Etiket arşivi: çocuk işçi

Anayasanın ilk maddesi: Kimse aç bırakılamaz

09 Ocak 2023, Cumhuriyet


Doğan Kuban
 Hoca’nın 23 Eylül 2016 tarihli yazısı Herkese Bilim Teknoloji dergisinde (Sayı 26) kapak olmuştu. Geçenlerde açlıktan ölen bir çocuk, ülkemizdeki açlığın fotoğrafı gibiydi. Bunlar nüfusun yüzde kaçı?

  • Açlıktan birden değil de yavaş yavaş ölenler?

Dört kişilik bir ailenin açlık sınırı aralık ayında Türk-İş tarafından 8.130 TL olarak açıklanmıştı. Asgari ücrete zam, tam açlık sınırında yapıldı.

Bir de yoksulluk sınırı var: Dört kişilik aile için hesaplanan 20.485 TL! Nüfusun yüzde kaçının evine 20.000 TL giriyor? Asgari insan gibi yaşamanın ölçüsü! Buna göre,

  • orta sınıfın nasıl da hızla yoksulluk sınırına doğru kaydığını görüyoruz.

Ülkemizde çocuk işçi sayısı hızla arttı: TÜİK’e göre sayıları 720 bin. Bunların %34’ü okulu bıraktı. OECD ülkeleri içinde yoksulluk içinde yaşayan çocuk oranı en yüksek Türkiye’de: %22.7

Çeşitli araştırmalara göre, Türkiye’de 16 milyon insan aç,
50 milyon insan da yoksul.

Kuban Hoca 2016’da dünyadaki 1 milyar insanın aç bırakılmasından yola çıkıyordu ve (AS: 2021 sonu verisi 828 milyon!) bize de bir öneride bulunuyordu:

  • Anayasa’nın 1. maddesi “Kimse aç bırakılamaz!” olsun. Okuyalım:

KOLAY SAVAŞ DEĞİL

“Her gün daha zengin olmak için yollar arayan sözde insanlığın, bir milyar insanın aç bırakılmasını günümüzde kabul etmemeliyiz. Bunu gösteriş, reklam, politik propaganda olarak yapmak da insan haysiyetine yakışmıyor. Gerçi insanlarda haysiyet sorunu da açlık gibi, yaygın bir özellik haline geldi. 

Ama yine de önce açlıktan başlayalım. Belki o vesile ile haysiyet, namus, hoşgörü, acıma gibi tarihi, insani ve dini değerler yeniden değer kazanır. Bunun, kapitalist dünyada, kolay bir savaş olmayacağını biliyoruz. Fakat biz bunu başaran ilk ülke olabiliriz.

EN UTANÇ VERİCİ GÖRÜNTÜ

  • İnsanlığın en utanç verici görüntüsü açlıktır.

Zengin, fakir bütün ülkelerde insanların bir bölümü zenginlik içinde yüzerken, kentlerde yapılar, otomobiller birbirleriyle yarışırken, kulübelerinde, çadırlarında, dağlarda, çöllerde yaşayan tek bir insanın gününü aç geçirmesi uygarlığın, bilginin, teknolojinin ve sözde Tanrı’ya inancın ham ve aldatıcı söylemler olduğunu gösteriyor.

Dünyanın zengin insanları gökdelen dikmek, silah üretmek, savaş oyunları ile hemcinslerini öldürmek gibi etkinliklerle uğraşır ve bu bağlamda dünyayı palavra ile doldururken aç kalanlara kaygısız kalıyor. ‘Ekonomist’ler büyük kuramlar üretiyor. Ama açların sayısı artıyor

Aç insanları düşünerek kanı donan belki kimse yoktur. Biz insan ve ölümü doğal fenomen olarak görmeğe alıştırılmış canavar bir soyun üyeleriyiz. Oysa hiçbir dinde ‘Hemcinslerinizi aç bırakabilirsiniz’ demiyor. 

AÇLARIN YEMEKLERİNİ ÇALANLAR

  • Her ülkede açların yemeklerini çalan örgütlü insanlar var. Bu da devlet.

O zaman devletin görevini yanlış ya da eksik tanımlıyoruz.

  • Devletin birinci ödevi toplumun tümünü doyurmaktır.

Böyle bir anayasa hiçbir uygar ülkede yok. Her anayasada devletin ilk görevi toplumun güvenliğini sağlamakla başlıyor. Neden?

  • Çünkü anayasalar insanın yaşamını sağlamak amaçlı değil, aşiret reislerinin, derebeylerinin, sultanların ve yakın çevrelerinin güvenliğini korumak için tasarlanmışlar.

Gelişme aşamasında hak ve özgürlük gibi kavramlar eklenmiş, yaşama hakkı ve yaşatma görevi arasına ‘aç bırakmamak’ yeterince açık olarak konmamış. 

Biz yaralı her canlıya, hayvan hatta bitki ve çiçeğe, acıyarak ve üzülerek bakabilen duyarlı yaratıklarız. Bu her insanda biraz vardır. İnsan demeğe layık olanlarda, diyelim. 

Fakat tıp biliminden öğrendiğimize göre, acıma hissi olmayan psikopatlar da var. Fakat insanlığın çoğunluğunun, uygarlıktan söz ettiği bir çağda açlık, kabul edilemez bir ‘aberration’, (AS: sapma) toplum bilincinin yoldan çıkmasıdır

EN BÜYÜK SAVURGAN

Türkiye gıda savurganları arasında dünyanın önde gelen ülkelerinin en önünde. (Scientific American, Ağustos, 2016 sayısı). Onun için Açlık Savaşı belki de en kolay kazanılacak savaş.

Sömürgen olarak yaşayan politik sınıf, politikayı sömürü aracı olarak kullanmaktan uzaklaşmalı.

İçi boşalmış ideolojilerden kaynaklanan sosyal ve ekonomik nedenlerle gerçekleşemeyen doğal bir insan hakkı var. Ya da bu çağda olmalı: Aç kalmamak.

Türkiye’nin açlarının tümünü doyurmağa üretimi yetişir. Türkiye’deki üretimin hesaplanan bir yüzdesi, kimsenin aç kalmayacak şekilde, anayasanın ilk maddesi olarak açlığın yok edilmesine harcanmalı.

Bunu her ülkeden önce neden başarmayalım?”
=============================================
Dostlar, 

Biz bu “dehşetli” yazısı nedeniyle hem Sn. Bursalı’yı hem merhum Kuban’ı saygı ile selamlarken, bir başka saygın, yurtsever bilim insanı, ekonomist Prof. Erinç Yeldan‘ın geçen hafta tweet hesabında paylaştığı bir çizimini (sınıfsal gelir grafikleri) ve net yorumunu eklemek istiyoruz. (Bu çizim, Prof. Yeldan hocamızın 3 tam gününü almış!)

Sevgi ve saygı ile. 09 Ocak 2023, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
A​tılım Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı ​AbD
​Hekim, Hukukçu-Sağlık Hukuku Uzmanı, ​Mülkiye’li​
www.ahmetsaltik.net        profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik      twitter : @profsaltik

2015 İşçi sağlığı karnesi: 1730 işçi yaşamını yitirdi

ATO_logosu

2015 İşçi sağlığı karnesi: 1730 işçi yaşamını yitirdi

http://www.hekimpostasi.org.tr/2016/02/22/2015-isci-sagligi-karnesi-1730-isci-yasamini-yitirdi/, 22 Şubat 2016

547dd645b7b07d0a3d3b94a5

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi 2015 yılının iş cinayetleri raporunu yayınladı.
Rapora göre 2015 yılında 1730 işçi yaşamını yitirdi

Meclisin her ay düzenli olarak yayınladığı raporlar 2015 yılında Türkiye’nin iş cinayetleri karnesini gözler önüne serdi. Rapora göre 2015 yılında 1486’sı işçi, memur statüsünde çalışan ücretlilerden; 244’ü kendi nam ve hesabına çalışanlardan olmak üzere 1730 kişi iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi. 2015 yılı içinde iş cinayetlerinin;

128’i Ocak ayında,
85’i Şubat ayında,
140’ı Mart ayında,
135’i Nisan ayında,
167’si Mayıs ayında,
155’i Haziran ayında,
172’si Temmuz ayında,
160’ı Ağustos ayında,
177’si Eylül ayında,
144’ü Ekim ayında,
130’u Kasım ayında,
137’si Aralık ayında yaşandı.

Yüksek ölümlerin yaşandığı işkollarında acil önlem alınmalı
İş cinayetleri sendikasız, örgütsüz ve güvencesiz çalışma koşullarının egemen olduğu işkollarında yoğunlaştı. İnşaat, tarım ve taşımacılık en çok ölümün yaşandığı sektörler oldu. Meclis, tarım-orman, taşımacılık ve gıda-şeker işkollarında iş cinayetlerinin geçen yıla göre sıçramalı artış gösterdiğini belirtirken bu işkolları ve yüksek ölümlerin yaşandığı inşaat-yol, ticaret-büro, belediye, madencilik, metal ve enerji sektörlerinde acil önlem alınması konusunda yetkilileri uyardı. 2015 yılı içinde;

– inşaat-yol işkolunda 426,
– tarım-orman işkolunda 405,
– taşımacılık işkolunda 236,
– ticaret-büro-eğitim, sinema işkolunda 101,
– belediye-genel işler işkolunda 93,
– madencilik işkolunda 67,
– metal işkolunda 61,
– enerji işkolunda 47,
– gıda-şeker işkolunda 41,
– savunma-güvenlik işkolunda 36,
– konaklama-eğlence işkolunda 33,
– sağlık, sosyal hizmetler işkolunda 30,
– petro-kimya, lastik işkolunda 26,
– gemi-tersane-deniz, liman işkolunda 25,
– çimento-toprak, cam işkolunda 22,
– ağaç-kağıt işkolunda 17,
– tekstil, deri işkolunda 12,
– iletişim işkolunda 9,
– basın-gazetecilik işkolunda 6,
– banka, finans, sigorta işkolunda 3 işçi yaşamını yitirdi,
– 34 işçinin ise çalıştığı iş kolu belirlenemedi.

İşçiler en çok trafik kazaları, ezilme-göçük ve düşme nedeniyle yaşamını yitirdi
İş cinayetlerinin nedenlerinde ilk sırada trafik-servis kazaları geldi. 2015 yılı içinde

– 506 işçi trafik-servis kazası,
– 357 işçi öbür nedenlerle,
– 315 işçi ezilme-göçük nedeniyle,
– 277 işçi düşme nedeniyle,
– 100 işçi elektrik çarpması nedeniyle,
– 82 işçi zehirlenme-boğulma nedeniyle,
– 51 işçi patlama-yanma nedeniyle,
– 22 işçi kesilme-kopma nedeniyle,
– 20 işçi de nesne düşmesi-çarpması nedeniyle yaşamını yitirdi.

2015 yılında kalp krizi ve intihar nedenli iş cinayetleri sayısında geçen yıllara göre bir artış yaşandığı gözlemlenirken bu durum çalışma koşullarının ağırlaşması ve
işçilerin ekonomik durumunun kötüleşmesinin göstergesi olarak rapora girdi.

80 şehirde iş cinayeti yaşandı
2015 yılında iş cinayetleri Bayburt dışında 80 şehirde ve yurtdışında gerçekleşti. 142 ölümle
en çok iş cinayeti, sanayinin merkezi olan İstanbul’da ve hemen her sektörde yaşandı. İstanbul’un ardından en çok ölüm yaşanan iller arasında İzmir, Bursa, Antalya ve Adana yer aldı. Zonguldak, Karaman, Isparta, Elazığ, Manisa ve Şırnak’ta maden; Antalya’da konaklama ve organize sanayi; Adana, Düzce, Isparta, Muğla, Aydın, Şanlıurfa ve Mersin’de tarım; Ankara, Gaziantep, Tekirdağ, Samsun, Malatya, Kayseri, Malatya’da organize sanayi; Bursa ve Mersin’de metal; Kocaeli’nde kimya; Konya’da gıda ve İzmir’de tersane kazaları öne çıktı. Tarım, inşaat, enerji, taşımacılık, belediye, ticaret ve eğitim işkollarındaki cinayetler ise
her şehirde yaşandı. İş cinayetlerinde yaşamını yitirenlerin 1610’unu erkek, 120’sini
kadın işçiler oluşturuyor.

* 2013 yılında 59, 2014 yılında 54 olan iş cinayetlerinde yaşamını yitiren çocuk işçi sayısı
2015 yılında 63’e yükseldi. Son üç yılda iş cinayetlerinde yaşamını yitiren 176 çocuk işçinin 92’si tarım, 20’si inşaat, 14’ü ticaret-eğitim, 11’i metal, 6’sı gıda, 6’sı tekstil, 5’i konaklama-eğlence, 5’i taşımacılık, 5’i genel işler, 3’ü kimya, 2’si çimento, 1’i maden, 1’i iletişim,
1’i metal ve 1’i sağlık işkolunda çalışıyordu, 3 çocuğun ise çalıştığı işkolu belirlenemedi.

* 2015 yılında 51 yaş ve üstünde 444 işçi can verdi. Son üç yılda iş cinayetlerinde yaşamını yitiren 964 emekli-yaşlı işçinin 343’ü tarım, 204’ü inşaat, 130’u taşımacılık, 75’i ticaret-büro-eğitim, 40’ı belediye-genel işler, 33’ü maden, 20’si metal, 17’si tersane-liman, 15’i konaklama, 14’ü enerji, 13’ü ağaç, 11’i savunma-güvenlik, 10’u gıda, 8’i sağlık, 7’si tekstil, 5’i kimya, 2’si iletişim, 2’si basın ve 2’si çimento işkolunda çalışıyordu. Emekli-yaşlı işçi ölümlerinin
genel işçi ölümlerine oranı 2013’te 15,3 iken 2014 yılında %17,6’ya ve 2015 yılında
%25,7’ye yükseldi.

* 2013’te yılında 103, 2014 yılında 131, 2015 yılında ise 120 kadın işçi yaşamını yitirdi.
Son üç yılda iş cinayetlerinde yaşamını yitiren 354 kadın işçinin 199’u tarım, 33’ü eğitim-ticaret-büro, 27’si sağlık, 20’si belediye-genel işler, 19’u tekstil, 9’u konaklama-eğlence,
9’u gıda, 5’i taşımacılık, 4’ü basın-gazetecilik, 4’ü metal, 3’ü kimya, 3’ü bankacılık,
3’ü savunma-güvenlik, 2’si çimento, 2’si inşaat, 1’i kimya, 1’i ağaç, 1’i basın, 1’i iletişim ve
1’i enerji işkolunda çalışıyordu. 7 kadın işçinin ise çalıştığı işkolu yeterli bilgi olmadığı için belirlenemedi.

==================================

Dostlar,

Türkiye bir emekçi cinayetleri ülkesi olmayı sürdürüyor..
Gönüllü bir kuruluş olan İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi,
son birkaç yıldır İŞ CİNAYETLERİ ALMANAĞI yayımlıyor!

Dünyada başka hangi ülkede böylesine dramatik – trajedik bir kitap basılıyor, bilmiyoruz.

 

Türkiye’de hiçbir siyasal iktidar dönemi bu denli kanlı olmadı..
3 Kasım 2002 seçimlerini % 34 oyla kazanarak TBMM’de bu oranın 2 katına yakın üye kazanan AKP iktidarı, kesintisiz 14. yılınde tek başına iktidarını sürdürüyor..

İş cinayetlerinden faili meçhullere, duble kanyolları (karayoları!) kurbanlarından demiryolu facialarına (Pamukova hızlı tren cinayeti!), bölücü PKK teröründen polis şiddetine, göz göre göre 301 emekçinin kurban verildiği Soma toplu işçi cinayetine dek, kadın cinayetlerinden intiharlara, Suruç – Reyhanlı – Gezi – 2 kez Ankara katliamlarına dek…

Tam bir karabasan (kâbus) dönemidir..

Türkiye’nin temel ve ivedi sorunu AKP iktidarı ve RTE’den kurtulmaktır.
Bunun da evrensel reçetesi, AKP – RTE karşıtı tüm kesimlerin iş ve güç birliğidir.

AKP – RTE’nin “ileri demokrasisi” olmalı tüm bunlar..
Türkiye, İngiltere’nin 1679 tarihli Habeas Copus Act güvencesinden bile geride!..
O metinde;

  • “Korkma, Kralın adamları seni haksız tutarsa, bağımsız yargıçlar hemen salacaktır. “ deniyordu.AKP – RTE Türkiye’sinde 23 Şubat 2016’da ise;

    “Kork, hatta titre; Tayyip’in adamları seni tutarsa kimi yargıçlar hemen seni hapse tıkacaktır..” biçiminde..

    Daha beteri ise 2023 İslami -Faşist AKP – RTE diktatörlüğüne saklanıyor olmalı??

    Sevgi ve saygı ile.
    23 Şubat 2016, Ankara

    Dr. Ahmet SALTIK
    www.ahmetsaltik.net
    profsaltik@gmail.com

2014’te 1886 işçi iş cinayetleriyle yaşamını yitirdi!


İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin raporuna göre,

2014’te 1886 işçi iş cinayetleriyle yaşamını yitirdi!

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi‘nin raporuna göre, 2014 yılında iş cinayetlerinde en az
1886 işçi can verdi. Raporda,  Mayıs ayında 427 işçi, Ekim ayında 171 işçi ve Ağustos ayında 160 işçinin yaşamını yitirdiği belirtildi. Yaşamını yitiren 1886 işçiden 29’u meslek hastalığı nedeniyle aramızdan ayrıldı. İnşaat işkolunda 423 işçi, maden işkolunda 386 işçi ve tarım işkolunda  ise 309 işçi yaşamını yitirdi. Trafik/servis kazası nedeniyle 421, zehirlenme/boğulma nedeniyle 395 ve düşme nedeniyle 298 işçi can verdi.

2014 yılında 54 çocuk işçi, 132 kadın işçi, 53 göçmen işçi ve 331 emekli ya da emeklilik çağında çalışan işçi yaşamını yitirdi.

2014 içinde Manisa’da 343 işçi, İstanbul’da 198 işçi ve Kocaeli’nde 67 işçi yaşamını yitirdi.

“ARALIK AYINDA EN AZ 127 İŞÇİ YAŞAMINI YİTİRDİ”

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi, basın ve meslek örgütlerinden derlediği veriler ışığında hazırladığı Aralık ayı raporunu açıkladı. Buna göre, Aralık ayında 127 işçi yaşamını yitirdi.

İşçi ölümleri en ço inşaat, belediye, ticaret/eğitim/büro, tarım ve gemi/tersane sektörlerinde yaşandı. İnşaat, yol işkolunda 32; belediye, genel işler işkolunda 13; ticaret, büro, eğitim, sinema işkolunda 11; tarım, orman işkolunda 9; gemi, tersane, deniz, liman işkolunda 8; metal işkolunda 7; çalıştığı işkolunu belirleyemediğimiz/öğrenemediğimiz 6; madencilik işkolunda 5;
çimento, toprak, cam işkolunda 5; savunma, güvenlik işkolunda 5; taşımacılık işkolunda 4; petro-kimya, lastik işkolunda 3; tekstil, deri işkolunda 3; ağaç, kağıt işkolunda 3; sağlık, sosyal hizmetler işkolunda 3; gıda, şeker işkolunda 2; banka, finans, sigorta işkolunda 2;
enerji işkolunda 2; konaklama, eğlence işkolunda 2; iletişim işkolunda 1 ve basın, gazetecilik işkolunda 1 işçi yaşamını yitirdi.

Raporda, Aralık ayında yaşamını yitiren 127 işçiden  121’i işçi memur statüsünde çalışan ücretlilerden, 3’ü çiftçilerden/küçük toprak sahiplerinden ve 3’ü de esnaflardan olmak üzere, 6’sının da kendi nam ve hesabına çalışanlardan oluştuğu belirtildi.

“İŞÇİLER EN ÇOK TRAFİK/SERVİS KAZALARINDAN DOLAYI
YAŞAMINI YİTİRDİ”

İşçiler en çok trafik/servis kazaları, düşme, ezilme/göçük ve öbür nedenlerden dolayı can verdi.

Trafik, servis kazası nedeniyle 36; ezilme, göçük nedeniyle 31; öbür nedenlerden dolayı
(kalp krizi, slikozis, intihar, saldırı vb.) 23; düşme nedeniyle 17; zehirlenme, boğulma nedeniyle 10; elektrik çarpması nedeniyle 5; nesne düşmesi, çarpması nedeniyle 3; patlama, yanma nedeniyle 1; kesilme, kopma nedeniyle 1 işçi can verdi.

Aralık ayında işçi cinayetlerinde 15 kadın, 3 çocuk ve 1 göçmen yaşamını yitirdi.
İşçi cinayetlerinin en çok yaşandığı kenler ise İstanbul, Adana ve Zonguldak oldu.

======================

Dostlar,

Derin acıyla paylaşıyoruz…

Emperyalizm ve ülkemizdeki uzantıları ile işbirlikçileri;
her taraflarına boooolca kına yakabilirler..

Emekçilerin kanlarında boğulacaklar çok da uzakolmayan bir zamanda..

Sevgi ve saygı ile.
02.01.2015, Ankara

Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net