Prof. Dr. Halil Çivi
İnönü Üniv. İİBF Eski Dekanı
(AS: Bizim katkımız yazının altındadır..)
Bu gün, günümüzden tam 29 yıl önce gerçekleştirilen iki vahşetin yıldönümü. Bu 2 vahşetin biri 02 Temmuz 1993 günü Sivas Madımak Otelinde ve öbürü, birkaç gün sonra Erzincan’ın Başbağlar Köyü kırımında (katliamında) yaşandı.
Bu yangın ve kırımlarda (katliamlarda) salt insanlar ve onların yaşama hakkı yakılmadı; onlarla birlikte din, iman, hak, hukuk, laiklik, akıl, bilim, özgürlük, demokrasi adalet, ahlak, vicdan, sevgi, barış, umut, hoşgörü, güven, kardeşlik, kültür, sanat, insanlık…. ülke, devlet ve toplum adına ne denli güzel “değer” varsa ateşe atıldı.
- İç ve dış şer güçler, elbirliği ile azgın cehaletin, cehalet bombasının fitilini ateşlediler..
Bundan sonra yapılacak en güzel şey, olup biten bu vahşetlerden gerekli ders alınarak, hem bu vahşi cehaleti yok etmek ve hem de başta sevgi, barış ve kardeşlik olmak üzere, yitirdiğimiz tüm ahlaksal, insancıl, hukuksal değerlerimizi en kısa zamanda daha güçlü bir biçimde, elbirliği ile yeniden geri kazanmanın, onarmanın yollarını arayıp bulmak olmalıdır.
- Her iki vahşi olayda da ana sorumluluk, hem toplumu cahil bıraktığı ve hem de doğrudan kendi yurttaşlarının can güvenliğini yeterince koruyamadığı için devletindir.
En başta da dönemin siyasal iktidarına aittir.
Ne yazık ki çeşitli siyasal, dinsel, ekinsel (kültürel) ve etnik nedenlerle, siyasal iktidarlar bu olayların üzerine yeterli ve etkin bir kararlılıkla gidememiştir. Olayların üzerindeki sis perdesi yeterince aydınlatıl(a)mamıştır. Bu durum kabul edilemez.
Başta bu vahşetlerde yaşamlarını yitirenlerin yakınları ve sevenleri olmak üzere tüm ulusumuzun başı sağ olsun.
=======================================
Dostlar,
AKP, 20 yıldır tek başına iktidardır.
Bu yakıcı ve toplumsal barışı dinamitleyen kırımlar mutlaka ama mutlaka aydınlatılmalı ve gerçek sorumlular yargı önünde hesap vermeliydi.
Sanıkların avukatlığını üstlenenler arasında olan Refahyol iktidarının Adalet Bakanı Şevket Kazan, bakanlığı sırasında onları hapishanede ziyaret etti.[18] Geniş avukat listesinde çok sayıda Refah Parti üyesi ve yöneticisi olması eleştiri konusu oldu. Bu avukatlar ilerleyen yıllarda AK Parti ve Saadet Partisine katıldılar ve içlerinden üst yönetim görevlerine yükselenler oldu. 26 kişilik bu listede biri bakan olmak üzere 4 AKP milletvekili de bulunmaktadır.
Kırımları aydınlatmayıp suçlularını yargıda hakettikleri gibi cezalandırmayan herkesin, başta siyasal iktidarlar olmak üzere elleri, kırımcılar ölçüsünde, hatta daha beter kanlı ve kirlidir.
Ne yazık ki başsağlığı dilemek, Ulusun acısını paylaşmak hiçbir derde deva ol(a)mıyor..
Yüreğim yangın yeri.. 2 Temmuz 1993’ten bu yana, 29 yıldır hiiiiiççç dinmiyor.. Bu intikam güdüsü değil, adalet hakkı.. ki benzerleri için de etkin caydırıcı olsun esas olarak.
Gerekrse Yargılamanın yenilenmesi kurumu kullanılmalıdır. CMK md. 311 ve sonrası hükümler işletilmelidir. Adalet Bakanlığı konuyla doğrudan ilgilenmelidir.
TCK’da insanlığa karşı işlenen suçlar için zamanaşımı söz konusu değildir (md. 77).
Gün olur, görevlerini yapmayarak adaleti karartanlardan da hukuksal hesabı sorulur, ölseler de!
Sevgi ve saygı ile ama adalet özlemi acı ve kaygısıyla.
02 Temmuz 2022, Ankara
Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
Atılım Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı Anabilim Dalı
Sağlık Hukuku Uzmanı, Siyaset Bilimi – Kamu Yönetimi (Mülkiye)
www.ahmetsaltik.net profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik twitter : @profsaltik
MADIMAK ve BAŞBAĞLAR kırımlarına adanmış bu muhteşem yazı ve bu mükemmel katkı için dahi bilginler sevgili hocalarımız Prof.ÇİVİ’ye ve Prof.SALTIK’a en yürekten tebrikler, derin saygılar, en iyi dilekler ve aynı kırımlara ilişkin iki özel adak :
MADIMAK, EN KALLEŞ VE KAHPE KATLİAM
Madımak Oteli’nde yapılmış o en kalleş ve kahpece katliam,
Hepimiz için yıllar boyu süren ve sürecek olan bir yüce gam.
Madımak içinde barbarca yakılan bütün erkekler ve kadınlar,
Tüm yurdun binlerce yıllık tarihine altından bir yaprak oldular.
Biz,onları asla unutmadık,unutamayız ve unutmayacağız.
Ve ulu kurtuluş öncesi ve sonrası kalbimizde yaşatacağız.
Onlar, yüz binlerce şehidimizin en yeni ve son otuz üçüdür.
Ve cennetin en güzel ve en kutsal bahçesine gömülmüştür.
Onları,unutmak,anmamak ve kutsamamak ihanet demektir.
Ve tüm yurda ve ulusa çok büyük bir melaneti icra etmektir.
Madımak katillerini aklamak Türkiye hayinlerini aklamaktır.
Madımak şehitlerini kutsamak yurdu ve ulusu kutsamaktır.
Madımak,iç ve dış gericiliğin ve yobazlığın en vahşi yüzüdür
Ve Atatürk’ü tekrar okumak ve anlamak için ulu bir öyküdür.
Gönül Pınar Atacı, 2.Temmuz.2020
BAŞBAĞLAR KIRIMINA KARŞI
Erzincan’ın o şirin canı ve cananı Başbağlar’ında
Ve al güneşin en kızıl olduğu Ağustos başlarında
Tam otuzbeş masum insan gerici ve bölücü teröristlerce öldürüldü
Ve bizce omuzlara alınarak Madımak şehitlerinin yanına gömüldü.
Başbağlar,alkanlara boyandı ve günlerce ağladı.
Başbağlar,tüm şehitlerine ölümsüz anıtlar yaptı.
Bu en kahpece ve en barbarca kırım, emperyal uşakların bir işidir.
Bütün yurda ve ulusa bilek göstermenin hayince kanlı bir biçimidir.
Bu uşakların başında bulunan meczub, Baran adında bir ‘doktordur’.
Hipokrat andına ve bütün halka ihanet ve melanet uzmanı olmuştur.
Bu katillerin ve hayinlerin avukatlığını yaparak ‘üne’ ve paraya batanlar,
Bu en kallleş ve vahşi ihaneti ve melaneti savunmayı hala sürdürüyorlar.
Başbağlar’da sel gibi akan o kanlar, asla yerde kalmaz ve kalmayacaktır.
Başbağlar katilleri er geç ama mutlaka bulunacak ve cezalandırılacaktır.
Gönül Pınar Atacı, 8.Eylül.2020 – 2.Temmuz. 2022
02 Temmuz 1993’de Sivas MADIMAK OTEL’deki katliamın dünyada örneği var mı bilemiyorum. Sivas Madımak ve Erzincan Başbağla’da yapılan katliamların sebebinin inanç farklılığı olduğunu herkes biliyor. Katledenlerin zihniyeti ortaçağda Irak’ın Kerbela çölünde, Şefaat umdukları peygamber’in torunlarını ve yakınlarını katledenlerin zihniyeti idi. 1993’de Sivas ve Erzincan’da katledenlerin zihniyeti yine aynı idi!
Katledenler Peygamber düşmanı, katledilenler ise Peygamber dostu idiler aslında. Diğer bir ifade ile, katledenler Ehl-i Beyt (Peygamber’in ev halkı +) düşmanı, katledilenler ise Peygamber dostu idiler.
İnandıkları Peygamber’in Kerbela’da şehit ettikleri Hz. Hüseyin’in BAŞını kesip, kız kardeşi Zeynep’in kucağına vererek “haydi şimdi kardeşinin bu başını ŞAM’a yezid’e götür” demişlerdi! İşte ülkemizdeki inanç farkının bu çağda bile değişmediğini gösteriyor. Bu zihniyettekiler İslam’ın sadece namaz ve oruçtan ibaret olduğunu sanıyorlar ne yazık ki öyle değil.
Madımak Katliamında can verenleri Rahmet ve minnetle anıyorum.
Bu hatırlatmaları yukardaki yazılarıyla tazeleyen Sn. Prof. ÇİVİ ve Sn. Prof. Ahmet SALTIK hocalarımıza saygılarımla.
Duran Aydoğmuş 03.07.2022