Etiket arşivi: teokratik-nasyonalist monokratlar

2021 TÜRKİYE GÖRÜNÜMÜ

İbrahim Ö. Kaboğlu
BirGün, 30 Aralık 2021

2021’de  öne çıkan  siyasal, iktisadi ve toplumsal olaylar nasıl nitelenebilir?  İşte, bir düzine başlıkta Türkiye:

  • İSTANBUL VE PARİS : İlkbaharda İstanbul Sözleşmesi’ni ‘sınır dışı’ eden Ankara, İklim Anlaşması ile sonbaharda Paris’i Türkiye’ye getirdi.

Gerçekten kovabildi mi İstanbul’u? Hukuken hayır, fiilen evet. Nasıl yani?

İstanbul Sözleşmesi’nden çıkış kararı, hukuken yok hükmünde… Ne var ki, kadınlara yönelik şiddet ve öldürme eylemlerindeki artış ile  “Ankara kriterleri”! arasındaki doğru orantı ölçüsünde, kovma eylemi amacına ulaştı demek.

Paris’i Türkiye’ye getirebildik mi? İstanbul’un tersine; hukuken evet, fiilen hayır. Nasıl yani?

Paris Anlaşması, yürürlükte ve bağlayıcı. Ne var ki Ankara, Anlaşma hükümlerine aykırı işlem ve eylemlerdeki kararlılığını sürdürüyor.

Özet: Paris Anlaşması, hukuken Türkiye’de ama  uygulamada henüz yok.

  • FAİZ TAKİYYESİ: “Müslüman olarak faize kesinlikle karşıyım” diyen (19 Aralık) kişi, bir gün sonra çifte faizi açıkladı: Faiz, %14’te tutulacak; ama Tl değer kaybı daha çok olursa, döviz hesabıyla aradaki fark kapatılacak. Anayasa bir yana, kendi içinde çelişki açık. “Kur farkı” nasıl karşılanacak? Bunun anayasal ve yasal dayanağının bulunmadığı da malum. 
  • SARAY SOPALARI: İktisadi sorunları dile getirenlere önce MGK sopası gösterildi. Merkez Bankası üzerinde sallanan ‘Saray kılıcı’ giderek keskinleşti. TÜİK, korkudan CHP liderine bile kapısını kapattı. Denetleme ve düzenleme organı BDDK, yürütmeye karşı özerklik bir yana, siyasal baskı nedeniyle yurttaş üzerinde baskı aracına dönüştürüldü.
  • TERÖRİST SAKIZI: Anayasal yıkıma karşı çıkanlara terörist yaftası vuranlar, şimdi iktidarlarının hukuk dışı ve gayri meşru ilişkilerini sorgulayanlara benzer çamuru atmakta sınır tanımamakla, gerçek teröristlere kalkan oluyor.
  • SALGIN İSTİSMARI: Covid-19’a karşı, 2020 deneyiminden yararlanarak etkili önlemler almak yerine, ‘ne tıp ne de hukuk’ dercesine toplum halinde yaşam tehlikeye atıldı. Alınan önlemlerin çoğu  hukuk dışı; ne var ki, tıbben en etkili önlem olarak aşıyı bile zorunlu kılamayan yönetim, ‘henüz aşı değil, aşı adayıdır’ uyarılarına (Prof. Ahmet Saltık) karşın, eş zamanlı önlemler yerine Turcovac’ı pazarlama arayışında…
  • YURTTAŞLIK VE ÜLKE: Dolar üzerinden mülk satın alan yabancıya yurttaşlık statüsü verilmesi, yurttaşlığın ve ülkenin para ile satılması demektir. Yabancılar için, yurttaşlığın temel gereği olan Türkçe’yi ve ulusal kültürü bilme koşulu aranmazken, binlerce nitelikli yurttaş, başka ülkelere gitmek zorunda bırakıldı.
  • YAŞAM: Salgın istismarı, hukuk ve din istismarı yoluyla vergi yükümlüsünün parası yağmalandı. 20 Aralık gecesi operasyonu ile neden olunan akçasal hırsızlığı değil yalnızca, yoksulluğu dillendirmek bile suç sayılarak yaşam ucuzlatıldı.
  • ANAYASA: Anayasa için;  ‘Yaptığım iyi olmadı, yenisini yapacağım; ama hangisi olursa olsun saygı duymayacağım; bütün resmi  kurumları da bu amaçla kullanacağım’ söylem ve eylemleri yaygınlaştı. 
  • DEMOKRASİ: Demokratik siyaset alanı daraltıldı; demokratik toplum baskılandı; yerel demokrasi üzerine hukuk ve ahlak dışı yollarla çullanma söylem ve eylemleri yoğunlaştı.
  • BİLGİ KİRLİLİĞİ: Demokratik hukuk devletinin asgari gerekleri olarak saydam yönetim ve topluma doğru bilgi vermek yerine, gerçekleri halkla paylaşmak isteyenlere karşı suç duyurusu eşiğine gelindi.
  • KALICI OHAL: 2021, darbe girişiminin üzerinden beş yıl geçtiği halde, OHAL önlemlerinin en keyfi ve acımasız bir biçimde uygulandığı ve adeta kalıcı hale getirildiği bir yıl oldu; OHALİİK, Saray sopası işlevini gördü.
  • DEVLET: En çok sorgulanan, “hukuk kuralları bütünü” olarak tanımlanan Devlet’in kendisi oldu. Bunu yapanlar ise, AKP-MHP’nin Cumhur İttifakı ve onun yarattığı çoklu –ve çoğu fiili- paralel yapılar.

2021’den daha zor geçmesi beklenen 2022’nin umut yılına dönüşmesi, teokratik-nasyonalist monokratları geriletmek için

  • Demokratik Cumhuriyetçilerin, özeleştiri yaparak
  • hukuk yoluyla demokrasi’ ereğinde ortak yöntemler geliştirebilmesi ölçüsünde mümkündür.
  • Kutlu olsun!

=======================================
Dostlar,

Bu çok önemli – değerli yazısı nedeniyle Sn. Prof. Dr. İ. Kaboğlu dostumuzu kutlarız..
4. paragrafta bize de gönderme yapan dayanışmacı – değerbilir davranışına da teşekkür ederiz içtenlikle :

  • SALGIN İSTİSMARI: Covid-19’a karşı, 2020 deneyiminden yararlanarak etkili önlemler almak yerine, ‘ne tıp ne de hukuk’ dercesine toplum halinde yaşam tehlikeye atıldı. Alınan önlemlerin çoğu  hukuk dışı; ne var ki, tıbben en etkili önlem olarak aşıyı bile zorunlu kılamayan yönetim, ‘henüz aşı değil, aşı adayıdır’ uyarılarına (Prof. Ahmet Saltık) karşın, eş zamanlı önlemler yerine Turcovac’ı pazarlama arayışında…

Sevgi ve saygı ile. 31 Aralık 2021, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
Atılım Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı Anabilim Dalı
Sağlık Hukuku Uzmanı, Siyaset Bilimi – Kamu Yönetimi (Mülkiye)
www.ahmetsaltik.net         profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik    twitter : @profsaltik