Etiket arşivi: Eğitim-Sen

Türkiye’de Hâlâ Çocuk Gelinler ve Çocuk İşçiler Var!

Türkiye’de Hâlâ Çocuk Gelinler ve Çocuk İşçiler Var!

  • Eğitim Sen Merkez Kadın Sekreterliği`nin Dünya Kız Çocukları Günü`ne ilişkin açıklama metnidir. 

Aralarında Türkiye`nin de olduğu ülkeler tarafından Birleşmiş Milletlere önerilen ve bu önerinin kabul edilmesi sonucu son iki yıldır “Dünya Kız Çocukları” günü olarak kabul edilen 11 Ekim`de ne yazık ki Türkiye yaptığı önerinin altında kalmış;
eğitim, sağlık erken yaşta evlilik, ayrımcılıktan ve istismardan korunma gibi pek çok konuda uyguladığı politikalarla kız çocuklarına yönelik ayrımcılığı derinleştirmiştir.

  • Eğitimde 4+4+4 uygulaması öncelikli olarak kız çocuklarını
    mağdur etmiştir. 

2011/12 eğitim-öğretim döneminde; ilköğretim düzeyinde kız çocuklarının okullaşma oranı %98.56 iken yeni modelle birlikte ilkokullarda %98.92`ye çıkmıştır. Ancak; sistemin 2. aşamasında bu oran %92.98`e kadar düşmüştür. Sistemin ilk aşamasında artan kız çocuklarının oran 2. düzeyde sürdürülememiş; kız çocukları ortaokul eğitiminin dışına çıkmaya başlamıştır. Benzer devamsızlık süreci erkek öğrenciler için de yaşansa bile oransal olarak kızlar (%6 azalma) erkeklere (%5 azalma) göre daha çokeğitim sürecinin dışında kalmıştır.

  • Eğitim Sen olarak bu sistemin
    – çocuk işçiliğinin ve
    – erken yaşta evliliklerin önünü açacağını söylemiştik.

Ne yazık ki bu konuda haklı çıktık 12 yıla çıkarılan zorunlu eğitimin son dört yılında öğrencilerin örgün eğitimden ayrılarak açık liselerde eğitim almalarının önünün açılması özellikle kız çocuklarının pedagojik ve sosyal gelişimlerini sağlayabilecekleri ender alanlardan olan okullar yerine eve kapatılmasına neden oldu.

MEB`in açıkladığı verilere göre geçen yıl 8. sınıftan mezun olan 66.067 kız öğrenci ve 57.523 erkek öğrenci ortaöğretim kurumlarına kayıt yaptırmamıştır. Açık lise dahil olmak üzere hiçbir ortaöğretim kurumuna kayıt yaptırmayan kız öğrenci sayısı 37.277 iken erkek öğrenci sayısı 12.172`dir. 4+4+4 uygulamasına geçilmeden önce ortaöğretim kurumlarının hiçbirine kayıt olmayan kız öğrenci sayısı 16.137 idi.
Yani yeni sistemle birlikte kız çocuklarının 20.246`sı açık liseye giderek eğitimine devam etmekte; 37.277`si ise açık liseye bile gitmeyerek ortaöğretim eğitimini almamaktadır.

Çocuk İşçiliği 

Eğitim sisteminden bu biçimde kopan çocukların büyük bölümü çalışmaktadır.
Bugün sayıları TÜİK verilerine 900 bini bulan (AS : 892 bin) bu çocukların önemli bir bölümünü kız çocukları oluşturmaktadır. Kız çocukları ücretsiz tarım işçiliğinden, mevsimlik işçiliğe, ev içi çalıştırılmaya dek pek çok alanda emek sömürüsüne
sunuk (maruz) kalmaktadır.

Çocuk Gelinler

Öte yandan, liselerde okuyan çocukların evlenmeleri durumunda Açık Liseye kayıt yaptırarak öğrenimlerini sürdürmelerinin önünü açan yeni Ortaöğretim Kurumları yönetmeliği ile erken yaşta evlilikler AKP hükümetince resmen teşvik edilir hale gelmiştir. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı‘nın verilerine göre ülkemizde

  • son üç yılda çocuk gelin sayısı 130 bine ulaşmıştır.

Bu rakamın buz dağının görünen yüzü olduğu açıktır. AKP hükümeti pek çok konuda olduğu gibi bu konuda da sağlıklı verilerin oluşturulmasında üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmemekte, kamuoyunun yeterli bilgi almasını engellemektedir.

Çocuk İstismarı

Jin Haber Ajansı`nın TÜİK, Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı’ndan derlediği verilere göre;

Tecavüze uğrayanların %50`si 18 yaş altındadır!
Bunların %90`ını kız, %10`unu erkek çocukları oluşturuyor.
Öte yandan Türkiye sokaklarında 25 bin çocuk yaşıyor.
Bu çocukların büyük çoğunluğu cinsel şiddete maruz kalıyor.
TÜİK verilerine göre yılda 7 bin çocuk cinsel istismara maruz kalmaktadır.
Ne yazık ki çocuk pornografisi, çocuk ticareti, ensest gibi konularda ise sağlıklı veriler bulmak mümkün değil. Çocuk istismarı ve ihmalinin kız çocuklarının
temel sorunlarından biri olduğu ortadadır.

Bütün bunların ışığında AKP hükümetinin çocukları ve kız çocuklarının korunmasına ilişkin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmediği açıktır. Tam tersine muhafazakâr politikalarla kız çocuklarını eve kapatma, onu anne ve eş rolüyle sınırlama gibi bir yaklaşım içindedir.

Eğitim Sen olarak şimdiye dek olduğu gibi bundan sonra da tüm çocukların özelde de kız çocuklarının eğitim hakkı başta olmak üzere, hakları için mücadele etmeye
kararlı olduğumuzu bir kez daha kamuoyuna duyuruyoruz.
(http://www.egitimsen.org.tr/genel/.Ul3Z_VCxa80, 11.10.13)

Besmeleyle kesilen ette mikrop olmaz!?

Besmeleyle kesilen ette mikrop olmaz!?

Milas İlçe Eğitim Müdürlüğü tarafından, özel bir eğitim kuruluşunun desteğiyle düzenlenen hizmet içi eğitim seminerinde katılan Hüseyin Tobi adlı konuşmacının,
Şam Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmayı kaynak göstererek,
besmeleyle kesilen kurban etinin mikrop barındırmayacağını savunduğu bildirildi.
Eğitim-Sen ilçe temsilciliği tarafından yapılan açıklamada, “Eğitimde Pygmalion Etkisi”konulu seminerin geçen hafta yapıldığı belirtildi. Seminere, matemik, fen ve teknoloji öğretmenlerinin zorunlu olarak katılımı için, okulların yarım gün tatil ilan edildiği belirtildi.

Seminer konuşmacılarından Tobi’nin, akademik bir kariyeri bulunmamasına karşın “uzman” diye nitelendirildiği vurgulanarak şöyle denildi:

“Tobi, sunumunun ‘Besmele Etkisi’ başlıklı son bölümünde,

  • ‘Besmeleyle kesilen hayvanların etlerinde hiç mikrop ve bakteri bulunmamış, besmelesiz kesilen hayvanların etlerinde mikrop ve bakteriye rastlanmış’

dedi. İlçe milli eğitim müdürlüğünden, akademik niteliği olmayan kişilerin ‘uzman’ diye nitelendirilerek fetva vermesine ve insanların aklıyla dalga geçmesine
neden aracı olduklarının yanıtını istiyoruz.” (9 Mart 2013, Cumhuriyet)

========================================

Dostlar,

Bu söylem son derece tehlikeli,akıl ve bilim dışı..

Milas Milli Eğitim Müdürlüğü’nün her ne “uzmanı” ise, Bay Hüseyi Tobi’den başlayarak, zincirleme, Milli Eğitim Bakanı ve Hükümete dek herkes sorumludur.

Eğer bu saçma, hurafe fetvaya uyarak herhangi bir yurttaş sağlığını yitirirse,
siyasal ve tarihsel, insani sorumluluk hükümetin olacaktır.

Valilik, Milli Eğitim Bakanlığı derhal yönetsel soruşturma başlatmalıdır.

Milas Cumhuriyet Başsavcılığı derhal adli kovuşturma başlatmalıdır.

Her konuda ama her konuda konuşan Başbakan RT Erdoğan da çıkıp gürlemeli
ve bu tür saçmalıklara halkımızın inanmaması gerektiğini belirtmelidir.

Gıda Tarım Bakanı ile Sağlk Bakanı da derhal bir basın açıklaması ile
bu halk sağlığını açıkça ve pervasızca tehdit eden söylemin etkisini silmelidirler.

KURBAN BAYRAMI ve SAĞLIĞIMIZI KORUMAK..

(http://ahmetsaltik.net/kurban-bayrami-ve-sagligimizi-korumak/)

Başlığıyla bu sitede yer alan yazımıza bakılırsa, kurban etlerinden hangi ciddi hastalıkların insanlara bulaşabileceği görülebilir. Üstelik bu alanda söz söylemeye yetkili bir uzman – öğretim üyesi hekim olarak..

Sevgi ve saygı ile.
10.3.13, Ankara

Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net

Onbinler, ‘gerici eğitime hayır’ dedi

Onbinler, ‘gerici eğitime hayır’ dedi

Hükümetin “4+4+4” düzenlemesi Eğitim-Sen’in öncülüğünde Ankara Sıhhiye Meydanı’nda düzenlenen mitingde onbinlerce kişinin katılımı ile protesto edildi.

15.9.12 günü Ankara Sıhhiye alanında yapılan 4+4+4 gerici yobaz eğitime karşıt eyleme biz de katıldık..

Sabah saatlerinde tren garı, Opera ve Dikimevi’nde toplanan gruplar öğle saatlerinde Sıhhıye’ye yürüyüşe geçti. En önde tek renk T gömlek (tişört) ve şapkalı Eğitim-Sen’lilerin yer aldığı kontejin alana girişi yoğun katılım nedeniyle ancak 2.5-3 saatte tamamlanabildi.

Son dönemdeki en yoğun ve en geniş katılımlı eylem olan mitinge öğretmen ve velilerin yanı sıra işçiler, siyasi partiler, aralarında Sol Açık’ın da bulunduğu taraftar grupları, sivil toplum ve meslek örgütleri, sendikalar ve yurttaşlar da destek verdi.

Cumhuriyet Gazetesi yazarı, CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay’a Özgürlük Girişimi de mitinge katıldı. Katılımcılar yürüyüş sırasında attıkları sloganlar ve taşıdıkları pankartlarla tepkilerini dile getirdi. Pankart ve sloganlardan bazıları şöyleydi:

– Irkçı, gerici, piyasacı eğitime hayır!
– AKP elini çocuğumdan çek!
– AKP elini okulumuzdan çek!
– AKP’ye teslim olmayacağız!
– Okulumuzun imam hatip olmasını, eğitimin iman hatipleşmesini istemiyoruz!
– Şeriata hayır!
– 4+4+4 dert üstüne dert!
– Karanlığa teslim olmayacağız!
– Kız çocuklarının eve kapatılmasına, çocuk gelinlere hayır;
– Anadilde eğitim istiyoruz!
– AKP’nin gerici, faşist eğitim sistemine teslim olmayacağız!
(Başbakanın karikatürü ile birlikte)
– Tüm okullar sana imam yetiştirsin istiyorsun!
– Sen Türkiye değilsin!
– Çocuklarımızı 4+4+4 karanlığına teslim etmeyeceğiz!

Eğitim-Sen Hatay Şubesi, “Suriye’de emperyalist müdahaleye hayır” pankartı açarken,

Katil ABD, işbirlikçi AKP” sloganları attı.

KESK’liler tutuklu 68 sendikacının fotoğraflarını taşıdı. Serbest bırakılması istenilen sendikacıların isimleri de Sıhhiye Meydanı’nda tek tek okundu.

Atanamayan öğretmenler “Atama hakkımız, söke söke alırız; ücretli köle olmayacağız” sloganları attı. Kürtçe sloganların da atıldığı yürüyüş sırasında, alana giren gruplar zaman zaman Kürtçe anonslarla selamlandı.

Halkevleri kortejinin önünde çocuklar yer aldı. Bazı çocukların gelinlik giyerek, 4+4+4 uygulamasını protesto ettikleri görüldü. Aralarında Sol Açık’ın da bulunduğu taraftar grupları da “4+4+4’e taraftar değiliz” sloganı ile tepkilerini dile getirdi.

Polis, meydana girişte katılımcıları tek tek aradı. Üzerlerini aratmayan SDP korteji ise polis barikatını yıktı. Kısa süreli arbede yaşandı.

Alandaki platforma “4+4+4’e karşı laik, bilimsel, demokratik, kamusal, parasız, anadilde, nitelikli eğitim-kardeşçe yaşam istiyoruz” yazılı pankart asıldı.

Mitingin başlangıcında, okulda üzerine lavabonun düşmesi sonucu yaşamını yitiren Efe Boz’un annesinin yazdıklarından bir bölüm okundu. 4+4+4 uygulaması katılımcıların oylamasına sunuldu. Islıklar ve yuh sesleri arasında “hayır” oyu verildi.

Eğitim-Sen Genel Başkanı Ünsal Yıldız iktidarın niyetinin yasa yapmak olmadığını,
yeni bir düzen kurmak niyetinde olduklarını söyledi.

AKP’nin köktendincilik üzerinden toplumu yeniden şekillendirmeye çalıştığını belirten Yıldız, seçilmiş milletvekillerinin, belediye başkanlarının, gazetecilerin, yazarların, bilim insanlarının, öğrencilerin tutuklandıklarına, onbinlerce insanın gözaltına alındığına dikkat çekti.

“Biz bu rejimi 12 Mart’tan, 12 Eylül’den, 28 Şubat’tan biliyoruz” diyen Yıldız,
şöyle devam etti:

“Yaşananların 12 Eylül’den hiçbir farkı yok. Recep Tayyip Erdoğan biraz da Evren’dir. Erdoğan ile Evren arasındaki tek fark giysileridir.”

KESK Genel Başkanı Lami Özgen de iktidarın politikalarına karşı yürüttükleri mücadelenin AKP’yi “korkuttuğunu”, o nedenle öbür muhaliflere olduğu gibi KESK’e de operasyon yapıldığını belirtirken;

Gerici, dinci eğitimi bize dayatıyorlar. Çocuklarımızın geleceğini karartacak bu düzenlemeyi kabul etmeyeceğiz. AKP’nin gerici, faşizan, piyasacı eğitim sistemine karşı çıkmaya devam edeceğiz. Karanlığa boyun eğmeyeceğiz. Faşizme karşı
omuz omuza, ya hep beraber ya hiç birimiz” dedi.

Konuşmaların ardından Moğollar konser verdi.(16.9.12, Cumhuriyet portalı)