Yazar arşivleri: Ahmet SALTIK

Ahmet SALTIK hakkında

Atılım Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet SALTIK’ın özgeçmişi için manşette tıklayınız: CV_Ahmet_SALTIK Hekim (Halk Sağlığı Profesörü), Hukukçu (Sağlık Hukuku Uzmanı) Mülkiyeli (Kamu Yönetimi - Siyaset Bilimci)

Döviz sorunu

Erinç Yeldan
05 Ağustos 2020, Cumhuriyet

  • Dövizin fiyatının ucuz kılınması on yedi yıllık AKP hükümetlerinin en önemli kaygısı olageldi. Dövizin fiyatının (Dolar ya da Avro kurunun) ucuzluğu bir yandan tüketim talebini kamçılayarak genişleyici bir konjonktür yaratıyor, bir yandan da ithal edilen ara ve yatırım mallarının fiyatlarını ucuzlatarak, enflasyonist baskıların hafifletilmesi işlevi görüyordu. Yerli sanayinin çökertilmesi ve işsizliğin yapısal olarak kalıcı hale dönüştürülmesi pahasına yaratılan bu sanal genişleme, AKP’nin ekonomik mucize öyküsünün temelini oluşturmaktaydı.

Okumaya devam et

Sağlık emekçileri deyince…

Öner Yağcı
08 Ağustos 2020 Cumhuriyet

Geçen hafta adlarını yazmadığım için, TTB’de 1995-96’da başkan olan Doç. Dr. Özen Aşut ile 2010-12 yıllarının başkanı Dr. Eriş Bilaloğlu’ndan hoşgörü dileyerek sağlıkçılarımızın dur durak bilmeyen savaşımını anımsadım.

Yaşamın her alanında, toplumsal savaşımımızın tarihinde, coğrafyamızın her yerinde vardı onlar. Ceyhun Atuf Kansu’yu, işyeri hekimliğinin öncüsü Engin Tonguç’u, Sivas katliamında canı alınan arkadaşım Behçet Aysan’ı düşündüm. Gençliğimin Ankarası’nda Tabip Odası başkanlığı yapan, asistanken ÜNAS (Üniv. Asist. Send.) ve TÜMAS’ın (Üniv., Akad. ve Yüksekokul Asist. Bir.) kurucularından Dr. Ergin Atasü ile Milliyet’te yazılarını okuduğumuz Dr. Turhan Temuçin geldi aklıma. Aramızda değiller şimdi. Okumaya devam et

Yılmaz Özdil’in SÖZCÜ’ye demecimiz için değerlendirmesi

Dostlar,

SÖZCÜ Gazetesi’nin yürekli ve yetenekli yazarı Sn. Yılmaz Özdil, SÖZCÜ‘de bu gün yayınlanan demecimizi facebook sitesinde duyurmuş..

Değerbilir anlatımlar kullanmış.. Teşekkür ederiz kendisine..

Aşağıda verdiği erişke (link) ile hem söyleşi metnine hem de 30 dakikayı aşan kapsamlı video kaydına erişilebilir..

Haklı çıkmaktan, tüm öngörülerimizin zaman içinde doğrulanmış olmasından mutlu olduğumuzu söyleyebilir miyiz??

Ne yazık ki kocaman bir hayır..

Özdil, 1 Mayıs 2020 günlü SÖZCÜ‘deki makalesinde ölüm sayılarının 10 Mart – 30 Nisan arasında nasıl saklandığını gün gün rakamlarıyla vermişti.. Salt İstanbul’da, 50 günde 3700’ü aşan fazladan ölüm vardı ve bunlar her nedense, Dünyada ve Türkiye’de korona salgını yaşanırken, başka başka nedenlerden ölmüşlerdi!? COVID-19 hastası değillerdi.. Ya başvur(a)mamışlar hastanelere, ya PCR testleri negatif çıkmış ama korona sağaltımı (tedavisi) almalarına karşın COVID-19 tanısı konmamış / konması engellenmiş ve ölüm raporlarına türlü türlü nedenler yazılmıştı.. (Lütfen okuyunuz, paylaşınız : https://ahmetsaltik.net/2020/05/01/yoksa-siz-hekimlerimize-guvenmiyor-musunuz/)

Çünkü : AKP iktidarının döneminde Türkiye’de hiçbir başarısızlık, olumsuzluk olamazdı! Bundan da bir başarı öyküsü mutlaka ama mutlaka çıkarılacaktı..

TEK ADAM‘ın büyüsü bozulamıyor, BİLİM KURULU üyeleri dahil KRAL ÇIPLAK diyemiyor!!???

Mahallenin delisi bir tek biz kaldık korkarız / sanırız ??

Uyan Türkiye uyan, artık yaşam hakkın da yok, ne kaldı geriye ne, ne, ne??

Sevgi, saygı ve DERİN KAYGI – ACI ile.
08 Ağustos 2020, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
Ankara Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı Anabilim Dalı
Sağlık Hukuku Bilim Uzmanı,
Kamu Yönetimi Siyaset Bilimi (Mülkiye)

www.ahmetsaltik.net    profsaltik@gmail.com

https://www.sozcu.com.tr/2020/gundem/prof-dr-saltik-veriler-saklaniyor-cok-sayida-kanit-var-5976511/

Prof. Dr. Saltık: Veriler saklanıyor, çok sayıda kanıt var
SOZCU.COM.TR
Prof. Dr. Saltık: Veriler saklanıyor, çok sayıda kanıt var
Prof. Dr. Saltık: Veriler saklanıyor, çok sayıda kanıt var Ankara Üniversitesi Tıp Fakü

SÖZCÜ Gazetesi’ne demecimiz ve video söyleşi-2

Prof. Dr. Saltık: Veriler saklanıyor, çok sayıda kanıt var

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Saltık, koronavirüs ve paralelinde yaşanan gelişmelerle ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Saltık, Türkiye’de durumun nisan ayındaki pik dönemi gibi olduğuna dikkat çekti, verilerin saklandığını söyleyenlere tepki gösteren Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’yı eleştirdi.
Aşı çalışmalarına da değinen Saltık, Türkiye’nin teknik altyapı yetersizliği nedeniyle etkin aşı üretmesinin hayal olduğuna işaret etti.

Okumaya devam et

SÖZCÜ Gazetesi’ne demecimiz ve video söyleşi-1

SÖZCÜ Gazetesi’ne demecimiz ve video söyleşi-1

Prof. Dr. Saltık: Veriler saklanıyor, çok sayıda kanıt var

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Saltık, koronavirüs ve paralelinde yaşanan gelişmelerle ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Saltık, Türkiye’de durumun nisan ayındaki pik dönemi gibi olduğuna dikkat çekti, verilerin saklandığını söyleyenlere tepki gösteren Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’yı eleştirdi.
Aşı çalışmalarına da değinen Saltık, Türkiye’nin teknik altyapı yetersizliği nedeniyle etkin aşı üretmesinin hayal olduğuna işaret etti.

Ömrüm Kara, 08 Ağustos 2020, video görüşmesi ve yazının tümü için :
https://www.sozcu.com.tr/2020/gundem/prof-dr-saltik-veriler-saklaniyor-cok-sayida-kanit-var-5976511/ 

Türkiye’de korona virüsü vakaları yeniden artıyor. Sağlık Bakanlığı açıkladığı verilerle bunu gözler önüne seriyor. Ancak bakanlık artışı verilerle açıklasa bile bunun doğruluğu tartışma konusu. Muhalefetin yanı sıra birçok akademisyen ve sivil toplum kuruluşu gerçek verilerin saklandığı görüşünde. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, bu görüşte olanlara tepkili.

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Saltık da rakamların gerçeği yansıtmadığını savunanlardan biri.

“ÖNLEM İÇİN ÖNCE GERÇEKLERİ GÖRMEK GEREKLİ”

SÖZCÜ‘ye konuşan Saltık, “veriler saklanıyor” diye açıklama yapanlara tepki gösteren Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’yı eleştirdi. Vaka sayısı ile ilgili gerçek kanıtların resmi mercilerin verilerinde olduğuna dikkat çeken Saltık, şunları kaydetti:

* Verilerin saklandığına dair çok sayıda kanıt var. Bu açıklamalara sayın bakan öfkelenmiş ve bir açıklama yaptı. ‘Vaka sayıları çok deyip ortalığı karıştırıyorlar, böyle diyenler ne önlem alınacağını düşünsünler’ diye açıklamalarda bulundu.
* Önlem için önce gerçeği görmek gerekli. Örneğin Konya Sağlık Müdürlüğü’nün basına yansıyan bir demeci var. 838 yataklı Şehir Hastanesi’nin tümüyle dolduğunu, 1200 yataklı bölümün hızla açılmaya çalışıldığını ve böyle devam ederse bunun da yetmeyeceğini açıkladılar.
* Malatya Valisi her gün en az 100, Erzurum Valisi 200 vaka olduğunu açıklıyor. Ama Sağlık Bakanlığı’nın bu bölgeler için verdiği rakamlar dörtte biri kadar.

“ARTIK MIZRAK ÇUVALA SIĞMIYOR”

* Mesela Malatya Valisi bin kadar yatan hasta olduğunu açıkladı. Türkiye toplamına baktığımızda 10 binlerin üzerinde olduğu görülüyor. Dolayısıyla toplam yatan hasta sayısının yalnızca on birde birinin Malatya’da olmasını da sormak gerek. Ankara Tabip Odası’nın açıklaması var. Olgu sayıları 1400’ü buldu diye.
* Dolayısıyla bu şekilde yel değirmenlerine saldırmanın anlamı yok. Bunlar gerçek. Artık mızrak çuvala sığmıyor, herkes biliyor Türkiye’nin kuşkulu ve yetersiz veriler yayınladığını. Uluslararası istatistiklerde de -ki Johns Hopkins Üniversitesi bunun merkezidir- Türkiye’nin son derece kuşkulu veriler verdiğini ve güvenilemeyeceğini belirtiliyor.
* Çıkarsınız rakamları gerçekçi bir şekilde söylersiniz halktan da yardım isterseniz. ‘Denetim altına aldık, tedbire ihtiyaç var, endişeliyiz, kaygı içerisindeyiz’ şeklinde romantik açıklamaları aynı zamanda meslektaşım olan sayın bakana yakıştıramıyorum.

“YAPILANLAR İŞE YARAMIYOR”

Gerçek verilerin saklanmasının nedenlerini de açıklayan Saltık, şunları söyledi:

* Bunun birkaç nedeni var. İlki sosyal psikolojik nedenler. Panik havası oluşsun istenmiyor. Ama bu kaygı daha çok zarar getiriyor çünkü halk gerçek tabloyu anlayamadığı için rehavete kapılıyor.
* İkincisi turizm kaygısı. Ancak yurtdışı turist beklentisi istenildiği gibi olmuyor. Doğru dürüst gelen turist yok, ülkeler kapılarını açmıyorlar, askıya alıyorlar.
* İhracat – ithalat gibi beklentiler var. Yine burada da dış ticarette açıkların büyüdüğünü görüyoruz, buğday ithalatında dünya rekoru kırıyoruz. Yani burada da işe yaramıyor. Ama siyasal iktidar başarı öyküsü yaratma çabası içinde.

 “ARTIŞIN NEDENİ AYASOFYA VE BAYRAM”

Rakamların yeniden yükselmesinin nedenlerine dikkat çeken Saltık, bunun en temel iki nedeninin Ayasofya’nın açılışı ve Kurban Bayramı olduğunu vurguladı. Devletin resmi açıklamalarına göre Ayasofya’nın açılışına 350 bini aşkın insanın katıldığını dile getiren Prof. Dr. Saltık, şöyle konuştu:

* Bu kadar insan çok yakın temas içinde oldu. Tedbir yoktu, sonrasında denetleme olmadı. İkinci temel etken ise Kurban Bayramında kapatma yapılmayışı. Hem bayram ziyaretleri hem İstanbul’un bütün Türkiye’ye dağılması hem de turizm bölgelerindeki yoğunlukların neden olduğunu görebiliriz.
* ‘Her gün binin altına indik biraz daha tedbire gerek var’ demek başkadır. Halkı paniğe sokmayacak biçimde ama gerçekleri de açıklayarak, ‘Salgın ciddi. Bütün çabalara karşın binin altına inemiyoruz. Şu şu ek önlemlerin yerine getirilmesi halktan da bekleniyor. Bunlar yapılmadığı takdirde ölümler hastalık sayıları artacak. Ve çok daha katı kısıtlamalara başvuracağız’ demek başkadır. Sayın bakan ilkini seçiyor dolayısıyla ikircik içinde kalıyor insanlar.

“TESTİ POZİTİF ÇIKAN EVİNE GÖNDERİLİYOR”

Tespit ve tedavi konusunda bütün yükün kamu hastanelerinde olduğuna işaret eden Prof. Dr. Saltık, hastanelerde kapasite yetersizliğinin olduğuna vurgu yaptı. Özel hastanelerin pandemi hastalarını kabul etmediğini anlatan Saltık, şunları kaydetti:

* Sosyal güvenlik kurumu bedeli ödemiyor dolayısıyla bütün yük kamuda. Kamunun 200 bin kadar yatağı var. Bunun yarısının olağan hastalara, kalan yarısının pandemi hastalarına ayrıldığını düşünün.
* Şu an 12 bin dolayında yatan hasta var. Ve bu yatan hasta sayısı çok ilginç bir biçimde sınırlı tutuluyor. Hastanın PCR testi pozitif çıktığı halde klinik durumu ağır değilse evine gönderiliyor. ‘Durumunuz kötüleşirse gelin’ deniyor.
* Bu olağanüstü bir durum ve kapasite yetersizliğinin itirafı anlamına geliyor. Oysa izolasyon denen bir terim var, kesin ya da kuşkulu tanı alan hastanın, kuluçka süresi boyunca toplumsal yaşamdan yalıtılmasıdır. Biz o haldeyiz ki test pozitif tanı konmuş hastaları bile evlerine gönderiyoruz!
* Bunun sonucu ne oluyor? Türkiye’de hastanede yatan her on hastadan biri yoğun bakıma gerek duyan ağır hasta haline geliyor. Dünyada bu oran % bir yani yüz hastadan biri yoğun bakım gereksinimi duyuyor.
* Fakat ölüm oranları Türkiye’de ilginç bir biçimde % iki buçuklarda. Dünya ortalaması % 6. Burada apaçık verilerin çarpıtılmasıyla karşı karşıyayız.
* Türkiye şu an her 17 kişiden birine test yapılmış durumda. Her 4 kişiden birine test yapan ülkeler var. Hatta bir aileden bir kişiye tanı konduğunda yakın temaslılarına yani o ailenin üyelerine test yapılmayacak dendi. Bu akıl tutulması gibi bir şeydir.
================================
Tüm dosyayı burada veremedik web sitemizdeki sorunlar nedeniyle..

Devamı için tıklayın lütfen :
https://ahmetsaltik.net/2020/08/08/sozcu-gazetesine-demecimiz-ve-video-soylesi-2/

Sevgi ve saygı ile. 08 Ağustos 2020, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
Ankara Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı Anabilim Dalı
Sağlık Hukuku Bilim Uzmanı,
Kamu Yönetimi Siyaset Bilimi (Mülkiye)

www.ahmetsaltik.net    profsaltik@gmail.com

Prof. Dr. Saltık, Türkiye’nin koronavirüs mücadelesinde başarısız olduğunu söyledi; ‘Eylülde patlama olacak’

Prof. Dr. Saltık, Türkiye’nin koronavirüs mücadelesinde başarısız olduğunu söyledi;
Eylülde patlama olacak

Prof. Dr. Ahmet Saltık, “Siyasal iktidar halkla gerçekleri paylaşmıyor. Bu durum güven bunalımı yaratıyor. Olasıdır ki eylül sonlarına doğru kaçındığımız, ötelediğimiz 14 günlük ‘tam kapatma’ya zorunlu kalacağız…” uyarısında bulundu.

  • Sibel Bahçetepe, Cumhuriyet, 06 Ağustos 2020
    https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/prof-dr-saltik-turkiyenin-koronavirus-mucadelesinde-basarisiz-oldugunu-soyledi-eylulde-patlama-olacak-1756399

    Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Saltık, Türkiye’nin salgınla mücadelede başarısız olduğunu ve verilerin gizlendiğini savundu. Prof. Dr. Saltık, koronavirüs savaşımında Türkiye’nin toplam olgu sayısında dünyada 17. sırada olduğunu anımsattı.

Test sayılarının yetersizliğine dikkat çeken Saltık, “Örneğin Rusya 198 bin, İngiltere 246 bin test yapmış her 1 milyon nüfus için. Ölüm sayıları olarak bakıldığında ise Türkiye’nin 5 bin 748’e ulaştığını görüyoruz. Açıklanan rakamların Türkiye gerçeğini hiç yansıtmadığı gerçeği ile karşı karşıyayız. Çok değişik verilerle, kanıtlarla ortaya kondu bu. Örneğin Erzurum Valiliği günlük 200, Malatya Valiliği ise günlük 100’ün altına inmeyen olgu sayılarını açıkladı. Ancak Sağlık Bakanlığı verilerine baktığımızda, Erzurum ve Malatya’yı içine alan, her biri 6-7 ili içeren 2 ayrı bölge için 45 dolayında olgu bildirildiğini gördük. Bu durum güven bunalımı yaratıyor.” dedi.

‘ELİMİZ, KOLUMUZ BAĞLI’

Prof. Dr. Saltık, şöyle devam etti: “İktidar, ekonomiyi durdurmak istemiyor. Dolayısıyla salgın da durmuyor. Avrupa ülkeleri ilk dalgada neredeyse %95’e varan oranda ekonomilerini durdurdular, özellikle İtalya. Salgını ancak öyle denetleyebildiler. ABD, %50 gibi ekonomisini durdurdu ve halen salgın hızla sürüyor. İktidar, 14 günlük tam kapatmanın ekonomik maliyetinin çok yüksek olduğunu düşündü. Salgının tepe yaptığı Nisan ayı ortalarında 14 günlük tam kapatmayı ısrarla önerdik. O zaman bu uygulamanın günlük maliyeti yaklaşık 3.2 milyar $ idi. Yaklaşık 50 milyar $ gibi bir kaynak gerektiriyordu. Ne yazık ki 18 yıldır korkunç kötü yönetilen Türkiye ekonomisi, salgınla mücadelede elimizi kolumuzu bağlıyor.

  • Türkiye’nin salgınla ilgili açık başarısızlığındaki temel neden ekonomik yetersizlikleridir.

2-3 günlük “piknik” ya da “bayram” karantinaları denebilecek alaturka yöntemlerle iktidar bu mücadeleyi götürmeye çalıştı, olmadı… Korkarım ki, eylül ortalarında ya da sonlarına doğru okullar da açılırsa, ayrıca 11 Mayıs’tan bu yana AVM’leri açarak geldiğimiz ölçüsüz açılım – saçılım politikaları, Kurban Bayramı ve tatil yerlerinin açılması olgu sayılarında bir patlamayla yansıyacak. Belki eylül sonlarına doğru, kaçındığımız, ötelediğimiz 14 günlük kapatmaya zorunlu kalacağız. Kaçındığımız 50 milyar dolara yakın harcamayı da fazlasıyla yapmış olduk. Salgın ülkemizde 5. ayını bitiriyor. Maliyeti korkunç boyutlara ulaştı. Olgu ve ölüm sayılarını da en az 2-3 ile çarpmak gerekiyor.”

‘BİLİM KURULU SESİNİ YÜKSELTMELİ’

PCR testlerinin duyarlığının %40’larda olduğunu anımsatan Saltık, “Bu test için yerli dendi ve yandaş firmadan alındı. Korkunç bir fiyasko bu.” dedi.

Saltık, özetle şöyle devam etti:

  • “Salgınla ilgili verileri demokratik, saydam elde edemiyoruz; bu durum salgınla mücadeleyi tıkıyor.
  • Konuşanlara soruşturma açılıyor, Bursa’da Prof. Dr. Kayıhan Pala’ya yapıldığı gibi. İktidar bilim insanlarını dinlemeli. İktidar gibi düşünmek, davranmak zorunda değiliz.
  • Bilimsel danışma kurulunun durumu içler acısı hale geldi.
  • İnsan yaşamının korunması bürokrasiye ve siyasetin yoz tercihlerine bırakılmamalı, bırakılırsa facia olur.
  • Bilim Kurulu bu tabloyu seyredemez. ‘Danışma kuruluyuz, iktidar ne derse yapar’ diyemezler. Bu meslektaşlarımızın seslerini yükseltme zamanı geldi.”

MEDYASCOPE Programımız – 06.08.2020

Dostlar,

Bu gün, 6 Ağustos 2020 Perşembe günü
saat 20:00’de MEDYASCOPE’tayız

Yükselen salgını, türev sonuçlarını…
Okulların açılıp / açılmaması sorunsalını..
Epidemiyoloji bilimi ışığında neler yapılabileceğini
nelerin yapılıp / nelerin yapılmaması gerektiğini…
…… konuşuyoruz..

https://youtu.be/N489K674Uro
https://twitter.com/Medyascopetv/status/1291418802916270080?s=09

Bilgi ve ilginize sunarız..

Sevgi ve saygı ile. 06 Ağustos 2020, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
Ankara Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı Uzmanı
Sağlık Hukuku Bilim Uzmanı, Siyaset Bilimi – Kamu Yönetimi (Mülkiye)
www.ahmetsaltik.net    profsaltik@gmail.com

TELE1 TV Programımız – 06 Ağustos 2020

Dostlar,

Bu gün, 6 Ağustos 2020 Perşembe günü
saat 17:00’de TELE1 TV‘de olacağız.. / OLDUK

Yükselen salgını, türev sonuçlarını…
Okulların açılıp / açılmaması sorunsalını..
Epidemiyoloji bilimi ışığında neler yapılabileceğini
nelerin yapılıp / nelerin yapılmaması gerektiğini…
…… konuşacağız.. / KONUŞTUK..

Bilgi ve ilginize sunarız..

Sevgi ve saygı ile. 06 Ağustos 2020, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
Ankara Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı Uzmanı
Sağlık Hukuku Bilim Uzmanı, Siyaset Bilimi – Kamu Yönetimi (Mülkiye)
www.ahmetsaltik.net    profsaltik@gmail.com

14 günlük yasaklara mecbur kalacağız; Artık sesinizi yükseltin

14 günlük yasaklara mecbur kalacağız dedi ve bilim kuruluna seslendi:
Artık sesinizi yükseltin

YENİÇAĞ, 06.08.2020
14 günlük yasaklara mecbur kalacağız dedi ve bilim kuruluna seslendi: Artık sesinizi yükseltin
Cumhuriyet‘ten Sibel Bahçetepe’nin haberine göre, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Saltık, Türkiye’de daha önce ekonomik nedenlerle uygulanmayan 14 günlük tam karantina uygulamasına mecbur kalınacağını belirtti. Saltık, Bilim Kurulu’na da seslenerek “Seslerini yükseltme zamanı geldi.” dedi.

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Saltık, Türkiye’nin salgınla mücadelede başarısız olduğunu ve verilerin gizlendiğini savundu. Prof. Dr. Saltık, korona virüs savaşımında Türkiye’nin toplam olgu sayısında dünyada 17. sırada olduğunu anımsattı.

Daha önce ekonomik nedenlerle uygulanmayan 14 günlük tam karantinanın bu gidişle uygulanmak zorunda kalacağını ifade eden Saltık, Bilim Kurulu’na da seslenerek Sesini yükseltme zamanı geldi.” dedi.

Saltık şöyle konuştu:

“İktidar, 14 günlük tam kapatmanın ekonomik maliyetinin çok yüksek olduğunu düşündü.
Salgının tepe yaptığı nisan ayı ortalarında 14 günlük tam kapatmayı ısrarla önerdik.
O zaman bu uygulamanın günlük maliyeti yaklaşık 3.2 milyar dolar idi.
Yaklaşık 50 milyar dolar gibi bir kaynak gerektiriyordu.
Ne yazık ki 18 yıldır kötü yönetilen Türkiye ekonomisi salgınla mücadelede elimizi kolumuzu bağlıyor. Türkiye’nin salgınla ilgili açık başarısızlığındaki temel neden ekonomik yetersizlikleridir.
2-3 günlük yöntemlerle iktidar bu mücadeleyi götürmeye çalıştı, olmadı…
Korkarım ki, eylül ortalarında ya da sonlarına doğru okullar da açılırsa, ayrıca 11 Mayıs’tan bu yana AVM’leri açarak geldiğimiz ölçüsüz açılım – saçılım politikaları, Kurban Bayramı ve tatil yerlerinin açılması olgu sayılarında bir patlamayla yansıyacak.
Belki eylül sonlarına doğru kaçındığımız, ötelediğimiz 14 günlük kapatmaya zorunlu kalacağız. Kaçındığımız 50 milyar dolara yakın harcamayı da fazlasıyla yapmış olduk.”

“BİLİM KURULUNUN SESİNİ YÜKSELTME ZAMANI GELDİ”

“İktidar bilim insanlarını dinlemeli. İktidar gibi düşünmek, davranmak zorunda değiliz.
Bilimsel danışma kurulunun durumu içler acısı hale geldi. İnsan yaşamının korunması bürokrasiye ve siyasetin yoz tercihlerine bırakılmamalı, bırakılırsa facia olur. Bilim Kurulu bu tabloyu seyredemez. ‘
Danışma kuruluyuz, iktidar ne derse yapar’ diyemezler. Bu meslektaşlarımızın seslerini yükseltme zamanı geldi.”

Kaynak Yeniçağ: 14 günlük yasaklara mecbur kalacağız dedi ve bilim kuruluna seslendi: Artık sesinizi yükseltin

ABC Gazetesinde Yer Alan Açıklamamız..

Başarısızlığın nedeni ekonomi, “14 günlük kapatmaya zorunlu kalacağız”!

06 Ağustos 2020, ABC Gazetesi
Cumhuriyet gazetesinden Sibel Bahçetepe’nin haberine göre, test sayılarının yetersizliğine dikkat çeken Saltık, “Örneğin Rusya 198 bin, İngiltere 246 bin test yapmış her 1 milyon nüfus için. Ölüm sayıları olarak bakıldığında ise Türkiye’nin 5,748’e ulaştığını görüyoruz. Açıklanan rakamların Türkiye gerçeğini hiç yansıtmadığı gerçeği ile karşı karşıyayız. Çok değişik verilerle, kanıtlarla ortaya kondu bu. Örneğin Erzurum Valiliği günlük 200, Malatya Valiliği ise günlük 100’ün altına inmeyen olgu sayılarını açıkladı. Ancak Sağlık Bakanlığı’nın verilerine baktığımızda, Erzurum ve Malatya’yı içine alan, her biri 6-7 ili içeren 2 ayrı bölge için 45 dolayında olgu bildirildiğini gördük. Bu durum güven bunalımı yaratıyor.” dedi.

“İKTİDAR EKONOMİYİ DURDURMAK İSTEMİYOR”

“MÜCADELE ALATURKA YÖNTEMLERLE YAPILDI”

Saltık, “Türkiye’nin salgınla ilgili açık başarısızlığındaki temel neden ekonomik yetersizlikleridir. 2-3 günlük piknik ya da bayram karantinaları denebilecek alaturka yöntemlerle iktidar bu mücadeleyi götürmeye çalıştı, olmadı… Korkarım ki, eylül ortalarında ya da sonlarına doğru okullar da açılırsa, ayrıca 11 Mayıs’tan bu yana AVM’leri açarak geldiğimiz ölçüsüz açılım – saçılım politikaları, Kurban Bayramı ve tatil yerlerinin açılması olgu sayılarında bir patlamayla yansıyacak. Belki eylül sonlarına doğru kaçındığımız, ötelediğimiz 14 günlük kapatmaya zorunlu kalacağız. Kaçındığımız 50 milyar dolara yakın harcamayı da fazlasıyla yapmış olduk. Salgın ülkemizde 5. ayını bitiriyor. Maliyeti korkunç boyutlara ulaştı. Olgu ve ölüm sayılarını da en az 2-3 ile çarpmak gerekiyor.” ifadesini kullandı.