AYRILIK SEVDAYA DAHİL..


AYRILIK SEVDAYA DAHİL..

Fotoğraf

Açılmış sarmaşık gülleri kokularıyla baygın 
En görkemli saatinde yıldız alacasının 
Gizli bir yılan gibi yuvarlanmış içimde kader 
Uzak bir telefonda ağlayan yağmurlu genç kadın 
Rüzgâr uzak karanlıklara sürmüş yıldızları 
Mor kıvılcımlar geçiyor dağınık yalnızığıimdan 
Onu çok arıyorum onu çok arıyorum 
Her yerimde vücudumun ağır yanık sızıları 
Bir yerlere yıldırım düşüyorum 
Ayrılığımızı hisettiğim an demirler eriyor hırsımdan 
Ay ışığına batmış karabiber ağaçları gümüş tozu 
Gecenin ırmağında yüzüyor zambaklar yaseminler unutulmuş 
Tedirgin gülümser 

Çünkü ayrılık da sevdaya dahil,
Çünkü ayrılanlar hâlâ sevgili
 

Hiçbir anı tek başına yaşayamazlar 
Her an ötekisiyle birlikte her şey onunla ilgili 
Telaşlı karanlıkta yumuşak yarasalar 
Gittikçe genişleyen yakılmış ot kokusu 
Yıldızlar inanılmayacak bir irilikte 
Yansımalar tutmuş bütün sahili 
Çünkü ayrılmanın da vahşi bir tadı var 
Öyle vahşi bir tad ki dayanılır gibi değil

Çünkü ayrılıklar da sevdaya dahil 
Çünkü ayrılanlar hâlâ sevgili 

Yalnızlık hızla alçalan bulutlar karanlık bir ağırlık 

Hava ağır toprak ağır yaprak ağır 
Su tozları yağıyor üstümüze 
Özgürlüğü mü yoksa yalnızlığımız mıdır 
Eflatuna çalar puslu lacivert bir sis kuşattı ormanı 
Karanlık çöktü denize 
Yalnızlık çakmak taşı gibi sert elmas gibi keskin 
Ne yanına dönsen bir yerin kesilir fena kan kaybedersin 
Kapını bir çalan olmadı mı hele elini bir tutan 
Bilekleri bembeyaz kuğu boynu parmakları uzun ve ince 
Sımsıcak bakışları suç ortağı kaçamak gülüşleri gizlice 
Yalnızların en büyük sorunu tek başına özgürlük ne işe yarayacak 
Bir türlü çözemedikleri bu ölü bir gezegenin soğuk tenhalığına 
Benzemesin diye özgürlük mutlaka paylaşılacak suç ortağı bir sevgiliyle 
Sanmıştık ki ikimiz yeryüzünde ancak birbirimiz için varız 
İkimiz sanmıştık ki tek kişilik bir yalnızlığa bile rahatça sığarız 
Hiç yanılmamışız her an düşüp düşüp kristal bir bardak gibi 
Tuz parça kırılsak da hâlâ içimizde o yanardağ ağzı 
Hâlâ kıpkızıl gülümseyen,
Sanki ateşten bir tebessüm zehir zemberek AŞKIMIZ…


(Attila İlhan)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir