Dostlar,
T.C.’nin 2. Cumhurbaşkanı ve Atatürk’ün kadim dostu ve dava arkadaşı
Saygın İsmet İnönü‘ye saldırarak prim yapmak isteyenlere tokat gibi bir yanıt,
Üstelik bir tür “Cumhuriyet’imizin ağabeyi” Dr. Müh. Ali Nejat Ölçen’den..
Dr. Ölçen 1922 doğumludur, Cumhuriyetimizden 1 yaş büyüktür ve 90. yaşının bilgeliğiyle kanıta dayalı olarak aşağıdaki yazıyı yazmıştır.
TÜRKİYE SORUNLARI dizisini 90. sayıya ulaştırmıştır.. 2 ayda 1 sayı üzerinden bu çaba 15 yıl demektir. Ücretsiz dağıtmakta ve web sayfasına da koymaktadır.
Şapka çıkartıyor hatta Dr. Müh. Ali Nejat Ölçen’in ellerinden öpüyoruz..
Sevgi ve saygı ile.
31.12.12, Ankara
Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net
====================================================
İNÖNÜ’YÜ SUÇLAMAYAN SUÇLUDUR MANTIĞI!
Dr. Ali Nejat Ölçen
İnönü’yü suçlama’nın kapsamı o denli genişletildi ki, “İzmir’de NATO Kara Kuvvetleri Komutanlığı kurulmasını, Patriot füzelerinin ülkeye sokulması” ya da Başbakan’ın
BOP eşbaşkanlığını üstlenmesi’nin NATO pisliğine Cumhuriyetimizi bulaştıran
Albay İsmet’in hatalarının sonucudur” türünde yeni suçlamaların e-mail iletilerinde dolaşmasına tanık olabiliriz!
Türkiye’miz devleti,Coğrafyası ve ulusuyla var oluş girdabına sürüklenirken, böylesi aksak mantığı üretenler, nerede yaşamaktadırlar, amaçları nedir? Ülke sorunlarına bu denli yabancılaşma nasıl olanaklıdır? 1950 sonrası bugüne kadarki tüm yanlışların değişmez kaynağı yani suçlusu İnönü olabiliyor? Ölümünden sonra bile yıılara hükmeden bir devlet adamı demekki İnönü’dür. Yer yüzü uygarlığında böyle bir devlet adamına rastlanmış değil. Fakat:
e-mail iletisinde bir kişi nasıl oluyor da, Demokrat parti zamanında ABD ile yapılan anlaşmaların tümü İsmet İnönü’nün başlattığı sürecin devamıdır, diyebilmektedir? İnönü’ye yönelik bu denli geniş husumet yelpazesini nasıl üretebiliyorlar? Ve nasıl oluyor da o kişi “ DP denen parti de ABD dayatmasıyla CHP’nin içinde oluşturulan 2. bir CHP’dir.” diyebiliyor? Nasıl oluyor da o kişi “AB’ye müracaat İsmet İnönü tarafından yapılmıştır” saçmalığını tekrar edebiliyor ? Bir zihin, gerçek dışı olduğu kanıtlanan bu savı yeniden nasıl oluyor da ileri sürebilmektedir? Avrupa Topluluğu’nun öz ve biçim
ve de kapsam değişikliğiyle 1992’de kurulan AB’ye üye olmak için vefatından 19 yıl sonra başvurabiliyor? Ve de nasıl oluyor da O kişi “NATO’dan yana iseniz o zaman İsmet İnönü’yü savunun” diyebilmektedir. İnönü’yü savunmanın suç sayıldığı mantığı
bu toplum nasıl oluyor da türetebiliyor? Bu soruların yanıtını sosyal psikoloji biliminin uzmanları bulmaya çalışmalıdırlar.
O kişinin e-mail iletisinde (29 Aralık 2012) .
“İsmet İnönü yaptığı ikili anlaşmalarla Türkiye Cumhuriyeti’nin sanayileşmesini durduran adamdır.” diyebilmektedir. “Haberci” takma adını kullanan bir kişi de aynı savı ileri sürmüştü. O’na ilettiğimiz yanıta “Türkiye Sorunları kitap dizisinin 90’ncı sayısında
(Eylül 2012) yer vermiştik. Şimdi sıra “İkili anlaşmalarla Türkiye Sanayisinin
İnönü tarafından durdurulduğu” biçimindeki akıl almaz yanlışa verdiğimiz yanıtı burada yineliyorum. 1939-1949 döneminde sanayileşmenin önce kuruluşları nasıl bir dizi yatırımlarla gerçekleştirildi? İkinci Dünya Savaşına rağmen. Yanıtımız aşağıdadır:
Yıl 1939:
Ergani Bakır İşlemesi kuruluşu. Karabük Demir-Çelik tesislerinin üretime başlaması, İstanbul yabancı şirkete ait Tramvay işletmesinin kamulaştırılması, Bursa-Mersin Elektrik şirketinin devletleştirilmesi, Adana Elektrik tesislerinin devletleştirilmesi, İstanbul Havagazı şirketinin devletleştirilmesi, Sivas Demiryol Makineleri fabrikasının kurulması, Haliç’te ilk denizaltı gemisinin denize açılması, Sivas-Erzurum demiryolu işletmesini devletleştirilmesi.
Şimdi soruyorum : Yabancı şirketlere ait işletmelere devletimizin sahiplenmesi de mi ABD’ye bağımlılığın sonucu idi?
Yıl 1940:
Türk Petrol Şirketinin kurulması, Ereğli Kömür işletmesi ve Garp Linyitleri işletmelerinin kuruluşu.
Yıl 1941:
Petrol Ofisi’nin kurulması, Tük Hava Kurumu’nun Ankara’da uçak fabrikasını kurması.
Yıl 1942:
Dalaman ve Hatay Devlet Üretme Çiftlikleri, Bursa, Denizli, Mersin, Çorum ve Urfa Kız Sanat Enstitüleri’nin açılışı.
Yıl 1943:
Ticaret ve Sanayi Odaları, Esnaf Odaları,Batman-Diyarbakır demiryolu açılışı;
Sivas Çimento fabrikası, Ankara’da Fen Fakültesi ve Seyhan Regülatörü inşaatı.
Yıl 1944:
Türkiye Zirai Donatım Kurumu, İzmit Klor ve Alkali Fabrikası, İzmir Kağıt Fabrikası,
Türk Hava Kurumu tarafından 140 eğitim uçağı yapımı, İzmit’te gazete ve sigara kağıdı fabrikası inşası. Gaziantep Havaalanı açılışı, Fevzipaşa-Malatya-Diyarbakır-Kurtalan demiryolunun hizmete girişi, Sakarya’da Zirai Aletler ve Makineleri tesisinin üretime geçişi. İzmir’de Yüksek Ekonomi ve Ticaret Okulu’nun açılışı.
Yıl 1945:
İstanbul Şirketi Hayriye gemi işletmesinin devletleştirilmesi, ilk yerli elektrik ampulü fabrikasının kuruluşu, Çiftçiyi Toprak-landırma Yasasının kabulü (Celal Bayar,
Adnan Menderes Emin Sazak‘ın tepkisi, Demokrat Partinin kuruluşuna girişim)
Yıl 1946:
İşçi Sigortaları Kurumu’nun kuruluşu
Yıl 1947:
Eskişehir Demiryolu Takım Fabrikası, Rize Çay Fabrikası, Palu-Genç demiryolu inşası
Yıl 1948:
Köprüağzı-Maraş demiryolu inşası, Çatalca Termik Santralı, Ankara Etimesgut
uçak motoru fabrikası, (Adnan Menderes hükü-meti tarafından kapatılmıştır)
Yıl 1949:
T.C. Emekli Sandığı’nın kuruluşu, Sümerbank Ateş Tuğlası fabrikası, Murgul Bakır işletmesi, Muş Devlet Üretme Çiftliği, Eskişehir Porsuk Barajı’nın işletmeye açılması.
İnönü döneminde sanayileşmenin bu öncü kuruluşlarının AKP iktidarında yok bahasına özelleştirme adı altında elden çıkarılması karşısında İnönü’yü suçlama yarışındakiler (suçlamalarını beklemiyorum) acaba eleştiri sunabilecekler mi?
Yakın tarihimize katkıları olan siyaset ve devlet adamlarımıza saygı duyan seçkin bireylerin bu ileti nedeniyle beni bağışlamalarını diliyorum. Yakın tarihimizi çarpıtarak tersine çevirmeyi amaçlayan kişiler de şu özdeyişi anımsamalıdırlar.Yalancının mumu yatsıya kadar yanar.
Bir anı:
Bu satırları yazan kişi (Ali Nejat Ölçen) 1946 yılında Eskişehir Suişleri Reisliği 9’ncu Şube Müdürlüğüne atanmış ve Porsuk Barajı yapımında çalışmaya başlamıştı.
1947 yılında Bayındırlık Bakanlığından bir yazı geldi:
- ”Zarfların ters yüzünü de resmi yazılarda kullanabilirsiniz.”
Öylesine kağıt sıkıntısı çekiliyordu ki, kamu görevlileri bizler zarfların arka yüzüne
resmi yazılarımızı yazmaya başlanmıştık. Ekonominin böylesi dar boğazında
İnönü hükümeti yukarıda çizelgesini verdiğim yatırımları gerçekleştirebilmişti.
Saygılarımla. 30.9.12