UĞURLAR OLSUN

Suay Karaman

28 yıldır olduğu gibi bu yıl da 29. Adalet ve Demokrasi Haftası’nda başta Uğur Mumcu olmak üzere yitirdiğimiz tüm yurtsever aydınlarımızı içimiz burkularak, sevgiyle ve saygıyla bir kez daha anıyoruz. Anılarının yolumuza ışık saçtığının bilincindeyiz. Uğur Mumcu, ilke ve değerleri için yaşayan tartışmasız bir Kemalist, yurtsever bir devrimciydi.

Bu gün (24 Ocak 2022) yurdumuzun birçok yerinde Uğur Mumcu’yu anma toplantıları yapılmaktadır. Bu anma toplantılarında amaç salt Uğur Mumcu’yu anmak değil, anlamak da olmalıdır. Uğur Mumcu’yu anladığımız zaman, ülkemiz üzerinde oynanan emperyalist oyunları görmek ve daha iyi anlamak mümkün olacaktır.

  • Bugün her yönden sıkıntıya sokulmuş ülkemizde Uğur Mumcu’yu anlamak, Kemalist ilke ve devrimleri özümseyerek, tam bağımsızlığa sarılıp, emperyalizme karşı direnmektir.

Demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletine sahip çıkmaktır. Aydınlanma karşıtı hareketlere, ortaçağ artıklarına isyan etmektir, başkaldırmaktır. İşte Uğur Mumcu’yu anlamak böyle tanımlanır.

Ancak toplum olarak Uğur Mumcu’yu yeterince anlayamadık. 3 Kasım 1970’te Devrim Gazetesi’ nde yazdığı “Namus Borcu” adlı yazısını anlayabilseydik

  • “Biz sapına kadar Kemalist ve sapına kadar 27 Mayısçıyız. Atatürk’ü ve 27 Mayıs Devrimini savunmak, devrimci aydının namus borcudur. Atatürkçü ve 27 Mayısçı olmayan bir devrimciyle alışverişimiz yoktur.”

sözleri karşısında Atatürk’e saldıranlara, heykellerini parçalayanlara ve 27 Mayıs Devrimi’ni yok sayanlara, aynı sertlikle karşılık verirdik.

Uğur Mumcu’yu yeterince anlayabilseydik, 27 Haziran 1975 tarihinde Cumhuriyet Gazetesi’nde yazdığı “Kanıksamak” adlı yazısındaki

  • “Demokratik bir toplum için en büyük tehlike, yolsuzluklara, karanlık cinayetlere ve haksızlıklara karşı kamuoyunun duyarlılığını yitirmesidir. Yaşadığımız olaylar demokrasimiz için bir utanç sayfasının kanlı satırlarıdır. Unutmayalım ki bazı insanlar cinayetlere, haksızlıklara ve yolsuzluklara susarak da katılmış olurlar”

sözleri karşısında, bugünkü suskunluğumuza ve tepkisizliğimize son verirdik.

16 Nisan 2017 tarihindeki halk oylamasında mühürsüz oyların geçerli sayılması sonucunda açıkça bir sahtecilikle ülkemizin rejimi değiştirilmiştir.

Muhalefetin de kabullendiği bu oylama sonucunda, ülkemizde tek adam rejiminin önü açılmıştır. Yaşadığımız günler, cumhuriyet tarihimizin en kritik ve en karanlık dönemleridir. Cumhuriyetin temel ilkelerine, demokratik ve laik devlet düzenine, hukuku çiğneyip, anayasaya karşı olduğunu açıkça beyan eden bir siyasal kadro, ülkemizi ortaçağ karanlığına sürüklemektedir.

Uğur Mumcu’nun yıllar önce söylediği imam hatip mezunlarının subay, emniyet müdürü, kaymakam, vali, savcı, hâkim olduğu günleri yaşamaktayız.

  • Devlet yönetimi imam hatipliler tarafından ele geçirilmiştir.

Ancak her şeye karşın Uğur Mumcu’nun 23 Şubat 1977’de Cumhuriyet Gazetesi’nde yazdığı “Vur, Öldür, Yaşatma” adlı yazısındaki umut dolu söylemlerin, bize gelecekteki aydınlık günleri müjdelediğini de unutmamalıyız.

  • “Gün gelecek, bütün bunların hesabı sorulacaktır. Gün gelecek, akıttıkları kan gölünde boğulacaklardır. Göreceksiniz, bugün değilse yarın, yarın değilse öbür gün. Ama bu hesap sorulacaktır. Bir gün mutlaka sorulacaktır. Yarın, öbür gün, ama mutlaka sorulacaktır”

“Devri sabık yaratmayacağız” diyenlerin aksine, yapılan tüm yolsuzluklardan, talandan, hukuksuzluklardan hesap sorulacağı bilinmelidir. Uğur Mumcu’yu ve öldürülen tüm yurtsever aydınlarımızı anmanın ötesinde anlamak için, çok emek harcamalı ve bilinçli şekilde örgütlenmeliyiz.

Umutsuzluğa yer yoktur, büyük önderimiz Atatürk’ün bize sunduğu aydınlık yola yeniden gireceğimiz günler gelecektir. İşte bu yüzden hepimize büyük görev ve sorumluluklar düşmektedir.

Uğurlar olsun aydınlık günlere…

UĞURLAR OLSUN” hakkında bir yorum

  1. Gönül Pınar Atacı

    “Biz sapına kadar Kemalist ve sapına kadar 27 Mayıs’çıyız. Atatürk’ü ve 27 Mayıs Devrimi’ni savunmak, devrimci aydının namus borcudur. Atatürk’çü ve 27 Mayıs’çı olmayan bir devrimciyle alışverişimiz yoktur” demiş ve bu yüce söylemi ve eylemi üğrunda canını vermiş olan ulu insan, büyük yazar ve ozan, gerçek yurtsever, tam demokrat ve ulusal kahraman UĞUR MUMCU’ya adanmış ve yaşamsal bir güncellikle tamamlanmış muhteşem ve mükemmel bir analiz ve sentez. Seçkin ve saygın yazarı sevgili Suay KARAMAN’ın aynen UĞUR MUMCU gibi en içten ve gerçek KEMALİST kalbine, usta ve üstün eline, altın gibi pak ve parlak kalemine en yürekten tebrikler, sonsuz sağlık ve bağışıklık, esenlik ve mutluluk, utku ve umut dilekleri, özel selamlar, derin saygılar, yeni başarılar. Çok değerli geliştiricisi ve yayıncısı sevgili hocamız Prof.SALTIK’a da aynı duygular ve dilekler.

    Cevapla

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir