Einstein’s letter to Ataturk’s Turkey
Einstein’in Atatürk’e Mektubu
http://voices.nationalgeographic.com/2012/05/22/einsteins-and-ataturk-part-ii-einsteins-letter/
Not just the forty that Einstein requested, but many scores of German and Austrian Jewish scientists, their families, and their assistants, moved to Turkey. For the next 10-15 years the medical schools, and science and technology departments, especially in Istanbul flourished.
By the 1950s many of these scientists immigrated to the newly created State of Israel, and to the United States. They staffed the medical schools of Hopkins and Harvard, Columbia and Chicago. And they came to the physics departments of Princeton and Einstein’s Institute for Advanced Study…
http://voices.
Ekselansları (Atatürk),
OSE Dünya Birliği’nin şeref başkanı olarak, Almanya’dan 40 profesörle doktorun bilimsel ve tıbbi çalışmalarına Türkiye’de devam etmelerine müsaade vermeniz için başvuruda bulunmayı ekselanslarından rica ediyorum. Sözü edilen kişiler, Almanya’da halen yürürlükte olan yasalar nedeni ile mesleklerini icra edememektedirler. Çoğu geniş tecrübe, bilgi ve ilmi liyakat sahibi bulunan bu kişiler, yeni bir ülkede yaşadıkları takdirde son derece faydalı olacaklarını
ispat edebilirler.
Ekselanslarından ülkenizde yerleşmeleri ve çalışmalarına devam etmeleri için izin vermeniz konusunda başvuruda bulunduğumuz tecrübe sahibi uzman ve seçkin akademisyen olan bu
40 kişi, birliğimize yapılan çok sayıda müracaat arasından seçilmişlerdir. Bu ilim adamları , hükümetinizin talimatları doğrultusunda kurumlarınızın herhangi birinde bir yıl boyunca hiçbir karşılık beklemeden çalışmayı arzu etmektedirler.
Bu başvuruya destek vermek maksadıyla, hükümetinizin talebi kabul etmesi halinde
sadece yüksek seviyede bir insani faaliyette bulunmuş olmakla kalmayacağı,
bunun ülkenize de ayrıca kazanç getireceği ümidimi ifade etmek cüretini buluyorum.
Ekselanslarının sadık hizmetkarı olmaktan şeref duyan
Prof. Albert Einstein
========================================
Dostlar,
Bizim de ders ve konferanslarımızda kullanageldiğimiz bir konuydu..
Ali hocamız (Sn. Prof. Dr. D. Ali Ercan) bir vesile ile anımsatmayı uygun gömüş olmalı..
Bir kez daha paylaşalım…
Dikkat eder misiniz lütfen Prof. Einstein‘in zarif- diplomatik tümcesine..
Hem kendi ülkesini apaçık şikayet etmek istemiyor hem de derdini etkili biçimde aktarıyor:
– Almanya’da halen yürürlükte olan yasalar nedeni ile mesleklerini icra edememektedirler..
Einstein 40 bilim adamını önermişken, Mustafa Kemal Paşa 142 seçkin Yahudi kökenli Alman – Avusturyalı bilim adamının Türkiye’ye gelmesine onay vermiştir. İstanbul Üniversitesi bu sayede 1933 Üniversite Reformu (Malche Raporu) sonrası çağcıl bir bilim kurumu olmuş ve Dünyada saygın bir yer edinmiştir.. Belki de tarihin cilvesidir..
Yıkık – harap – hiç bir şeyi olmayan Türkiye’ye üstelik de Osmanlı borçları altında inletilirken 142 yetişmiş bilim insanının kazandırılmasının değeri ölçülebilir mi??
Üstelik 1 yıl sonra Türkçe ders vermeye başlamaları koşuluyla…
Öyle de olmuştur.. BU güzel insanlar Türkçe öğrenmiş ve derslerini dilimizde vererek Türkçe bilim dilinin gelişmesine de çok katkı koymuşlardır.
Aradan 80 yıl geçtikten sonra By RTE‘nin kalkıp Türkçe’yi küçümsemesi, ömrünü – tarihsel işlevini doldurmuş uyduruk dil Osmanlıca‘yı üstelik de dayatması,
“İsteseniz de istemeseniz de öğreneceksiniz!” demesi çok acı verici ve utandırıcıdır.
21. yy. dünyasında apaçık faşist bir baskıdır ve dahası insanlığa karşı suçtur..
Bu Alman bilim insanları Tük kültürü ile bütünleşmiş, deyim yerinde ise “Alman asıllı Türk” olmuşlardır. Bu assimilasyon değil integrasyondur.. Prof. Frank‘ın sözleri tam bir derstir :
- Her tür ayrımcılığı – ırkçılığı – faşizmi – despotizmi Türkiye’de kurulan – kurulmakta olan da dahil) demokrasi dışı rejimi lanetliyoruz..
Her 2 büyük insana da saygı ve şükran ile..
Sevgi ve saygıyla.
02.02.2015, Ankara
Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net