MEHMET FARAÇ : Erdoğan’ı Çankaya’ya kim çıkartmak istiyor?..


Erdoğan’ı Çankaya’ya kim çıkartmak istiyor?..

mehmetfarac

MEHMET FARAÇ
AYDINLIK
, 2.7.14

Hep söyleriz; AKP’nin 12 yıldır iktidarda olabilmesinin tek nedeni, rejimle ve ulusla çatışan Erdoğan’ın “karizma”sı falan değil…

AKP gibi; yolsuzluklarla sarsılmasına rağmen bertaraf edilemeyen, cumhuriyet düşmanı bir partinin karşısına “seçenek” çıkartamayan muhalefet de suçlu…

Muhalefet ne yazık ki sürekli yalpalıyor, etkin projeler üretemiyor, kitleleri yönlendiremiyor, öncü olamıyor ve AKP karşısında ne yazık ki beklenen umudu da yaratamıyor…

Merkez sağın da çöküşünün ardından pusulasız kalan kitleler, işte bu çıkmaz nedeniyle de AKP’ye sarılmak zorunda kalıyor…

Bu açmazın üç kanıtını sunmak yeterli… Örneğin MHP, Abdullah Gül’ün Çankaya’ya çıkartılmasının yanı sıra, iktidarın “laik cumhuriyet” açısından tehlikeli yasalarına destek verirken, AKP gibi davrandığı için seçenek olamıyor…

Çünkü “iktidarı destekleyen” bir MHP algısı, ülke bölünme tehdidindeyken bile bu partiyi aynı çıtada tutmaya devam ediyor…

BDP’nin AKP’ye muhalefet gibi bir derdi yok, tam aksine “açılım” kardeşliğinin kısırdöngüsünde ilerlemekten hoşnut!..

“Yeni CHP”nin durumu ise daha da vahim… Ana muhalefet, tarikat ve cemaatlerin sempatisini kazanmak uğruna, sağcı ve gerici isimleri vekil yapmasına ve “Cemaatle işbirliği” algısı yaratmasına rağmen ne yazık ki ideolojik zikzaklar nedeniyle devinim yaratamıyor…

2011 ve 30 Mart 2014 seçimlerinde “sağa açılma” hatasının yarattığı hezimet de, CHP’nin strateji hatalarını net biçimde dışa vururken, çöküşten ne yazık ki ders alınmıyor…

DAYATMAYA REST!..

Baksanıza; başta CHP olmak üzere muhalefet, Cumhurbaşkanlığı seçiminde de
aynı strateji hatasını yaptı…

AKP’lilerle kol kola fotoğraf çektiren, hatta Erdoğan’ın 2007’de cumhurbaşkanı adayı olarak düşündüğü El Ezher referanslı birinin “çatı adayı” diye ortaya çıkarılması toplumda ne yazık ki “umut” yaratamadı…

Hiç kuşkunuz olmasın; muhalefet AKP’ye benzemeye çalıştıkça gerilemeye devam ediyor ve ne yazık ki yolsuzlukla sarsılan iktidar da tüm rezaletlere rağmen biraz daha mesafe alıyor…

Meselenin özetine gelince; muhalefet, Çankaya için AKP’ye benzemeyen, farklı bir “seçenek” sunacak cumhuriyetçi bir aday çıkartamadığı için Erdoğan’ı cesaretlendirmekten öteye gidemedi… Cumhuriyetin geleceğinden kuşku duyan milyonlar işte bu yüzden Ekmeleddin İhsanoğlu için imza vermeyen CHP’li vekilleri seçenek yaratmaya zorluyor…

Erdoğan ve O’na benzetilen İhsanoğlu arasında tercih yapmaya zorlanan Cumhuriyetin evlatları, işte bu nedenle Çankaya dayatmalarına rest çekiyor ve sosyal medyada “Sandığa gitmeyin” çağrıları bu nedenle büyüyor…

HİLAFET KONUŞMASI…

Beklendiği gibi, AKP’liler dün Erdoğan’ı cumhurbaşkanı adayı ilan ettiler… Ancak onun dün yaptığı aşağıdaki takiye konuşması, din sömürüsünde gelinen zirveyi de gösterdi: “Âlemlerin sahibi Allah’a hamdolsun, zaferin sahibi sadece Allah’tır. Bizi kibirden muhafaza eyle ya Rabbi, bizi haksızlıktan beri eyle ya Rabbi… Sen ki her şeye gücü yetensin. Bu mübarek günde dileğimiz odur ki, bu milleti bir kez daha zaferle müjdele yarabbi. Bugün çıktığımız kutlu yolculuğu Türkiye için, milletimiz için, insanlık için hayırlara vesile et yarabbim. Amin… Amin… Amin…”

Baştan sona kadar din ticareti ve sömürüsüdür bu… Yani tam da yoksullaştır-köleleştir stratejisiyle AKP’ye bağlanan geri kalmış kitlelerin nabzına göre şerbettir bu konuşma…

İyi de bu Erdoğan, “laik cumhuriyet”in ve Atatürk’ün Çankaya’sının başına geçmek isteyen bir cumhurbaşkanı adayı mı, yoksa din sömürüsüyle zafere ulaşmaya çalışan bir halife adayı mı?..

Erdoğan gibi İslam dinini sömürenlere de milleti ona mahkûm bırakan beceriksizlere de yazıklar olsun…

BU SORULAR ‘ÇATI’YI YIKAR!..

Hadi gelin, muhalefetin “laiklik karşıtlarının odağı” ilan edilen AKP’nin karşısına çıkarttığı “çatı adayı”nın kimi eylemlerinden örnekler verelim de duyarlı kitlelerin neden “seçenek” aradığı bir kez daha görülsün: Ekmeleddin İhsanoğlu‘nun babasının, cumhuriyetin kuruluşu döneminde Mısır’a kaçması bir tarafa… Peki; şeriat üniversitesi El Ezher referanslı İhsanoğlu; AB’nin “recm” infazlarını eleştirmesine niçin sert tepki gösterdi acaba?.. Bu tutumunu kadın seçmenlere nasıl anlatacak?..

İhsanoğlu, El Kaide türevi şeriatçı “Taliban” örgütünü “Afganistan’ın çocukları” diye sevimli gösterirken, aynı çizgiden gelen IŞİD’in vahşetini öngöremedi mi?..

Ve en önemlisi de İhsanoğlu; Cemaat’in 2007’de düzenlediği Türkçe Olimpiyatları’nda ödül alırken

Fethullah Gülen için “O büyük insana saygılar gönderiyorum.”

ifadeleriyle dışa vurduğu Pensilvanya hayranlığının hesabını nasıl verecek?..

Şimdi muhalefetin çıkardığı bir adaya körü körüne alkış tutan şaşkınlara soralım:
AKP iktidadan gitsin, Erdoğan da ne hali varsa görsün ama “çatı adayı”nın, AKP zihniyetini de temsil eden bu açmazlarını sinenize mi çekeceksiniz?.. Ve en önemli soruyu da “Ekmeleddin’e oy vermezsen AKP’ye yarar” diyen gafil ve zavallı komikler yanıtlasın; Cemaat’le savaşan Erdoğan’ı, Fethullah’a övgü düzen “çatı adayı” mı devirecek?..

KADİR TOPBAŞ SAĞIR MI?..

Bugün 8. gün… AKP’li İstanbul Büyükşehir Belediyesi, “Şile’nin Ahmetli köyündeki Cemaat yurtlarına neden özel hizmet götürülüyor” sorularına yanıt veremedi?..
Cemaat yurdundan sonraki güzergâhta onarım çalışmasını durdurarak yüzlerce insanı bozuk yollara mahkûm eden Topbaş zihniyetine bir kez daha soruyoruz: Ahmetli’de
özel hizmet götürdüğünüz Cemaat yurdunun önünden geçen yolun sonu
Ermenistan sınırı mı?.. Bu nasıl belediyecilik, bu nasıl rezalet?..

Topbaş ve onun işgüzâr, Cemaat hayranı, partizan Fen İşleri kadroları istedikleri kadar sussunlar… Gazetecilikteki “fikri takip” esası bize görev veriyor; Ahmetli’deki haksızlık ve kanunsuzluk giderilene kadar bu köşede Topbaş’a ve diğer sağırlara seslenmeye devam edeceğiz…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir