GÜLE GÜLE ÇAĞDAŞ NASREDDİN HOCA
Av. Hüseyin Özbek
(İstanbul Barosu Genel Yazmanı)
Geleneksel Türk mizahının son büyük temsilcisini uğurladık. Hayal perdesinin Karagöz’ü, Ortaoyunun Kavuklu’su, masal dünyamızın Keloğlan’ı, kolektif dehamızın simgesi
Hoca Nasreddin’i geçmişten günümüze taşıyan o büyük sanatçı artık yaşamıyor!
Mizah egemenler karşısında ezilen halkın kimi kez savunma kalkanı, kimi kez de saldırı mızrağı olur. Halkın ortak dehasının, kolektif yaratıcılığının, derin bilinçaltının, geçmişi geleceğe taşıyan ortak kültürünün çok önemli bir ögesidir.
Levent Kırca, Türk halkının kolektif mizah kodlarını, neye gülüp neye ağladığını,
neyi benimseyip neyi dışladığını bilen adamdı. Geleneğin günümüzdeki kopyacısı olmanın
çok ötesindeydi. Geleneği günümüze taşıyıp, çağdaş ölçülerde yeniden üreten,
harmanlayan adamdı.
Hayal perdesinden aramıza fırlayıverip, hepimizin ortasında seyirlik oyununu icra etmeye başlayınca Karagöz Kavuklu’ya, Hacivat Pişekar’a dönüşür. Patavatsız Kavuklu ile
dişi konuşan Pişekar’dan oluşan iki ana karakterin sentezinden ise Levent Kırca çıkar!
Anadolu’nun en ücra köyünden, metropol kentlere dek her hanenin kapısından teklifsiz giriveren bu sevimli adamı halkımız yıllarca gönlünün baş köşesine konuk etti. Yıllar boyu haftanın
tez bitip, Olacak O Kadar programının yeni bölümünün ekrana gelmesini iple çeker oldu.
Halkın karşılıksız gönülden sevgisini kazanmak kolay değildir. Batı’nın stand up’ının,
kakara kikirisinin, sabun köpüğü gibi sığ esprilerin, yapıldığı an uçuveren, akılda kalmayan taklit şovların dışında bir adamdı. Halkın ne istediği bilen halk adamı, halkın sanatçısıydı.
Mizah yaptığını sanan kimi sanatçı karikatürleri gibi gülme efektlerine ihtiyacı yoktu.
Şekli şemali, vücut dili, bakışı, yüzünü kullanması, sanat dehasıyla birleşen mimikleriyle doğuştan gelen mizah dehası bizleri kahkahadan kırmaya fazlasıyla yetiyordu.
Levent Kırca’yla birlikte Çağdaş Hoca Nasreddin’imizi, Kavuklumuzu, sevimli Karagözümüzü yitidik. Hepimizin başı sağ olsun!
Güle güle Nasreddin Hoca,
Güle güle Kavuklu!
Güle güle Keloğlan!
(16 Ekim 2015)
====================================
Dostlar,
Levent Kırca üstadı birkaç günde anıp unutmayalım diye,
Sayın Av. Hüseyin Özbek dostumuzun güzelim yazısını biraz geciktirerek sunuyoruz..
O’nu –Levent Kırca‘yı elbette!- daha şimdiden özledik..
Yeri dolmaz ama bu kadim Anadolu halkı da bir çaresine bakar..
Sevgi ve saygı ile.
28 Ekim 2015, Ankara
Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net
profsaltik@gmail.com