YAPAY KATLİAM
Suay Karaman
(AS: Bizim katkımız yazının altındadır..)
18 Kasım 2002’de Ulaştırma Bakanlığı’na getirilen Binali Yıldırım’ın döneminde 22 Temmuz 2004’teki resmi verilere göre 41 kişinin yaşamını yitirdiği, 89 kişinin yaralandığı Pamukova hızlandırılmış tren faciası yaşanmıştı. Son başbakan olarak görevini bırakacağı zaman ise, 8 Temmuz 2018 tarihinde 24 kişinin yaşamını yitirdiği, 338 kişinin yaralandığı Çorlu tren faciası yaşandı. Tabii bu kazalara facia dememek gerekir, çünkü bunların her ikisi de göz göre göre oluşan yapay katliamdır.
Pamukova’daki kazanın ardından istifa etmesi gerektiği yolundaki eleştirilere Binali Yıldırım’ın yanıtı şöyleydi: “Ben çok rahatım. O direksiyonu ben kullanmıyorum ki kardeşim. Bu seferlerle ilgili olarak 600 kişinin imzası var.” Pamukova’daki hızlandırılmış tren kazasının davası 10 yıl sürdü, bakan ve bürokratlar hakkında işlem yapılmazken yalnızca makinistlere ceza verilmişti.
Pamukova’daki kazada altyapısı ve kullanılan vagonların yüksek hıza uygun olmadığı gerçeğini inatla ve ısrarla gizlemeye çalışan siyasal iktidar, kazanın yüksek hızdan kaynaklanmadığını söyleyerek, bilim dışı ve komik açıklamalarıyla, gülünç duruma düştüklerini görememişlerdir. Zamanın başbakanı bu faciaya “abartılmasın” derken, Sağlık Bakanlığı’nın da ölü sayısını bir anda 100 kişi birden düşürmesi, belleklerden silinmemiştir.
Çorlu’daki tren kazasıyla ilgili Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın açıklaması şöyle :
- “Kazanın, aşırı yağmur yağışları nedeniyle menfez ile ray arasındaki toprağın boşalması nedeni ile meydana geldiği tespit edilmiştir.”
Suçluyu hemen buldular: kazanın nedeni yağmurmuş. Kazanın yaşandığı yerdeki demiryolu hattı tarım arazilerinin ve dere yatağının üzerindedir. Ayrıca bölgenin çok yağış aldığı da bilinmektedir. Ancak yağmur yağdı böyle oldu türünden açıklamalar her türlü bilimsellikten uzak, gerçeği yansıtmayan bahanelerdir. Asıl suçlu böyle projeleri yapanlar, yaptıranlar ve yapılmış olanı denetlemeyenlerdir. Yapı ruhsatlarından mühendis ve mimarların imzalarının kaldırılmış olmasının acı sonuçları, bu kazayla (!?) birlikte bir kez daha görülmektedir.
Kazanın olduğu hatta menfez kesitinin yetersiz ve menfez üstüne yapılan dolgunun niteliksiz olduğu bellidir. Sel sularının menfezde yer alan toprak dolguyu boşaltması ile rayların askıda kalması ve kırılması sonucunda, tren vagonları raydan çıkarak bu korkunç kaza meydana gelmiştir. Dere yatağını doldurarak, bilimi hiçe sayarak tren yolu yapılırsa ve “menfez altı toprak kayması” şeklindeki açıklama ile önce insanlar güldürülür, ardından da yayın yasağı getirilir.
Özellikle demiryolu projelerinin güzergah seçiminden başlayarak, tünel, köprü, menfez gibi yol boyu bütün mühendislik yapılarında rant yerine bilimin ve mühendisliğin gereklerinin yerine getirilmesi yaşamsal önem taşımaktadır. Bilim ve teknik, ülke ve halk yararına kullanılmak yerine siyaset ve rant için kurban edildiğinde böylesi yapay katliamlar kaçınılmaz olmaktadır. Bu yapay katliamların gerçek sorumluları; yeterli altyapı yatırımı yapmayan, teknik ve bilimsel gerçekleri göz ardı eden, meslek odalarının uyarılarına kulaklarını tıkayan bürokratlar, yöneticiler, siyasiler ve rant peşinde koşanlardır. (16.7.18)
===================================
Dostlar,
“1000Ali”, siyasal tarihin 2 faciası parantezindedir..
Pamukova’da 41 kurban {1000Ali} Çorlu’da 24 kurban..
Güney Kore’nin bir gemisi açık denizde çarpışmasız batıyor; ilgili Bakan kendisini sorumlu sayıp görevi bırakıyor..
Bizde 65 kurban vız geliyor..
Büyük ATATÜRK korkarız şu sözünde yanıldı (!) : 1 Türk Dünyaya bedeldir!..
Oysa 1000 Türk 1 Binali etmiyor!
Ayrıca Devletin 2 numaralı koltuğuna buyur ediliyor..
Üstüne üstlük bir de Devlet Övünç / Şeref madalyası ile ödüllendiriliyor..
Ama bu ödül alanı da vereni de yüceltmiyor; gerçekte ……….
Yazsak suç olacak..
Sevgi ve saygı ile. 17 Temmuz 2018, Ankara
Dr. Ahmet SALTIK
Ankara Üniv. Tıp Fak. – Mülkiyeliler Birliği Üyesi
www.ahmetsaltik.net profsaltik@gmail.com