Ümit Zileli : Ne zamanki!

Ümit Zileli 
Cumhuriyet, 24.5.2012 

 

 

 

Ne zamanki bu ülkede hükümetin değil de dış güçlerin sesi çıkar,
Ne zamanki topraklar bir bir satılır,
Ne zaman ki gazeteciler tutuklanır,
Ne zaman ki askerler terörist ilan edilir,

Ne zaman ki bilim adamları, cumhuriyet aydınları, MUSTAFA KEMAL gençliği, cumhuriyete sahip çıkanlar, ülkenin bağımsızlığını savunanlar, emperyalizme boyun eğmeyenler, kapitalizme sonuna kadar karşı duranlar, devrim için savaşanlar tutuklanıp bir hücreye konur,

Ne zaman ki özgür basın özgürlüğünü yitirir,
Ne zaman ki yandaş medya çoğalır,
Ne zaman k Amerika dost ilan edilir,
Ne zaman ki Müslümanları öldürenlere dualar edilir,
Ne zaman ki hükümet İsrail’den övgüler alır,

Ne zaman ki terörist başı saygıyla anılır,
Ne zaman ki çiftçilerin, köylülerin annelerine dil uzatılır,
Ne zaman ki laiklik ihlal edilir,
Ne zaman ki öğrenciler gözaltında işkenceler görür,
Ne zaman ki üniversitelerin önüne polis dikilir,

Ne zaman ki sanatın içine tükürülür,
Ne zaman ki tiyatrolar özelleştirilir,
Ne zamanki çocuklar zehirlenir,
Ne zaman ki doğal gaz, elektrik, su vs. %200 zamlanır,
Ne zaman ki köşe yazarları hükümetçe düşman ilan edilir,

Ne zamanki kapı arkalarında Amerika ile el sıkışılır,
Ne zaman ki Genel Kurmay Başkanı terörist ilan edilip, terörist başı muhatap alınır,
Ne zaman ki halkın yozlaşmasından yana çıkılır

Ve ne zaman ki MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ÜN ismine, resmine, devrimlerine, ilkelerine saygısızlık edilir;işte o zaman o ülkede sorun vardır demektir.

Tek yapacağımız iş Mustafa Kemal ATATÜRK’ÜN de dediği gibi;
(Bursa Nutku!; A. Saltık))

  • ‘‘Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır.’ demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır!” (Türk genci..)

Dil Derneği : CUMHURİYETİMİZİN 89. YILI KUTLU OLSUN!

Dostlar,

Bizim de üyesi olduğumuz DİL DERNEĞİ‘nin

CUMHURİYETİMİZİN 89. YILI KUTLU OLSUN!” iletisini aynen benimseyerek,
içeriği  ve Türkçesi bakımından çok değerli -hatta üstün nitelikli- bularak, fotoğrafı da biz ekleyerek paylaşıyoruz.

İzin derken?

Sevgi ve saygı ile.
28.10.12, Ankara

Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net

=============================================

CUMHURİYETİMİZİN 89. YILI KUTLU OLSUN!

     ÜYELERİMİZE VE KAMUOYUNA SESLENİŞİMİZDİR:
LAİK CUMHURİYETİMİZİN 89.YILINI KUTLUYORUZ!

     89 yıl önce görkemli bir Kurtuluş Savaşının ardından kurulan laik cumhuriyetimiz her yurttaşın, her kitle örgütünün özgürlük ve bağımsızlık sevdasının güvencesidir! Laik, demokratik, sosyal hukuk devleti olmasından ödün vermeyeceğimiz ülkemizin sonsuza dek yaşaması için tıpkı Mustafa Kemaller gibi her savaşımı göze alabilir, her türlü bireysel tutku ve kazançlarımızdan gözümüzü kırpmadan vazgeçebiliriz!Bizler, ülkemizle Türkçemizi birbirinden ayırmadan severiz; bu ikisiyle varız, bu ikisiyle var olacağız! Laik cumhuriyetimizin 89. yılını kutlamak için bütün cumhuriyet sevdalıları el ele vermek, özgürce cumhuriyet türküleri söylemek istiyoruz; egemenliğe tek başına sahip olduğunu sananlar, yolumuzu kesiyor!..

  • Oysa hangi inanç ve kökenden olursak olalım, cumhuriyet sevgimiz, bayram coşkumuz ortak olmalıdır!

Mustafa Kemal, özgürlük ve bağımsızlığı “karakterim” diye tanımlayan bir önderdir; laik cumhuriyetimizin kurucusudur. Suların tersine akıtılmaya çalışıldığı bir dönemde “karakter”inde özgürlük ve bağımsızlık damarı olmayanlar, ne laik cumhuriyetin geleceğe akması için yolumuzu kesebilirler ne Atatürk’le ve laik cumhuriyetimizle hesaplaşma oyunlarını başarabilirler!
Biz, özgürlük ve bağımsızlık yürüyüşümüzü her ortamda kararlılıkla, öfkemize yenilmeden sürdüreceğiz! Aymazlık içinde olanları, hukuku kendi çıkarlarına
araç edip yanlış kullananları uyaracak, bu yüce görevi savsaklamayacağız!

  • Laik cumhuriyetimiz, bu yürüyüşte ve yılmadan vereceğimiz savaşımda
    kendi kimliğimizle eşdeğerdedir.

Ulusumuzun Cumhuriyet Bayramı kutlu olsun! 28.10.12

                                               DİL DERNEĞİ YÖNETİM KURULU

“İHANET ANAYASASI” na HAYIR TOPLANTISI..

Dostlar,

29 Ekim 2012, Pazartesi, saat 11:00..

Cumhuriyeti kuran 1. TBMM önündeyiz..

Ardından aşağıdaki toplantıya gidelim..

Hem destek olalım hem bilgilenelim..

Emek verenlere / vereceklere teşekkürlerimle..

Sevgi ve saygı ile.
27.10.12, Ankara

Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net

Atatürk Devrimleri İnsan Olma Projesinin Basamaklarıdır

ZÜMRÜTTEN AKİSLER
Cumhuriyet Bilim Teknik eki, 28.10.12

Prof. Dr. A. M. Celal Şengör

Sevgili okuyucularım, bir gazetemizde, şeriat devleti düşleyen Said-i Nursî denen zatın Atatürk’ün devrimlerine karşı pasif direniş gösterdiğini yazan bir yazar, bu zatı neredeyse bir Gandi gibi gösterme çabasındaydı.

Atatürk Devrimleri İnsan Olma Projesinin Basamaklarıdır

Bahis konusu yazıyı üzüntü ve tiksintiyle okudum. Aşağıya Vikipedi’den Atatürk devrimlerinin bir listesini olduğu gibi aldım. Bu listeye iyi bakın ve düşünün. Listedeki devrimlerin her biri, Türkiye’de yaşayan insanların haysiyetini kendilerine iade etmek, onları uygar ve müreffeh insanlar yapmak için yapılmış devrimlerdir. Bu devrimler bizim bağımsız düşünebilen, kendi mutluluğunu kimsenin kulu olmadan arayabilen, modern dünya ile iletişim kurabilen insanlar olabilmemiz için yapılmışlardır. Bunlara pasif direniş gösteren kafanın nasıl bir kafa olması gerektiğinin takdirini sizlere bırakıyorum. Bu kafa bugün AKP politikaları veya Fethullahçılık veya bilmem başka ne isimler altında insanlığımızı tehdit eden kafadır.

Bir bilim adamı ve her şeyden önce bir insan olarak buna isyan ediyorum. Artık uyanalım ve çevremizi de uyandıralım. Atatürk’ün alternatifi dünyada cehennemdir, ki bunun örnekleri de gözlerimizin önündedir: En basitinden buyurun Afganistan’ı. Cezayir bile bizi artık geri görmeye başlamıştır. Afanistan mıdır %50 oy vererek istediğimiz Türkiye? Muhakkak hayır diyeceksiniz.

  • Ama gittiğimiz yolun son durağı Afganistan’dır.

ATATÜRK DEVRİMLERİ:

Siyasî alandaki devrimler: • Saltanatın kaldırılması (1 Kasım 1922) • Ankara’nın başkent olması (13 Ekim 1923) • Cumhuriyetin ilânı (29 Ekim 1923) • Halifeliğin kaldırılması (3 Mart 1924) • Çok partili rejim denemeleri (1924) • Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası, 1930 • Serbest Cumhuriyet Fırkası) • Kadınların seçme ve seçilme hakkının tanınması (1930 belediye, 1933 muhtarlık, 1934 meclis)

Toplumsal alanda yapılan devrimler

• Şapka ve Kıyafet İnkılâbı (25 Kasım 1925) • Lâkap ve Unvanların Kaldırılması (26 Kasım 1934) • Soyadı Kanunu (21 Haziran 1934) • Laiklik (1928) • Takvim, saat ve ölçülerde değişiklik (26 Aralık 1925 – 26 Mart 1931) • Tekke, zaviye ve türbelerin kapatılması

Eğitim alanındaki devrimler

• Medreselerin kapatılması (1924) • Öğretimin birleştirilmesi (3 Mart 1924) • Maarif Teşkilatı Hakkında Kanun (1926) • Millet mekteplerinin açılması (1928) • Harf Devrimi (1 Kasım 1928) • Güzel sanatlarda yenilikler (1928) • Türk Tarih ve Dil Kurumlarının kurulması (12 Nisan 1931, 12 Temmuz 1932) • Dil Devrimi (1932) • Üniversite reformu (1933)

Ekonomi alanındaki devrimler

• İzmir İktisat Kongresi (1923) • Aşar vergisinin kaldırılması (17 Şubat 1925) • Çiftçinin özendirilmesi (1925) • Örnek çiftliklerin kurulması (1925) • Tarım Kredi Kooperatifleri’nin kurulması (1925) • Kabotaj Kanunu (1 Temmuz 1926) • Sanayi Teşvik Kanunu (28 Mayıs 1927) • Toprak Reformu (1929) • I. ve II. Kalkınma Planları (1933, 1937) • Yüksek Ziraat Enstitüsü’nün kurulması (1933) • Ticaret ve Sanayi Odalarının kurulması (1935)

Hukuk alanındaki devrimler

• Teşkilât-ı Esasîye Kanunu (1921) • Anayasanın kabulü (1924) • Şer’iyye mahkemelerinin kapatılması (1924) • Mecellenin kaldırılması (1926) • Türk Kanunu Medenisi(1926) • Türk Ceza Kanunu (1926)

YILMAZ ÖZDIL : Yas’ak

Yılmaz Özdil

Yas’ak

24 Ekim 2012

29 Ekim yasaklandı
Aslında, cumhuriyet bayramının yasaklanmadığı, her sene ısrarla cumhuriyet bayramına denk getirilen 29 Ekim’in yasaklandığı açıklandı. Hicri takvime geçilene kadar, ekim’le şubat’ın yer değiştirilmesine, mart’ın dört senede bir 32 çekmesine karar verildi.

*

19 Mayıs yasaklandı…
Aslında, gençlik ve spor bayramının yasaklanmadığı, havaların her mayıs’ta eksi 27 derece olduğu, statları sel götürdüğü, okul bahçelerine çığ düştüğü, memleketimiz maalesef olumsuz meteorolojik şartlarda kurtarıldığı için, çocuklarımız zatürree olmasınlar diye törenlerin iptal edildiği açıklandı.

*

23 Nisan yasaklandı…
Aslında, çocuk bayramının yasaklanmadığı, isteyen çocuklarımızın Kenyaca, Somalice, Ugandaca ezberleyerek, gesi bağlarında dolanıyorum’u okuyabileceği… Nutuk okumakta direnen çocukların ise, psikolojik tedavi altına alınıp, okul sütü akıl küpü içirilerek zihinlerinin dezenfekte edileceği açıklandı.

*

9 Eylül yasaklandı…
Aslında, işgal edilmediğimiz, altın harflerle yazılan şanlı Yunan tarihinde bizimle savaş filan olmadığı, şehitliklerimizin temsili, gâvur İzmir yangınının da provokasyon olduğu… Yaksa yaksa Hasan Tahsin’in yakmış olabileceği… Bu tarihi gerçekler ışığında, Şehit Gazeteci Ali Kemal’e istiklal madalyası verilene kadar, Hasan-ma Tahsin genelgesinin yürürlükte kalacağı açıklandı.

*

30 Ağustos yasaklandı…
Aslında, zafer bayramının yasaklanmadığı, çelenk israfına son verildiği… Hatta, garnizon komutanının, aynı sazın teliyiz biz’i mırıldanarak zafer bayramı pastası kestiği… Başkomutanlık meydan muharebesi hatırası olarak da, tanıtım potansiyeli olan popüler kişi’ye Afyon sucuğu hediye edildiği açıklandı.

1 Kasım yasaklandı…

*
Aslında, saltanatın elbette kaldırıldığı… Demokrasimize büyük hizmetleri bulunan Sultan Abdülmecit efendimizin TBMM tarafından padişah tuğralı davetiyelerle Dolmabahçe sarayında anılmasının… Ve bu iade-i itibar töreninin, kahraman Vahdettin efendimizin İngiliz zırhlısıyla memleketten kaçtığı güne rastlamasının, tamamen takdir-i ilâhi olduğu… İnanmayanların ulema’ya sorması gerektiği açıklandı.

*

23 Aralık yasaklandı…
Aslında, Kubilay’ın şehit olduğu, ancak abartılmaması gerektiği, olsa olsa doğal afet şehidi olabileceği… Laikliğin kalesi Menemen’in de, üniversiteli gençlerin aklına yumurta’yı getirdiği için, ilk seçimde ilçe’den mahalle’ye dönüştürülüp, Tahran büyükşehir belediyesine bağlanacağı açıklandı.

*

14 Ocak yasaklandı…
Aslında, Zübeyde Hanım’ın Mustafa Kemal’in annesi olduğu, ancak, üvey annesi olduğu, teyze bile ana yarısıyken, bunun anca halası olduğu, babasının da babası değil, eniştesi olduğu, Selanik’te doğmadığı, leylekler tarafından getirildiği, kelaynaklar tarafından büyütüldüğü… Manevi kızının Hitler’in torunu olduğu… Soyadının da Atatürk değil, Atatürkiyeli olduğu açıklandı.

*

10 Kasım serbest bırakıldı
Mustafa Kemal’in ölümünün, tüm yurtta ve dış temsilciliklerimizde törenlerle kutlanacağı, milli bayram ilan edileceği, Anıtkabir’de havayi fişek gösterisi yapılacağı açıklandı.

29 EKİM’DE VATAN VE CUMHURİYET HALK BULUŞMASINDA ANKARA’DAYIZ!

ankara_valiligi_yasagi_kaldirdi_h6273.jpg

Dostlar,

Muradiye Bal öğretmenimiz aşağıdaki iletiyi yollamış..
Kendisine teşekkür ederek, virgülüne dokunmadan paylaşıyoruz..

Tarih : 29 Ekim 2012, Pazartesi, saat 11:00
Yer : Cumhuriyeti kuran ilk TBMM önü

  • Çağrı; vatan ve cumhuriyeti AKP’ye karşı savunma saati geldiğini kavrayan her-ke-se-dir..

http://sphotos-g.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-ash3/59623_523733934322708_2069998172_n.jpg

Sevgi ve saygı ile.
27.10.12, Ankara

Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net

...Bizim kuvvetimizdeki hız, ne bir din...
Muradiye Bal 27 Ekim 00:25
…Bizim kuvvetimizdeki hız,
ne bir din adamının dumanlı vaadinden,
ne de bir hülyanın gönlü yakısındandır.
O yalnız
tarihin o durdurulmaz akışındandır.
Bize karşı koyanlar,
karşı koymuş demektir:
Maddede hareketin,
yürüyen cemiyetin
ezelî kanunlarına.
Sükun yok, hareket var
bugün yarına çıkar
yarın bugünü yıkar
ve durmadan akar
akar
akar.
Biz bugünün kahramanı,
yarının
münadisiyiz.
Biz durmadan akan,
yıkıp yapan
akışın
çizgilenmiş sesiyiz.
Biz,
adımlarını tarihin akışına uyduran
temelleri çöken emperyalizme vuran,
yarını kuran—
—larız.
O duvar,
o duvarınız,
vız gelir bize vız!1925
Nazım HİKMET

Prof. Dr. D. Ali Ercan : Cumhuriyet Bayramımız Kutlu Olsun !

CUMHURİYET BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN!
 
Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır;
fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.  

 Atatürk 10. Yıl Söylevini verirken, 29 Ekim 1933

Değerli arkadaşlar,

89 yıl önce Emperyalizme başkaldırarak, büyük özverilerle, kanla, irfanla kurulan Türkiye Cumhuriyeti Bu gün kuruluş felsefesiyle hiç de uyumlu olmayan bir gidişat içerisindedir. “Benim naçiz vücudum bir gün elbet toprak olacaktır, fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.” diyen  Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün eserlerine, düşüncelerine  ve  gelecek için beslediği umutlarına milletçe layık olabildiğimizi, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramını bu anlamda sevinçle, gururla, övünçle kutlayabildiğimizi söyleyecek durumda değiliz.

Ülkemiz değişik eksenlerde sürekli ayrışmalara, çatışmalara itilmekte, bilimden, teknolojiden, sanattan, üretimden alıkonmakta, gelecek kuşaklarımızın telafi edemeyecekleri çok değerli zaman yitirilmektedir. Hemen bütün alanlarda Dünya ortalamasının altında, İnsani Gelişmişlik sıralamasında 90 ülkenin ardından gelen Türkiye; Emperyalizmin “Demokrasi, insan hakları, Özgürlük” kavramlarıyla süslü siyasal, ekonomik, kültürel tuzaklarına düşerek git gide Kurucu felsefeden,“Bilimin Rehberliğindeki Ulus Devlet” anlayışından uzaklaşıyor, borçlanıyor, ülkenin bütünlüğünü tehdit eden emperyalist taleplere  karşı direnemiyor,  yaşam kaynaklarını elden çıkarıyor ve geleceği umarsız duruma düşüyor.

Yurtta Barış, Dünyada Barış idealinin mümtaz temsilcisi Mustafa Kemal Atatürk’ü anladığını sanan, “Atatürkçü geçinen” aymazların, Atatürk’ü hiç anlamak istemeyen sapkınların ve Atatürk düşmanı işbirlikçilerin, hainlerin elinde adım adım karanlığa, belirsizliğe, çöküntüye giden ve gelişkin uygar milletler arasındaki onurlu yerini alamayan “sıradan” bir ülkenin 89. Kuruluş Bayramını gönül burukluğu ile kutluyoruz. æ

Hüseyin Haydar : Elli Dördüncü Tablet; DİRİLİŞ

Elli Dördüncü Tablet : DİRİLİŞHüseyin Haydar

DOĞU TABLETLERİ
Aydınlık, 27 Ekim 2012

Kadeh tokuşturuyor Dersaadet’te kul ile şeytan,
Tokuşurken Marmara’nın dibinde eski kıtayla yeni kıta.
Nasıl yardıysak demir dağı, demir yasayla,
Can vermek için çıktık bu kez saadet kapısından.
Çıkıp gitti boğazdan ulu hastanın son nefesi,
Doldurdu Karadeniz’in akciğerlerini bin yılın bakiyesi.
Fatih Camisi’nin minaresinde genç müezzin,
Eli kulağında, sesi ezgin: Haydin isyana! Haydin isyana!
Bağırıp uyandırmıştı uyuyan dalgaları karayel,
Uyarmıştı batman batman suyu: Bandırma’ya değmesin el!
Beynimiz ateş almış yanıyor, efendiler!
Her kalkışta dokuz kez zapt, her duruşta dokuz kez asi,
Halkın terazisi, hak dağıtacak yakında.
Kirmani kılınç diyor ki: Ben hakkı ondan öğrendim,
Eğri kılınç her çıkışta, doğru çıksın kınından.
Sunulan şerbeti biz içeceğiz ata! Biz de Kemal’iz!
Yüreğimiz ulusun, gözlerimiz bizim değil, kamunundur.
Sedir ağacı gibi gövdelerimiz, dayanır her tarakaya:
Gelibolu örsünde dövüldü çıplak baldırlarımızın çeliği,
Aç karnına kükürt yiyenlerin evladıyız biz.
Tekmil vatanın bilgeliği toplandı aynı savaşçıda,
Bir Magosa bendinde görünür, bir Silivri hücresinde,
Bir daha doluyor iliği ateşle, kovanda yatanın.
Beynin kıvrımında bir Yunus konuşuyor, bir Delidumrul.
Dumrul diyor ki: Yumruğu alnının çatına vur,
Ateşten oklar yoklasın yeniden Haçlı burçları…
Karışsın bütün hatlar, karışsın sathı müdafaa neferleri.
Al atlar da ileri geri ve mübarek yüzlü kurt sürüleri,
Dalıp çıksın amansızın iman tahtasından.
Dostun gülü değil, güllesi atılacak sana,
Atılan gülleyi sen tutacaksın ey öncü! Sen gönüllüsün.
Anafartalar, Dumlupınar ve bütün yurtta,
Altın yeleli aslanlar akıyor kartal sürülerinin kanatlarıyla,

Zalimin tehdidini pençeleriyle eze eze,
Yeniden diriliyor ülke, genç fedailerin kollarında.
Nasıl yoğrulduysa Fatih’in topları şah potada,
Anadolu teknesinde yoğruldu cumhurun ruhu da,
Ete kemiğe büründü, İlk Meclis’in önünde göründü!

 

İLGİLİ YAZILAR:

DOĞU TABLETLERİ [Hüseyin Haydar]

http://gazetevatanemek.com/index.php/vatan-emek-kitaplar-sozlukler/2531-dou-tabletler-huseyin-haydar.html

Zor Günlerin Şiirleri [Hüseyin Haydar]

http://www.gazetevatanemek.com/index.php/vatan-emek-kitaplar-sozlukler/617-zor-gunlerin-siirleri.html

“Müesses nizamı” yıkan ödüller

http://www.gazetevatanemek.com/index.php/dogu-perincek-diger-yazilar/4772-mueesses-nizam-ykan-oedueller.html

Aydınlığa övgü [Hüseyin Haydar]

http://www.gazetevatanemek.com/index.php/vatan-emek-analizler/2928-aydnla-ovgu-huseyin-haydar.html

Yetmişlerin devrimcisinin şiiri: Acı Türkücü

http://www.gazetevatanemek.com/index.php/sadik-albayrak-diger-yazilar/5895-yetmilerin-devrimcisinin-iiri-ac-tuerkuecue.html

Otuz Beşinci Tablet, Kurt [Hüseyin Haydar]

http://www.gazetevatanemek.com/index.php/vatan-emek-analizler/4868-otuz-beinci-tablet-kurt-hueseyin-haydar.html

Umutsuzluk, insanlık suçudur! [Hüseyin Haydar]

http://www.gazetevatanemek.com/index.php/vatan-emek-kultur-sanat/2498-umutsuzluk-insanlk-sucudur-huseyin-haydar.html

Sanatçı bütün çocukların anasıdır

http://www.gazetevatanemek.com/index.php/sadik-albayrak-diger-yazilar/4491-sanatc-buetuen-cocuklarn-anasdr.html

“Soros’un nüfusuna” kaydolmaya var mısınız?

http://www.gazetevatanemek.com/index.php/dogu-perincek-diger-yazilar/2106-sorosun-nuefusuna-kaydolmaya-var-msnz.html

SUSTURAMAZSINIZ! Yıkılıyorsunuz, Türkiye Kazanacak!

http://www.gazetevatanemek.com/index.php/vatan-emek-haberler/1499-susturamazsiniz-yklyorsunuz-turkiye-kazanacak.html

TGB’ den yandaş basına tokat gibi yanıt..

Dostlar,

Büyük Atatürk Cumhuriyeti boşuna TÜRK GENÇLİĞİ’ne armağan etmedi!

TGB = TÜRKİYE GENÇLİK BİRLİĞİ’ni gönülden kutluyor ve destekliyorum.

  • Yarın, 29 Ekim 2012 günü, Ulus’ta, Cumhuriyetimizi ilan eden
    kutsal 1. TBMM önünde halkımızla ve özellikle onlarla halay çekeceğim.

Şenliği kaçırmayın derim..
90. yıl şenliklerine daha 1 yıl var!

Sevgi ve saygı ile.
28.10.12, Ankara

Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net

 

TGB’ den yandaş basına tokat gibi yanıt!

TGB’ den yandaş basına tokat gibi yanıt

Milliyet Gazetesinin bugün Sertaç Koç imzasıyla “Radikal gruplar Kaos planlıyor’’ haberinden sonra Türkiye Gençlik Birliği (TGB ) bir basın bildirisi yayınladı.

İşte TGB’ nin basın bildirisi:

TGB’ nin olduğu yerde Provokasyon değil Umut ve Sevinç vardır!
Milliyet gazetesi bugün (27 Ekim 2012) Sertaç Koç imzasıyla ‘Radikal Gruplar Kaos Planlıyor’ başlıklı bir haber yayınladı.

Haberin içeriğinde Ankara Valiliğine, Emniyet tarafından 29 Ekim buluşmasında TGB’ nin provokasyon yapabileceği yönünde bir istihbarat verildiği ve yasaklama kararının bu istihbarattan kaynaklandığı belirtiliyor.

Cumhuriyet Coşkusunu Gölgelemeye Güçleri Yetmeyecek!

Ulus’ta gerçekleşecek olan 29 Ekim buluşmasını TGB’ nin de içerisinde bulunduğu 40’a yakın demokratik kitle örgütü birlikte düzenlemektedir. TGB bu buluşmanın en önemli öznelerinden biridir ve Ulus buluşmasını günler öncesinden duyurmuştur. Ankara sokakları TGB afişleriyle donatılmıştır ve yoğun bir duyuru çalışması yürütülmüştür.
Emniyete göre TGB kendisinin de düzenleyici olduğu bir buluşmaya sızacak ve provokasyon yapacak!?

Akılla izah etmek mümkün olmadığına göre gerçekleri aktaralım; AKP’nin baskısıyla, Valilik yasaklama kararı alarak korku yaratmak istedi fakat istediğini yapamadı ve geri adım atmak zorunda kaldı.

Valilik geri adım attı, şimdi basın eliyle şaibe yaratmaya çalışıyor!

CHP, İşçi Partisi ve DSP’nin kurumsal düzeyde, parti bayraklarıyla değil Türk bayraklarıyla buluşmaya katılacağı yönünde karar alması 29 Ekim buluşmasını yasaklamak isteyenleri iyice telaşlandırdı. İlk olarak 15 demokratik kitle örgütü çağrıcıyken bu sayı kısa sürede 40’ı aştı. Yani sürekli engellenemeyen bir katılım artışı ve buna bağlı olarak buluşmanın meşrulaşması gerçekleşti.
Ulus’ta gerçekleşecek büyük buluşmanın AKP’nin Hipodromda gerçekleştireceği ‘resmi’ ve halktan arındırılmış törenleri katılım ve coşku yönünden gölgede bırakacağı kesinleşince katılımı azaltma yönünde haberler servis edilmeye başlandı. AKP kendisine karşı yükselecek bütün muhalefeti ‘provakosyon’ ilan etmektedir. 29 Ekim’de yüz binlerin bir araya gelecek olmasından telaşlanmışlardır.

Provokasyon haberlerinin amacı: Katılımı düşürmek!

Katılımı azaltma yönünde haberlerin, ismi malum yandaş basında çıkmasına alışkındık ama Milliyet gazetesinin 29 Ekim buluşması üzerinde şaibe yaratacak gerçek dışı habere yer vermesini yadırgadık.

TGB isminin ‘provokasyon‘ başlığıyla anıldığı bir haberde TGB yöneticilerinin bilgisine başvurmak gerekmez mi?

Biz emniyet kaynaklı haberlerin sebebini biliyoruz. TGB’ nin varlığından ürküyorlar. TGB ‘nin kurulduğu günden beri disiplinli ve planlı çalışmasıyla adım adım büyüdüğünü çok iyi görüyorlar. TGB ‘nin olduğu yerde coşku ve umut vardır. TGB yüz binlerce gencin katıldığı onlarca yürüyüş düzenlemiştir. Hangisinde olay çıktı?
29 Ekim coşkusu onların karabasanı olmuştur. AKP Cumhuriyete yönelik koyduğu yasağı bu haberler üzerinden meşrulaştırmaktadır.

TGB sağ-sol demeden, hiç bir parti gözetmeden bütün vatansever ve devrimci gençlerin birleştiği adres olmuştur.

  • Yaşasın 29 Ekim coşkusu!
  • Yaşasın Cumhuriyet

TGB Basın Bürosu.

Not    : Bu arada ulusalkanal.com.tr yaptığı araştırmada, Milliyet Gazetesinin, bu haberi kendi internet sitesine 27 Ekim 2012 tarihinde, saat 02.30 da koyduğunu oysa TGB, kendi resmi internet sitesinde 26 Ekim 2012 tarihinde, saat 15.13 te ‘’ Seferberlik Buluşması programı ve dikkat etmemiz gereken kurallar ‘’ başlığı altında 16 maddelik bir bir bildiri yayınladığını belirledi.

Seferberlik Buluşması programı ve dikkat etmemiz gereken kurallar    :

29 Ekim Cumhuriyet için Seferberlik Buluşması’na geliyoruz!

1- Seferberlik Buluşması: Cumhuriyet, Devrim ve Vatan Düşmanlarına Geçit Vermeyecek İradeyi Gösterecektir!

Seferberlik Buluşması dedik çünkü vatan düşmanlarının, gericilerin sahayı boş bulduğunu sandığı bir anda yumruk gibi ortaya çıkıyoruz! Davamızın ciddiyetini ve kararlılığımızı ancak bu kelimeyle anlatabiliriz: Zor zamanlara yaklaşıyoruz ve seferberlik günleri yakındır!

Bağımsızlık bayrağımızın yerlere atıldığı, Atatürk heykellerinin iplere bağlanıp sarkıtıldığı, Mehmetçiğin kanının satıldığı, Pensilvanya’dan tertiplerin hazırlandığı, Milletimizin iç savaşa sürüklenmeye çalışıldığı, şeyhlerin şıhların toplumun önüne filozof diye çıkartıldığı, şehit analarının ve gazilerimizin itilip kakıldığı olağanüstü bir dönemdeyiz. Olağanüstü dönemler olağanüstü tavırlar gerektirir! Bu buluşma dava adamlarının, her türlü zorluğu göze alacak olan Kuvayı Milliyecilerin birbirleriyle tanışma buluşmasıdır!

2- Gençlik zor zamanlarda tarih sahnesine çıkar!

Gençlik zor zamanlarda tarih sahnesine çıkar ve mazlum halkına güç verir. Biz de kararlılığımızla, coşkumuzla ve disiplinimizle tarihe yön vereceğiz. Biz herkes sussa bile vatan, devrim ve cumhuriyet düşmanlarına karşı, emperyalizme karşı mücadele etmeye devam edeceğiz.

3- Disiplinli Olmak Esastır

Seferberlik Buluşması sırasında disiplin esastır. Bir devrimciye yakışacak şekilde disiplinli ve coşkulu olacağız. Buluşma sırasında dikkatimizi tamamıyla disipline ve coşkuya odaklıyoruz. Kişiler arasında sohbet ya da sloganlara katılmamak gibi liberal davranışlardan kaçınmamız gerekir. Belirlenen görevlilerin talimatlarına harfiyen uyuyoruz. Eğer TGB’nin özgücü yani kadroları buluşma sırasında gerekli düzeni sağlarsa diğer katılımcılarda bize uyar.

4- Kararlılık gösterisi!

Uyumlu görüntü ile kararlılık gösterisi yapacağız. Buluşma sırasında kararlılığımızı ve irademizi sıkılmış yumruklarımızla ifade edeceğiz. Yumruk gösterisi yaparak örgütlü mücadelenin gücünü Cumhuriyet, vatan ve devrim düşmanlarına göstereceğiz.

5- Seferberlik Öznesi: Kağnılar!

Seferberlik Buluşmasının sembolü Kurtuluş Savaşı kağnılarıdır. Kağnıların yürütülmesi sırasında yığılmaları önlemek için yönetici arkadaşlar sorumlu davranacaklardır. Görevli arkadaşlar görevlerinin başından sorumlu arkadaşların bilgisi olmadan ayrılmayacaklardır.

6- Milli Bayraklarımızı ve TGB flamalarımızı unutmuyoruz!

Bütün TGB’liler bağımsızlık bayrağımızı ve flamalarımızı getireceklerdir. Ayrıca illerde bulunan TGB önlükleri mutlaka getirilecektir.

7- Vatan ve Cumhuriyet Birlikteliği

29 Ekim Büyük Buluşmasını TGB’nin de içerisinde yer aldığı Vatan ve Cumhuriyet birlikteliği düzenlemektedir. Herhangi bir siyasi partinin bayrağının açılmasına veya ses aracının alana girmesine izin verilmeyecektir. Kurum temsilcilerinin yapacağı konuşmaları dikkatle dinleyeceğiz. TGB Genel Başkanı arkadaşımız konuştuğunda gür sesle sloganlar atıyoruz!

8- Çok Sayıda Davulla Halaya!

Çok sayıda davulcu coşkuyu arttırmak için hazır bulunacaktır. Davulcuyu gören halaya başlayabilir. Coşku, umudun dışa vurumudur. TGB umuttur, gelecektir!

9- Karanfiller Mustafa Kemal Atatürk’e

Gericiler Milletimizin Kurtuluş Savaşı geleneğine ve aydınlanma devrimine bağlılığını aşındırmak için bilindiği gibi Atatürk heykellerine çelenk koymayı yasaklamıştı. Onlara inat on binlerce karanfil hazırlıyoruz. Vatandaşlarımıza ve gençlere Ulus’a Karanfillerle gelme çağrısı yapıyoruz! Karanfil dağıtımı sırasında kargaşa yaşanmaması için TGB yöneticileri gerekli düzenlemeyi sağlayacak ve önceliği vatandaşlara vereceklerdir.

10- Emperyalizme çuval gösteriyoruz! Çuvallar Elimizde!

ABD emperyalizmine ‘Burası Anadolu toprakları, çuvalın hükmü geçmez!’ mesajını vermek için çuval bölümü hazırlanmıştır. Çuvallar elden ele yayılmayacak toplu halde basına ve buluşmaya gelenlere gösterilecektir.

11- Türk+Kürt = Cumhuriyet Devrimi!

Milletimizin birliğini ve Türk, Kürt kardeşliğini vurgulayan ve emperyalizm işbirlikçisi etnik milliyetçiliğe ve ırkçılığa cevap veren pankartları Doğudan gelen Kürt kardeşlerimiz taşıyacaktır. Devrimcilik birleştirir, gericilik böler! Millet bilinci ortaçağı tasfiye eden bilinçtir.

12- Liseliler tek merkezde!

Bütün liseli arkadaşlarımız ‘Cumhuriyet Yarınımızdır!’ pankartı altında buluşuyor.

13- Hoşt Amerika!

Buluşma sırasında geleneksel ‘Hoşt Amerika’ gösterisi yapılacaktır. TGB’liler, geleneksel gösterinin yapıldığını hissettiği an gür bir sesle ABD emperyalizmine gerekli mesajı verecektir.

14- Demir Parmaklık!

AKP faşizminin Türkiye’yi nereye getirdiğini somutlamak için Demir Parmaklık hazırlıyoruz. Demir parmaklık taşınırken önü açık olmalı ve görünmesi sağlanmalıdır.

15- Fotoğraf ekibi hazır!

Cumhuriyet için Seferberlik buluşmasının fotoğraflarını çekecek ekip belirlenmiştir. Buluşmayı, Japon turist kafilesi görüntüsüne benzetecek fotoğrafçı enflasyonu yaşamayalım. Çekilen fotoğraflar isteyen arkadaşlara daha sonra verilecektir.

16- Yaşasın fedakârlık! Kahrolsun bireycilik!

Binlerce genç, günlerdir, emeğini fedakârca büyük bir kolektife sundu! 19 Mayıs’ta Diriliş Günü düzenleyerek gövde gösterisi yaptık. Şimdi 40’a yakın kurumla birlikte milletimizi ayağa kaldırma çalışması yürütüyoruz. 29 Ekim yarınımızdır! Önümüzdeki dönem Bağımsızlık mücadelesi için yepyeni çalışmalar örgütleyeceğiz.

  • Sorumluluk bilinci bizi devrimcileştiren ve
    vatanımıza bağlayan en önemli hazinemizdir.

Yaşasın vatan ve devrim için, bağımsızlık için fedakarca çalışma!
Kahrolsun emperyalizmin işbirlikçileri, gericilik ve emekçi halkımızın düşmanları!
Hepimize kolay gelsin..

Cemil Gözel
TGB Genel Sekreteri

Suay Karaman : Cumhuriyetimizn 89. Yaşı Kutlu Olsun!

Dostlar,

Sevgili Kardeşimiz, 27 Mayıs Devrimcilerinden saygıdeğer Suphi Karaman’ın oğlu Suay Karaman, 29 Ekim 2012 yani Cumhuriyetimizin 89. yaşı için son derece hoş bir görsel hazırlamış..

Her zaman olduğu gibi cömertce de paylaşıyor..

Sayın Canerhan Tipi‘nin de bunun kadar hoş görsel sunusunu da sitemizde bulacaksınız.. Her 2 dostumuza da teşekkür ederiz..

Lütfen sesli izleyiniz, aşağıdaki erişkeyi (linki) tıklayarak..

29_EKIM_2012_Suay_Karaman

Sevgi ve saygı ile.
29.10.12, Ankara

Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net