Etiket arşivi: “Suriye Kürdistanı”

Bu yazı 24 saat geçmeden engellenecek

Murat Ağırel
Murat Ağırel

murat.agirel@cumhuriyet.com.tr
Son Yazısı / Tüm Yazıları

18 Nisan 2023, Cumhuriyet

 

En baştan söyleyeyim… Bu yazı 24 saat geçmeden engelleme kararı ile engellenecek.

HÜDA PAR’ın Hizbullah ile bağlantısı olduğu konusunda yapılan paylaşımların ve iddiaların yer aldığı 47 haber sayfasına erişim engeli kararlarıyla, internet sansürü uygulandı.

Çünkü Cumhur İttifakı, listelerinden aday bile gösterdikleri ortakları HÜDA PAR hakkında geçmişe dair (ilişkin) olumsuz hiçbir şey yazılmamasını istiyor.

HÜDA PAR yetkilileri ışık hızı ile mahkemelere başvuruyor, mahkemeler ışık hızı ile engelleme kararı çıkarıyor.

Ben yine de tarihe not düşmek istiyorum.

Rahatsız oluyorlar. Çünkü Millet İttifakı’nı HDP ve PKK üzerinden terör ile ilintili göstererek oy kazanma amacındalar.

Fakat Cumhur İttifakı’nın da en zayıf karnı burası…

Bilmeyenler için, Hizbullah denen kanlı terör örgütü yapılan operasyonlarla çökertildi. Yakalanan sanıklar bir bir vahşiliklerini itiraf etti. Mahkemede el yazıları ile yazılmış arşivlerinden çıkan mektupları okundu. Video kasetler ile işkenceye tabi tutulan kişilerin görüntüleri kayıt altına alındı.

TBMM araştırma komisyonu raporunda bu terör örgütünün süreci de uzun uzun anlatıldı. Mahkemedeki duruşma esnasında sanıklardan biri olan ve 109 kişinin ölümünde payı bulunan askeri kanat sorumlusu Cemal Tutar suçunu itiraf ediyor ve son savunmasında bakın neler diyor:

  • Beykoz’daki villada 15 milyon sayfalık örgüt arşivinin % 99’unu imha ettik. Hard disklere sıktığımız her kurşun polisin beynine sıkacağımız mermiden daha önemliydi. Ermeni, Yahudilerin dini inancı yaşama özgürlüğü varsa bu özgürlük İslam’a da tanınmalıdır. Anlattıklarımı hikâye dinler gibi dinliyorsunuz. Hiçbir şeyin hukukla çözüleceğine inanmıyorum. Cezaevinde bize baskı olursa o cezaevinin savcısı, müdürü, o ilin Emniyet müdürü, bizi yargılayan mahkeme heyetini Gaffar Okkan’ın yanına göndeririz.

Serbest bırakılanlardan Kemal Gülşen de mahkeme heyetine (kuruluna) şunları söylüyor:

  • Bu eylemlerin hepsini Allah için, İslam için yaptım.
  • Şu anda dışarı çıkarsam gözümü kırpmadan yine yaparım.
  • Hatta iddianameye yansımayan ve savcının çözemediği başka eylemlerim de vardır.
  • Savaşımız namaz içindir. Sizden adalet beklemiyorum. Mahkemenin vereceği karar siyasidir.

Bunları neden hatırlatıyorum? “Bizden başka milliyetçi yok, biz öz milliyetçiyiz” diye beyanlarda (bildirimde) bulunan Cumhur İttifakı’nın ortakları MHP ve BBP’ye sormak için.

HÜDA PAR yetkilileri “Hizbullah ile bağımız yok” diyor. Açın yayın organlarını. Sadece (yalnızca) göz gezdirin.

HÜDA PAR Genel Başkanı “Hizbullah bir terör örgütü müdür” diye sorulduğunda, “Terör örgütü olarak görmüyorum” dedi.

Yine katıldığı bir YouTube yayınında çocuk evlilikleri sorulduğunda “Kime göre çocuk, neye göre çocuk” cevabını verdi.

Sadece (yalnızca) o mu?

Eski HÜDA PAR Genel Başkanı İshak Sağlam, Kanal 42 televizyonunda yayımlanan Sümen Altı programında gazetecilerin sorularını yanıtlarken

  • Anayasanın ilk 4 maddesinin değiştirilebileceğini” söyledi. “5 darbeci general yazıyor biz de bunu ilah seviyesine çıkarıyoruz. ‘Bunu eleştiremezsiniz, değiştiremezsiniz, değiştirilmesini teklif dahi edemezsiniz’ düşüncesi akla ve mantığa uygun değil.” ifadelerini kullandı.

Mahkeme heyetini Gaffar Okkan’ın yanına göndeririz” diyen Cemal Tutar’ın sosyal medya hesabına bakın. Gaffar Okan, HÜDA PAR ve genel başkanı ile ilgili paylaşımlarını görürsünüz.

AKP’nin HÜDA PAR’lı milletvekili adayı Şehzade Demir’in yaptığı eski paylaşımlara bakın.

Genel Başkan Zekeriya Yapıcıoğlu’nun RUDAW’a verdiği röportajda, “Irak’la olan sınırlar suni sınırlardır. Ne Kürtler ne Türkler tarafından kararlaştırılmış sınırlar değil. Bu sınırlar çizilirken Kürtler bölünmüştür. Ama şu anda Irak Kürdistanı, Türkiye Kürdistanı, Suriye Kürdistanı ve İran Kürdistanı diye farklı parçalar vardır. Bu da bizim bölgemizin gerçeğidir. Gücümüz olsa da bu sınırları kaldırabilsek..” ifadelerini kullandı.

Ne diyelim; birlikte açılıştan açılışa koşan “öz milliyetçi” BBP Genel Başkanı Destici ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, HÜDA PAR genel başkanı ile çarşıları pazar ola…

İki koltuk için susmaya devam etsinler.

AKP’nin IŞİD OYUNU ve OLASI SONUÇLARI..


AKP’nin IŞİD OYUNU
ve OLASI SONUÇLARI..

BASKANLIK_UGRUNA

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net
profsaltik@gmail.com

 

Sayın Hüsnü Mahalli’ni “IŞİD’in içyüzü” hakkında 2 Ağustos 2015’te
YURT Gazetesinde başlattığı yazı dizisinin 6. Bölümünü web sitemizde paylaştık (http://ahmetsaltik.net/2015/08/09/husnu-mahalli-tek-kaybeden-akp-olacak/).
Her bölümün altında bizim de yorumlarımız oldu. Bu dizide son derece çarpıcı gerçeklerle yüzleştik. Mahalli’yi ve Sayın Merdan Yanardağ yönetimindeki YURT Gazetesini başarısı ve tutarlı çizgisi için kutlarız. Bu bölümde öne çıkan önemli noktalar bize göre şöyle :

  • Uzatmalı – düşük – emanetçi AKP iktidarı, TBMM’nin önceki döneminde çıkartılan
    bir Tezkere’yi kullanamaz!
  • 40-50 ABD uçağı Türkiye’de 4 üsse hukuk dışı yerleştiriliyor ve
    Suriye’de operasyona başlıyor.
    Bu “Yeni Çekiç Güç” demektir!
  • İlk Çekiç Güç Irak’ta Barzanistan Bölgesel Kürt Yönetimi‘ni kurmuştu,
    bu Yeni  Çekiç Güç de Suriye’de benzerini yapacak, Suriye Kürdistanı’nı kuracaktır!
  • AKP son 5 yıldır, Arap Baharı’ndan bu yana dış politikada hep hata yapıyor,
    her durumda yitiren olacak!
  • Erdoğan, Davutoğlu ve Fidan’ı uluslararası mahkemeye taşıyacakölçüde tehlikeli suçlar işlendi ve Türkiye dışlandı. Çünkü geçen yıl Haziran’da ABD Başkan Yard. Biden’ın belirttiği gibi;‘Suriye’deki radikal İslamcı terör gruplarının arkasında Türkiye var’ dı.

Bu süreçte Suriye’de yüzbinlerce masum insan öldürüldü;
AKP bu çok ağır kanlı tablodan sorumlu..

Daha önce de yazdığımız gibi UCM’nin (Uluslararası Ceza Mahkemesi) yargı alanına giren suçlar işlendi.

İnsanlığa karşı suç, insanlık suçu, savaş suçu, saldırı suçu.

Her ne denli Türkiye Roma Statüsü’ne henüz taraf olmamış ve Hollanda Lahey’deki
bu Uluslararası Yüksek Mahkeme’nin yargılama yetkisini tanımamış olsa da..
Bir çözüm bulunabilir, nitekim Türkiye’den HKP’nin yaptığı başvuruyu (açtığı davayı) UCM kabul etmiştir! (http://ahmetsaltik.net/2015/07/30/mit-tirlari-laheyde/)

  • İktidarlarının 13. yılı biterken, AKP – RTE iklisi Türkiye’yi,
    fiili bir darbe ile “parti devleti”ne dönüştürdüler..

Ancak her çıkışın bir de inişi olmak gerek..
En karanlık gecelerinin zifirlerinin bile bittiği gibi.
Sular ısınıyor bu 2’li için ve umarız ki; “yitirdikleri seçimi yineletmek”
(bu erken seçim filan değil!) için Türkiye’yi, bölgeyi kanlı bir karmaşaya (kaosa) sürükleme oyunu bir bumerang gibi öznelerini vursun..

Tarihin şaşmaz eytişimsel (diyalektik) yasasıdır; tez – karşı tez – bireşim!
(Tez – antitez – sentez)..

AKP – RTE’nin dinci – faşist – mezhepçi – halife sultan rejimi kurma “tez”leri 

elbette “karşı tez”i de yaratmıştır ve “sentez” vakti yakındır. O sentez hiç kuşku yok;
bu gerici ortaçağ zihniyetinin tasfiyesi ve yasal hesabının sorulması yönünde olacaktır.

AKP  – RTE zoruyla “Yineletilecek seçimde” 276’yı bulamayan AKP hızla dağılacaktır.

Hesap sorulacağı ölümcül korkusuyla, ne pahasına olursa olsun iktidarı bırakmamaya kilitli, üstelik seçim yitirmiş bir siyasal kadro ülkemizde gündem belirleyemez..
7 Haziran 2015 genel seçiminden 9 Ağustos 2015’e dek 63 gün geçti ve

Hükümet kur – du –rul – mu – yor!

Bu kepazeliğin dünyada örneği var mıdır?
Bu halk neden genel seçim yapmış ve 50 milyona yakın insan neden oy kullanmıştır??

Anayasa çiğnenerek görevde de facto tutulan AKP iktidarı;
biçim bir yana, özde meşru mudur?

AKP  – RTE zoruyla “Yineletilecek seçimde” 276’yı bulan AKP ile, RTE Başkanlık hırsı vb. güdülerle ülkeyi ve ülkeyi daha çok zorlarsa, AKP içindeki yurtsever vekiller daha fazla dayanamayarak ayrılacaklardır ve AKP parçalanacak, iktidardan düşürülecektir..

Olup bitenlerin içyüzünü kitlelere anlatma, anlatma, anlatma zamanıdır..

Muhalefetin de aklını başına derhal alma zamanı…

Sevgi ve saygı ile.
9 Ağustos 2015, Ankara

Yazının pdf biçimi : AKP’nin_ISID_OYUNU_ve_OLASI_SONUCLARI

ÖLÜM NE Kİ GÜLÜM??


Dostlar
,

Yürekli yazar, eski Sağlık Bakanı Sn. Rifat SERDAROĞLU,
22 Kasım 2012’de, yaklaşık 1,5 yıl önce yine çoook çarpıcı bir yazı yazmıştı..

  • ÖLÜM NE Kİ GÜLÜM?? 

AKP’nin gözü kara, emperyalizm güdümünde, verdikleri sözler gereği iktidar yapılan kadroları ülkemizin taşını toprağını sattı..

Madenlerimizi de..

  • Vatanın hemen hemen tüm kaleleri küresel sermayeye devredildi!

Başbakan R.T. Erdoğan’ın son Maliye Bakanı İngiliz Vatandaşi Mr. Mehmet Simsek, “Satacak kamu malı kalmadı..” itirafında bulundu..

Çünkü önceki Maliye Bakanı Kemal UNAKITAN “Babalar gibi satarım..” buyurmuş
ve yıllarca gereğini de yapmıştı.. Bir baba ailesinin malvarlığını satar mı?
Babalık bu mudur? Klasik babalık bu olmadığına, olamayacağına göre,
bu babalık olsa olsa “mafya babalığı” olabilir..

Bir ülkenin Kabinesinde mafya babalığı işlevine soyunan üyeler olursa
o ülkenin başına neler gelmez ki??

Koroner yetmezliği nedeniyle Unakıtan’ın ameliyatı gerektiğinde,
istihareye yatmayı anımsayan yetenekli eşinin her nasılsa gönlüne doğan
“Rabbim Cleveland dedi..” kehaneti de yetmemiş olacak ki,
vatanın babalar gibi satıcısı Unakıtan, tekerlekli sandalyededir.
Dileriz Bn. Unakıtan gene istihareye yatar ve Rabbi “doğru şifa adresini” gösterir..

Bize göre bu adres, milyonlarca özelleştirme = vatan talanı kurbanının rızalığıdır ki,
pek çoğu da Hakkın rahmetine kavuşan bu yurttaşların rızası nasıl alınacaktır?

Hele hele şu son haftada özelleştirme = vatan talanına kurban verdiğimiz,
resmi sayısı 301 olan Soma kurbanlarının rızası nasıl alınacaktır ki?

Ortalık kan kokuyor ve acılar öylesine derin, öylesine yakıcı ki;
peek çok baba da var kanlı gözyaşları döken..

Kan tutar kan, anlıyor musunuz AKP şürekası; hepinizi kan tutar..
Tanrı belanızı hak ettiğiniz gibi verir; vakti saati geldiğinde, ama mutlaka!
Ve bu saatin gelmediği şimdiye dek görülmedi; siz gafletle gelmeyecek sansanız bile!
Hiçbir şeyden korkmuyorsanız ilahi adaletten korkunuz..

Veee… emaneti bırakıp gidiniz!.

ÖLÜM NE Kİ GÜLÜM?? 

BU YAZIYI OKUMAK GEREK……

Sevgi ve saygıyla
18.5.2014, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net

==================================================

ÖLÜM NE Kİ GÜLÜM  ?? 
portresi_gulen

RİFAT SERDAROĞLU

Biz sadece Bülent Arınç’ı hassas ve ağlak bilirdik. Meğer AKP’li Bakanların çoğu ağlakmış! Şimdiye dek hiçbir şehit cenazesinde tek damla gözyaşı dökmeyen
Dışişleri Bakanı (AS: Ahmet Davutoğlu), Gazze’de yüksek sesle hıçkıra-hıçkıra öyle bir ağladı ki, 4 gebe kadın korkudan düşük yaptı!Başbakan Erdoğan da, cephanesi bitmiş asker gibi;

Hücum yiğitlerim, vurun aslanlarım, dayanın öleceksek adam gibi ölelim!

diye bağırdı. Fakat niçin öleceğiz, neden öleceğiz, kim bizi öldürecek,
adam gibi nasıl öleceğiz bunları anlatmadı.

Erdoğan’ın anlamadığı şey şudur;

O bizim “adam gibi” ölmemizi istiyor, hâlbuki biz O’nun için yaşamayı göze aldık.
Aynen şairin dediği gibi;

Ölüm ne ki gülüm,
ben senin için yaşamayı göze aldım..

AKP İktidarından, Türk Milleti ve Türk yargısı önünde demokratik bir biçimde
hesap sormak için yaşamayı göze aldık.

*22 Ülkenin sınırlarının değişeceği (AS: Türkiye dahil!) BOP projesinde Eşbaşkanlık yaptığı için.

*Irak’ta, 1,5 Milyon Müslüman’ın ölümüne, on binlerce Müslüman kadının
ırzına geçilmesine engel olmadığı için.

*Suriye’de yanlış politika uygulayıp, Suriye Kuzeyinde “Suriye Kürdistanı” nın kurulmasına neden olduğu için.

*Şehitlere kelle, İmralı canisine sayın dediği için.

*Yanlış terör politikaları sonucu, ülkeyi bölünmenin eşiğine getirdiği için.

*Oy alabilmek uğruna, PKK ile anlaşıp her seçim öncesi ateşkes sağladığı,
seçimden hemen sonra vatan evlatlarının şehit edilmesine göz yumduğu için.

*Habur’da yaşanan seyyar mahkeme rezaleti için.

*PKK katillerini Kuzey Irak’ta barındırıp üzerimize salan, ellerinde Türk gençlerinin
kanı bulunan eşkıya başı Barzani ile can-ciğer kuzu sarması olup,
evlâtlarımızın ölümüne yol açtığı için.

*Bir yıldan çok zamandır Barzani’nin bölgesinde PKK’nın elinde tutsak tutulan
asker-polislerin kurtarılmasını sağlayacak buyruğu vermediği için.

*Türkiye’yi 10 yılda tüm Cumhuriyet tarihi boyunca yapılandan iki kat daha çok borçlandırdığı için. (AS: 221 milyar $ toplam borç 600 milyar $’ı aştı!)

*Kendisinin, çocuklarının ve ailesinin servet bildirimini açık-net olarak
Türk Milletine vermediği için.

*Bakan çocuklarının aniden Türkiye’nin en zenginleri arasına nasıl girdiklerini soruşturmadığı için.

*Devletin en önemli kadrolarını, Anayasa’da suç olmasına karşın Cemaate verdiği için.

*Cemaatin elemanlarının hazırladıkları düzmece-sahte dijital kanıtlarla Türk Ordusu’nun Komuta kurulunun yarısının hapse atılıp Ordumuzun elinin-kolunun bağlanmasına
sessiz kaldığı için.

*Türkiye’nin en değerli Bilim Adamlarının- Gazetecilerinin- Komutanlarının-Aydınlarının yıllar boyu süren tutukluluk cezasından kurtaracak yasal değişikliği yapmadığı için.

*Türk Bayrağımızı, ülkenin belli bölgesinde asılamaz hale getirilmesine ve
T.C. Adliyelerinde bundan böyle “Türkçe” konuşulmasına son verecek uygulamayı başlattığı için.

Ve en önemlisi;

-Türk Milletine bu vatanı ve Cumhuriyeti armağan eden kurucularımıza,
başta Büyük Atatürk ve arkadaşlarına dolaylı olarak hakaret edip,
Cumhuriyetin değerlerine karşı çıktığı için.

-Türk Milletini, Cumhuriyetin aydınlığından uzaklaştırıp,
Ortaçağ karanlığına sürüklemek çalışmaları yaptığı için.

Türk Milleti – Türk Tarihi ve Türk Yargısı önünde hesap sorabilmek için;

Ölüm ne ki gülüm, ben senin için yaşamayı seçmişim!

Sağlık ve başarı dileklerimle.
(22 Kasım 2012)

rifatserdaroglu@gmail.com
twitter.com/rifatserdaroglu
0 532 211 00 11