BANDIRMA VAPURU

BANDIRMA VAPURU

 Suay Karaman

AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan 12 Ağustos 2018’de Trabzon’da şunları söyledi: “Sevr’i hayata geçirmek için vatanımızı işgal edenler Tuz Gölü’nde salamura olmaktan paçayı son anda kurtardılar.” 18 Ağustos 2018’de yapılan partisinin 6. olağan kongresinde de şunları söyledi: “AK Parti, Atatürk’ün başlattığı milli mücadele ruhunun temsilcisidir.” Daha önceleri ısrarla kaçındığı “Türk” sözcüğünü de artık kullanmakta ve “Türk Milletiyiz” söyleminde bulunmaktadır.

Bugün AKP Genel Başkanı, yıllar sonra gerçekleri görmeye başladı diye düşünülebilir. Ama 17 yıl önce kurulan AKP, 16 yıllık iktidarı boyunca ülkemizde rejim dahil her şeyimizi değiştirmiştir.

Bütün ulusal varlıklarımız satılarak, üretim yapılamaz duruma getirilen ülkemiz, dış alıma çok büyük paralar harcamaktadır.

Tüketime ve kredi almaya özendirilen toplumun yoksulluğu artmıştır. Döviz kurlarındaki artış, yeni zamların yapılmasını tetiklemiştir. Yoksulluk ve yolsuzluk bu dönemin ana karakteri haline gelmiştir (AS: Yasakları da ekleyelim..) ve yurtsever aydınlar, ABD’li yetkililerin isteği üzerine kafeslenmiştir. Ekonomik ve siyasal krizlerin arasına sıkıştırılan ülkemizi bu duruma getirenlerin, bugün ülkemizin kuruluş değerlerine sarılmaları, içi boş bir kandırmacadır. Ekonomik kriz gelince, akıllarına milli mücadele gelenlere aldanmamak gerekir.

Emperyalizmin, Büyük Ortadoğu Projesi – BOP denilen büyük işgal projesinin eşbaşkanı olmakla övünen Tayyip Erdoğan, 31 Mart 2003’te The Wall Street Journal Gazetesi’ne yazdığı makalede şöyle diyordu;

  • “Bu cesur kadın ve erkeklerin en az kayıpla evlerine dönmelerini umuyor ve dua ediyoruz.” Irak’ta bir milyondan çok insanı öldüren ABD askerlerine tepki veremeyip, bu askerlerin evlerine dönmeleri için dua etmek ancak BOP eşbaşkanına yaraşır.

1 Mart 2003’te tezkerenin (Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yabancı ülkelere gönderilmesi ve yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye’de bulunması için hükümete yetki verilmesine ilişkin Başbakanlık tezkeresi) geçmesi için çok büyük çaba harcayanlarla aynı gemide olunamaz.

4 Temmuz 2003’te Süleymaniye’de Türk askerlerinin başına çuval geçirilmesine tepki vermeyip, sessiz kalanlarla gemimiz aynı değildir. (AS: ABD’ye nota verilmesi için ”müzik notası mı” demişti RTE!)

ABD’nin desteklediği PKK terör örgütüyle Oslo’da görüşenlerin ve 19 Ekim 2009’da Habur rezaletini yaşatanların gemileri, emperyalist limanların maşalarıdır.

ABD’nin beslediği Fethullah Gülen için “Ne istediler de vermedik” diyenlerin gemisi ile bizim gemimiz farklıdır.

Emperyalistlerin isteği üzerine Ergenekon, Balyoz, Ayışığı gibi sahte davalarla Türk Ordusunun belini kıranlarla, kendi Ordusunu çete ile eş görenlerle aynı gemide olunamaz.

Yaptıkları sivil darbe ile yurtsever aydınlara zulüm yapanlar, devleti İslam cumhuriyetine dönüştürmeye çalışanlarla aynı gemide olduğumuzu düşünmek, büyük bir düşüncesizliktir.

Laik ve demokratik cumhuriyetimizi 2 sarhoşun kurduğunu söyleyenlerle gemilerimiz birbirine benzemez.

Çünkü Türk olmaktan mutlu olan bizler, Kemalist ilke ve devrimlere sahip çıkan, tam bağımsızlık ve emperyalizm karşıtlığını özümseyenleriz.

Bütün bunlar göz önüne alınca, bizim gemimizin Bandırma Vapuru olduğu bellidir
ve Vahdettin’in kaçtığı İngiliz Zırhlısı Malaya ile bir arada olmamız mümkün değildir. (20.08.2018)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir