Ne oluyor, neden oluyor; madde madde sıralayalım:
1) Herkes, yaşam pahalılığından şikâyetçi (yakınmacı), herkes geçim derdinde…
2) Sığınmacı sorunu, artık ekonomik ve siyasal bir sorun olmanın sınırlarını aştı, insanların güvenlik sorunu durumuna geldi…
3) Merdan Yanardağ, bir iktidar milletvekilinin terör örgütü ve onun lideri hakkında yaptığı yorumlar üzerinden iktidarın politikalarını eleştirdiği için, terör örgütü propagandası yapmak suçlamasıyla hapse atıldı.
4) Bu sorunları yaratan iktidar, şeffaf ve adil olmayan koşullarda, üstelik devlet gücünü de kendisi için kullanarak genel seçimleri kazandı, yerel seçimlerde de İstanbul’u geri almaya çalışıyor.
5) Süreçler ve olaylar art arda geliyor; yaşamımızı cehenneme çeviriyor; bütün bu sorunların sorumlusu olan iktidar, bu olumsuzlukları yaratan koşulları daha da ağırlaştırarak sürdürüyor.
***
6) Çünkü, Azgelişmişlik kapanına sıkışmış olan ülkemizin, “devleti, kendi kişiliğinin önüne koymaya alışmış olan” insanı, bağımsız ve özgür kişiliğini bir türlü yeterince geliştiremediği, yeterince eğitilemediği için, bütün bu olumsuzluklarla iktidar arasındaki ilişkiyi göremiyor; kutsanan bir dinsel/mezhepsel kimlik ve kutsanan bir milliyetçilik / etnikçilik anlayışı ile Osmanlı’dan gelen “kulluk” davranışını sürdürüyor.
7) İktidar halkın, seçmenin, bu anlayışına, bu tutum ve davranışına dayanarak kutsal devlet, kutsal din ve kutsal milliyet kimlikleri üzerinden siyaset ve propaganda yapıyor, böylece her türlü baskıyı, yanlışı, yolsuzluğu, yasağı örtbas ediyor.
8) İktidar hem eğitimi çağ gerisine çekerek hem de Osmanlı’nın kulluk anlayışını siyasal ve ideolojik olarak pekiştirerek, seçmenin gelişmesini engelliyor, onu yoksullaştırarak kendisine muhtaç ediyor ve böylece her türlü toplumsal, ekonomik ve kültürel gelişmeyi durdurarak ömrünü uzatmaya çalışıyor.
***
9) İktidar, bu propaganda ve siyaset ile maskelediği baskılar, yolsuzluklar, yasaklar ve harcamalar yoluyla, üretilen milli geliri, ülke çıkarlarına uygun olarak değil, küçük bir oligarşinin yararına göre harcadığı için, toplumun üretim gücü ve borçlanma kapasitesi 21 yılın sonunda tükeniyor ve iflas başlıyor.
10) İflasın geçici olarak durdurulabildiği izleniminin yaratılması için bazı (kimi) önlemler alınıyor; eski uygulamalarla uyumsuz olan bazı ekonomik ve siyasal politika değişikliklerine başvurmak gereksinmesi ortaya çıkıyor; bu çelişkilerin kamuoyunda tartışılmasını engellemek için de medya üzerindeki baskı artırılıyor.
***
11) Sığınmacılar sorunu, diyalektik olarak yukarıda açıkladığım bu sürecin hem nedeni hem de sonucu oluyor:
Nedeni oluyor, çünkü onların üzerinden iktidar güç ve süreklilik kazanıyor.
Sonucu oluyor, çünkü sığınmacıların sayısı on milyon gibi bir büyüklüğe ulaşınca, eğitimde, sağlıkta, konutta ve güvenlikte, sosyal, ekonomik, mali, kültürel ve siyasal sorunlar, başa çıkılmaz niteliğe bürünüyor.
12) Enflasyon da diyalektik olarak bu iktidarın politikalarının hem nedeni hem sonucu oluyor.
TÜİK ile aynı yöntemi ve paketi kullanan, bu nedenle de sonuçları daha güvenilir olmakla birlikte, yine de bastırılmış nitelik taşıyan ENAG dün yıllık enflasyon oranını 108.58 olarak açıkladı.
Diyalektik olarak, ülke kaynakları tüketildiği için enflasyon yükseliyor, enflasyonun yükselmesi halkın daha da yoksullaşmasına ve iktidara muhtaç olmasına yol açıyor.
13) İktidar yerel seçimlere doğru, Kürtler üzerinden yeniden farklı politikalar geliştirme hazırlığına girişiyor ve bu, bir milletvekili tarafından açıklanıyor.
14) Bütün bu süreci irdeleyen ve çelişkileri vurgulayan TELE1’in sorumlusu Merdan Yanardağ, hapse atılıyor.
15) Bugün Yanardağ’ın hapisteki yedinci günü.