DÜŞÜRÜLEN UÇAĞIN VERDİĞİ İVEDİ ve KRİTİK İLETİ / Urgent and Critical Message by the Turkish plane which was shot down

DÜŞÜRÜLEN UÇAĞIN VERDİĞİ İVEDİ ve KRİTİK İLETİ!

Prof. Dr. Ahmet Saltık
Ankara Üniv. Tıp Fak.
ADD Bilim-Danışma Kurulu Yazmanı
www.ahmetsaltik.net

Türk Hava Kuvvetlerine ait bir uçağımız önceki günlerde (21.6.12) günü Suriye’nin Lazkiye limanı yakınlarında vurularak düşürüldü. Olay taze iken kamuoyu yeterince bilgilenemedi, bilgilendirilmedi de..

Biz de biraz bekleyerek önümüzü görelim dedik.
Tablo giderek netleşiyor..

 İlk ve ivedi gereklilik :
Türkiye’nin, bulunduğu nazik coğrafyada,
emperyalizmin taşeronluğunu kesinkes bırakması gerek!

Uçağın düşürülmesi ile Türkiye’ye Suriye ve müttefiklerinin (Çin ve Rusya) verdiği net ileti budur.

Türkiye bir yandan PKK aracılığıyla bizimle savaşan Batı emperyalizmine maddi- manevi ağır bedeller ödemektedir; bir yandan da iç barışı tehlikeye girmiş, halk etnik ve dinsel inanç temelinde ayrıştırılarak çatışma eşiğine taşınmıştır.

 Bu politikaların doğrudan ve 1 numaralı sorumlusu AKP hükümetidir;
Recep Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül’dür.
Kaçınılmaz olarak tüm AKP kadroları ve AKP’ye oy veren yurttaşlarımızdır.

Bu hükümet esasen bu politikalara kilitlenerek iktidar yapılmıştır.
3 Kasım 2002 seçimleriyle iktidar yapılan AKP, ülkemizi ve halkımızı parçalanmanın kritik eşiğine taşımıştır. Kurgu iğrenç biçimde yürütülmektedir.

Andersen’in “Kral Çıplak” adlı büyüklere masallarında olduğu gibi, 6 yaşlarında bir kız çocuğunun tüm masumluğu ile “Aaaa, Kral çıplak!” diye haykırmasının zamanı gelmiş ve geçmektedir.

Günümüzde bu kız çocuğunun rolünü, Cumhuriyetin kurucusu CHP üstlenmek zorundadır. Kız çocuğunun masumluğunu bir yana korsak;

 CHP’nin bir yurtsever çığlık atma cesareti göstermesi gerekmektedir.
Aksi durumda bu koşullar CHP’yi de bitirecektir. Kamuoyu yoklamalarında
% 20’nin altına inilmiştir.

Hükümetin kabul edilemez gafları artık tahammül sınırlarını çoook aşmıştır.
Demokratik bir ülkede -hatta Türkiye’de- bir başka siyasal kadro, AKP’nin yaptıklarının belki 1/1000’i ile (binde biri!) ile çoktaan indirilmiş ve
Yüce Divan’a yollanmıştı.

Tarihin kırılma anı gelmiştir..

Takvimler 2012 yılı Haziran sonlarını göstermektedir.

Tarih okumasını bilenler, Zangoç Quasimodo’nun Notre Dame’ın çanlarını
hazin hazin kimin için çaldığını içleri burkularak duyumsamaktadırlar..
Sabırları tükenmek üzeredir.

Henüz bütün kaleleri işgal edilmiş değildir Cumhuriyet’in..

 Atatürk’ün partisinin,
tez elden bir ulusal seferberlik planını yürürlüğe koyması için vakit geçmektedir. Yarın değil, 1 saat sonrası bile geç olabilir..
Ülkemiz barut fıçısı gibidir. Fünye çekilmek üzeredir..

• Acımasız emperyalistler her an ülkemizi sıcak dış çatışmalara çekebilecekleri / itebilecekleri gibi, benzer lanetli eylemlerini içeride de yapabilirler. Basının kimi satılık-kiralık dolmakalemleri, bu denli ürkünç (vahim) topludurumda( konjonktürde) bile aymazlıklarını, sapkınlıklarını, dahası ihanetlerini sürdürebilecekler midir?

Görünen o ki, ciddi bir toplumsal uyanış iklimi eldedir.

 CHP kurmayları, tüm toplum örgütleri ile bir direniş hattını tez elden örmeli ve meşru halk eylemi ile AKP’nin indirilmesini sağlamalıdır.

Başka yol gözükmemektedir.

Fakat CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun 24.6.12 günü Başbakan
R.T. Erdoğan ile görüştükten sonra yaptığı ve soru kabul etmeyen
basın toplantısı tek sözcükle “hazin”dir.

CHP aymazlığı sürmekte, çok yazık!

Bu arada komşumuz Suriye’yi düşürülen uçağımızın pilotları ile muhabere kayıtlarını açıklamaya çağırıyoruz. Uçağın kara kutusu bulunduğunda karşılaştırılacağını da dikkate alarak.. Dileriz bu muhabere gerilimi azaltmaya katkı versin.

İnancımız tamdır ki, her koşulda, Yüce Atatürk’ün hedefe attığı ok dönüşümsüzdür. Yani;

 “ Benim ölümlü bedenim elbet bir gün toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti sonsuza dek yaşayacaktır ve Türk Ulusu, güvenlik ve mutluluğunu temel alacak ilkelerle uygarlık yolunda çekincesiz (tereddütsüz) yürümeye devam edecektir. “ Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK

Ancak tarihin özneleri, nesneleri, kurgusu bir başka içerikte yazılabilecektir; sonuç Yüce Atatürk’ün yukarıda öngördüğü üzere “sabit” kalmak üzere..

“YURTTA BARIŞ, DÜNYADA BARIŞ..”

Ulusal sağduyunun bir an önce yazgısına el koyması dileğiyle..

Sevgi ve saygı ile.
24.6.12, Ankara

Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir