Etiket arşivi: TTB İkinci Başkanı Prof. Dr. Raşit Tükel

TTB’den Ankara’da Bombalı Katliam Basın Açıklaması

 

Emek, Barış, Demokrasi Mitingi’ni kana bulayan katliamın ardından TTB, DİSK, KESK ve TMMOB yöneticileri TTB’de ortak basın toplantısı düzenlediler.

TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr. Bayazıt İlhan, TTB İkinci Başkanı Prof. Dr. Raşit Tükel, DİSK Başkanı Kani Beko, KESK Eş Başkanları Lami Özgen ve Şaziye Köse, TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı ile Çağdaş Gazeteciler Derneği Başkanı Ahmet Abakay‘ın katıldığı basın toplantısında, faşist katliamı protesto etmek için yarından
(11 Ekim) başlayarak yas ilan ve 12-13 Ekim tarihlerinde tüm Türkiye’de grev ilan edildi.

Basın açıklamasını okuyan TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr. Bayazıt İlhan, faşist katliamı protesto etmek için 3 gün yas 2 gün grev ilan ettiklerini bildirdi.
ÇGD Başkanı Ahmet Abakay da alana ambulanslardan önce TOMA’ların girdiğini belirterek, yaralıların üzerine gaz sıkıldığını belirtti.

TTB Merkez Konseyi üyesi Dr. Hüseyin Demirdizen de, ilk olarak alanda alanda yaşamını yitirenlerin sayısının 69, daha sonra ağır yaralı olarak kaldırıldıkları hastanelerde yaşamını yitirenlerin sayısının 27 olduğunu ve toplam 96 kişinin yaşamını yitirdiğini bildirdi.
Demirdizen, yaralıların sayısının da 400’ü aştığını kaydetti.

10.10.2015, Basın Açıklaması
Üzgünüz, Öfkeliyiz, Yastayız ve İsyandayız!

ÖLEN ARKADAŞLARIMIZI ANMAK, FAŞİST KATLİAMI PROTESTO ETMEK İÇİN YARINDAN BAŞLAYARAK YASTAYIZ /
12-13 EKİM GÜNLERİ BÜTÜN TÜRKİYE’DE GREVDEYİZ!

Bugün Ankara’da Emek, Barış ve Demokrasi Mitingi için toplanmıştık.
Türkiye’nin dört bir yanından gelmiştik.
Emek, Barış, Demokrasi istemlerimizi haykırmak için gelmiştik.
İşçilerin, kamu çalışanlarının, işsizlerin, yoksulların, mağdurların sesini duyurmak için gelmiştik.
“Savaşa İnat Barış Hemen Şimdi!” demek için gelmiştik.

Saray’ın saltanatı uğruna aylardır kan dökenlere “Dur!” demek için gelmiştik.

Savaşa karşı barışı; baskı, şiddet ve zora karşı özgürlükleri ve demokrasiyi; yolsuzluğa, hırsızlığa ve sömürüye karşı emeğin mücadelesini hep birlikte yükseltmek için gelmiştik.

Başvurusu Ankara Valiliği’ne yapılmış (ve Valilikçe uygun görülmüş), bütünüyle barışçıl bir miting için gelmiştik.

Türkülerimizle, halaylarımızla, pankartlarımızla, sloganlarımızla ve coşkuyla miting alanına yürüyüşümüz başlarken patlattılar bombaları.
Türkiye’nin göbeğinde, Ankara Garı’nın, binlerce polisin gözü önünde patlattılar.
Şu ana dek belirlenebilen seksen altı kardeşimiz yaşamını yitirdi, yüzlerce kardeşimiz yaralandı.

Üzgünüz, Öfkeliyiz, Yastayız ve İsyandayız!

Hiç kimse bize bu katliamın faili meçhul olduğunu söylemesin.

Bombaları tanıyoruz. 18 Mayıs’ta Adana ve Mersin’deki, 5 Haziran’da Diyarbakır’daki,
20 Temmuz’da Suruç’taki patlamalardan tanıyoruz; “aynı seriden” olduğunu biliyoruz.

Katilleri tanıyoruz :

Katiller; diktatörlük hevesleri 7 Haziran seçimlerinde kursaklarında kalanlardır.

Katiller; 400 vekil alamadıkları için ülkeyi iç savaşa sürükleyenlerdir.

Katiller; yarattıkları terör ve dehşetin korkusuyla 1 Kasım seçimlerinden
galip çıkmaya çalışanlardır.


Katiller; aylardır Akrep’lerle, TOMA’larla, tanklarla, toplarla ülkeyi
kan gölüne çevirenlerdir.

Amaçlarını biliyoruz. Amaçları; bizi korkutarak, bizi yıldırarak, bizi sindirerek on üç yıllık zulüm ve hırsızlık düzenlerini sürdürmeye çalışmaktır.
Amaçları; Gezi İsyanı’ndan bu yana diktatörlüğe karşı direnen milyonlarca yurttaşın
iradesini kırmaktır.
Amaçları; halkın iradesine rağmen KaçAK Saray’daki iktidarlarını devam ettirmeye çalışmaktır.

Emek, Barış ve Demokrasi Mitingimizi kana bulayanlara sesleniyoruz:

BÜTÜN VAHŞETİNİZE, BÜTÜN ŞİDDETİNİZE, BÜTÜN KATLİAMLARINIZA RAĞMEN EŞİT, ÖZGÜR, DEMOKRATİK BİR ÜLKEDE BİR ARADA YAŞAMI VE BARIŞI SAVUNMAKTAN VAZGEÇMEYECEĞİZ!

Bizi korkutmaya, bizi yıldırmaya, bizi sindirmeye çalışanlara sesleniyoruz:

KORKMAYACAĞIZ, YILMAYACAĞIZ, UNUTMAYACAĞIZ VE AFFETMEYECEĞİZ!

DÖKTÜĞÜNÜZ KANDA BOĞULACAKSINIZ!

  • Ölen Arkadaşlarımızı Anmak, Faşist Katliamı Protesto Etmek İçin Yarından Başlayarak Üç Gün Yastayız 
  • 12-13 Ekim Pazartesi-Salı Günleri Bütün Türkiye’de Grevdeyiz!

Bütün Sendikaları, Bütün Meslek Örgütlerini, Bütün Siyasal Partileri, Örgütlü-Örgütsüz,
Hangi Sendikanın Üyesi Olursa Olsun Bütün İşçileri-Bütün Kamu Çalışanlarını,
İnsanlığa Sahip Çıkan Bütün Yurttaşlarımızı Katılmaya Çağırıyoruz!

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu – DİSK
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu – KESK
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği – TMMOB
Türk Tabipleri Birliği – TTB

=====================================

Dostlar,

Bu basın açıklamasını yorumsuz summak istiyoruz.
Düzenleyici örgütler içinde bizim meslek örgütümüz Türk Tabipleri Birliği – TTB de var.

Ancak dikkat edilirse, dün ve daha öncesinde bu mitingin duyurularına sitemizde
yer vermemiştik?!!

Ölü sayısı 105’i buldu..
Son onyılların en büyük sabotajı..
Başkentte..
Devlet, bu çapta büyük bir operasyondan nasıl haberdar olamaz??
Bunun olanaklı olamayacağını kavramak için istihbarat uzmanı olmak gerekmez.

AKP iktidarı göz mü yumdu bu hain tuzağa; sonrasında siyasal amaçlarla seçim propagandasında kullanmak üzere???

Bu çooook çarpıcı ve ivedilikle yanıt bulması gereken bir sorudur..

AKP iktidarı ve RTE şaibeden kurtulmak istiyorlarsa, tek yol
bu alçakça katliamı hızla aydınlatmak; failleri ve azmettrenleri ortaya çıkarmaktır..

Yorumsuz sunalım dedik ama gene epey önemli sorular sorduk içimizin sesini bastırmaadık..

Sevgi ve saygı ile.
11 Ekim 2015, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net
profsaltik@gmail.com

1 Mayıs 1977 ve 1 Mayıs 1996’da katledilenler anıldı

1 Mayıs 1977 ve
1 Mayıs 1996’da katledilenler anıldı

1 Mayıs Tertip Komitesi (AS: Düzenleme Kurulu), 1 Mayıs 1977’de ve 1 Mayıs 1996’da katledilen işçiler için anma gerçekleştirdi.

 Mayıs 1977’de katledilen 35 işçi Taksim Kazancı Yokuşu‘nda,
1 Mayıs 1996’da katledilen 3 işçi Kadıköy’de düzenlenen etkinliklerle anıldı.

Kadıköy Belediyesi’ne ait otoparkın girişinde toplanan kitle, ellerinde karanfillerle sloganlar eşliğinde bir süre yürüdü. Saldırının olduğu yerde toplanan grup saygı duruşunda bulundu.

Grup adına basın açıklaması yapan DİSK Genel Sekreteri Dr. Arzu Çerkezoğlu,
1996 yılında Kadıköy’deki 1 Mayıs kutlamalarında ölen Hasan Albayrak, Yalçın Levent ve Dursun Odabaşı’nı anmak üzere toplandıklarını söyledi. Çerkezoğlu,

“1 Mayıs tarihi, bu ülkede toplumsal mücadelelerin, sınıf mücadelelerinin de tarihidir.
1 Mayıs’ın devrimci bir tarzda kutlanmasının önüne hiçbir güç geçemeyecek.
Kitleselliğimiz, coşkumuz ve şehitlerimizin iradesiyle Taksim’de olacağız.” dedi.

Anmaya TTB İkinci Başkanı Prof. Dr. Raşit Tükel ve TTB Merkez Konseyi üyesi
Dr. Hüseyin Demirdizen katıldı.

http://www.ttb.org.tr/index.php/Haberler/1mayis-5323.html 

=============================

Dostlar,

Bu yıl 1 Mayıs İşçinin ve Emekçinin Bayramına Ankara’da, Sıhhiye meydanında katıldık.

35 emekçinin katledildiği tuzakta (kumpasta) biz İstanbul Tıp Fakültesi son sınıf öğrencisi idik ve yürüyüş kolu ile Tarlabaşı (ya da İstiklal?) Caddesi’nden Taksim alanına girmek üzere idik.

Rahmetli Uğur Mumcu bu hayın tuzağı çok yazdı… Taksim’deki çok katlı büyük bir otelin filanca katından otomatik tüfekle ateş açanın kim olduğunu sordu Cumhuriyet’teki köşesinde..

Yine Mumcu, o yılların Renault Toros marka beyaz bir otomobilinin de meydanı katederek
ateş açmasını da sorguladı ısrarla..

Tüm bunlar açığa kavuşturulmadı..
Türkiye, büyük olasılıkla bir dış kışkırtma (provokasyon) ile bu acıyı yaşadı.
Hükümetler ise dış ilişkilerdeki “nazik dengeleri” (!?) gözetmek zorunda olduklarından (!?),
kendi yurttaşlarının kendi ülkelerinde kitlesel kırımında bile onur kırıcı biçimde boyun eğiyordu.

Emek düşmanı eli kanlı emperyalizmi – yerli / yabancı işbirlikçilerini 38 yıl sonra
bir kez daha büyük acıyla ve vargücümüzle lanetliyoruz..

Türk hükümetlerinin onurlu davranmaya ve bu toplu kırımların içyüzünü aydınlatarak
kamuoyu ile paylaşmaya çağırıyoruz.

Devletin 1. görevi yurttaşının can güvenliği değil midir?

Ancak böylesi saydamlık ve kararlılıkla azgın emperyalizm ve uzantıları durdurulabilir..

Sevgi ve saygı ile.
3 Mayıs 2015, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net
profsaltik@gmail.com

TTB, DİSK, KESK ve TMMOB yöneticilerinin yargılandığı 1 Mayıs davası başladı

 

TTB, DİSK, KESK ve TMMOB yöneticilerinin yargılandığı 1 Mayıs davası başladı

http://www.ttb.org.tr/index.php/Haberler/1mayis-5132.html, 06 ŞUBAT 2015

DİSK Genel Başkanı Kani Beko, DİSK Genel Sekreteri Dr. Arzu Çerkezoğlu, KESK
Eş Genel Başkanı Lami Özgen, TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı
 ve dönemin TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Özdemir Aktan hakkında, 2014 1 Mayıs’ı ile ilgili olarak “halkı kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşüne kışkırtma” suçlamasıyla açılan dava bugün (6 Şubat 2015) İstanbul 28. Asliye Ceza Mahkemesi’nde başladı.

TTB, DİSK, KESK ve TMMOB yöneticileri duruşma öncesi Çağlayan Adliyesi önünde
ortak basın açıklaması yaptılar.

Kani Beko, Dr. Arzu Çerkezoğlu, Lami Özgen, Mehmet Soğancı ve Prof. Dr. Özdemir Aktan’ın yanı sıra TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr. Bayazıt İlhan, TTB İkinci Başkanı Prof. Dr.
Raşit Tükel, TTB Genel Sekreteri Prof. Dr. Özden Şener, İstanbul Tabip Odası Başkanı (İTO) Prof. Dr. Selçuk Erez, TTB eski başkanı Prof. Dr. Gençay Gürsoy, İTO eski başkanı Prof. Dr. Taner Gören’in katıldığı basın açıklamasına, hekimler, emek, meslek örgütü, sendika,
siyasal parti temsilcileri ve yurtdışından temsilciler destek verdi.

6 Şubat 2015

TAKSİM 1 MAYIS ALANIDIR, YARGILANAMAZ!

Padişah fermanını yazdı ve o ferman bizi bugün Çağlayan Adliyesi‘ne çağırdı.
Biz de bu fermanı yırtmak için bugün buradayız.

Hepinizin bildiği gibi, 2014 1 Mayıs’ı ile ilgili DİSK Genel Başkanı Kani Beko,
DİSK Genel Sekreteri Dr. Arzu Çerkezoğlu, KESK Eş Genel Başkanı Lami Özgen,
TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı ve dönemin TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özdemir Aktan hakkında İstanbul 28. Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı.

Emek ve meslek örgütlerinin yöneticileri, 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet ederek “Halkı kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşüne kışkırtma” ile suçlanıyor.

Oysa 1 Mayıs’ta Taksim’i yasaklamak suçtur! Taksim’de 1 Mayıs’ı kutlamanın hakkımız olduğunu teslim eden çok sayıda ulusal ve uluslararası mahkeme kararı mevcuttur.

Türkiye mahkemeleri de 1 Mayıs’ta Taksim alanına yıllardır yaptığımız çağrılarla ilgili kezlerce  “beraat” ve “takipsizlik” kararları vermiştir. Verilen mücadeleler sonucu 2010, 2011 ve 2012’de Taksim’deki 1 Mayıs kutlamalarına herhangi bir saldırı olmamış, emeğin birlik-mücadele ve dayanışma bu alanda yüz binlerle, coşku içinde, şarkılarla türkülerle kutlanmıştır.

Her yıl daha çok katılımla, daha büyük coşkuyla gerçekleşen Taksim 1 Mayıs’ı iktidarı
rahatsız etmiş ve 2012’deki devasa kutlamanın ardından 2013’te saldırılar başlamıştır.
AKP hükümeti tüm mahkeme kararlarına ve üç yıl boyunca hiçbir olumsuz durum yaşanmamasına karşın 1 Mayıs’ta Taksim’i yasaklayarak suç işlemiştir. İşçileri, emekçileri
1 Mayıs’ta Taksim’e çağırmak değil bunu engellemek suçtur. Yalnızca Taksim’i değil,
emeğin var ettiği kentlerin neredeyse tüm merkezi meydanlarını, “yasaklı meydan” olarak emeğe kapatmak suçtur.

İşte bu nedenle fermanın çağırdığı zamanda, çağırdığı yerdeyiz. Bizler bu fermana karşı kendimizi değil davamızı savunmak için buradayız. Bu fermana karşı savunma yapmaya değil milyonlarca işçi ve emekçi adına bu fermanı yargılamaya geldik.

  • Gün faşizmi yargılama günüdür!

Çünkü faşizmin amacı emeğiyle geçinenlerin, açlık sınırının altında ücretlerle çalışırken
sessiz kalması, ölürken bile çığlık atmaması, taşeron köleliğinin sürmesidir!
Tam da bu yüzden grevleri yasaklarlar, işçilere gaz bombalarıyla saldırırlar!

  • Gün faşizmi yargılama günüdür!

Çünkü faşizmin amacı Anayasal haklarımızı kullanmamızı, sendikal örgütlenmemizi,
hakkımızı arayıp sormamızı engellemektir! Bu yüzden emek örgütlerini, meslek örgütlerini baskı altına alırlar, yandaş örgütlenme ağlarının dışında kalan tüm sendikaları, meslek odalarını, demokratik kitle örgütlerini yok etmek isterler!

  • Gün faşizmi yargılama günüdür!

Çünkü faşizmin amacı ayakkabı kutularının, kaçak saraylarının, asgari ücretten pahalı kadehlerinin bekasını korumaktır. İşte bu yüzden 1 Mayıs’a düşmandırlar,
grevlere düşmandırlar; DİSK’e, KESK’e, TMMOB’a, TTB’ye düşmanca yaklaşırlar!

  • Gün faşizmi yargılama günüdür!

Çünkü mücadele ederek, direnerek, mahkemelerde de haklılığımızı tescil ettirerek kazandığımız 1 Mayıs alanımızı savunmak ve 1977 başta olmak üzere 1 Mayıs’larda katledilen arkadaşlarımızın anısını yaşatmak görevimizidir.

– 1 Mayıs’ı savunmak, emeği savunmaktır,
– eşitliği savunmaktır,
– özgürlüğü savunmaktır,
– demokrasiyi savunmaktır,
– barışı savunmaktır.

Biz bugün burada 1 Mayıs’ı savunurken AKP faşizmini hep beraber yargılayacağız.
1 Mayıs’ta Taksim’e omuz omuza yürüdüğümüz tüm dostlarımızla birlikte, işçileri, emekçiler, mühendisler, hekimler, hukukçular ve emek dostları, kol kola, omuz omuza bu fermanı yırtacak!

2015 1 Mayıs’ını, başta Taksim 1 Mayıs Alanı olmak üzere ülkenin dört bir yanında
kutlamak üzere, bugün dayanışma için gelen tüm dostları selamlıyoruz.

DİSK – KESK – TMMOB – TTB