Bundan tam 1342 yıl önce Muaviye oğlu Yezid, İslam Dininin kurucusu ve bu dinin peygamberi Hz. Muhammed’in torunu, Hz Fatima’nın ve Hz. Ali’nin oğlu Hz. Hüseyin’İ Kerbela’da susuz bırakarak çok zalim ve vahşice 72 aile yakını ile birlikte şehit etti. Böylece sonsuza dek, lanetlenmiş oldu. (AS: İslam dini de bize göre orada, 1342 yıl önce çöl topraklarına gömüldü..)
Yezid, Kerbela vahşeti ile birlikte, Hz. Muhammed’in çekirdek ailesi anlamına gelen Ehlibeyt yoldaşları ve tüm sağduyulu İslam aleminin lanet ve nefretini üzerine çekti. Bu vahşette, Yezid’in bireysel iktidar ve saltanat hırsı yanında, Haşimoğullarından öç alma tutkusu da vardı. Çünkü Süfyanilerin Hz. Muhammed’e karşı, yani İslamın ölüm – kalım direnişleri olan Bedir, Uhud ve Hendek savaşlarında Başta Hz. Ali ve Hz. Hamza yani Haşimoğulları tarafından Emevi soyuna büyük kayıplar verdirilmişti. Yezid ve Süfyanilere göre Kerbela, halifelik ve saltanatın gaspı kadar, Bedir ve Uhud’un intikamı anlamına da geliyordu.
Kerbela kırımı ile birlikte, Tanrı buyruğu olan Kur’anı Kerim, Hz. Muhammed’in dinsel öğretileri, ahlak, vicdan ve topyekun (tümüyle) İslam tersyüz edildi. Hilafet ya da İmamet saltanata dönüştü. İslam dini giderek siyasallaştı, saltanat ve hilafeti meşrulaştırma aracı olarak kullanılmaya başlandı. İslam toplumu hala bu burgaçtan kurtulamadı…
Ünlü din sosyoloğu Ali Şeriatı diyor ki :
Muhammed İkbal diyor ki;
İslam Alemi 1342 yıldır, Kerbela ve Hz. Hüseyin travması ile hem yanıp kavruluyor ve hem de dinsel, siyasal, kültürel (ekinsel) vb. açılardan farklı yönlere savruluyor…
Çözüm yolu; acılardan acı, kin ve nefret üretmek değil, bu acılardan doğru ders alıp ilaç üretmek olmalıdır. Bu ilaç da din, inanç ve vicdan özgürlüğünü temel alan GERÇEK ve ÖZGÜRLÜKÇÜ LAİK BİR DİN.. ki yakarışlar ve paylaşılan lokmalar Hakk katında kabul ve makbul olsun. Gerçekler değiştirilemez…
Not: Hz. Hüseyin ve insanlık alemi, ahlak ve adaletin tarafına geçip ortaklaşa Hüseyni duruşu benimsemeden, Kerbela için dört yıl önce yazmış olduğum bir şiirimi sizlerle paylaşmak istiyorum. Çünkü tüm bütün dünyada zalimlerin ve zulmün sonu gelmez…
***
HÜSEYNİ DURUŞ
Korkudan, baskıdan zulümden yılmam,
Hüseyni duruşum asla değişmez.
Ahlaktan, vicdandan başka yol bilmem,
Hüseyni duruşum asla değişmez.
Xxx
İkrarı bozanlar kavlinden dönse,
Mert bildiğim herkes korkudan sinse,
Zalimin kılıcı boynuma inse,
Hüseyni duruşum asla değişmez.
Xxx
Zalim beni köşe bucak arasa,
Ağzım, dilim susuzluktan kurusa,
Ciğerlerim zehirlense, çürüse,
Hüseyni duruşum asla değişmez.
Xxx
Hüseyin’in yolu Hakkın yoludur,
Hakkın yolu tüm yollardan uludur,
Ceddi, soyu Muhammed’dir, Ali’dir,
Hüseyni duruşum asla değişmez.
Xxx
Düşürseler zalimlerin toruna,
Atsalar da İbrahim’in narına,
Ben yansam da fikrim kalır yarına,
Hüseyni duruşum asla değişmez.
Xxx
Zalim Firavun’sa Musa olurum,
Zulüm çarmıh olsa İsa olurum,
Yezid gaddar ise ben Şah olurum,
Hüseyni duruşum asla değişmez.
Xxx
Paraya, makama, şehvete kanmam,
Ölmeden ölmüşüm, zalimden sinmem,
Şah Hüseyin olur, yolumdan dönmem,
Hüseyni duruşum asla değişmez.
Xxx
Yezid Kerbela’da kılıcı çekti,
Kur’anı, ahlakı, İslamı yaktı,
Lanet halkasını boynuna taktı,
Hüseyni duruşum asla değişmez
Xxx
Resulallah hadisinde söyledi,
Yezid zulmü ciğerleri dağladı,
İnsan olan bu vahşete ağladı,
Hüseyni duruşum asla değişmez.
Xxx
Halil Çivi inancından çarketmez,
Nefsi için Ehlibeyt’i terketmez,
Zulüm ateş olsa yine farketmez,
Hüseyni duruşum asla değişmez.
Xxx
Prof. Dr. Halil Çivi
8.8.2018, Doğanbey / Seferihisar/ İzmir