Etiket arşivi: Zülfü Livaneli

Aydınlardan ‘Merdan Yanardağ’a özgürlük’ çağrısı

Dostlar,

Çağrı 3 Temmuz’da yapıldı..  1 ay oluyor.
Merdan Yanardağ 33 gündür tutuklu.
Doğrusu, kendi adımıza, destek verenlerin listesinin çığ gibi büyümesini beklerdik..
Aşağıdaki listede 114 ad var. Biz 102. sıradayız.

3 Temmuz 2023, Aydınlardan ‘Merdan Yanardağ’a özgürlük’ çağrısı – Tele1

Liste aşağıda… onu büyütmeli..

  • İslamofaşist darbeyi durdurmak zorundayız.

Şair Tuğrul Keskin’in başlattığı ‘Merdan Yanardağ’a özgürlük’ çağrısına aralarında Zülfü Livaneli, Müjde Ar, Levent Üzümcü, Orhan Aydın, Ahmet Telli, Sunay Akın, Selda Bağcan gibi adların da bulunduğu birçok sanatçı, gazeteci ve aydın ilk imzacı olarak katıldı.

TELE1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ, “4 Soru 4 Yanıt” programında AKP’li Galip Ensarioğlu’nun sözlerini değerlendirirken yeni bir çözüm süreci hazırlığına dikkat çekmiş ancak sözleri cımbızlanarak yapılan montaj video ile bağlamından kopartılarak sosyal medyada dolaşıma sokuldu. Yanardağ başlatılan linç kampanyasının ardından “terör örgütü propagandası yapma” suçlamasıyla tutuklandı.

Marmara (Silivri) Kapalı Cezaevine konulan Merdan Yanardağ’a destek sesleri yükselmeye devam ediyor.

Gazeteci, sanatçı ve aydınlar ‘Merdan Yanardağ’a Özgürlük’ çağrısı yaptı. Kampanyayı başlatan Şair Tuğrul Keskin ilk imza atan adların yer aldığı açıklamayı paylaşırken gazeteci ve aydınlara da kampanyaya destek verme çağrısında bulundu. Çağrıya katılmak isteyenler için

adresi açıldı.

‘Merdan Yanardağ’a özgürlük’ başlıklı açıklama ve imzacılar şöyle:

TELE1 Televizyonu Genel Yayın Yönetmeni, Gazeteci Merdan Yanardağ’ın televizyonda yaptığı bir konuşmasının montajlanarak çarpıtılması üzerinden yapılan linç girişimini kınıyor, anayasa ve uluslararası sözleşmelerce güvence altına alınan basın ve ifade özgürlüğüne ağır bir şiddet girişimi olarak görüyoruz.

Merdan Yanardağ’ın özgürlüğüne bir an önce kavuşması için yetkilileri vicdana ve hukuka çağırıyor, ekliyoruz;

  • Aksi zulümdür, suçtur!
  1. Zülfü Livaneli
  2. Müjdat Gezen
  3. Rutkay Aziz
  4. Müjde Ar
  5. Levent Üzümcü
  6. Sunay Akın
  7. Ahmet Telli
  8. Edip Akbayram
  9. Selda Bağcan
  10. Suavi
  11. Tuncay Mollaveisoğlu
  12. Metin Uca
  13. Orhan Alkaya
  14. Tuğrul Keskin
  15. Orhan Aydın
  16. Ataol Behramoğlu
  17. Nihat Behram
  18. Onur Akın
  19. Haydar Ergülen
  20. Cengiz Gündoğdu
  21. Berrin Taş
  22. Turgay Olcayto
  23. İsmail Saymaz
  24. Zafer Arapkirli
  25. Murat Muratoğlu
  26. Ercan Karakaş
  27. Yüksel Yalova
  28. Zeynep Oral
  29. Kerem Görsev
  30. Suzan Aksoy
  31. Övgün Ahmet Ercan
  32. Ali Kocatepe
  33. Ayşenur Arslan
  34. İrfan Aktan
  35. Nebil Özgentürk
  36. Ünal Ersözlü
  37. Tuluhan Tekelioğlu
  38. Sedef Kabaş
  39. Alper Taş
  40. Kemal Okuyan
  41. Ümit Zileli
  42. Miyase İlknur
  43. Halil İbrahim Özcan
  44. Yaşar Aydın
  45. İbrahim Varlı
  46. İbrahim Aydın
  47. Nevzat Çelik
  48. Sadık Gürbüz
  49. Ümit Kartal
  50. Eren Aysan
  51. Şükrü Erbaş
  52. Cevat Çapan
  53. Nesimi Aday
  54. Aysun Kocatepe
  55. Fatih Yaşlı
  56. Uluç Gürkan
  57. Namık Kuyumcu
  58. Aydın Şimşek
  59. İbrahim Karaoğlu
  60. Haluk Işık
  61. Kemal Kocabaş
  62. Mustafa Bak
  63. Suat Çağlayan
  64. Vecdi Sayar
  65. Musa Özuğurlu
  66. Doğan Tılıç
  67. Ercan Kesal
  68. Nesrin Nas
  69. Elif Ilgaz
  70. Haldun Soygür
  71. Metin Boran
  72. Zeynep Altıok Akatlı
  73. Önay Alpago
  74. Atilla Güner
  75. Ender Helvacıoğlu
  76. Mahmut Kemal Kumkuoğlu
  77. Sabri Ergül
  78. Tülay Şubatlı
  79. Tahsin Yeşildere
  80. Baskın Oran
  81. Binnaz Toprak
  82. Oya Baydar
  83. Abdullah Levent Tüzel
  84. Necdet Saraç
  85. Rıza Zelyut
  86. Hıdır Işık
  87. İbrahim Çiftçioğlu
  88. Nevzat Süer Sezgin
  89. Aytun Çıray
  90. Raşit Tükel
  91. Ayşen Şahin
  92. Temel İskit
  93. Lale Afrasyap
  94. Necmiye Alpay
  95. Nergis Mütevellioğlu
  96. Atilla Özsever
  97. Ayşe Fügen Aybars
  98. Nilay Etiler
  99. Tevfik Kızgınkaya
  100. Banu Güven
  101. Yusuf Nazım
  102. Ahmet Saltık
  103. İ. Melih Baş
  104. Dilek Gözütok
  105. Yunus Yaşar
  106. Emine Azboz
  107. Nazmi Bayrı
  108. Hidayet Karakuş
  109. Seyit Nezir
  110. Metin Cengiz
  111. Mustafa Ünver
  112. Cenk Gündoğdu
  113. Kerim Eren
  114. Ali Balkız

adresi ile iletişime geçerek destek verebilir, adınızı ekletebilirsiniz..

Sevgi ve saygı ile. 30 Temmuz 2023, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, BSc, LLM  
Hekim, Hukukçu-Sağlık Hukuku Uzmanı, Mülkiyeli
www.ahmetsaltik.net       profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik     twitter : @profsaltik

ÇARŞAMBA İĞNELERİ – 14 Temmuz 2021

Türk Vatandaşı Naci BEŞTEPE

YARGI-BAY

Yargıtay, FETÖ sanığı Mustafa Bilgili iddianamesini esas alarak 28 Şubat Davası sanıklarından 14’üne verilen müebbet hapis cezasını onadı.

Türk Milleti adına mı, FETÖ adına mı?

Yargıtay, yargıya bay bay!..

ALDIRMA

Devlet Bahçeli, “Kim demiş Sayın Soylu yalnız diye, kim demiş Soylu sahipsiz diye. Hakkında ne söylenirse söylensin, bizim denilenlere aldırış etmemiz mümkün değildir” dedi.

Tutmayın Soylu’yu…

DEVRİM

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, “4-6 yaş sınıfı çocuklarımız için açtığımız Kur’an kursları ülkemizin manevi kalkınmasında devrim niteliği taşıyan çok önemli bir projemizdir” dedi.

Karşı devrim niteliği dese daha yakışır…

UÇAK

İktidara gelince Cumhurbaşkanlığı uçakları ve arabalarını satacağını söyleyen Kılıçdaroğlu’na RTE, “Dünyayı dolaşacaksın. Neyle? Tarifeli uçaklarla mı?” dedi.

Tarifeli uçakla dolaşırsa, tek alyansla yola çıkanın itibarı sıfırlanır!…

SEÇİM

İzmir’de aralarında CHP ve HDP’nin de olduğu “Emek ve Demokrasi Güçleri” miting düzenledi.

Mitingde konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “sonuna kadar hep beraberiz” dedi.

Pervin Buldan da terörist başı Öcalan’a uygulanan tecridin kaldırılmasını istedi.

Hırsızlık, yolsuzluk, israf, yobazlık, yasa tanımazlık ve diktatörlükten kurtulalım derken karşı seçenek bölücülük mü olacak?..

KALP

RTE Diyarbakır konuşmasında, “Bir insanın kalbinde ve kafasında ne varsa dil onu söyler” dedi.

Konuşmalarında AKP’liler dışındakilere hakaret ve nefret yağdırmasını daha iyi anladım…

SOLCU

Zülfü Livaneli, Atatürk, İnönü ve Baykal’ın solculuğunu beğenmemiş.

Onlar emperyalizme hizmet etmedi, sıkışınca yurdu terk etmedi…

SİLAH

Sedat Peker, 15 Temmuz’dan sonra Bakan Soylu tarafından AKP’li gençlere silah dağıtıldığını yer-zaman- şahıs göstererek açıkladı.

Eyyy savcılar, soruşturmazsanız bir gün size de döner o silahlar…

ETİK

Kamu Görevlileri Etik Kurulu oluşturuldu.

Kurul üyeleri eski Cumhurbaşkanı danışmanları, AKP milletvekilleri ve belediye başkanı. Kurul Başkanı da RTE ile çay toplayan eski Danıştay Başkanı.

Kurulun oluşumu etik olacak ki, görevlilere etikten dem vurabilsin…

FAKİRLİK

Karaköy’de çöpten yemek yiyen bir vatandaş görüldü.

Montajdır. AKP fakirliği bitirdi!..

CEZA

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, daha önce “medeni hukuk ve laikliği hedef alan açıklamalarıyla” tepki çeken Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin (GATA) eski başhekim yardımcısı Ali Edizer’in, “30 ihtar puanıyla cezalandırıldığını” ve disiplin raporu kapsamında Ankara Güdül Devlet Hastanesi’ne atandığını açıkladı.

Okşama gibi…

AÇILIM

RTE, Diyarbakır’da çözüm sürecinin yeniden canlandırılacağı sinyalini verdi.

Nagehan Alçı desteği çaktı.

Millet İttifakı’nı suçlar, iktidar için her kapıyı çalar…

PROTOKOL

AKP Genel Başkanvekili Kurtulmuş’un da bulunduğu protokol davetlileri için Fatih Camisinde koltuk düzeni oluşturuldu.

Cemaatte eşitlik mi vardı?..

SORUYORUM                         :

  1. 128 milyar Dolar nerede?
  2. Sarıklı amiral soruşturması kaç yıl sürecek?
  3. Ruhsar Pekcan ve öbür Bakanların devlete mal satışının soruşturulması neden engelleniyor?
  4. Sedat Peker’in iddiaları neden araştırılmıyor? Suçlananlar neden konuşmuyor?
  5. Halkın silahlandırılması (AS: AKP yandaşlarının) iç savaş hazırlığı mıdır?

DENİZ BAYKAL gerçekte kim?…

DENİZ BAYKAL gerçekte kim?…

(AS: Bizim kısa katkımız, sorumuz ve dileğimiz yazının altındadır..)

Çok rica ediyorum, bu yazıyı sonuna kadar okuyun. Deniz Bey, o fotoğrafı çıkarıp bakmanın zamanı geldi! Seçimler öncesi CHP’ye zarar vermemek için bildiğim birçok konuyu içime gömerek sustum, bundan sonra da bu parti ve liderine ilişkin hiçbir şey yazmayacağım. Çünkü bir faydası olacağına inanmıyorum. Ama bu konudaki son yazımda size bir tanıklığımı aktarmak zorundayım. Bunu bir borç olarak görüyorum:

“İKİ AY DAYANAMAZ” DEMİŞTİNİZ

Deniz Bey lütfen hatırlayın: 19 Aralık 2002 tarihinde karlı bir Ankara gününün akşamında Mehmet Sevigen’in evindeydik. Ben Cumhurbaşkanı ile görüşmeden geliyordum. Abdullah Gül Başbakandı, Tayyip Erdoğan’ın ise Meclis’e girme umudu kalmamıştı. Cumhurbaşkanı Sezer bir gün önce, Tayyip Erdoğan’ın milletvekili olmadan başbakan olma” önerisini reddetmişti.

Türkiye’nin kaderi o akşam o evde değişti, çünkü siz “Tayyip Erdoğan başbakan olacak!” diye tutturdunuz. Sizi “Çok tehlikeli bir oyun bu!” diye uyaran parti dışından önemli şahsiyetlere kızdınız, “Hayır!” dediniz “İki ay dayanamaz. Göreceksiniz iki ay dayanamaz.” Sizin bu iddianıza karşılık ben ne dedim:

“Erdoğan herhangi bir kişi değil, bütün tarikatların birleşerek Erbakan’ın yerine seçtiği siyasetçi; arkasında Amerika ve Avrupa desteği de var. Program Türkiye’yi
ılımlı İslam cumhuriyeti yapma programı. Sizin dediğiniz gibi iki ayda gitmeyecek;
tam tersine, bu odada bulunan herkesin siyasi hayatını bitirecek.”

İki ay dayanamaz iddianızı, görüşleri gereği IMF ile anlaşma yapmaz, ekonomiyi zora sokar ve dayanamazlar.” tezine oturttunuz. Ama bunların hepsi bahaneydi ….

ÇÜNKÜ siz iki partili rejimin işinize yaradığını anlamış ve seçim sonuçlarına sevinmiştiniz. Çünkü size ana muhalefet partisi lideri olmak ve soldaki rakiplerinizi
yok etmek yetiyordu. Bu iş birliğini daha sonra da sürdürdünüz.

O zaman ben sizin TAYYİP ERDOGAN’LA seçim öncesinde Beylerbeyi’nde
GİZLİCE BULUŞTUGUNUZU ve bir anlaşma yaptığınızı bilmiyordum.

TÜRKİYE’nin kaderiyle oynayacak böylesine bir hareketin içinde olacağınıza
ihtimal vermedim. Bu gecenin tanıkları var:
ÖNDER SAV,
EŞREF ERDEM,
MEHMET SEVİGEN
BÜLEND TAN ve YAŞAR NURİ ÖZTÜRK

Belki bazıları sizden korkar ve tanıklık etmez ama bir kısmı da bu sözlerin doğru olduğunu açıklar. Yani tanıklar var. Ötekiler de söylemese bile içten içe bunun doğru olduğunu bilir.  Siz de bilirsiniz.

Tartışmanın sonunda dediniz ki: Bu gece birbirimizin fotoğrafını çektik. İki ay sonra çıkarıp bakalım. Ama rötuş yapmadan. Hangimiz haklı çıkmışız?”

Evet.. Yıllar geçti fakat 2007 seçimlerinden sonraki o fotoğrafı cebinizden çıkarıp
bakın Deniz Bey. Ve düşünün; Meclis grubunda “Erdoğan’ı başbakan yapıyor diyorlar. Evet yapıyorum. Var mı itirazı olan!” diye bas bas bağırmanıza değdi mi?

Söyle DENİZ BAYKAL, DEĞDİ Mİ??…

Erdoğan’la Beylerbeyi’nde gizlice buluşmaya ve size oy veren milyonları hiçe sayarak gizli anlaşmalar yapmanıza değdi mi?? (Deniz Bey, biliyorsunuz ki bu gizli buluşmanın da tanığı var.)

Başbakan olmak, elbette Erdoğan’ın demokratik hakkıdır. Ama bunun için olağanüstü çaba harcamak CHP’nin birinci görevi değildir. Üstelik dokunulmazlık kaldırılmadan. Bir milletvekilinin mazbatasını iptal ettirip, Anayasa’yı değiştirip, grubu baskı altına alıp, Siirt seçimlerini es geçip Erdoğan’ı meclise sokmak ve dokunulmazlık zırhına kavuşturmak için verdiğiniz canhıraş çabanın % 1’ini partiniz için verseydiniz sonuç bambaşka olurdu. Size o gün söylediğim gibi, o gün Türkiye’nin kaderini değiştirdiniz.

Deniz Bey; sözlerimde en ufak bir çarpıtma varsa çıkıp söyleyin. “Öyle değildi. Böyle konuşmadık.” deyin.

SIKIYSA DEYİN….

Genel Sekreterinizin ve en yakınlarınızın tanık olduğu bu konuşmayı inkâr edin.

HODRİ MEYDAN..

Ya da başınızı önünüze eğin ve tarihin hakkınızda vereceği yargıyı düşünün.

Deniz Bey; çok ağır şeyler yazdığımın farkındayım. O akşamki tartışmaya kadar bir dostluğumuz vardı, bunları yazmak istemezdim. Ama hem duruma doğru teşhis koyamamanız hem de aşırı derecede inatçı olma huyunuz yüzünden hepimizi tehlikeye attınız.

“YAKIN DOSTUNUZ MELİH GÖKÇEK”

Tayyip Erdoğan’ın %34 oyla Meclisin üçte ikisini ele geçirmesinin SEBEBİ sizsiniz. Daha önce Refah Partisi’nin belediyeleri ele geçirmesi de sizin oyları bölmeniz sayesinde gerçekleşmişti..

Tayyip Erdoğan’ların ve yine çok yakın dostunuz olan Melih Gökçek’lerin en büyük
şansı sizdiniz.

  • CHP’nin ise en büyük şanssızlığı oldunuz.

Bu ülkenin sola şiddetle ihtiyaç duyduğu bir dönemde, bütün uyarılarımıza rağmen
partiyi sağa çekmekte, Kürtlerden, Alevilerden, solculardan ayırmakta ısrarlı oldunuz.

Erdal İnönü, Hikmet Çetin, Murat Karayalçın, Fikri Sağlar, Ercan Karakaş, Mehmet Moğultay, Seyfi Oktay, Celal Doğan ve daha birçok sosyal demokratla el ele tutuşup
halkın karşısına çıkmanız gerekirken; eski MHP’lileri, eski ANAP’lıları, idamla yargılanmış sağcı militanları parti vitrinine çıkarmakta ısrar ettiniz.

Size defalarca, bir şeyin aslı varken kopyasına kimse bakmaz!” dememize rağmen,
sol politikaları değil, MHP çizgisini tercih ettiniz.

Sağcıları ve sekreterinizi Meclis’e sokarken, İsmet Paşa‘nın Avrupa Konseyi’nde komisyon başkanı olma başarısını gösteren torunu Gülsün Bilgehan’ı
Meclis dışında bıraktınız.

NEDEN??

İnanın ki bunları yazarken samimi olarak üzülüyorum. Keşke haklı çıkmasaydım,
keşke sizin tahminleriniz doğrulansaydı…. Yazık oldu Deniz Bey, hem size, hem partinize, hem de size inanan temiz yürekli sosyal demokratlara.

Artık bundan sonra istifa etseniz de bir etmeseniz de. Bad-el harab-ül Basra!

Zülfü Livaneli
=============================

Dostlar,

CHP’nin günümüzdeki genel başkanı Sn. Kemal Kılıçdaroğlu‘nun benzer bir işlev / rol üstlenmemesi ve benzer hataya düşmemesi dileğiyle paylaşma gereği duyduk bu tarihsel yazıyı / belgeyi….

Öyle ya; KORONA SALGINI ülkeyi kasıp kavuruyor, 6 ay bitmek üzere ve salgın denetimden çıkmış durumda. Sürekli benzer hatalar sürdürülüyor ve her gün 20’nin üstünde insanımız ÖNLENEBİLECEK İKEN ÖLÜYOR, 1500’ü aşkın yeni hasta tanısı konuyor. Bunlar makyajlı veriler; gerçekte en az birkaç katı…

Ancak bu bağlamda anamuhalefetten etkili bir muhalefet çıkışı bir tülü göremiyoruz!? AKP = RTE‘nin “ustaca” (!) gündem oyunlarının ardından sürükleniliyor.. Üstelik ekonomi yerin 7 kat dibine dek bat(ırıl)mışken..

Merhum Süleyman Demirel yaşasaydı AKP = RTE iktidarı kaç gün dayanırdı acaba yürüteceği ustaca muhalefete??

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
Ankara Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı Uzmanı
Sağlık Hukuku Uzmanı, Siyaset Bilimi – Kamu Yönetimi (Mülkiye)
www.ahmetsaltik.net    profsaltik@gmail.com

Celal Topkan’dan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na açık mektup

Celal Topkan’dan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na açık mektup

Sayın Kemal Kılıçdaroğlu
CHP Genel Başkanı

Sayın Genel Başkanım,

Parti Meclisi toplantılarında, CHP Meclis Grup Toplantısı konuşmalarınızda, il başkanları ve belediye başkanları toplantılarında, basına yaptığınız açıklamalarda: Ankara, İstanbul, Bursa, Mersin, Adana belediye başkanlıklarını istiyorum diyorsunuz.

Bu isteğiniz isteğinizin gerçekleşebilir. Bu mümkündür.

CHP’NİN ANKARA, İSTANBUL BELEDİYE BAŞKANLIKLARINI KAZANABİLMESİ İÇİN;

CHP Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, Parti Meclisi toplantılarında, Salı günleri Meclis Grup toplantılarında İl başkanları toplantılarında, belediye başkanları toplantılarında yaptığı konuşmalarda sürekli Ankara, İstanbul, Bursa, Adana, Antalya ve Mersin büyükşehir belediye başkanlıklarını istiyorum diyor.

CHP, Ankara, İstanbul, Bursa, Adana, Antalya ve Mersin büyükşehir belediye başkanlıklarını kazanabilir mi? Tabii ki kazanabilir. Ancak kazanabilmesinin koşulları var.

ANKARA
1973 Vedat Dalokay (CHP önseçim) kazandı.
1977 Ali Dinçer (CHP önseçim) kazandı.
1984 Vedat Dalokay (SODEP atama) kaybetti.
1989 Murat Karayalçın (SHP önseçim) kazandı.
1994 Korel Göymen (SHP atama) kaybetti.
1999 Murat Karayalçın (CHP atama) kaybetti.
2004 Yılmaz Ateş (CHP atama) kaybetti.
2009 Murat Karayalçın (CHP atama) kaybetti.
2014 Mansur Yavaş (CHP atama) kaybetti.

İSTANBUL
1973 Ahmet İşven (CHP önseçim) kazandı.
1977 Aytekin Kotil (CHP önseçim) kazandı.
1984 Korel Göymen (SODEP atama) kaybetti.
1989 Nurettin Sözen (SHP önseçim) kazandı.
1994 Zülfü Livaneli (SHP atama) kaybetti.
1999 Adnan Polat (CHP atama) kaybetti.
2004 Sefa Sirmen (CHP atama) kaybetti.
2009 Kemal Kılıçdaroğlu (CHP atama) kaybetti.
2014 Mustafa Sarıgül (CHP atama) kaybetti.

– 1973-2014 arasında yapılan belediye seçimleri sonuçlarından görüşüldüğü gibi CHP, Ankara ve İstanbul’da belediye başkan adaylarını merkez atamasıyla belirleyerek, halka aday dayatarak gittiği seçimlerde başarısız olmuştur. Seçimleri kaybetmiştir.

– Belediye başkan adaylarını partiye kayıtlı üyelerle önseçimle belirleyerek, gücünü halktan alarak gittiği seçimlerde başarılı olmuştur. Belediye başkanlığını kazanmıştır.

-Sayın Kılıçdaroğlu, yönetiminizde gidilen Mart 2014 yerel seçimlerinde belediye başkan adayları merkez atamasıyla belirlendi. 30 büyük şehir belediye başkanlığından 6’i (İzmir, Aydın, Eskişehir, Hatay, Muğla, Kırklareli), 51 il belediye 6’sı (Burdur, Çanakkale, Edirne, Sinop, Tekirdağ, Yalova, Zonguldak) kazanılabildi. Toplam 81 il belediye başkanlığından 12’si ancak kazanılabildi. Daha önce CHP’de olan Antalya, Mersin, Ordu büyük şehir belediye başkanlıkları ile Artvin il belediye başkanlığı kaybedildi.

Partinin tarihi ve sosyoloji, partinin referans kaynağıdır. Yol göstericisidir.
CHP, siyasal tarihine ve sosyolojisine uygun davranırsa,
Tarihinde başarılı olduğu seçimlerde izlediği siyaseti örnek ve model alırsa,
Ankara İstanbul başta olmak üzere belediye başkan adaylarını, partiye kayıtlı tüm üyelerin katılımıyla önseçimle halkla birlikte belirlerse,
Gücünü halktan alan bir siyaset yaparsa,
31 Mart 2019’da yapılacak olan seçimlerde başarılı olur.

Ankara, İstanbul, İzmir, Bursa, Adana, Antalya, Mersin, Eskişehir, Manisa, Kocaeli Muğla, Aydın büyükşehir belediye başkanlıklarını, il belediye başkanlıklarının çoğunu da kazanır.

Belediye başkan adaylarını:

Tarihinde başarısızlığına kaynaklık eden nedenleri görmezden gelerek/yok sayarak,
Partilileri ve halkı yok sayarak,
Parti içi iktidar hesabı yaparak, merkez atamasıyla belirlerse,
Siyaseti kendisi için yapan kişiler, belediye başkan adayı yapılırlarsa,
Tarih tekerrür eder.
CHP seçimlerde başarısız olur.
Elindeki belediye başkanlıklarını da kaybeder.
Parti üyesi ve eski bir CHP milletvekili olarak bu uyarıyı şimdiden yapıyorum.

Saygılarımla. 16.10.2018

Celal Topkan
20. Dönem CHP Adıyaman Milletvekili

2003-2011 arası Sosyal Demokrasi Derneği Genel Sekreteri,
2011-2013 arası Genel Başkan Yardımcısı.
Eylül 2011-Mayıs 2010 Arası Ankara İl Sekreteri
Atatürk Sonrası CHP’nin Başarısızlığı Nedenleri ve Sonuçları” kitabını yazarı
(Nisan 2016 Karınca yayınları)

Nazım Hikmet Moskova’daki mezarı başında anıldı

Nazım Hikmet,
Moskova’daki mezarı başında anıldı

Şair Nazım Hikmet, ölümünün 54. yılında Rusya’nın başkenti Moskova’daki mezarı başında düzenlenen törenle anıldı. (AYDINLIK, 3.6.2017)

Nazım Hikmet, Moskova'daki mezarı başında anıldı

Moskova’daki Novodeviçye Mezarlığı’ndaki törene, Türkiye’nin Moskova Büyükelçisi
Hüseyin Diriöz ile Moskova’da yaşayan çok sayıda Türk ve Rus davetli katıldı.
Törene Türkiye’den gelenler arasında sanatçılar Zülfü Livaneli, Rutkay Aziz, Ahmet Mümtaz Taylan, Sunay Akın ile gazeteci Nebil Özgentürk gibi adlar yer aldı.
Konuşmalarla başlayan tören, Nazım Hikmet‘in mezarı başında beyaz güvercin uçurulmasıyla sona erdi. Törene katılanlar Nazım Hikmet’in mezarına karanfil bıraktı.
Moskova’daki Nazım Hikmet’i anma etkinlikleri çeşitli programlarla sürecek.
========================================
Dostlar,

Nazım Hikmet Türk Milletini Yok Edemezler. 1954 Budapeşte Radyosu

Nazım Hikmet`in 1954 yılında Budapeşte Radyosu`nda yapmış olduğu konuşma.

Türk Milletini bölemeyecekler”

Nazım,
İÇTEN İŞGALİ “evimize hırsız girmiş” örneği ile 63 yıl önce açıklıyor.

Bu bulunabilmesi güç olan ses kaydı için Ulusal Kanal`a teşekkürler.

Lütfen tıklayınız: http://www.siyaset-kursusu.net/

Sevgi ve saygı ile. 03 Haziran 2017, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
Ankara Üniv. Tıp Fak. – Mülkiyeliler Birliği Üyesi
www.ahmetsaltik.net     profsaltik@gmail.com

Gazeteci ve yazarlardan imza kampanyası: #SeslerSusturulamayacak

Gazeteci ve yazarlardan imza kampanyası:

#SeslerSusturulamayacak

(AS : Bizim katkimiz yazinin altindadir.. )

Darbe girişimi sonrası OHAL kapsamında çıkarılan KHK’ler çerçevesinde radyo ve televizyon kanallarının polis baskınlarıyla mühürlenmesine, yayınların karartılmasına karşı
Hazirancıların daveti ile gazeteci ve yazarlar imza kampanyası başlattı. (04-10-2016)

Gazeteci ve yazarlardan imza kampanyası: #SeslerSusturulamayacak

‘Halkın haber alma hakkına sahip çıkıyoruz’ başlıklı imza kampanyasına aralarında
Zülfü Livaneli, L. Doğan Tılıç, Bülent Mumay ve Ahmet Ümit‘in de bulunduğu
birçok gazeteci ve yazar desteğini açıkladı.

Kampanya kapsamında yayımlanan “Sesler ve renkler susturulamaz” başlıklı çağrı metninde ise şu ifadeler yer aldı:

15 Temmuz kanlı darbe girişimi başarıya ulaşmış olsaydı tüm sesler sustururulacak, gazeteler kapatılacaktı.

  • Darbe girişimi bastırıldı ama bir darbe dönemi, AKP’nin OHAL’iyle yaşanıyor.
  • Sesleri ve renkleri susturmaya, gazetelerden, TV kanallarından, radyolardan devam ediyorlar.
  • OHAL’e dayanarak kapatma kararları, polis baskınları, gözaltılarla halkın haber alma hakkı engellenmeye, AKP’ye karşı olan herkes susturulmaya çalışılıyor.
  • İMC TV, HAYATIN SESİ TV, Yön ve Özgür Radyo‘ya yönelik bu zorbalığa karşı yan yana, omuz omuza durarak hayatın tümüyle karartılmasına karşı duracağız.
  • Medyaya yönelik baskılara karşı olan tüm sesleri, İMC’nin, HAYATIN ve susturulmak istenen tüm seslerin sesi olmaya çağırıyoruz.
  • Susmayacağız !
  • Özgürlükten, Demokrasiden, Laiklikten, Barıştan Yana Seslerin Susturulmasına
    Seyirci Kalmayacağız !”

İmzacılar      :
Ahmet Abakay, Ahmet Büke, Ahmet Şık, Ahmet Ümit, Ali Murat Hamarat, Aslı Tohumcu,
Atilla Aşut, Ayşenur Arslan, Ayça Söylemez, Ataol Behramoğlu, Barış İnce, Bülent Mumay,
Can Soyer, Ceyda Karan, Doğan Tılıç, Doğan Ergün, Elif Ilgaz, Emrah Polat, Emrah Serbes,
Enver Aysever, Erdem Gül, Erk Acarer, Ertuğrul Mavioğlu, Fatih Polat, Hakan Gülseven,
Haydar Ergülen, İbrahim Varlı, İsmet Demirdöğen, Kemal Göktaş, Merdan Yanardağ,
Mustafa Kuleli, Mustafa Kemal Erdemol, Mustafa Hoş, Nurcan Gökdemir, Onur Behramoğlu,
Onurkan Avcı, Özgür Mumcu, Sabahat Karakoyun, Seçil Türkkan, Sedat Bozkurt,
Seray Şahiner, Timur Soykan, Tunca Öğreten, Türay Köse, Yaşar Aydın, Zülfü Livaneli

==========================================

Dostlar,

Bu çağrı ve protsetoya biz de destek vererek imza koyuyoruz..
İmzacıların hepsi ile her bakımdan görüşbirliği içinde olmamız olanaksız ve gerekmez…
Ancak AKP’nin OHAL bahanesiyle ülkede sıkıyönetimi de aşan bir teör estirdiği açık.
Yapılanlar, OHAL ilanını gerektiren gerekçeleri çoooook çooooooook aşmış durumda..
Pek çok bakımdan Anayasa dışına çıkılmış durumda..

– OHAL gerekçelerini aşkın ve dışında düzenlemeler yapılmakta..
– Düzenlemeler ölçülülük ve gereklilik – zorunluluk sınırlarını tanımıyor..
– OHAL kararnameleri ile OHAL dönemi ile sınırlı olmayacak kalıcı düzenlemeler yapılıyor.
– OHAL kararnameleri ile yasalarda değişiklik yapılıyor; oysa bu YASAMA yetkisi..
ve Anayasa Mahkemesi’nin bu uygulamayı iptal eden kararı var..
– Yürütme, Yasama’nın yetkisini açıkça gasp ediyor. TBMM göstermelik durumda..
– AKP iktidarının “mümtaz” Adalet Bakanı, Anayasa’nın OHAL döneminde Anayasaya aykırı düzenlemelere izin verdiğini savunacak ölçüde en temel hukuk kurallarının dışına savruluyor..
– Hukuk devleti, temel insan hak ve özgürlükleri, demokratik düzen felç edilmiş durumda..
AKP her aracı mübah görerek 2023 hedeflerine koşar adım yürümekte..

  • Tayyip bey ağır tutarsızlıklar ve kendiyle derin çelişme içinde ama ne gam; AKP – ümmet O’na tapıyor hala! Son Lozan polemiği bile bardağı taşıran damla olamadı..OHAL ilanı 2,5 ayı buldu ancak ülkemizi yerle bir eden 9 OHAL Kararnamaesinin hiçbiri henüz TBMM’de görüşülmedi.. CHP’nin Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvurusundan da henüz bir sonuç çıkmadı.. Oysa durum ve sorun ağır ve acil.. Dileyelim AYM elini çabuk tutsun..
  • RTE başkanlığına Bakanlar Kurulu 28 kişilik bir oligarşi = gerçekte TEK ADAM RTE
    ile ülkeyi hukuku çiğneyerek demir yumrukla yönetiyor, köktenci biçimde dönüştürüyor.

Sevgi ve saygı ile.
05 Ekim 2016, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net
profsaltik@gmail.com

100 sanatçıdan ilan : KAYGILIYIZ!

Dostlar,

100 sanatçı bir basın ilanı verdi..

  • KAYGILIYIZ!..
  • Nefret söylemi ve baskılar  sona ermeli..
  • Toplum kutuplaşıyor…….

Çok sevindirici bir gelişme..

Destekliyoruz..

Metin aşağıda..

Sevgi ve saygı ile.
30.6.2013, Ankara

Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net

=================================

100 aydından ilan: Kaygılıyız!

Yazarlar Yaşar Kemal ve Orhan Pamuk, oyuncular Halit Ergenç, Ruktay Aziz ve Çetin Tekindor, şarkıcılar Zülfü Livaneli, Leman Sam ve Harun Tekin’in de

aralarında bulunduğu 100 sanatçı gazetelere ilan verdi.

ntvmsnbc,

29 Haziran 2013

Aralarında çok sayıda edebiyatçı, oyuncu ve şarkıcının bulunduğu sanatçılar gazetelere ilan verdi.

Kaygılıyız” başlıklı ilanda, toplumda yaşanan kutuplaşmaya dikkat çekildi.

İlanda şu ifadelere yer verildi                         :

“Sanat, hayatımızı diri tutan, bizi acılarımızdan arındıran, soluk almamızı sağlayan nefes borumuzdur. Bu ülkenin toplumsal değerlerine, acılarına
her zaman yakın durmuş, sorunlarını gözlemlemiş, bu uğurda acılar çekmiş sanatçılar olarak diyoruz ki;

Ortada yine bir öfke ve nefret kokusu var. Sanatçı ve sanatçıyı değersizleştirme, hedef gösterme, itibarsızlaştırma, suçlama, baskı altına alma girişimleri olanca hızıyla sürüp gidiyor. “Ayaklar baş oldu”
sözünü sakınmadan söylenen dil, topluma nefret tohumları ekiyor.
“Siz ve biz” söylemi toplumsal kutuplaşmayı keskinleştiriyor.

Aşağıda imzası bulunan sanatçılar olarak, toplumda yeni mağduriyetler yaşanmaması için nefret dilinin sona ermesini,
sanatçıların ve sanat eserlerinin hedef gösterilmemesini ve
toplum üzerindeki baskıların kaldırılmasını istiyoruz.”

İlanda imzası bulunan sanatçılar şöyle:

Yaşar Kemal, Zülfü Livaneli, Ara Güler, Orhan Pamuk, Nuri Bilge Ceylan, Fazıl Say, Ferzan Özpetek, Murathan Mungan, Ayşe Kulin, Sırrı Süreyya Önder, Halit Kıvanç, Tarık Akan, Elif Şafak, Emrah Serbes, Haldun Dormen, Filiz-Fikret Otyam, Ahmet Ümit, Halit Ergenç, Rutkay Aziz, Çetin Tekindor, Okan Bayülgen, Serra Yılmaz, Volkan Konak, Ayfer Tunç, Nebil Özgentürk, Yavuz Bingöl, Sunay Akın, Haluk Bilginer, Can Dündar, Erdal Beşikçioğlu, Ataol Behramoğlu, Cahit Berkay, Levent Üzümcü, Devrim Erbil, Selçuk Yöntem, Vedat Sakman, Erol Demiröz, Mustafa Alabora, Zeynep Oral, Gürer Aykal, Latife Tekin, Halil Ergün, Ece Temelkuran, Derya Köroğlu, Müge İplikçi, Edip Akbayram, Cihan Ünal, Müjde Ar, Ferhan Şensoy, Leyla Erbil, Onur Akın, Ahmet Telli, Bejan Matur, Metin Üstündağ, Yılmaz Odabaşı, Zeki Alasya, Mehmet Aksoy, Ahmet Say, Müjdat Gezen, Demet Akbağ, Yüksel Aksu, Ferhan-Ferzan Önder, Gülsin Onay, Leman Sam, Musa Kart, Kürşat Başar, Ahmet Güneştekin, Menderes Samancılar, Sermiyan Midyat, Ercan Kesal, Bulutsuzluk Özlemi, Ömer Faruk Sorak, Musa Eroğlu, Osman Şahin, Harun Tekin, Kardeş Türküler (BGST), Kudsi Ergüner, Duman,
Bedri Koraman, Nejat İşler, İdil Biret.

Türkiye Yurtseverleri 13 Aralık 2012’de Silivri Cezaevine Çıkartma Yaptı


Dostlar,

  • Ergenekon davasının dünkü (13 Aralık 2012) kritik duruşmasına ilk kez
    salon içinde 
    ve dışında eşzamanlı olarak yaşanan direniş damgasını vurdu. 
  • Silivri Cezaevi dışarıdan kuşatıldı; duruşma salonu içeriden yarıldı.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nce görülen Ergenekon davasında
dün tarihsel bir gün yaşandı.

Türkiye ölçeğİnde yüz bini aşkın yurtsever yurttaş Silivri’ye adeta akın etti.

Aralarında

-CHP,
-İP,
-TGB,
-ADD ve
– Vardiya Bizde Platformu’nun da bulunduğu 40’ı aşkın örgüt,
dün (13 Aralık 2012) sabah saatlerinde Silivri Cezaevi önüne geldi.

Dışarıdaki onbinler günboyu gür ve sürekli sloganlarla seslerini duruşma salonuna duyururken; içeride de avukat ve sanıkların protestosu bu tarihsel güne adeta
damga vurdu.

Ergenekon savcısı Mehmet Ali Pekgüzel, mahkeme başkanı Hasan Hüseyin Özese’nin kolaylaştıcı  çabalarına karşın, dün sunması beklenen, 15 gün kadar önceki  duruşmada
sunmayı talep ettiği esas hakkındaki gürüşünü (mütalasını) sunumuna geçemedi.

Sanıklar duruşma salonuna saat 10.00’da alındı. Duruşmaya uzun süredir gelmeyen tutuklu 26. Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, CHP Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Haberal ile Yarbay Mustafa Dönmez de katıldı. Aralarında CHP Grup Başkan Vekilleri Emine Ülker Tarhan ve Muharrem İnce ile CHP Genel Başkan Yardımcısı
Bülent Tezcan ve Umut Oran’ın da bulunduğu 50’yi aşkın CHP milletvekili de duruşmada hazır bulundu. İşçi Partisi Genel Başkan Vekili Hasan Basri Özbey de yanında çok sayıda İP üst düzey yöneticisiyle birlikte Silivri’deydi.
CHP Mersin milletvekili İsa Gök, akşam saatlerinde otobüsün üzerinden
katılımcılara seslendi.

Önceki saatlerde de CHP milletvekilllerinden Gökhan Günaydın, Muharrem İnce,
Emine Ülker Tarhan ve Gökhan Günaydın ve ADD Genel Başkanı Tansel Çölaşan da Silivri cezaevine akın eden yüz bini çok aşkın çoşkulu kitleye içtenlikle ve yüreklilikle değerlendirmeler yaptılar, iletiler verdiler.

Yurtsever aydınlar ve sanatçılar da oradaydu..

Tarık Akan, Levent Kırca Silivri’de ilk gördüklerimizdi.
Zülfü Livaneli, Sadık Gürbüz, Aşık Mahzuni ve Ruhi Su .. da
saz ve sözleri ile, coşku aşılayan ezgileri ile bizlerle birlikte idiler..

Ve de TGB… TGB’li binlerce genç.. İnanılmaz bir çaba ve özveri içinde idiler..

TGB Genel Başkanı İlker Yücel saatlerce, otobüsün üzerinden kitlelere coşku aşıladı ve eylemi adeta yöneti.. Sabahın 08:00’inden akşamın 17:00’sine, gün kararana dek..

Yüce ATATÜRK boşuna gençlere emanet etmedi Cumhuriyeti..

Yüce ATATÜRK demişti ki : “Bütün ümidim gençliktedir!”

Sevgi ve saygı ile.
14.12.12, Ankara

Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net