Halk krizde, sırada ekonomi var!
aliakdemiral@gmail.com
Geleneksel ve varsayımsal iktisatçılar genelde çok net tanımlamalarda ve iddialarda bulunmazlar. Koşulların belirleyici olacağını söylerler. Pozitif bilim saptamaları yapmaya çalışırlar. Benim böyle bir şapkam olmadığı için rahatlıkla halkın krizde olduğunu söyleyebiliyorum. Bana kalırsa ekonomi de krize girdi girecek…
Böyle bir yargıya varırken hem toplumsal davranışlara bakıyorum, hem de rakamlara…
Böyle bir yargı ya da vargı da olmamı yönlendiren bir başka konu da krizin aslında
farklı kategorilerinin olmasındandır..
*Politik kriz
*Ekonomik kriz
*Doğal kriz
Ülkemizde politik kriz merkezde olmak kaydıyla bu kriz türlerinin hepsini yaşamaktayız.
Toplum neredeyse cinnet getiriyor; aile faciaları medya manşetlerinde,
trafikte en küçük hata kornalamaya neden oluyor ve trafik keşmekeşi insanları sinir hastası yapıyor.
Türkiye’nin politik kriz yönlendirmesinde olduğunun bir başka göstergesi de
Haziran’daki “Gezi Parkı” protestolarıdır.
Yalnızca birkaç ağacın kesilmesine tepki olarak algılanmamalıdır.
Ekonomik sıkışmışlığa, yaşam tarzına müdahalenin tepkisidir olan bitenler…
AKP’nin olayı algılayamaması da krizi kronik hale getirmiştir.
Canlı yayında Ethem’i öldüren polisin serbest kalması anlaşılır mıdır?
Tekrar ekonomik değerlendirme ve olası krize dönelim.
Bu noktada iki başlıklı sayısal ve niteliksel değerlendirmelerim var.
Birincisi, halkın ekonomisine yönelik rakamlarım ve değerlendirmelerim
İkincisi, genel ekonomiye yönelik rakamlarım ve değerlendirmelerim.
İşte halkın ekonomisine yönelik kriz değerlendirmem
- On milyon emekli, 1300 TL olan açlık sınırının altında maaş alıyor.
Üç milyon işsiz hem mutsuz, hem de umutsuz.
Kredi kartı sayısı çok çarpıcı. Halihazırda ülkemizde 95 milyon adet banka kartı,
56.4 milyon kredi kartı sahibi bulunmaktadır (Bankalararası Kredi Kartı Merkezi verilerine göre).
Kredi kartı borcunu ödemeyenlerin sayısı %17.3 oranında artmıştır.
2009’dan bugüne bireysel kredi borcunu ve bireysel kredi kartı borcunu ödeyemeyenlerin sayısı çok dramatiktir..
Yıllar Bireysel kredi borcunu Bireysel kredi kartı borcunu
ödemeyenlerin sayısı ödemeyenlerin sayısı
2009 177.706 277.333
2010 121.160 222.360
2011 174.702 238.645
2012 368.431 453.656
2013 235.055 325.179
(ilk 5 ay)
Toplam 1.075.054 1.517.173
Protestolu senetlerde de durum çok daha vahim.. İlk 5 ayda 442 bin senet ve 3 milyar 10 milyon TL’lik senet protestosu
Köylü ekip biçemiyor, tarım arazisini satıp göç etmek durumunda kalıyor.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2012 yılı hanehalkı tüketim harcaması istatistiklerine göre; Türkiye genelinde hanehalklarının tüketim amaçlı yaptığı harcamalar içinde
en yüksek payı %25.8 oranıyla konut ve kira harcamaları almakta, harcamaların %19.6’sı gıda harcamalarına gitmekte. Aynı araştırmaya göre, sağlık harcamalarına %1.8 eğitim harcamalarına %2.3 oranında pay ayrılmakta.
Peki genel ekonomi çok mu farklı?
İşte genel ekonominin rakamları
Cari açığın GSMH oranı %7 ve 8 aylık dış ticaret açığı 60 milyar $. Geçen yıla göre, %18’lik artış anlamına geliyor. İthalat sürekli artıyor. İlk 8 ayda 100 milyar $ ihracat,
160 milyar $ ithalat olmuş. TL, € ve $ karşısında %15 oranında devalüe edildi,
faizler yükseldi. İhracatın ithalatı karşılama oranı %57’lerde… Hükümete ve yandaş medyaya göre ihracat patladı ama fark edilebileceği gibi aslında patlayan ithalat.
Dış borç 350 milyar $ ve ulusal gelire oranı %50’lerde. Peki olası krizde ve
piyasa devalüasyonunda bu oranın adı ne olur biliyor musunuz? %100!
- Hükümet sabit döviz kuruyla ve ithalatla GSMH’yi yükseltti;
İki boyutlu olarak yapmış olduğumuz analizde halkın krizde olduğu ortadadır.
- Ekonominin makro göstergeleri; Türkiye ekonomisinin politik kriz destekli ekonomik krize sürüklenmekte olduğunun sinyallerini vermektedir.
Bekleyelim ve görelim… (9.9.13, AYDINLIK)