“Sessiz Çığlık” Eyleminde aşağıda yazılan mektup halka dağıtıldı..
HALKIMIZA MEKTUPLAR (5.11.12)
Balyoz davasının en genç ve en düşük rütbeli tutuklusu olan Astsubay Cafer UYAR’ın bayram nedeniyle gönderdiği mektubun özeti aşağıdadır.
“Bugün bayramın son günü… Meslektaşlarım başta olmak üzere cezaevlerindeki tüm aydınların ve yurtseverlerin bayramını kutluyorum.
“Ben bu davanın en genç ve küçük rütbeli mağduruyum.
Koca koca ordu ve kuvvet komutanlarıyla yani generallerle, amirallerle birlikte ben de yargılandım ve 16 yıla mahkum edildim.
Ben bir deprem mağduruyum. 1999’da göçük altında kaldım. Kendimi hiç
bu kadar aciz ve çaresiz hissetmedim. Üstüme yıkılan bina bile canımı
bu kadar acıtmadı.
bu kadar aciz ve çaresiz hissetmedim. Üstüme yıkılan bina bile canımı
bu kadar acıtmadı.
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni cebren ıskat etmeye teşebbüsten hüküm giydim.
İyi de ben 23 yaşındayım. Mesleğimin en başındayım.
En küçük rütbeli ordu personeliyim.
En küçük rütbeli ordu personeliyim.
Peki; deliller, tanıklar nerede? Nerede imzam var, telefonda bir tane bile olsun ses kaydım var mı?
Ben hukuka aykırı bir şekilde suçsuzluğumu kanıtlamak zorunda bırakıldım. Ortaya 1500 delil koyduk, dikkate bile alınmadı.
Türk halkına soruyorum:
Doksan altı bin astsubayın görev yaptığı Türk Silahlı Kuvvetleri’nde;
biz farklı bölgelerde görev yapan ve daha önce hiç karşılaşmayan,
tanışmayan 7 deniz astsubayı mı hükümeti ıskat etmeye teşebbüs etmişiz?
Bize bunu anlatabilecek akıl ve irfan sahibi bir büyüğümüz var mı?
Ben iki kız çocuğu babası olarak, çocuklarımın ve ailemin bu yaşadıklarını
hak etmediklerine inanıyorum.
Cafer UYAR
Maltepe Askeri Cezaevi, A Koğuşu Maltepe-İSTANBUL
2007’de Savcı açıklıyor: “Ergenekon öyle bir örgütmüş ki, kişilerin bile birbirinden haberi yokmuş, yani tek başına herkes bir hücre imiş!” Bu mantıkla 70 milyon kişi de tek tek Ergenekon ‘cu olabilir, tutuklanabilir… Geçen yıllarda Sıhhıye’de ” ERGENEKON YALANI AMERİKAN PLANI, diye bir pankart görmüştüm. Doğru mu yanlış mı; varın siz karar verin !…
Sayın Ayhan,
Örgütlü çaba ile bu saldırıyı da defedeceğiz..
29 Ekim ve 10 Kasım girişiminin sağlıklı bir örgütselliğe kavuşturulması yaşamsal önemde..
Yoksa 2007’deki eylemler gibi sönümlendirilir usta sosyal psikolojik yöntemlerle..
Sevgi ve saygı ile.
15.11.12, Ankara
Dr. Ahmet SALTIK
http://www.ahmetsaltik.net
ahmet saltık bak bakalım saltuk baba nerde sen neredesin..
sarı saltuk baba yı doktora tezi olarak inceleyen türk dil kurum başkanı anlatıyor….
http://www.youtube.com/watch?v=sULKrRljiuw
saltuk baba kimdi