Ankara’daki terör saldırısıyla ilgili önemli açıklama: 2 canlı bomba
Ankara’daki tren garı önünde meydana gelen hain terör saldırısında 95 kişi yaşamını yitirirken 246 kişi de yaralandı.
10 Ekim 2015
Ankara’daki patlamayla ilgili açıklamalarda bulunan Başbakan Ahmet Davutoğlu,
- ”İki canlı bomba olduğuna dair kuvvetli emareler var.’
açıklamasında bulundu. Davutoğlu,
“Son günlerde biri Ankara’da biri İstanbul’da 2 canlı bomba yakalandı.” diye konuştu.
Saldırının bir canlı bomba saldırısı olup olmadığı ile saldırıyı gerçekleştirenlerin hangi örgüt mensubu olduğuna ilişkin bir belirleme olup olmadığı sorulan İçişleri Bakanı Selami Altınok,
“Bu sorduğunuz sorulara şu aşamada birtakım gelişmeler ve bilgiler bizde olmasına rağmen sizlere verebilecek durumda değilim. Netleştiği takdirde bu sorulara rahatlıkla cevap verebiliriz. Şu anda çalışmalarımıza da mani olmaması için diğer gelişmeleri sizlerle paylaşmayı uygun bulmuyorum.” ifadelerini kullandı.
“İKİ CANLI BOMBA OLDUĞUNA DAİR KUVVETLİ EMARELER VAR”
Öte yandan Başbakan Ahmet Davutoğlu da konuyla ilgili bir açıklama yaptı ve
“’İki canlı bomba olduğuna dair kuvvetli emareler var.” açıklamasında bulundu.
Davutoğlu, “Son günlerde biri Ankara’da biri İstanbul’da 2 canlı bomba yakalandı.” diye konuştu.
==================================
Dostlar,
İyi de miting alanına bu canlı bombalar nasıl girdi??
Uzaktan patlatıldı ise bombaların konduğu yerler neresiydi?
Miting başlamadan önce alan özenle taranmadı mı??
Var idiyse kuşkulu paketler bulunup uzaklaştırılmadı mı?
Günler öncesinden takvimli bir büyük mitingin güvenliği böyle mi sağlanır?
Ankara Emniyeti bu deneyimden ve donanımdan yoksun mudur??
Bomba uzaktan patlatıldı ise, bunu bile düşünerek sinyal engelleyici önlem alınamaz mıydı?
İçişleri Bakanı Selami Altınok‘un “istifa etmeyi düşünüyor musunuz?” sorusuna karşılık olarak
– İstihbarat zaafiyeti yok… demesi ne anlama gelmektedir??
İstihbarat zayıflığı yok ise bu hain tuzak nasıl ve neden önceden öğrenilememiştir?
Yoksa, “öylesine üstün bir teknoloji” ile gerçekleştirmiştir ki bu alçakça katliam;
ülkemizin istihbarat teknolojisi bunun üstesinden gelememiş midir?
…..
Soruları çoğaltabiliriz. Ancak İçişleri Bakanı, edeki kimi verilerin “bu aşamada” kamuoyu ile paylaşılamayacağını belirtmektedir klasik bir ağızla…
TBMM açık olsaydı (!?) hiç yoktan “genel görüşme” açılır (Anayasa md. 98) ve
sorun konuşulurdu.
MİT Başkan yardımcısı, Oslo’da PKK yetkililerine 8 kenti cephanelik yaptıklarını bildiklerini söylemişti..
Madem öyle, bu cephaneliklere neden bugüne dek el konulmamıştır?
Hangi ilde, nerede, hangi terör birimlerinin ellerinde ne tür ve ne miktar patlayıcı vardır?
Neden hızla bu malzemeye (patlayıcı ve silahlara, öbür lojistiğe) el konmamaktadır??
Bu olayları gerçekleştirebilecek potansiyel teröe elemanları güvenlik güçlerince bilinmekte ve izlenmekte midirler?
Yoksa sınırlar kevgire döndürüldüğünden, ülkemize girip hücrelerine yerleşen
IŞİD-YPG-PKK vb. terör örgütlerinin militanlarının izleri yitirilmiş midir??
Bir dahaki patlama nerede, ne zaman olabilir; öngörüler var mıdır??
Genelkurmay’dan alınan GES elektronik istihbarat sistemini yeniden TSK’ya devretmeyi düşünüyor musunuz??
Kamuoyu yoklamalarında AKP’nin oylarının %40’ın üzerine çıkamayışı ile bu katliamların bir ilişkisi var mı??
2 nokta canalıcı önemde :
1. Ülkenin İÇ SAVAŞ İKLİMİNE SÜRÜKLENEMESİNE KESİNKES ENGEL OLUNUZ.
2. PKK ve uzantısı, benzeri taşeron bölücü örgütlerle mücadeleyi asla durdurmayınız..
TSK ve güvenlik güçleri bu örgütleri bitirene dek kararlılıkla operasyonlar sürmelidir.
KCK’nın dün “çatışmasızlık” (dikkat; silah bırakma değil!) kararını nasıl değerlendirmeli?
Hiç yoktan sevinmeli mi, önlemi elden bırakmamalı mı??
AKP – RTE; muhalefetle işbirliği yapınız…
Halka gerçekleri zamanında açıklayınız…
Sevgi ve saygı ile.
11 Ekim 2015, Ankara
Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net
profsaltik@gmail.com