Etiket arşivi: sağlık hukuku

İzmir İLKSES Gazetesi ile söyleşi : Deprem Bölgesinde Bulaşıcı Hastalık Tehlikesi

Uyuz, bitlenme, mantar enfeksiyonu… Türkiye’ye yayılabilir

Deprem bölgelerinde çıkabilecek bulaşıcı hastalıkların, nüfus hareketliliği dolayısıyla tüm Türkiye’ye yayılabileceğine dikkat çeken Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Saltık, Kovit-19’un da bu süreçte artabileceğini vurguladı.


21.02.2023

Uyuz, bitlenme, mantar enfeksiyonu: Türkiye’ye yayılabilir

SULTAN GÜMÜŞ KAYA / RÖPORTAJ (AS: Söyleşi)

Atılım Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı (Toplum Hekimliği) Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Saltık, deprem alanında yaşanan ve yaşanabilecek olan salgın hastalıkları gazetemiz aracılığıyla kamuoyuna aktardı. Gerçekleştirdiğimiz röportajda (söyleşide) Prof. Saltık, çadır – konteyner evlerde insanların çok kalabalık yaşadığını dolayısıyla kişi başına 3,5 metre kare alan bile sağlanamadığını kaydetti. Yakın temas ve hijyen sorunu nedeniyle uyuzbitlenme ve kimi mantar enfeksiyonlarının görülebileceğini aktaran Saltık, Kovid-19 pandemisinin de bu süreçte artabileceğini vurguladı.

Öte yandan, yaşanan nüfus hareketliliği dolayısıyla bölgede çıkabilecek bulaşıcı hastalıkların tüm Türkiye’ye yayılabileceğine de dikkat çeken Prof. Dr. Ahmet Saltık,

  • “Türkiye nüfusunun %90-95’i deprem kuşağında yaşamakta.
    Bu doğa gerçekliğine uygun bir toplumsal düzen kurmak zorundayız.
    ” dedi.

detail-photo-fancybox-0KİŞİ BAŞINA 3,5 METRE KARE ALAN…

10 kentimizde yaşanan deprem yıkımının salgın hastalıkları da birlikte getirdiği belirtiliyor. Durumun bu denli vahim bir tabloya yol açmasının nedenlerini aktarabilir misiniz?    

Bulaşıcı – salgın hastalıklar, afetlerin ardından ciddi sorun kaynağıdır. Bu hastalıkların kökenlerine göre irdelenmesi uygun olur. Depremin ardından hava yolu, yakın temas, su ve yiyecekler, yaralanmalar, çevre koşulları bulaşıcı hastalık salgınları için başlıca kaynaklardır. Maraş ve yöresi ile birlikte 10 kentimizi çok olumsuz etkileyen şiddetli deprem, 13 milyona varan büyük bir nüfusu tehdit etmektedir. 110 bin km2 alana yayılan depremin ardından, bu büyük nüfus kitlesinin temel gereksinimlerini hızla karşılamak kolay değildir.

  • İlk iş yıkıntı altında kalan insanların – hayvanların yaşamlarını kurtarmaktır.
  • Ardından, yaşamda kalanların yaşam güvenliğini sağlamak gelir.

Bu amaçla, ağır kış koşulları da gözetilerek barınma ve beslenme öncelik almalıdır. Bölgede yeterli barınma koşulları gereken hızda sağlanamamıştır. Çadırlar yetersiz, konteyner evler çok çok azdır. Yararlanılabilecek kapalı mekan, deprem çok şiddetli olduğundan yok gibidir. Dolayısıyla sağlanan çadır- konteyner evlerde insanlar çok kalabalık yaşamaktadırlar. Kişi başına 3,5 m2 alan sağlanamıyor.

Aynı zamanda Sağlık Hukuku uzmanısınız. Bu doğrultuda deprem sahasında
başlıca hangi salgın hastalıkların boy göstereceğini düşünüyorsunuz?      


Kapalı alanda kalabalık yaşam
, özellikle hava yolu ile bulaşan hastalıklar için risk etmenidir. Üst ve alt solunum yolu bulaşları (enfeksiyonları) kolaylıkla yayılabilir. Tonsillit, farenjit, sinüzit, soğuk algınlığı (nezle), grip, zatürre, verem, kızamık, Kovid-19.. başta olmak üzere! Zatürre, bebek-çocuk ve yaşlılarda ağır giderek ölümlere yol açabilmektedir. 

  • Ağır kış koşulları, yetersiz-dengesiz beslenme,
    üst ve salt solunum yolları bulaşlarını artırıcı ve ağırlaştırıcıdır. 

Ayrıca enkaz tozlarının solunması gerek yöre halkında gerek arama-kurtarma emekçilerinde, hafriyat işçilerinde kimi sorunlara yol açabilecektir (asbestozis vb.). Yıkımlarda, hafriyat kaldırmada… Histoplasma capsulatum mantar enfeksiyonu alınabilir. Yakın temas ve hijyen sorunu nedeniyle uyuz, bitlenme, kimi mantar enfeksiyonları görülür.

detail-photo-fancybox-1KOVİT-19 BU SÜREÇTE ARTABİLİR!      

Halen Kovid-19 pandemisi ile savaşırken, göçük altındaki kentlerde yaşanan ya da yaşanacak olan salgın hastalıklar, durumu daha da kritik bir duruma dönüştürür mü?

1’den çok bulaşıcı hastalık ne yazık ki eşzamanlı olarak yaşanabilir. Kovit-19 da bu süreçte artabilir. Hem kapalı ortamlarda kalabalık yaşam, hem stres ve beslenme, barınma, uyuma, giyinme.. yetersizlikleri tetikleyici olabilir.

  • Kovit-19, grip ve öbür çocukluk-erişkin aşılarının anımsatma dozlarının yapılması çok uygun olur.
  • Halkın sürekli sağlık eğitimi çok değerli.
  • Bulaşıcı hastalıklar için erken tanı kritik.

Bu amaçla erken tanı-uyarı sistemlerinin kurulması gerekli.

Deprem dolayısıyla Türkiye’yi halk sağlığı bakımından nasıl sorunlar bekliyor?

Bölgede çıkabilecek bulaşıcı hastalık salgınları Türkiye’ye yayılabilir!

Tersine, ülkemizin değişik yerlerinden bölgeye de kimi bulaşıcı hastalıklar taşınabilir.

Çünkü ciddi boyutta bir nüfus hareketliliği söz konusudur.

Bölgede sağlık hizmetlerinin basamaklandırılarak (Birinci – İkinci – Üçüncü Basamak) etkinlikle sürdürülmesi gerekecektir.

Özellikle 0-6 yaş çocukların düzenli aşılanması önemlidir.

Çöken sağlık altyapısı ayağa kaldırılmalıdır. İnsan gücü bakımından bölge desteklenmeli ve döngüsel (rotasyonla) görev verilmelidir.

  • Sağlık hizmetleri kamusal sorumluluk ve temel insan hakkıdır.
  • Neo-liberal vahşi küreselleşme dayatması ile son 20 yıldır “Sağlıkta Dönüşüm” adı altında özellikle hızlandırılan sağlıkta özelleştirmenin durdurulması gerekmektedir.

Ardışık afetler akıldan çıkarılmadan,
kamusal sağlık sektörü tüm boyutlarıyla ülkemizde güçlendirilmek durumundadır.

Koruyucu sağlık hizmetlerini önceleyen, Dünya Sağlık Örgütü’nün “Tek Tıp – Tek Sağlık” anlayışı ekseninde bir ulusal – kamusal sağlık sistemine gereksinim ivedidir.

DERS ALARAK SORUNLARI AŞACAĞIZ

Bu noktada yetkili kurum ve kuruluşlara nasıl bir görev düşüyor?
İvedi olarak yapılması gerekenler nelerdir?

Afetlere müdahale başlıca AFAD’a verilmiş durumda. Eski sivil savunma örgütleri bu kuruma devredildi. KIZILAY da epey geriye çekildi. 7269 sayılı yasa gerekli düzenlemeleri içeriyor. Ancak AFAD çok yetersiz kaldı. Bölgeye 2 – 3. günü izleyerek ancak sınırlı katkı sağlanmıştır. Onlarca ülkeden gelen dış yardım, ülkemizin her yerinden koşan kişi ve kurumlar afette risk azaltımı için ciddi ve özverili çalışmalar sergilemiştir…

Bir OHAL Bölge Valiliği, bölgesel düzeyde eşgüdüm için yerinde olacaktır.
TBMM’de özel oturumlarda sorun değerlendirilmeli, bir Araştırma Komisyonu kurulmalı, demokratik biçimde halkın katılımıyla yol alınmalıdır.
Afette ve sonuçlarında sorumluluğu olan tüm kişi ve kurumların bağımsız-tarafsız yargı organınca adil ve hızla yargılanarak hak ettikleri yaptırımlara çarptırılmaları büyük önem taşımaktadır.

  • Bölgeden göç önlenmelidir!

Depremzede nüfusun yaşam koşulları hızla iyileştirilmelidir.

Barınma, giyim, beslenme, çevre sağlığı koşulları, tuvalet, su, atıklar, geçim, eğitim, sağlık, psiko-sosyal destek çok önemlidir.

Son olarak neler eklemek istersiniz?

Türkiye nüfusunun %90-95’i deprem kuşağında yaşamakta. Bu doğa gerçekliğine uygun bir toplumsal düzen kurmak zorundayız. İlk olarak ulusal nüfus planlaması ile nüfus artış hızını azaltmak, aile planlaması yapmak zorundayız. HER AİLEYE 1 ÇOCUK!

  • İmar affını unutmak, yapı denetim mevzuatını güncelleyerek ödünsüz uygulamak gerek.

En önemlisiülke genelinde yeniden kadastral planlama yaparak kentsel yerleşim yerlerini güvenli zeminlere taşımak,
yerleşime uygun olmayan alanları tarıma, meralara,
otlak ve yaylaklara ayırmak gerek…

Bu afetler asla kader değildir!

Japonya başta olmak üzere depremle son derece başarılı savaşım veren ülke örnekleri vardır.

İstanbul’dan başlayarak hızla,
kentsel dönüşüm
ulusal seferberlikle birkaç yılda tamamlanmalıdır.

Bu adımlar ulusal bir politika zeminine oturtulmalı, günlük siyaset dışına çıkarılmalıdır.

Kırdan kente göç durdurulmalı, tersi teşvik edilmelidir.
Nüfus ülke coğrafyasına elden geldiğince dengeli dağıtılmalıdır (stratejik önemdedir).

Sığınmacılar hızla ülkelerine geri gönderilmeli,
Hatay’ın demografik yapısı 
özellikle korunmalıdır.

  • Seçimlerin ertelenmesi için bu afet gerekçe yapılamaz,
  • Anayasada salt savaş erteleme nedenidir. (Md.78)

Afetle savaşım gündelik politikaya asla alet edilmemeli, ulusal birlik korunmalıdır.

Ulusal dayanışma, bilimsel akılcılıkla ve ders alarak bu sorunları da aşacağız.

Umutsuzluk yok!
***

================================================================
Söyleşinin pdf biçimi : İZMİR İLKSES GAZETESİNE DEMEÇ

Sevgi, saygı, ACI ve UMUT ile. 21 Şubat 2023, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
A​tılım Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı ​AbD
​Hekim, Hukukçu-Sağlık Hukuku Uzmanı, ​Mülkiye’li​
www.ahmetsaltik.net        profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik      twitter : @profsaltik    

 

Atılım Üniversitesi Tıp Fakültesinde Özyaşam Öykümüz Üzerine Söyleşi

Dostlar,

9 Aralık 2022 günü, Atılım Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde Dönem 2’den 3 öğrencimiz geçtiğimiz hafta bizi odamızda ziyaret ettiler ve özgeçmişimizi okuduklarını, çok etkilendiklerini belirttiler.

Özellikle Tıbba ek kariyerimiz ilgi çekmişti : Hukuk ve Mülkiye mezuniyetimiz, Sağlık Hukukunda uzmanlaşmamız… Bir söyleşi düzenlemeyi ve bize sorular sorarak daha yakından tanımak, tanıtmak istediklerini söylediler. Çok mutlu olduğumuzu söylemeliyiz elbette.

Mühendislik Fakültesinde uygun bir salon ayarladılar, iletişim kümelerinde paylaştılar. Ancak Üniversite yönetimi öğrencilerin tüm etkinliklerine kamera sağlayamadığından, dizüstü bilgisayarımızı götürerek, amatör biçimde söyleşiyi kaydetmeye çabaladık.

Atılım Üniversitesi Tıp Fakültesi Dönem 2 öğrencimiz İpek Oya Bölük başta olmak üzere, bu etkinliğe emek verenlere şükranlarımızı sunarız.

1 saati biraz aşan (70 dk.) süre ile acıklı, hazin, mutlu… boyutlarıyla birlikte 69 yıllık özyaşam öykümüzü (CV, biyografi), sorulara karşılık vererek aktardık. Özyaşam öykülerini biz önemsiyoruz ve bize çok katkı veriyor, varsıllaştırıyor, çok öğretici oluyor.

Dileyelim bizim özyaşam öykümüz de genç üniversite öğrencilerimize ve bu kaydı izleyeceklere yarar sağlasın, olanaklı ise ufuklar açsın.

“BİR TIP EMEKÇİSİNİN KISA YAŞAM ÖYKÜSÜ”

izlemek için birini lütfen tıklayınız…

(1984) Ahmet Saltık Özyaşam öyküsü – YouTube

https://youtu.be/QkU_INe7zGo

 

Program bitiminde öğrencilerimiz bize bir de armağan verdiler!

TEMA Vakfı‘na adımıza bir ağaç dikimi sağlayacak bağış yaptıklarının belgesi!

Bravo bu çocuklarımıza.. Çok duygulandık.. kendilerini içtenlikle kutluyoruz.

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurtarıcısı ve kurucusu eşsiz önderimiz Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK boşuna mı, kutsal emaneti Cumhuriyetimizi Türk Gençlerine armağan etti!

Sevgi ve saygı ile. 09 Aralık 2022, Ankara


Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, BSc, LLM
 

Atılım Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı
(Toplum Hekimliği) Uzmanı
Hekim, Hukukçu-Sağlık Hukuku Uzmanı, Mülkiyeli
www.ahmetsaltik.net       profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik
twitter : @profsaltik    

 

Doçentlik sınavımız… 31 yıl önce bu gün idi..

Doçentlik sınavımız…
31 yıl önce bu gün idi..


Dostlar
,

Tarih 9 Ekim 1990 idi.. Tam 31 yıl bitti.
8 Nisan 1988’de Edirne’deki Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı’nda Yrd. Doç. olarak göreve başlamıştık. (Üniversite hocalığında 34. yıl içindeyiz..)
Anabilim Dalı’nın ilk ve tek öğretim üyesi idik. (Bu Anabilim Dalını kurduk, 16+ yıl yönettik..)
Hülyamız olan öğretim üyeliği mesleğine başlamıştık.
1977’de İstanbul Tıp Fakültesi’nden mezun olmuş, ardından 1 yıl Keban’da çalışmış (SSK ve yeraltı maden işletmesi Simli Kurşun) ve 11 Kasım 1978’de, tıp eğitimine 1971’de başladığımız yuvamız Hacettepe Tıp Fakültesi’ne bu kez “Halk Sağlığı” dalında uzmanlık eğitimi almak üzere yeniden dönmüştük. Kalpaksız Kuvayı Milliyeci Prof. Dr. Nusret Fişek‘in, öğrencisi olmaya ek, asistanı da olma onurunu yakalamıştık.

Tıp Eğitimimiz gibi uzmanlık eğitimini de Hacettepe’de başlayıp İstanbul Tıp Fakültesi’nde tamamlamıştık (ailesel nedenlerle yatay geçiş yapmıştık..), Temmuz 1981 sonu idi..

Rahmetli Prof. Türkan Saylan ile bir süre çalıştık, Elazığ Cüzzam Hastanesi Başhekimi olarak.. Sonrasında Türkiye’de izlenmesi gereken Lepra (Cüzzam) Savaş Politikalarında anlaşamadık.. Merhum ayda 1 kez Elazığ’a gelir, yaklaşık 3 gün kalırdı. Bu süre içinde Cüzzam Hastanesi’ne ayırdığı süre yaklaşık 20 dakikada 70 dolayındaki hastaya bizimle birlikte “jet vizit” yapardı. Biz Halk Sağlığı Uzmanlık eğitimi aldığımızdan saha ağırlıklı çalışmak isterken, kendileri klinik – hastane odaklı çalışmamızı istiyorlardı bir klinisyen olarak. Oysa Cüzzam’ın kökleri toplum içinde idi.. Hastanede bekleyerek, geç dönemde gelen hastalara 1. sınıf bile olsa tıbbi bakım vererek sorunun kökü kurutulamazdı (eradikasyon). Bu yüzden, bu politika ile Türkiye’nin Cüzzam sorununun “kendisini emekli olana dek idare edebileceğini” söylemiştik!.. (Kendileri yaşamda olmadığından, başkaca ayrıntılara girmiyoruz..)

Sonra Kocaeli Sağlık Müdür yardımcılığı, Elazığ’da muayenehane hekimliği, işyeri hekimlikleri (çimento ve kağıt..) ve Sağlık Müdürlüğünde uzmanlık, Halk Sağlığı Bölge Laboratuvar Müdürlüğü görevlerimiz oldu.. Yaklaşık 7 yıl saha deneyimimiz oluştu. Bu arada üniversiteden ayrılmayarak akademik kariyer yapan kimi sınıf arkadaşlarımız (Hacettepe ve Çapa’da..) Doçent oldular!..

Biz Edirne’de 1988’de akademik yaşama döndüğümüzde, 1989’da bir geçici yasa çıktı ve öğretim üyelerinin bulundukları kadroda, ayrıca kadro koşulu aranmadan, hak ettikleri akademik unvanın kadrosuna atanmaları olanağı verildi. Doçentlik sınavı için başvurabilirdik ama bilimsel dosyamızı daha da olgunlaştırmak istedik, ertesi yıla bıraktık özsaygımız gereği. İzleyen yıl, doçentlik başvuru dosyamızda 42 bilimsel ürün vardı ve oybirliği ile çok başarılı bulunmuştu jüri tarafından.. (Üniversite – Fakülte yönetiminin, “nedense” tüm engelleme çabalarına karşın!)

*****
9 Ekim 1990 sabahı Hacettepe Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı’nın (“Bölüm” derdik) bildik koridorunda idik. Jürinin 3 adayı vardı.. Doçentlik yabancı dil merkezi sınavını başarmıştık, bilimsel dosyalarımız yeterli bulunmuştu, 3. aşamada sözlü sınava alınacaktık sırayla.

Dr. Hasan Hüseyin Polat sözlü sınavı başardı, O’nu kutladık (Halen Sivas’ta Profesör, emekli oldu).. 2. arkadaşımız sözlüde başarılı bulunmadı.. Ama sonraki çalışma yaşamında çok başarılı uygulamalı Halk Sağlığı hizmetleri verdi.. Biz öğleden sonraya kaldık.. Zaman çoook ağır akıyordu.. Hocalar yemekten de “epey geç” döndüler üstelik.. Jüride şu sayın hocalarımız vardı :

Prof. Dr. Hilmi Erginöz (Cerrahpaşa Tıp; sonra biz de oğlunun doçentlik jürisinde bulunduk sonraki yıllarda; ilginçtir, emeklilik sonrası bir vakıf üniversitesine profesör olarak atanmasında jüri üyesi olarak Erginöz hocamıza biz rapor düzenledik; 2013’te sonsuzluğa uğurladık..)

Prof. Dr. Yaşar Bilgin (Ankara Tıp, 3.10.12’de rahmetlik oldu; tüm çağrılarına karşın, Afyon Çay’da “çay”ını içemedik, sonsuzluğa uğurladık..)

Prof. Dr. Özdemir Gülesen (Bursa Tıp, yaşıyor..)

Prof. Dr. Rengin Erdal (Hacettepe Tıp; ilk jüri üyeliği idi, Halen Başkent Üniv.)

Prof. Dr. Nazmi Bilir (Hacettepe Tıp; ilk jüri üyeliği idi, halen emekli)

Sınav da sıkıydı.. Yeşil tahtada tebeşirle istenen kimi formülleri yazmıştık..
Çooook yorgunduk.. Olağanüstü yorgunduk.
Edirne’de Anabilim dalımızda tek öğretim üyesi idik.
Ağır, bunaltan bir yönetim ve ders yükü vardı üzerimizde..
Bir de çok sınırlı olanaklarla bilimsel araştırma ve yayın yapma yükümü. İnternet yok!
Fakülte Kütüphanemiz çooook cılızdı. Edirne – Ankara otoyolu bitmemişti, 12 saat sürerdi yol “sigaralı otobüsler“de, boğucu yolculuk enerjimizi tüketiyordu. Sabaha dek otobüste,  Cumartesi günü YÖK kütüphanesinde gün boyu bavul dolusu fotokopi çektirir, bir dolu para öderdik. Gece geri dönerdik Edirne’ye, Pazar günü okumak üzere..

Yüksek lisans ve tıpta uzmanlık öğrencileri de almıştık bu arada. 10 saat derse girdiğimiz günler oluyordu!

Yönetimle de tıp eğitimindeki ağır açmazlar ve hastanenin su hijyeni bozukluğu yüzünden  ciddi sorunlu, hatta mahkemelik idik.
*****
Jüri bizi sözlü sınavda oybirliği ile başarılı buldu..

Bize “düğmesiz” akademik biniş (cüppe) giydirdiler..
Nazmi (Bilir) ağabey fotoğraf çektiğinden karede yer alamadı.. (o zamanlar özçekim – selfi yoktu!)
******
O akşam hocalarımızla yemek yedikten sonra Fakültemize gene otobüsle döndük..
Onca yorgunluğumuza karşın, heyecanımızdan, sabaha dek uyuyamadık..

Ekim 1990’da Edirne Tıpta 6 arkadaş doçent olmuştuk. Toplam hoca sayımız da, çoğu yardımcı doçent, 50 dolayında idi.. 1974’te Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nin korumasında (himayesinde) kurulmuş fakültemiz 15-16 yaşında idi. Biz 43. hoca olmuştuk Edirne tıpta.. Birkaç ay sonra kadrolar ilan edildi ve 5 arkadaşımız doçent kadrolarına atandı. Biz ise Yrd. Doç. kadrosunda tutulduk..

Bu arada bize verilen KINAMA cezasını (tıp eğitiminin acınacak durumunu sergilemiştik..) yönetsel (idari) yargı kaldırdı, Rektörlüğün temyizini Danıştay reddetti..

8 Nisan 1991’de, göreve başladıktan 3 yıl sonra, süreli atamamız yenilenmeyerek işten atıldık.
Bölümün tek öğretim üyesi olmamıza karşın!..
Yrd. Doç. kadrosunda iken 2,5 yıl içinde Doçentlik unvanını kazanmamıza karşın!!?
Alelacele, yetiştirdiğimiz asistanımız uzman olunca hemen Yrd. Doç. ve Anabilim Dalı başkanı yapıldı.
Yargı süreci başlattık yeniden..
Bu arada YÖK Başkanı Prof. Doğramacı’ya bir telgraf çekerek durumu çok kısa özetledik ve

İŞSİZ ÜNİVERSİTE TIP DOÇENTİ diye imzaladık.

“Hoca bey” (Doğramacı’nın lakabı) bizi yanıtladı :

“.. hakkımda gösterdiğiniz iyi dilek ve duygulara teşekkür ederim..” diyordu yanıt telgrafında!
*****
Yönetsel yargıda açtığımız YD (Yürütmenin Durdurulması) istemli iptal davası sürerken, lojmandan çıkmamız baskısı başladı; elektrik ve suyumuz kesildi..
Aylıksız kaldık aylarca..
Fakültede arkadaşlarımız koridorun öbür yanına kayıyorlar, başlarını çeviriyorlar, selamlaşma bile olamıyordu.
Fakültedeki odamız zorla boşaltıldı.
Doç. Dr. Tülin Yılmaz adlı yiğit bir kadın, kimi eşyalarımızı yüklendi ve kahırla odasına taşıdı..
Derken, birkaç ay sonra Edirne İdare Mahkemesi bizi göreve iade etti..
İdare’nin inatla temyizini Danıştay gene reddetti..
Göreve döndük. Geriye dönük aylıklarımızı faizsiz ödediler ama döner sermaye payı vermediler.
Bu süreçte avukatımız, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden Sayın Prof. Dr. Yahya Zabunoğlu idi (merhum). Dostluğunu ve yetkin hukuk ustalığını, bilgeliğini unutmak, anmamak olanak dışı.. O’na çoook şükran dolu ve borçluyuz.

Rektör (Ahmet Karadeniz) seçimi yitirdi.. Prof. Dr. Poyraz Ülger seçildi ve atandı, sağolsun, sorunumuzla yakından ilgilendi; doçentlik kadrosu, tıp fakültesinin kasıtla gereksinim belirtmemesine karşın ilan edildi 2 yıl kadar gecikme ile. (Anabilim dalı başkanlığımızdan “öğretim üyesi gereksinimi yoktur” yazısı gitti Dekanlığa!)

Bu arada, bizim Yrd. Doç. yapılan asistanımız, Anabilim Dalı Başkanımız idi! Biz, Doçent unvanlı olarak “Yardımcı Doçent kadrosunda” tutuluyorduk, yazışmalarda “Yrd. Doç.” yazılıyordu. Doğramacı’nın has adamı Kerküklü anestezi hocası dekan çook inatçıydı.. (Yemin ederiz ki, şimdi adını bile anımsamıyoruz..)
*****
Rektör merhum Poyraz Ülger’in kadro ilanı desteğiyle Doçentlik kadrosuna en az 2 yıl geciktirilerek / engellenerek atandıktan sonra ilişkiler, şaşılacak biçimde ve hızla onarıldı! Demek ki düşenin dostu olmuyordu, güçlü ise selamlanıyordu. Ekim 1995’te, 5 yıl sonra Profesörlük kadrosu ilan edildi, sorun olmadan.. Başvurduk, 17 Ocak 1996’da resmen atandık bu kadroya.. 20 Mayıs 2004’e dek 16 yıl 1 ay 12 gün hizmet ettik Anabilim Dalımıza (görev dışı kaldığımız birkaç ay dahil). Bu Anabilim Dalımızda şimdi, hepsi de bizim yetiştirdiğimiz profesörler görevde.. Yetişip ayrılanları, başka yerlerde profesör, doçent vb. olanları saymıyoruz..

20 Mayıs 2004’ten – 14 Kasım 2020’ye dek 16+ yıl Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi‘nde çalıştık. Bizi aralarına kabul eden bu Anabilim Dalının hocaları arkadaşlarımıza ve dönemin rektörü Sayın Prof. Dr. Nusret Aras‘a şükran doluyuz. 14 Kasım 2020’de 67 yaşımızı bitirerek sağlık ve onurla emekli olduk. 20 Eylül 2021’de Atılım Üniversitesi Tıp Fakültesinde işe başladık. Bizi aralarına kabul eden bu aydınlık üniversite yönetimine ve Tıp Fakültesi yetkililerine teşekkür ederiz.

Önce Türkiye! Ülkemiz çoook zorda ve biz bu kulvarda da uğraş vermek zorundayız..
Bu web sitemiz o yüzden 2 kulvarlı.. TIP ve AYDINLANMA sitesi..
Bilimsel akılcılık da ana pusulası bu sitemizin..
Büyük Atatürk’ün buyrumu (direktifi) ve rotası böyle :

  • Yaşamda en gerçek yol gösterici akıl ve bilim! Başka yol gösterici aramak aymazlık, sapkınlık..
    *****
    31 yıl önce Doçentlik sanı (unvanı) kazanmamızın yıl dönümünde bu çağrışımlar klavyemize döküldü. 3 yıl önce 28. yıldönümünde yazdıklarımızı güncelledik, sunuyoruz.. Bize göre yazmak ve paylaşmak gerek. Ama gerçekçilikle.. bu süreçte dengeli duygusal tonları tümüyle feda etmek de gerekmez.. İnsan, aklının ve duygularının bütünselliğinin ürünü; iki kanadını da (Akıl ve duygular) kullanmalı.

Bize emek ve el verenlere, vereceklere şükranımız sonsuz, borcumuzu ödememiz ise olanaksız..

Tıp eğitimi, uzmanlık alanımız HALK SAĞLIĞI / TOPLUM HEKİMLİĞİ ve öğrencilerimiz ise “klasik olmayan” profesyonel 3 aşkımız..

2016’da Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden (Mülkiye!) de mezun olduk (BSc derecesi aldık). Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi okuduk, Halk Sağlığı Hizmetlerini – Yönetimini – Politikalarını daha iyi kavrayalım diye. Bu seçkin ve saygın okula 1979’da Hacettepe Tıp’ta Toplum Hekimliği (Halk Sağlığı) ihtisası yaparken üniversite giriş sınavına girerek kaydolmuştuk (ayıptır söylemesi, ilk 1100’e girmiştik Türkiye genelinde..) Yaşam bizi Ankara dışına savurunca yıllaaar, yıllaaar boyu kaldı.. 2011 öğrenci affı ile döndük ve bitirdik..

SBF bitince Sağlık Hukuku alanında tezli yüksek lisans (master) eğitimine başladık ve Ağustos 2018’de bu eğitimimizi de tamamladık (MSc derecesi aldık..). Tıp – Sağlık hukuku alanında bilgilerimizi – kavrayışımızı derinleştirmek istedik. Anayasa Mahkemesi’nin 2 bireysel başvuru nedeniyle çocuklarına aşı yaptırmak istemeyen anababayı haklı bulan “kabul edilemez” kararını irdeledik tezimizde. Tıbbi, hukuksal ve etik düzlemlerde.. Kitaplaştıracağız. (Bu aşı redcileri, korona aşısı için de ne yazık ki bilim – akıl dışı safsata temelli, gerici tutumu sürdürüyor!)

Kazanımlarımızı tıp eğitiminde lisans ve lisansüstü öğrencilerimize, ulusumuza aktarmaya çabalıyoruz. Bilgi birikimimiz büyüdükçe (!?) boynumuz daha da bükülüyor; meğer ne çok bilmediklerimiz varmış! Olgunlaşan başak örneği, giderek boynumuz eğriliyor..

NOBEL Kimya ödülü kazanarak ulusal gururumuzu yücelten, özgüvenimizi pekiştiren Saygın Prof. Dr. Aziz Sancar‘ın övünçle vurguladığı gibi, biz de CUMHURİYET EĞİTİMİNİN ÜRÜNÜYÜZ.. Çooook mütevazi ailemizin ölçüsüz özverisinin ve bilincinin de.. Sancar hoca Mardin’den, biz Van Atatürk Lisesinden mezunuz. Sancar hoca 1971 İstanbul Tıp Fakültesi mezunu, biz 1977’de aynı saygın ve seçkin Fakülteden mezun olduk. Eline su bile dökememekle birlikte, Sancar hoca ile minik ortaklıklar bile çook keyif verici..

8 Nisan 1988’den beri Üniversite Kürsülerinde “hoca” lık yapmaya çabalıyoruz, 34. yıldayız.

25 Eylül 2021 günü, üyesi olduğumuz Dil Derneği, 89. Dil Bayramında, bize “Onur Ödülü” verdi. Sorumluluğumuz daha da ağırlaştı Dilimize karşı, “ses bayrağımıza” karşı, Öksüz bırakılan Dil Devrimine karşı!

Mart 2020’den beri çok yoğun olarak Kovit-19 salgını ile uğraşmaktayız. 400’e (dört yüz) yakın TV, webinar, zoom, skype vb. konuşma yaptık salgın savaşımı için, onlarca makale yazdık, kitaplaştıracağız. Ölüm tehditleri aldık (“kanını içeceğiz”, 10 Nisan 2020, gazeteler..). Ankara Üniversitesi rektörlüğü salgın hakkında KRT’de yaptığımız bir konuşma için disiplin soruşturması açtı, ceza verilemedi. Ne var ki salgın hala çooooooook azgın ülkemizde; son derece kötü yönetiliyor; 28.645 yeni olgu ve 206 ölüm, “resmi” rakamlarla, 09 Ekim 2021 günü bilançosu! Toplumu aydınlatmayı ve iktidarı uyarmayı sürdüreceğiz bilimsel sorumlulukla.

Salgın tüm zamanlarımızı aldı, Ankara Hukuk Fakültesini Haziran 2021’de bitiremedik, 3 dersimiz kaldı. Aynı Fakültede süren Anayasa Hukuku PhD (Doktora) eğitimimizde de Yeterlik sınavını 1 yıl erteledik.. Tüm önceliği salgın savaşımına verdik, başka seçeneğimiz yoktu.

  • Selam olsun Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün devrimine ve Cumhuriyet Türkiye’sine!

Sevgi ve saygı ile.
09 Ekim 2021, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
Atılım Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı AbD, Halk Sağlığı (Toplum Hekimliği) Uzmanı
Sağlık Hukuku Uzmanı, Siyaset Bilimi – Kamu Yönetimi (Mülkiye)
www.ahmetsaltik.net    profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik    twitter : @profsaltik

 

SAĞLIK HUKUKU / Turkish Health LAW

logo_AUTF

 

 

Değerli AÜTF Dönem 5 Öğrencilerimiz, Asistanlarımız;
Site okurlarımız,

AÜTF (Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi) Halk Sağlığı Anabilim Dalı’nda Dönem V’te 2 saat süreli staj dersi olarak sunduğumuz TEMEL SAĞLIK HUKUKU MEVZUATI konulu dersin güncellenmiş yansılarını pdf olarak izlemek için lütfen tıklayınız..

Son olarak 25.08.2017’de 694 s. OHAL KHK’si değişiklikleri ve 1 ve 703 sayılı CBK ile yapılan değişiklikler yansıtılmıştır… Örn. artık Yüksek Sağlık Şuramız yok.. Sağlık Bakanlığı Müsteşarı da.. Bakan yardımcıları var.. Bütün örgüt yapıları 9 Temmuz 2018 sonrası adeta “reset” lendi TEK ADAM tarafından..

Saglik_Hukuku (08 Şubat 2020)

Bilindiği üzere sunular sizlere kaynak sağlamak için geniş tutulmakta,
derste özetlenerek işlenmektedir. Bu konu 205 yansı içermektedir (4,2 MB).
Sınav kapsamında ilk 95 yansıdan sorumlusunuz. Sonrakiler ek bilgi içindir.

Konuya ilişkin olgu çalışmasını da yapmanız gerekmektedir..
Verilen 4 olgu örneğinin kazanılan bilgilerle çözümlenebilmesi gereklidir.
Bu amaçla “657 Sayılı Yasada İzinler” başlıklı dosyadan da yararlanılmalıdır.

657’de izinler

SAGLIK_HUKUKU_SEMINERI_TBB_19.9.2015

Sevgi ve saygı ile. 08 Şubat 2020

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
AÜTF Halk Sağlığı AbD Halk Sağlığı (Toplum Hekimliği) Uzmanı
Sağlık Hukuku Bilim Uzmanı, Mülkiyeli 
www.ahmetsaltik.net      profsaltik@gmail.com

2014 yılının ilk Sağlık Mevzuatı dersi 8.9.14 günü sabah 08:30 – 10:20 arasında işlenmişti.
Bu ders ve ardından “Gıda Güvenliği ve Sanitasyonu” dersimiz için 
yıllık iznimiz içinde Datça’dan Ankara’ya günübirlik gelmiş ve sevgili öğrencilerimize görevimizi yapmıştık..

2019 Aydınlanma Makalelerimiz – Konferanslarımız, Bilimsel Çalışmalarımız

2019 Aydınlanma Makalelerimiz – 
Konferanslarımız, Bilimsel Çalışmalarımız

Prof. Dr. Ahmet SALTIK
MD, MSc, BSc

Sevgi, saygı ve ümit ile. 01 Ocak 2020, Ankara

Ankara Üniv. Tıp Fak. – Halk Sağlığı Uzmanı
Sağlık Hukuku Bilim Uzmanı – Mülkiyeliler Birliği Üyesi
www.ahmetsaltik.net    profsaltik@gmail.com

No Makalenin konusu Yayımlandığı yer(ler) Tarihi
1 2018’de
Neler Yaptık?
http://ahmetsaltik.net/2019/01/01/2018de-neler-yaptik/ 01.01.2019
2 2018 Nüfus Sayımının Düşündürdükleri.. http://ahmetsaltik.net/2019/02/04/tuik-adrese-dayali-nufus-kayit-sistemi-sonuclari-2018/ 04.01.2019
3 Dış Borçlar Ülkemizi İflasa Sürüklüyor! http://ahmetsaltik.net/2019/02/05/dunya-borca-gomuluyor/ 05.02.2019
4 Erdoğan’ın İŞ Bankası Gündem Oyunu.. http://ahmetsaltik.net/2019/02/09/is-bankasi-calisanlarindan-duyuru/ 09.01.2019
5 Toplumsal Sistemde Basınç ve Sıcaklık Çok Yükseldi; Mutlaka ve Hızla Düşürülmeli.. http://ahmetsaltik.net/2019/02/12/erdogani-zorla-sevme-cezasi/ 12.02.2019
6 AKP’ye “nafile” öneriler.. Dr. Alev COŞKUN’un “Pahalılığın sebebi çarpık kapitalist düzendir…”

makalesi nedeniyle

http://ahmetsaltik.net/2019/02/24/pahaliligin-sebebi-carpik-kapitalist-duzendir/ 24.02.2019
7 AKP = Erdoğan’ın Kendinden Başka Düşmana Gereksinimi Yok! http://ahmetsaltik.net/2019/03/03/turkiyede-secim-ve-gecim-sorunlari/ 03.03.2019
8 3 Mart Devrim Yasalarının 95. Yılı http://ahmetsaltik.net/2019/03/04/mustafa-kemali-anlamak-2/ 04.03.2019
9 Erdoğan’ın Golan Tepeleri İçin Trump’a Çatmasının Bedeli 26 Milyar $! http://ahmetsaltik.net/2019/03/24/degisen-kosullar-degisen-yaklasimlar/ 24.03.2019
10 Mülkiye’de Bir Tıbbiyelinin Ardından

Tıbbiyeli Bir Mülkiyelinin Dizeleridir…

http://ahmetsaltik.net/2019/04/10/mulkiyede-bir-tibbiyelinin-ardindan-tibbiyeli-bir-mulkiyelinin-dizeleridir/ 10.04.2019
11 AKP Genel Başkanı R.T. Erdoğan’a sorular.. http://ahmetsaltik.net/2019/04/13/akp-gn-bsk-erdogana-sorular/ 13.04.2019
12 AKP=RTE’nin Türkiye’ye Kaldırılamaz ve Sürdürülemez Maliyeti AKP=RTE’nin_Turkiye’ye_Kaldirilamaz_ve_Surdurulemez_Maliyeti 12.05.2019
14 ILO, TÜRKİYE ve AKP İKTİDARI http://ahmetsaltik.net/2019/05/21/ilo-nedir/ 21.05.2019
13 YSK’nın 7 İptalcisi http://ahmetsaltik.net/2019/05/23/49-barodan-ysknin-iptal-kararina-tepki/ 23.05.2019
15 Kendini Yakan Yurttaşlar ve AKP = RTE’nin
Süren Tehlikeli Sanrıları (Hezeyanları)
http://ahmetsaltik.net/2019/05/26/heey-bir-issiz-kendini-yakti/ 26.05.2019
16 AKP = Erdoğan’ın Kat Edebileceği Daha Fazla Yol Kalmamıştır http://ahmetsaltik.net/2019/05/26/tusiadin-tespitleri-ve-erdogan/ 26.05.2019
17 Kılıçdaroğlu, Demirağ ve Önkibar’a
Saldırıların Düşündürdükleri
http://ahmetsaltik.net/2019/05/27/sabahattin-onkibar-kendisine-kimin-saldirdigini-yazdi/ 27.05.2019
18 AKP = RTE Ekonomisi,
Dolayısıyla İktidarı Duvara Dayandı
http://ahmetsaltik.net/2019/06/01/mit-profesoru-acemoglu-uyardi-en-kotu-kisim-daha-baslamadi/ 01.06.2019
19 Anayasa Mahkemesinin Barış Akademisyenleri İçin Verdiği Hak İhlali Kararının Hukuksal İrdelemesi http://ahmetsaltik.net/2019/07/30/aym-hak-ihlali-kararinin-gerekcesini-acikladi/ 30.07.2019
20 Post-Modern İşgal Altındaki Ülkemiz,
AKP = RTE ve Kurtuluş
http://ahmetsaltik.net/2019/08/13/paran-olsa-da-ol-sistemi/ 13.08.2019
21 Van, Mardin ve Diyarbakır Belediyelerine
Kayyım Atanması İşleminin Hukuksal Açmazları 
http://ahmetsaltik.net/2019/09/01/van-mardin-ve-diyarbakir-belediyelerine-kayyim-atanmasi-isleminin-hukuksal-acmazlari/ 01.09.2019
22 “Kürt sorunu devam ettikçe gerillaya katılım da olacak, çatışma da olacak, savaş da olacak..” mı acaba?? http://ahmetsaltik.net/2019/09/14/israilin-hedefleri-ve-igdirin-satilmasi/ 14.09.2019
23 Türkçe’miz de Emperyalist Kuşatma Altında http://ahmetsaltik.net/2019/09/29/oz-turkce-sozcukler-neden-tutmazmis/ 29.09.2019
24 CHP’den Suriye Sorununa Çözüm Önerileri Üzerine http://ahmetsaltik.net/2019/09/30/denize-dusen/ 30.09.2019
25 Beklenen Şiddetli Marmara Depremi ve

AKP = Erdoğan’ın Tarihsel Sorumluluğu

BEKLENEN_SIDDETLI_MARMARA_DEPREMI_ve_AKP-ERDOGAN’im_Tarihsel_Sorumlulugu 30.09.2019
26 Buradan sana kemik de düşmez..”

Yeryüzünde Hangi Devlet Bakanının Ağzına Yakışır?

http://ahmetsaltik.net/2019/10/05/dinci-mezhepci-bataklik/     05.10.2019
27 AKP’nin Suriye Politikası,
Tıkanan Erdoğan İçin Uluslararası Kurgu mu?
http://ahmetsaltik.net/2019/10/09/cekic-gucun-yarattigi-yikim-unutulmasin/ 09.10.2019
28 Erdoğan Suriye’deki Tutumunu Değiştirmeli; Erdoğan’ın Banka Hesaplarını İnceledik http://ahmetsaltik.net/2019/10/19/cumhurbaskani-ve-ailesine-acilan-davanin-anlasma-uzerinde-ne-kadar-tesiri-var/ 19.10.2019
29 7188 Sayılı “Yargı Reformu” Yasası Yüzeysel Bir Adımdır; O Denli! http://ahmetsaltik.net/2019/10/29/turkiye-barolar-birliginin-7188-sayili-kanun-yargi-reformu-strateji-belgesi-konusunda-hazirladigi-brosur-uzerine-degerlendirmeler/ 29.10.2019
30 Sosyal Güvenlik Sistemi ve AKP = Erdoğan’ın
Ürkünç Yanılgısı ya da Özgörevi (Misyonu)
http://ahmetsaltik.net/2019/11/17/agbabadan-erdogana-chpden-sert-yanit/ 17.11.2019
31 Prof. Mümtaz Soysal’ın Ardından Birkaç Çarpıcı Anı http://ahmetsaltik.net/2019/11/19/mumtaz-insan/      19.11.2019
32 Silahlanma Yarışı Uygar İnsanlığa Yakışmıyor. http://ahmetsaltik.net/2019/12/28/putin-acikladi-her-yeri-vurabiliriz/    28.12.2019
33 2019 Biterken AKP’nin Utandırıcı Sicili http://ahmetsaltik.net/2019/12/28/mansur-yavas-ve-gozyaslari-icindeki-anne/ 28.12.2019

*****

2019 Yılı İçinde Katıldığımız Bilimsel Toplantılar, Sunumlarımız

  1. Saltık, A. Farklı Bakış Açılarıyla Aşı Reddi Paneli.Sağlık Hukuku Boyutu (bizim konumuz), Hacettepe Tıp Fak. Biyoetik AbD, 18 Ocak 2019 Ankara.
  2. VIII. Sağlık Hukuku Kurultayı. 29-30 Kasım 2019, Ankara Barosu, Ankara.
  3. 11. Ulusal Medikolegal Düzlem Malpraktis Simpozyumu, 05.12.19, Ankara.
    *****

2019 Yılı Aydınlanma Konferanslarımız / Konuşmalarımız
[08 adet ]

  1. Saltık, A. Farklı Bakış Açılarıyla Aşı Reddi Paneli. Sağlık Hukuku Boyutu,
    Hacettepe Üniv. Tıp Fak. Biyoetik Anabilim Dalı, 18 Ocak 2019, Ankara
  2. Saltık, A. DİKKAAT! KüreselleşTİRmeciler Sağlık Hakkını da Kamudan Gasp Etmekte! Sağlık Hakkı ve Hizmetlerinin Kamusal Boyutu Tarih mi Oluyor? 06.02.2019,
    Mülkiyeliler Birliği, konf.
  3. Saltık, A. Ekonomik ve Sosyal Kriz Ortamlarında Sağlıklı Kalmak. İkili Konf., AÜTF Psikiyatri AbD’ndan Prof. Dr. Vesile Şentürk Cankorur ile. (Toplumsal ve Bireysel boyutlarıyla).     Yüksek Ticaretliler Dern. Ankara Şb., 22 Mart 2019.
  4. Saltık, A. Küresel Açlık Felaketi : Ne Yapmalı? Ankara Üniv. Tıp Fak. Türk MSIC Öğrencileri
    düzenlemesi, 30 Nisan 2019.
  5. Saltık, A. Hava Kirliliğinden Kaynaklanan Sağlık Sorunları. Egzos – Kanser :
    Farkında Ol “DUR” De.. Simpozyumu, 21.05.2019, Ankara
  6. Saltık, A. 97. Yılında 30 Ağustos Zaferinin Tarihsel, Stratejik, Politik… Boyutları.
    Çorlu Devrim Web TV. 29.08.2019, https://youtu.be/td8bbgaz25Y
  7. Saltık, A. 96. Yılında Cumhuriyetin Tarihsel, Stratejik, Politik… Boyutları. Çorlu Devrim
    Web TV. 29.10.2019, https://www.facebook.com/devrimwebtv/videos/2562049013830865/
  8. Saltık, A. Ölümünden 81 Yıl Sonra Mustafa Kemal ATATÜRK’ü Nasıl Anlamalı ve Anmalıyız? Çorlu Devrim Web TV, 10.11.2019, (33,5 dk.,  https://www.facebook.com/devrimwebtv/videos/505739086685521/
    *****

    Dostlar,
     

    Her şeyimizi Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK‘ün Türkiye Cumhuriyeti’na borçluyuz taaa derinlerden..
    Ne yapsak o borcu tümü ile ödeme olanağımız yok..
    Üstelik AYDIN, hele DEVRİMCİ AYDIN olma sorumluluğu öylesine ağır, öylesine ağır ki, altından kalkılası değil..
    Aydınlanma devrimleri ve çağdaşlaşma azmindeki Türkiye Cumhuriyeti, sorumluluğunun bilincinde milyonlarca yurttaşın omuzunda ve yüreğindedir. 
    2019 boyunca, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesindeki (Halk Sağlığı Anabilim Dalı) ağır akademisyenlik yüküne ek olarak, “TIBBİYELİ” şapkamızın yanı sıra yukarıda sunduğumuz çalışmaları da “MÜLKİYELİ” şapkamızla kotarmaya çabaladık.
    Elimizden gelen budur.
    Son nefesimize dek var gücümüzle, Anadolu coğrafyasında bu masum halkın AYDINLANMA – ÇAĞDAŞLAŞMA uğraşına – kavgasına destek olmayı sürdüreceğiz. 17 Ocak 1996’da “Profesör” unvanını kazanmıştık. 2 hafta sonra bu unvan ile 25. yıla gireceğiz. Büyük onur ve büyük sorumluluk.. Yıl sonunda, 14 Kasım 2020’de 67 yaşı bitirerek emekli oluyoruz.

    Ama bitmedi! Daha 3. sınıfında öğrenciyiz Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nin..
    Daha ilk yılındayız aynı fakültede Anayasa Hukuku Doktora (PhD) eğitimimizin.
    Emeklilik sonrası, Doğa izin verirse, SAĞLIK HAKKI – SAĞLIK HUKUKU çalışmak ve yazmak istiyoruz. (Sağlık Hukuku tezli yüksek lisans eğitimimizi 2016’da tamamlamıştık.)
    O sağlık hakkı ki, Gazi Mustafa Kemal Paşa;

     

    “Devlet olma iddiasındaki siyasi teşekküllerin EN BİRİNCİ görevi halkın sağlığı ve sağlamlığıdır..” buyurmuştu.Tersinden okumayı deneyelim mi ? 

    – “Halkın sağlığı ve sağlamlığını EN BİRİNCİ görev saymayan siyasi teşekküller Devlet değildir!

    Tam da günümüzde AKP’nin kökü dışarıda, asla yerli ve milli olmayan SAĞLIKTA DÖNÜŞÜM (Health Transformation) güdümlü rantçı sağlık politikalarıyla örtüşmüyor mu?

    Yapılacak ne çok iş var değil mi?? Şöyle bağlayalım :


    ATATÜRK’ün Türkiye Cumhuriyeti’ne
    ve tüm insanlığa barış, sağlık, gönenç, adalet.. dolu bir 2020 yılı diliyoruz..

    Image result for Atatürk + yeni yıl kutlama mesajları

    Sevgi, saygı ve KOCAMAN UMUTLAR ile. 01 Ocak 2020, Ankara

     

    Dr. Ahmet SALTIK

2018’de NELER YAPTIK?

2018’de NELER YAPTIK?

Dostlar,

2018 içinde neler yaptık??
AYDIN SORUMLULUĞU ile hesap vermek gerek. çağa ve insanlığa..
Hiç olmazsa yıldan yıla, kendine ve ülkene, ulusuna,,
Filantrofik aşamaya ulaştığını düşünen bir insan için tersi düşünülebilir mi??
Halkımıza dönük 9 aydınlanma konferansımız ve sitemizde yayınladığımız 76 makalemizin listesi erişkeleri (linkleri) aşağıda.. Okunup paylaşılmasını dileriz.. 1996’dan bu yana yazdığımız aydınlanma makalelerimizin sayısı 700’ü aştı. Aydınlanma konferanslarımız ise 1512 adet oldu! Umarız emeklilikte bu makaleleleri kitaplaştırma olanağımız olur..
****
Yıl boyunca Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesinde öğretim üyeliği görevimizi sürdürdük.
Dönem 1, 2, 3, 5 ve VI’da yoğun eğitim yükümüzü yerine getirmeye çabaladık. 2018-19 ders yılında Ankara Tıpta İngilizce eğitim başladı, orada da dersler üstlendik, yürütüyoruz.
Eczacılık Fakültesinde de Türkçe ve İngilizce derslere gidiyoruz (Aile Planlaması, Family Planning)

Asistanlarımızın eğitimine  – araştırmalarına – seminer – literatür çevirisi gibi programlı çalışmalarına destek verdik, rehberlik ettik, danışmanlık yaptık.

Doktora ve yüksek lisans yapan öğrencilerimize de hem derslerini vererek hem seminerlerine destek olarak, hem tez danışmanlıklarını yaparak sorumluluğumuzu yerine getirmeye çabaladık.

Temel bir Tıbbi Epidemiyoloji kitabının İngilizeden çevirisini üstlendik, sürdürüyoruz..

Haftalık ders yükümüz 20 saatin altına düşmedi. Uykumuz da 5 saati aş(a)madı.
Öte yandan Ankara Üniversitemiz, Türkiye’deki 10 “Araştırma Üniversitesi” nden (?) biri oldu ve bilimsel araştırma – yayın beklentisi arttı yönetimin.

Halk Sağlığı Anabilim Dalımızda 7 kıdemli öğretim üyesi (en gencimiz 50 yaşında ve profesör!) olarak çok ağır akademik yükü sürdürmekte ciddi olarak zorlanıyoruz. Mutlaka genç akademisyenler kazanmamız gerek bu yıl.

Her dersimize notlarımızı güncelleyerek girdik. İlk yansıda “mutadis mutandis” Latince sözlerine yer verdik : Yenilenmesi gerekenler yenilendi..

Bilimsel toplantılara elden geldiğince katıldık ve katkı verdik..

2018’de Katıldığımız Bilimsel Toplantılar ve Sunumlarımız

  1. Saltık, A. Sağlıkta Eşitsizlikler / Sürdürülebilir Kalkınma Bağlamında. 1. Uluslararası –
    Halk Sağlığı Hemşireliği Kongresi, 25.04.2018, Ankara (Çağrılı konuşmacı, 50 dk.)
  2. Saltık, A. Aşı Gelecektir, Aşısız Kalma. Panel, Ankara Üniv. Tıp Fak., 25.04.2018.
  3. Saltık, A. Aşı Redddi : Etik Bunun Neresinde ? KLP Sempozyumu – IV “Sonbahar 2018” Sözlü bildiri, 25 – 27 Eylül 2018, Ankara.
  4. Saltık, A. ŞARBON. Panel, Ankara Üniv. Tıp Fak., 05.11.2018 (Prof. Dr. Alpay Azap ve
    Dr. Hakan Yardımcı ile)
  5. Saltık A, Bilge Y. Anayasa Mahkemesinin Aşı Reddini Anayasaya Uygun Bulan Kararının Tıbbi Açıdan İrdelenmesi. 3. Uluslararası Sağlık Bilimleri Kongresi, sözlü bildiri,
    29 Kasım – 1 Aralık 2018, Ankara.
  6. Saltık A, Bilge Y. Anayasa Mahkemesinin Aşı Reddini Anayasaya Uygun Bulan Kararının Sağlık Hukuku Açısından İrdelenmesi. 3. Uluslararası Sağlık Bilimleri Kongresi, sözlü bildiri,
    29 Kasım – 1 Aralık 2018, Ankara.
  7. Akit Dışı Kusursuz Sorumlulukta Bedensel Zararlar Uluslararası Kongresi.
    TBB ve Friedrich – Alexander Universitat, katılımcı, 19-22 Kasım 2018, Ankara.
  8. 10. Ulusal Medikolegal Düzlem Malpraktis Simpozyumu, 05.12.12, Ankara

Yukarıdaki 8 bilimsel toplantının (kongre, simp. vb.) 6’sında sözlü bildirimiz oldu. Bunların 1, 5 ve 6. sı Uluslararası bilimsel etkinlik idi. 5 ve 6. sıradaki uluslararası Kongrede 2 sözlü bildirimizi tam metin olarak (15 word sayfası) ve pp yansıları ile paylaştık. 7. bilimsel kongre de uluslararası idi ve orada tartışmalara katkı verdik, bizim bildiri sunumumuz olmadı.

Web sitemizde hemen her gün düzenli yazmaya, güncel haber ve yorumları paylaşmaya çaba gösterdik. Ayrıca tüm ders notlarımızı pdf olarak pp yansıları, yer yer word dosyaları olarak hep güncel tuttuk ve öğrencilerimizin, ilgililerin erişimine sunduk.

Bu yıl içinde, Sağlık Hukuku alanında yaptığımız tezli yüksek lisans eğitimimizi tamamladık ve bu alanda (Sağlık Hukuku) Bilim Uzmanı (Master, Yüksek Lisans, MSc) derecesi kazandık.. 2016’da Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni (Kamu Yönetimi ve Siyaset Bilimi) bitirmiş ve BSc (Bachelor of Science, 4 yıllık fakülte lisans derecesi) kazanmıştık.. Ne yazık ki, Anayasa Mahkemesi 2 bireysel başvuruda çocukluk aşılarının yasal zorunluk olmadığını gerekçe göstererek aşıyı reddeden anababaları haklı buldu (ilki 2015 Kasım)! Aradan 3+ yıl geçti ve TBMM’de bu doğrultuda yasal düzenleme yapılmadı. 0-6 yaşta aşılanmayan çocukların oranı tehlikeli biçimde büyüyor. 2016’da %2 iken 2017 sonunda %4 oldu.. Dikkat, Salgın riski var! Bu bağlamdaki 253 sayfalık Sağlık Hukuku yüksek lisans tezimizi de kitaplaştıracağız.

Ekim – Kasım içinde Adalet Bakanlığı gözetiminde yürütülen Yasal BİLİRKİŞİLİK eğitimimizi de tamamlayarak yetki belgemizi (Sertifika) aldık. Uzmanlık alanlarımızda yasal olarak bilirkişilik yapabiliriz.. Adalete katkı vermek hem görev ve sorumluluk hem keyif.

65 yaşını bitirdik ve adımızın önünde, sonunda bir yığın “harf – kısaltma” biriktirdik!

  • Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc..

Ne var ki, Kasım 2020’de emeklilik geldi çattı. Belki de en olgun – birikimli dönemde emeklilik!? 1’er yıllık uzatmalar olanaklı 75 yaşına dek ama çok “sıkıntılı”.. Önce Anabilim Dalımızda sizden genç öbür hocalar oylama yapacak, olumlu olursa Dekanlığa, oradan Rektörün takdirine sunulacak ve son 2-3 yıl içinde “epey” bir bilimsel çalışma puanı toplanacak!. Neredeyse Doçentlik dosyası verilecek bir kez daha.. Süreç nesnel işlemiyor ne yazık ki.
*****
2018 Yılı Aydınlanma Konferansları / Konuşmaları (9 adet)

  1. Aşı Reddi, Ankara Radyosu, Ayşe Sadak İltaş ile, 01.03.2018 (20 dk. tek konuşmacı)
  2. Şehir Hastaneleri. Panel konuşması, Tüketici Hakları Derneği 07 Mart 2018, Ankara,
    (Dr. Bayazıt İlhan ve Av. Cemalettin Gürler ile; SEHIR_HASTANELERİ_TALANI_07.03.2018, https://youtu.be/ezlEbMful6c (konuşmamızın 25 dk. lık bir bölümü)
  3. Nişasta Bazlı Şeker. Halk TV, Rahmi Aygün’ün Kritik programı, Prof. Dr. Erol Manisalı ve
    Doç. Dr. Gökhan Günaydın ile, 08.03.2018. (2 bölüm; https://youtu.be/DH5POLayYIM?t=6
    ve https://youtu.be/3ddTIm4MKLo?t=2853)
  4. Nişasta Bazlı Şeker. Halk TV, 13 Mart 2018 (35 dk. tek konuşmacı)
  5. Aşı Reddi Sorunu. Ulusal Kanal, 21.04.2018, https://youtu.be/_TisIRb-8S8 (45 dk.)
  6. Şehir Hastaneleri Talanı, Ulusal Kanal, 13.05.2018, https://youtu.be/-m6zrV8_Cqg (45 dk.)
  7. Sağlıkta Şiddet.. Gerçekte Piyasacı Politikaların Ta Kendisi Değil mi?? Ulusal Eğitim Derneği, 27 Ekim 2018, Ankara.
  8. Yıla 5 Kala.. ADD Çankaya Şubesi ve Yüksek Ticaretliler Derneği, 10.11.18, Ankara.
    (Işık Kansu ile)
  9. Yeni Kuşak Köy Enstitüleri Derneği – Hasan Ali Yücel Belgeliği Vakfı. Köy Enstitüleri Felsefesi ile Tıp Eğitiminden Örnekler. 22.12.18, Ankara.
    ****
    2018 içinde 76 Aydınlanma makalesi yazdık (tıp dışı).. Liste ve erişkeleri aşağıda..2018 Yılı  A y d ı n l a n m a  Makaleleri [76 adet]
No Makalenin konusu Yayımlandığı yer(ler) Tarihi
1 2018’e Hoşgeldin Yazısı www.ahmetsaltik.net,
manşette pdf olarak erişke (link)
01.01.2018
2 Kurtuluş Bilim ve Teknolojide; Türkiye’nin de! http://ahmetsaltik.net/2018/01/02/buyuk-atilim-yili-ve-turkiye-icin-buyuk-bosluk/ 02.01.2018
3 İçişleri Bakanı Soylu,

CHP’li Belediyeler Üzerinden Ne Hedefliyor?

http://ahmetsaltik.net/2018/01/07/akpli-belediyelerden-14-fetocu-sirkete-42-milyon/ 07.01.2018
4 Erdoğan’ın Boğaziçi Üniversitesi Konuşması

Çok Kaygı Verici..

http://ahmetsaltik.net/2018/01/08/erdoganin-bogazici-universitesi-konusmasi-cok-kaygi-verici/ 08.01.2018
5 GSS Üzerinden AKP’nin Ayrımcı – Baskıcı Düzeni http://ahmetsaltik.net/2018/01/20/31-adet-khknin-cozumlemeli-ozeti-ile-gss-sistemi-konusunda-bilgi-notu/ 20.01.2018
6 Çocuklarına Tecavüz Eden %95’i Müslüman Bir  Toplum; Bir Vali ve Rejim Kaşıtı Cemaat – Vakıfları Devlet Protokolüne Alan AKP.. http://ahmetsaltik.net/2018/01/20/emre-kongar-cocuklara-tecavuz/ 20.01.2018
7 AKP = Erdoğan’ın Dış Politika – Askeri Operasyonlara
Mahkumiyeti!
http://ahmetsaltik.net/2018/01/22/suriyede-durumun-vaziyeti/ 22.01.2018
8 Erdoğan’ın Sorunu Gerçekten ve Salt Koprolali mi; Yoksa… ? http://ahmetsaltik.net/2018/01/28/erdogan-koprolali-hastaligina-yakalanmis/ 29.01.2018
9 Küresel Talan – Soygun -Sömürü Senaryoları – Planları,

Her Yıl Davos’ta Güncellenerek Optimalize Ediliyor

http://ahmetsaltik.net/2018/02/05/kuresel-talan-soygun-somuru-senaryolari-planlari-her-yil-davosta-guncellenerek-optimalize-ediliyor/ 05.02.2018
10 Geldiğimiz yer artık Apaçık Faşizm..

Peki sürdürülmesi olanaklı mı?

http://ahmetsaltik.net/2018/02/10/bu-ulkeyi-kendine-dusman-etmeyin-artik/ 10.02.2018
11 Erdoğan İçin Köprüden Önce Son Çıkış :

Politik Plastron Patlamak Üzere!

http://ahmetsaltik.net/2018/02/12/erdogan-icin-kopruden-once-son-cikis-politik-plastron-patlamak-uzere/ 12.02.2018
12 ABD, NATO, Türkiye ve AKP = Erdoğan :

Lanetli İttifak Artık Dağılmalı!

http://ahmetsaltik.net/2018/02/18/nukleer-bombalara-10-milyar-dolar-takviye/ 18.02.2018
13 Bütün dinler GÜLERYÜZLÜ ve AKILCI – BİLİMSEL olmak zo-run-da-dır! http://ahmetsaltik.net/2018/03/05/butun-dinler-guleryuzlu-ve-akilci-bilimsel-olmak-zo-run-da-dir/ 05.03.2018
14 Nişasta Bazlı Şeker ve Halk Sağlığı http://ahmetsaltik.net/2018/03/06/actirma-bayramlik-agzimi/ 06.03.2018
15 Şeker Çıkmazı AKP = Erdoğan’ı Süpürebilir! http://ahmetsaltik.net/2018/03/15/seker-fabrikalari-kararinin-sagligimiza-olasi-etkileri/ 15.03.2018
16 Bir politik şizofreni olgusu http://ahmetsaltik.net/2018/03/16/hasuder-seker-fabrikalari-ozellestirilmesin-nisasta-bazli-seker-uretiminin-onu-acilmasin/ (ve manşete kondu) 16.03.2018
17 Çanakkale Gerçeğini Çarpıtma Sefilliği http://ahmetsaltik.net/2018/03/18/canakkale-zaferi-kurtulus-savasinin-oncusu/ 18.03.2018
18 Moody’s in Son Türkiye Raporu; Süregelen Kurumsal Erozyon ve Erdoğan’ın “Bizim Notumuzu Milletimiz Verir” Hikmetli Gürlemesi http://ahmetsaltik.net/2018/03/21/israf-ekonomisiyle-batmayalim/ 21.03.2018
19 Boğaziçi Üniversitesi Üzerinden Ne Yapılmak İsteniyor? http://ahmetsaltik.net/2018/03/26/ya-bir-de-diktator-olsaydi/ 26.03.2018
20 Erdoğan 2019 Sonrasını Davul Çalarak İlan Ediyor! http://ahmetsaltik.net/2018/03/27/2019-secimi-baslangic-mi-son-mu/ 27.03.2018
21 Doğu Guta’da Emperyalist Cephe Yenildi! http://ahmetsaltik.net/2018/03/31/suriye-ordusu-dogu-gutada-zaferi-ilan-etti/ 31.03.2018
22 2018 Bütçesinin Sefaleti! http://ahmetsaltik.net/2018/04/05/basari-budur-avrupada-sampiyon-dunyada-ilk-5teyiz/ 05.04.2018
23 Ekonomi de, Zaman da Tükendi! http://ahmetsaltik.net/2018/04/06/buyumede-elma-ile-armut-karsilastiriliyor/ 06.04.2018
24 Nükleer Santral Dayatmasının Hazin İçyüzü http://ahmetsaltik.net/2018/04/06/akkuyu-kapitulasyonu/ 06.04.2018
25 Ekonomideki Çöküntü Sermayeye

Dev Rantlarla Saklanıyor!

http://ahmetsaltik.net/2018/04/13/turkiye-gercekten-2017de-74-buyudu-mu/ 13.04.2018
26 AKP = RTE’nin OHAL KHK’lerini Politik İstismarı Sürdürülemez http://ahmetsaltik.net/2018/04/17/agirlastirilmis-muebbet-ama-serbest/ 17.04.2018
27 Atatürk’ün Koltuğunda Vefa Dolu (!) Meclis Başkanı ve TBMM’yi Terk Eden Cumhurbaşkanı : 23 Nisan 2018 – Türkiye.. http://ahmetsaltik.net/2018/04/24/ulusal-egemenlik-gercegi/   profsaltik@gmail.com 24.04.2018
28 24 Haziran 2018 Seçimlerine Koşar Adım.. http://ahmetsaltik.net/2018/04/28/doviz-kurlari-konusunda-hakli-cikmaktan-yorulduk/ 28.04.2018
29 24 Haziran 2018 Baskın – Tuzak Seçiminin

Hukuka Uyar Yanı Var mı??

http://ahmetsaltik.net/2018/04/30/24-haziran-2018-baskin-tuzak-seciminin-hukuka-uyar-yani-var-mi/ 30.04.2018
30 1 Mayıs 2018; Emekçiye Notlarımız… http://ahmetsaltik.net/2018/05/01/28-nisan-is-cinayetlerinde-olenleri-anma-ve-yas-gunu-ilan-edilmelidir/ 01.05.2018
31 Yunus’un Mistik Matematiği… http://ahmetsaltik.net/2018/05/08/anketler-ve-psikolojik-etkileri/ 08.05.2018
32 Erdoğan’ın Derin Açmazları ve
İflah Olmaz Dinci Hayalleri..
http://ahmetsaltik.net/2018/05/15/okurlarla-dertlesmek/ 15.05.2018
33 Yerel – Küresel Sermayenin Emek Düşmanlığı

Aynı İlkelliğiyle Sürdürülebilir Mi??

http://ahmetsaltik.net/2018/05/17/tobb-baskani-davalarda-haksiz-cikiyorduk/ 17.05.2018
34 AKP = Erdoğan’a Diz Çöktüren Borç Çıkmazı http://ahmetsaltik.net/2018/05/26/imfden-kritik-turkiye-aciklamasi/ 26.05.2018
35 Erdoğan artık politikadan çekilmeli,
Türkiye’nin yakasından düşmelidir!
http://ahmetsaltik.net/2018/05/26/chpli-erdogdu-doviz-alim-satim-islemlerinin-incelenmesini-istiyoruz/ 26.05.2018
36 27 Mayıs 1960 Devrimi 58 Yaşında! http://ahmetsaltik.net/2018/05/27/27-mayis-buyuk-devrim-58-yasinda/ 27.05.2018
37 Bakan Eroğlu ”Suç İşleme Özgürlüğü” nü mü Kullanıyor?! http://ahmetsaltik.net/2018/06/03/bakan-veysel-eroglu-gordes-barajinda-2017-yilinda-suyu-tuttum/ 05.06.2018
38 5 Haziran 2018 Dünya Çevre Günü İçin… http://ahmetsaltik.net/2018/06/05/tmmob-cmo-saglikli-ve-dengeli-bir-cevrede-yasamak-anayasal-bir-haktir/ 05.06.2018
39 AKP Genel Başkanı Ekonomist (?) Erdoğan’a 10 Soru http://ahmetsaltik.net/2018/06/10/borc-ekonomisi/ 10.06.2018
40 Dünya Çocuk Hakları Günü’nde Perişan Hallerimiz.. http://ahmetsaltik.net/2018/06/13/cocuk-isciligi-yasaklanmalidir/ 13.06.2018
41 Erdoğan’ın Bilişsel Durumu http://ahmetsaltik.net/2018/06/14/bilissel-tutarsizlik-onlenemez-cokus/ 14.06.2018
42 Çok Yönlü Ciddi Bunalımdan Nasıl Çıkarız? http://ahmetsaltik.net/2018/06/16/kriz-kacinilmaz-canimiz-yanacak/ 16.06.2018
43 AKP = Erdoğan Seçimi Yitirmeyi Binlerce Kez Hak Ettiler! http://ahmetsaltik.net/2018/06/23/iste-erdogan-gercegi/ 23.06.2018
44 Çarmıha Gerilmek İstenen Türkiye;
25 Haziran 2018’in İlk Dakikaları..
http://ahmetsaltik.net/2018/06/25/korkut-boratav-2017den-bir-yazi/ 25.06.2018
45 Seçim Matematiği A-Normaldir;

Akıl Dışı Bir Kurgu – Sonuç mudur?

http://ahmetsaltik.net/2018/06/26/onur-oymen-secimlerin-dusundurdukleri/ 26.06.2018
46 Kurtuluş Katıksız “6 Ok” http://ahmetsaltik.net/2018/06/26/demokrasi-yutturmacasinda-kor-ofke-ve-gercek-kazanan/ 26.06.2018
47 Erdoğan gerçekte “topal ördek” tir.. http://ahmetsaltik.net/2018/06/26/acil-acil-acil-secim-sonuclari-dogrulanmali/ 26.06.2018
48 Bilge İnsan Prof. Dr. D. Ali Ercan’a Şükran Yazısı http://ahmetsaltik.net/2018/07/01/prof-dr-d-ali-ercan-aciklama/ 01.07.2018
49 Aydın’ın “acul saati” ile

Homo sapiens’in politik matürasyon saati

http://ahmetsaltik.net/2018/07/04/ysk-2018-kesin-sonuclari-acikladi/ 05.07.2018
50 Türkiye AKP ile Çocuklarını Bile Koruyamayacak
Acze Düştü!
http://ahmetsaltik.net/2018/07/08/ttb-toplum-cocuklarina-sahip-cikmalidir/ 08.07.2018
51 Bu Proje, Batı’nın Erdoğan’dan Kurtulma Planının Hızlandırılmasıdır :

Kara Deliktir; Yu-Ta-Cak-Tır!

http://ahmetsaltik.net/2018/07/10/genelkurmay-baskani-icin-cok-uzuluyorum/ 11.07.2018
52 Hukuksuz Cumhurbaşkanlığı Kararnameleri Üzerinden Yapılmak İstenen Nedir?? http://ahmetsaltik.net/2018/07/13/madde-104-yokmus-gibi-davranmak/ 13.07.2018
53 Askerlik Hizmetini Satmak Niye ki!?

Zorunlu Askerlik Hizmeti İçin Öneriler..

http://ahmetsaltik.net/2018/07/19/vatan-partisi-bedelli-askerlik-mehmetcikten-vazgecmektir/ 20.07.2018
54 Kanal İstanbul Satrancı http://ahmetsaltik.net/2018/07/29/kanal-istanbul-goz-gore-gore/ 29.07.2018
55 AKP = Erdoğan Türkiye’yi Moratoryuma mı Sürüklüyor? http://ahmetsaltik.net/2018/07/30/gecikmek-maliyeti-artiriyor/ 30.07.2018
56 İsrail’de Irkçı – Siyonist Din Devleti İlanı
Çok Utandırıcıdır
http://ahmetsaltik.net/2018/08/05/israil-din-devleti/ 05.08.2018
57 Türkiye Dağılma Tehdidi Altındayken
CHP’nin Tarihsel Vebali
http://ahmetsaltik.net/2018/08/07/akp-ve-turkiye-kapitalizmi/ 07.08.2018
58 Türkiye’deki Yangını Nasıl Söndürmeli?? http://ahmetsaltik.net/2018/08/08/meclis-ilk-sinavda-teslim-kalici-ohal/ 08.08.2018
59 7 Ayda %30 Devalüasyon Ne Getirir – Ne Götürür? http://ahmetsaltik.net/2018/08/09/fitchten-turkiyeye-ultimatom-gibi-uyari/ 09.08.2018
60 AKP = Erdoğan, “1 $ = 6,5 TL” İken Bile
Neden Hala Ulusal Birliğe Sarıl(a)mıyor? 
http://ahmetsaltik.net/2018/08/11/kilicdaroglundan-doviz-krizi-icin-13-maddelik-oneri/ 11.08.2018
61 AKP Devalüasyonu Hakkında Yurdum İnsanına 10 Soru ve…. http://ahmetsaltik.net/2018/08/22/esfender-korkmaz-bir-gecede-nasil-yoksullastik/ 22.08.2018
62 Genetiği Değiştirilmiş Kamu Yönetimi – GDKY ve / veya Genetiği Değiştirilmiş Mülki İdare – GDMİ http://ahmetsaltik.net/2018/08/31/icisleri-bakanliginin-kurulus-gorevleri-birim-baskanliklari-ve-vali-atamalarina-iliskin-degisiklikler/ 31.08.2018
63 Kurban Bayramı Armağanı Şarbon! http://ahmetsaltik.net/2018/09/02/ankarada-golbasi-ahiboz-koyunde-sarbon-hastaligi-ve-karantina-uygulamasi-ankara-tabip-odasi-on-inceleme-raporu/ 02.09.2018
64 Tahran Doruğunda Erdoğan’ın Tükenişi http://ahmetsaltik.net/2018/09/08/erdoganin-dis-politikasi-da-coktu/ 08.09.2018
65 30 Ağustos Zaferi ve 9 Eylül’ün Güncel Anlam ve Önemi (Çorlu Devrim ve Çorum Haber gazetelerinde
7-11 Eylül 2018 günlerinde 5 bölüm olarak yayınlandı)
http://ahmetsaltik.net/2018/09/09/30-agustos-zaferi-ve-9-eylulun-guncel-anlam-ve-onemi/ 09.09.2018
66 Reis, 16 Yıllık Vahşi Talanı Tersine Çevirmeye
Mecbur ve Mahkum!
http://ahmetsaltik.net/2018/09/22/kiyamet-koparan-bakan/ 22.09.2018
67 ABD Şirketine Verilen Yetki Kapitülasyondur! http://ahmetsaltik.net/2018/09/29/yerli-ve-milli-mckinsey/ 29.9.2018
68 AKP’nin Bitmeyen Masalları Artık Bitmeli http://ahmetsaltik.net/2018/09/29/akpnin-bitmeyen-masallari-artik-bitmeli/ 29.09.2018
69 Diyanet, halka namuslu açıklamalar yapmalıdır
(ODATV, N. Amuran ile ŞARBON söyleşisi)
https://odatv.com/diyanet-halka-namuslu-aciklamalar-yapmalidir-30091819.html 30.09.2018
70 20 Ekim 2018’e Güncel Notlar.. http://ahmetsaltik.net/2018/10/20/20-ekim-2018e-guncel-notlar/ 20.10.2018
71 AKP, TTB’den ve Türkiye’den Ne İstiyor?? http://ahmetsaltik.net/2018/11/06/bu-iktidar-doktorlari-neden-sevmiyor/ 06.11.2018
72 10 Kasım Söyleşileri (Çorum Haber, Tekirdağ Haber, Çorlu Devrim gazeteleri)
http://www.tekirdaghaber.com.tr/yazarlar/mustafa-aydinli/cumhuriyetimizin-kurucusu-m-k-ataturkun-sonsuzluga-goc-edisinin-80-yilinda-ozel-soylesi/45/http://www.devrimgazetesi.com.tr/cumhuriyetimizin-kurucusu-mk-ataturkun-sonsuzluga-goc-edisinin-80-yilinda-ozel-soylesi-1/  

http://www.corumhaber.net/10-kasim-2018de-prof-saltikla-soylesi-1-makale,8428.html

http://www.corumhaber.net/10-kasim-2018de-prof-saltikla-soylesi-2-makale,8433.html
12 ve 13 Kasım 2018
73 Rejim Tıkanmıştır! http://ahmetsaltik.net/2018/11/13/yoksulluga-acil-cozum/ 13.11.2018
74

 

“Kadın elbisesi giymiş akıl”, “erkek elbisesi giymiş akıl” http://ahmetsaltik.net/2018/11/24/kadina-yonelik-siddete-hayir/ 24.11.18
75 TBMM’nin Bütçe Yetkisi (!) ve

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Rejimi Açmazı

http://ahmetsaltik.net/2018/12/08/butce-hakki/ 08.12.18
76 16 Yıllık AKP İktidarında 21 Bin Emekçi Kurban Verildi http://ahmetsaltik.net/2018/12/09/calisma-yasami-savas-alani-gibi/  09.12.2018

Bu makaleler “kolay olmuyor” devr-i AKP’de.. Ne 12 Mart 1971 sıkıyönetiminde ne de 12 Eylül 1980 sıkıyönetiminde bunca baskı gördük! Ne yazık ki AKP = Erdoğan tek adam rejimi ülkemizde demokrasi bırakmadı.

Hiç abartısız söyleyebiliriz ki, hem de tarihe not düşelim ki; 2016’nın 20 Temmuz’unda ilan edilen ve 2 yıl sürdürülen OHAL dönemi hepsinden daha anti-demokratik oldu. Daha acısı, 9 Temmuz 2018 sonrası Erdoğan’ın deyim yerinde ise tahta çıkmasının ardından sürekli bir durum aldı. Sürekli OHAL!

Erdoğan bir parti başkanı gibi herkese en ağır hakaretleri yapıyor, aşağılıyor hatta açıkça tehdit ediyor, beğenmiyorsanız yurdu terk edin bile diyor! Ne var ki, eleştirilince CB kalkanı ardına çekiliyor ve binlerce insana dava açmış bulunuyor. Yargı da şaşılacak düzeyde, talimat alırcasına hapis ve tazminat cezaları yağdırıyor.. Bu karabasan ne kabul edilebilir ne de sürdürülebilir.

Ayrıca, 15-16 yılın olağanüstü yanlış ekonomik politikaları, Erdoğan’ın Batı’ya hesapsız kafa tutmaları (!) 10 Ağustos’ta 2. bir çok ağır ekonomik bunalım yarattı. Halen yaşıyoruz, sürecek 2019’da ve sonrasında da yıkıcı etkileri..
****

Ayrıca, 7143 sayılı öğrenci affı yasasından yararlanarak İstanbul Hukuk Fakültesinde 1975’ten kalam öğrenciliğimizi yeniledik ve Ankara Hukuk Fakültesine aktardık. 2. sınıftan devam ediyoruz! İşimiz çok görüldüğü gibi.. Önceki af yasasından yararlanarak 2011’de Ankara Üniversitesi SBF’ye eski öğrencilik kaydımızı (1979, Hacettepe Tıpta ihtisasta iken) yenilemiş ve 2016’da bitirmiştik. Ayrıca yine Ankara Üniv. Hukuk Fak. nde Anayasa Hukuku Doktora (PhD) eğitimimizin ise bilimsel hazırlık yılındayız.

Hukuk Lisans ve Anayasa Hukuku PhD (Doktora) eğitimimiz tamamlayabilirsek ve ömrümüz olursa, Türkiye koşulları elverir ise SAĞLIK HAKKI konusunu enine boyuna işlemek, yazmak istiyoruz ulusal ve uluslararası yazında (literatürde).. Hem hekim hem hukukçu olarak..
Şimdiden Hukukçu Hekimler Enstitüsüne (Derneğine) üye olduk..

*****
2019’un bu ilk yazısını bağlarken;

2019’da –ve sonrasında doğallıkla– Ülkemize ve Dünyaya sağduyu ve türevi olarak barış, demokrasi ve etik temelli insan hakları.. diliyoruz… Özellikle AKP ve Erdoğan’a.

Sevgi ve saygı ile. 01 Ocak 2019, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
Ankara Üniv. Tıp Fak. – Halk Sağlığı Uzmanı
Sağlık Hukuku Bilim Uzmanı – Mülkiyeliler Birliği Üyesi
www.ahmetsaltik.net    profsaltik@gmail.com

TTB, Dünya Tabipler Birliği Genel Kurulu’na katıldı

TTB, Dünya Tabipler Birliği Genel Kurulu’na katıldı

(AS : Bizim katkımız yazının altındadır..)

Dünya Tabipler Birliği Genel Kurulu 3-6 Ekim 2018 tarihleri arasında İzlanda’nın Reykjavik kentinde düzenlendi. Toplantıda Türk Tabipleri Birliği’ni Merkez Konseyi Başkanı Dr. Sinan Adıyaman ve Dr. Murat Civaner temsil etti.

Toplantıda gündeme getirilen tutum belgelerinden biri göçmen sağlığına ilişkindi. Oybirliği ile kabul edilen belgede, 2016’da İstanbul’da düzenlenen Göç ve Sağlık Sempozyumu’nda oluşturulan tutum belgesi tekrar anımsatıldı ve hekimlerin insan haklarını ve insan onurunu savunma ödevi bulunduğu vurgulanarak ulusal tabip birlikleri göçmenlerin gereksindikleri sağlık hizmetine erişimi için gerekli girişimlerde bulunmaya çağrıldı.

Genel Kurul’da görüşülen bir diğer belge önerisi, ülkelerinde ağır suç işlemiş hekimlerin başka ülkelerde hekimlik yapmasına izin verilmemesi üzerineydi. Türk Tabipleri Birliği bu önerideki “ağır suç” tanımının oldukça geniş ve belirsiz olduğunu, örneğin TTB Başkanı Dr. Sinan Adıyaman’ın “Savaş Bir Halk Sağlığı Sorunudur” başlıklı basın bildirisi nedeniyle diğer Konsey üyeleriyle birlikte halen “terör örgütünün propagandasını yapmak” ve “insanlar arasında nefret ve düşmanlık yaymak” gibi suçlardan hapis cezası istemiyle yargılandığını, önerinin bu haliyle bırakılması durumunda ifade özgürlüklerini kullanan TTB yöneticilerini de kapsayacağını belirtti. Bu eleştiri üzerine belgenin adı ve ilgili ifadeler yeniden kaleme alındı ve belge yalnızca soykırım, savaş suçları ve insanlığa karşı işlenen suçlarla sınırlı olacak biçimde düzenlenerek kabul edildi.

Toplantıda görüşülerek kabul edilen yeni tutum belgeleri ‘Plastik torbalar, ekolojik konular ve çevresel bozunum’ ve ‘Biyobenzer tıbbi ürünler’ üzerineydi. Toplantıda ayrıca civa kullanımının yarattığı çevresel yük ile insan ve hayvan tıbbı arasında işbirliği üzerine tutum belgeleri 10. yıllarını doldurmuş olmaları nedeniyle güncellendi. Onuncu yılını dolduran sağlıkta şiddet konulu belgenin ise sağlık çalışanlarına işyerinde yönelen şiddeti de kapsayacak biçimde genişletilmesi gerekliliğine dayanarak revizyon için önerileri derlemek üzere ulusal tabip birliklerine gönderilmesine karar verildi. DTB’nin hekimlerin idam cezasına katılımının meslek ahlâkına aykırı olduğunu belirten iki tutum belgesinin birleştirilmesi, bu kapsamda yapılan çalışmaların bir diğeriydi.

TTB’nin üye olarak katkıda bulunduğu “Genetik ve Tıp” çalışma grubu toplantıda bugüne dek yaptığı çalışmaları özetledi. Konunun karmaşıklığı ve çok boyutluluğunu dikkate alarak genel ilkeleri kapsayacak bir taslak hazırlanmakta olduğu, yıl sonuna dek yapılacak toplantı ve çalışmalarla taslağın olgunlaştırılarak Tıp Etiği Komitesi’ne iletileceği belirtildi.

Toplantıda alınan bir başka karar, DTB’nin kapsayıcılığını artırmak ve daha çok ülkenin katılımını teşvik etmek üzere halihazırdaki DTB bölgelerine bir yenisinin eklenmesi ve “Doğu Akdeniz” bölgesi kurulması idi.

Genel Kurul toplantısında İsrail Tabipler Birliği’nden Dr. Leonid Eidelman başkan olarak görevine başladı. Sonraki dönem için yapılan başkanlık seçimini ise Brezilya Tabipler Birliği’nden Dr. Miguel Roberto Jorge kazandı.

Toplantıda önemli bir sorun, Kanada Tabipler Birliği’nin Dr. Leonid Eidelman’ın yeni başkan olarak yaptığı açılış konuşmasının Dr. Chris Simpson’un 2014 yılında DTB Başkanı olarak yaptığı açılış konuşmasıyla neredeyse birebir aynı olduğunu ileri sürerek Dr. Eidelman’ı intihal ile suçlamasıydı. Dr. Eidelman’ı istifaya davet eden Kanada TB, bu istek üyelerce kabul edilmeyince DTB’den çekildiğini duyurarak toplantıyı terk etti. Dr. Eidelman konuşmanın profesyonellerce hazırlandığını, başka yerlerden alıntı yapıldığının farkında olmadığını belirterek Genel Kurul üyelerinden özür diledi.

Toplantının son gününde Genel Kurul’a hitaben bir konuşma yapan Dr. Sinan Adıyaman, TTB yöneticileri hakkında “Savaş Bir Halk Sağlığı Sorunudur” başlıklı basın bildirisi nedeniyle açılan dava ve öbür soruşturmalarda gelinen nokta hakkında bilgi verdi. Dr. Adıyaman konuşmasına başında TTB MK üyelerinin gözaltına alınmasından hemen sonra DTB’nin yayımladığı bildirinin unutulmaz olduğunu belirtti. TTB yöneticileri üzerindeki baskıların sürdüğünü, yeni açılan soruşturmaların yanı sıra aile hekimliği sözleşmelerinin sonlandırılmasının söz konusu olduğunu belirten Adıyaman, DTB ile ulusal tabip birliklerine destekleri için teşekkür etti ve konuşmasını şu sözlerle bitirdi:

  • Biz doktorlar insan hayatına azami saygı göstermeye and içtik. Savaş yaşamları sonlandırır. Bizim uyguladığımız tek siyaset, ettiğimiz Hekimlik Andı’nın gereklerini yerine getirmektir.”
    ================================

    Dostlar,

    Değerli meslektaşlarımız, sevgili arkadaşlarımız TTB MK Bşk. Dr. Sinan Adıyaman ve Dr. Murat Civaner‘e DTB Kongresine katılım ve katkıları için teşekkür ediyoruz. 

DTB (Dünya Tabipleri Birliği / World Medical Association – WMA) bir gönüllü kuruluştur ve Ulusal Hekim Birliğimiz TTB (Türk Tabipleri Birliği) bu kurumun kurucu üyelerindendir. Yayınladığı Bildiri – Bildirgelerle Dünya genelinde Tıp uygulamalarının insan haklarına ve tıp etiğine uygun gelişmesi için çaba göstermektedir.

Geçtiğimiz yıl Hipokrat Andını / Yeminini güncellemiştir.
Malta Bildirgesi de geçen yıl güncellenmiş ve açlık grevlerinde hekim tutumu ilkeleri konmuştur.

DTB’nin ilk Bildirisi “Helsinki Bildirisi” olup, insan deneklerde biyomedikal araştırma ilkelerini belirlemiştir. 1975’lere tarihlenen Helsinki Bildirisi yaygın kabul görmüş ve eylemli olarak güç kazanmıştır. Ülkemizde de Klinik Araştırmalar Yönetmeliği, bu Bildirgeye gönderme yaparak içselleştirmiş ve Yönetmelik düzeyinde iç hukukumuza katmıştır.

DTB / WMA hakkında, kurumsal web sitesi olan https://www.wma.net/ adresinden kapsamlı bilgi edinilebilir..

Özellikle genç hekimlerin bu kurumsal siteyi sıklıkla ziyaret ederek hekimlik meslek etiği değer ve ilkeleri bilgilerini geliştirmelerini öneririz. Sağlık hukuku ile ilgilenen hukukçuların ve felsefecilerin de..

Sevgi ve saygı ile. 16 Ekim 2018, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
Ankara Üniv. Tıp Fak. – Halk Sağlığı Uzmanı
Sağlık Hukuku Uzmanı – Mülkiyeliler Birliği Üyesi
www.ahmetsaltik.net     profsaltik@gmail.com

Oyunlar Kıbrıs üzerine

Oyunlar Kıbrıs üzerine

Şezlong operasyonu!… YURDAGÜL ATUN

Prof. Dr. (İnş. Müh.), Dr. (Ulus. İliş.) Ata ATUN
Dekan, Kıbrıs İlim Üniversitesi
KKTC III. Cumhurbaşkanı Politik Danışmanı
e-mail: ata@ataatun.com veya  ataatun@gmail.com
http://www.ataatun.org   Facebook: AtaAtun1

(AS: Bizim kapsamlı katkımız yazının altındadır..)

Latince güzel bir dil.
Roma İmparatorluğunun ve tüm Avrupa’nın bir dönem dinsel, devlet, hukuk ve yazım dili olarak Latinceyi kullanmış olması boşuna değil. Neredeyse tüm Batı Avrupa dillerinin atası Latince.
Uluslararası İlişkilerde benim en çok hoşuma giden tanımlama “Divide et impera” cümlesi. “Böl ve Yönet” manasında. Romalılardan kalan bir yönetim tarzı mirası. Daha beş yaşında iken bu terimi rahmetlik babamdan duymuştum. Babam bazen “İngiliz, Kıbrıs adasını rahatlıkla yönetmek için ‘Böl ve yönet’ sistemini kullanıyor. Osmanlı bunu hiç yapmamıştı, azınlıkları birbirine hiç düşürerek menfaat sağlamak yoluna hiç gitmemişti.” derdi.

Çocuk kafam bu cümlede bir hinlik olduğunu seziyordu ama tam olarak babamın ne demek istediğini pek anlayamıyordum. Babamın bahsettiği azınlıklardan bir tanesinin komşumuz Rumlar, diğerinin de biz Türkler olduğunu hiç anlayamamıştım belirli bir yaşa gelinceye kadar.

Benim favorim olan “Divide et impera” cümlesindeki sihirli kelime “impera”.
“İmpera” Yönetmek manasında.
“İmperatore”, Yönetici veya Komutan manasında.
“İmperiosis” ise Emperyalist veya Yayılmacı manasında.

Her üç kelime de günümüzde halen yoğun bir şekilde kullanılıyor, özellikle de “Kıbrıs adasının egemenliği” konusunda güncel durumda ve uygulamada.

Türk milleti olarak yaşadığımız son ekonomik krizin Türkiye’den toprak koparmak amaçlı olduğunu algılıyorum içten içten. Koparılmak istenen toprakların arasında Kıbrıs adası da var. İçine itildiğimiz kriz sanki de yapay.

Türk Lirasının düşmesi ile birlikte Kıbrıs’ta aramızda bulunan Rumların, Avrupa Birliğinin ve ABD’nin paralı görevlileri, siz buna “ajanları” da diyebilirsiniz, hemen organize olup “Tek çözüm Rumlarla birleşip Federasyon kurmak ve AB’ye katılmak”  yaygarasına başladılar. Bazı köşe yazarları ve yazılı basın ile onlarca internet sitesi de bu yaygaraya hemen çanak tutmaya başladı. Aralarında “daha çok çalışalım, daha çok üretelim, halkın sırtına yapışmış ve haksız yere maaş çeken sülükleri söküp atalım” diyeni yok maalesef.

Grekofiller ve AB kuyrukçuları için gün doğdu gerçekten.

Kıbrıs adasının 1878 yılında Osmanlı Devleti tarafından İngilizlere kiralanmasından beri yanımızda olan ve her sıkıntımızda bize destek vermiş olan, özgürlüğümüzü, egemenliğimizi ve devletimizi borçlu olduğumuz Türkiye’mizi ve KKTC’yi alabildiğince kötülemeye, Rumları ve AB’yi de yüceltmeye başladılar. Oynanan oyun bana göre açık ve net.

Nihai hedef, Kıbrıs adasının kuzey topraklarından Türkiye’yi söküp atmak, garantileri kaldırmak, Türk Silahlı Kuvvetlerini gerisin geriye Türkiye’ye göndermek ve adanın tümü üzerinde Protokol 10’u uygulayarak Kıbrıs adasının tümünü AB topraklarına katmak (İmperiosis). Ada çevresindeki doğalgaz’ın ve petrolün tüm kullanım haklarını Güney Kıbrıs Rum Yönetimine (GKRY) bıraktırarak doğalgaz ve petrol üzerinde yönetici (imperatore) olmak.

Bu nihai sonuca ulaşmak için atılacak ilk adım ise “divide et impera” yani “Kıbrıslı Türkleri böl ve yönet” uygulaması. Bu hedef doğrultusunda, içinde bulunduğumuz yapay ekonomik kriz bahane edilerek Kıbrıslı Türklerin beyinlerine ve kalplerine uzun yıllardır yaratmaya çalıştıkları “Türkiye düşmanlığı”nı iyice yerleştirmek ve Kıbrıslı Türkleri,

1- “Rumlarla Federasyon kurmak isteyenler,
2- AB’ye katılmak isteyenler,
3- Türkiye’yi istemeyenler ve
4- Türkiye’yi isteyenler

olarak en az 4 parçaya bölmek ve parçalamak için çalışmalar başlatılmış durumda. Aramızdaki Grekofiller ve AB ile ABD sempatizanları (ajanları) dört elle göreve sarıldılar ve Kıbrıslı Türkleri bölmek uygulamasını başlattılar. Bölme aşaması tamamlandıktan ve kamplar belli olduktan sonrası çok daha kolay olacak. Para uğruna her işi yapmaya hazır olan kişiler devreye sokularak KKTC’de planlı bir kaos yaratılacak ve kaostan çıkış olarak da GKRY egemenliğinin KKTC topraklarını kapsaması yani Rumların egemenliğini kabul etmek ve AB’ye katılım gösterilecek….

Yıllardır devlerle aşık atıyoruz. Yolumuz uzun ve işimiz zor. Allah yardımcımız olsun…
================================
Dostlar,

Bunca sorun arasında kimi kez asıl / temel sorunlar geri düzleme itilmeye çalışılır. Siyasetin cilvelerinden biridir.. Örneğin AKP’nin 16 yıldır sürdüregeldiği akıl ve bilim dışı yağma – talan – borç – beton… ekonomisi ülkemizi çok ağır bir bunalıma sürükledi. Bu bunalımın yapay olduğu kanısında değiliz, Sn. Atun’dan burada ayrılıyoruz.. Ancak bu çok ağır ekonomik bunalımın türevleri de olacaktır; başta dış politikada yaşamsal ödünler koparmak olmak üzere.. Kıbrıs bunların başında belki de.. Ege’deki 18 ada belki de bu ağır ekonomik bunalıma feda edildi, edilmek isteniyor??! Bir başkası Güneydoğu’da ayrılıkçı yapılanmayı zorlama..

Şarbon faciası halkın dikkatini ekonomik çökertme = yoksullaştırma operasyonundan bir parça uzaklaştırabildi mi bilemiyoruz..

Öte yandan İdlib sorunu son derece ciddi – ağır gelişmelere gebe bir çatalkazıktır. İki gün önce Tahran’daki 3’lü doruk AKP = Erdoğan açısından tam bir fiyasko..
(Lütfen tıklayınız :
– http://ahmetsaltik.net/2018/09/08/erdoganin-dis-politikasi-da-coktu/ 
– http://ahmetsaltik.net/2018/09/08/efendileri-de-bir-anlasa/

Kıbrıs politikaları hakkında gerçek bir yurtsever uzman olan Sn. Ahmet Göksan’ın uyarıcı yazısına da sitemizde yer verdik (http://ahmetsaltik.net/2018/09/06/baska-kapiya/). Sn. Prof. Atun’un çok net uyarısı pekiştirici oldu..

Bu sitede elimizden geldiğince ülkemizin sorunlarına ışık tutmaya çabalıyoruz. Sn. Prof. Atun’un temel kariyeri İnşaat Mühendisiği alanında.. Profesörlük derecesine erişmiş bu alanda. Ancak yetin(e)meyip, Ada’lı olmanın da zorlamasıyla belki, uluslararası ilişkiler alanında da uzmanlaşarak Doktora derecesi almış. Mühendislik matematiği ile Uluslararası ilişkiler dinamiklerini kfasında sentezleme çabasında. Nitekim bu son yazı bu bağlamda çok başarılı.

Biz de naçizane, Tıp kariyerimizin, ömrümüzü verdiğimiz Halk (Toplum) Sağlığı / Koruyucu Hekimlik emeklerimizin üzerine son yıllarda “Kamu Yönetimi ve Siyaset Bilimi“ lisans eğitimimizi ekledik ülkemizin ve dünyanın sayılı bilim kurumlarından olan Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi – Mülkiye‘de.. Ayrıca Sağlık Hukuku alanında tezli yüksek lisans çalışması da yaptık.. Önceleri, ülkemizin tıp – sağlık alanı dışında sorunlarına değindiğimizde alaysımalı (ironik) eleştiriler – saldırılar alıyorduk. SBF – Mülkiye diplomamız bu hücumlara kalkan oldu epey.. Sağlık Hukuku uzmanlık derecemizi, halkımızın sağlık haklarını tıp alanına ek olarak hukuksal düzlemde de desteklemek için aldık.

Bilim terbiyemiz bize, yeter – güvenilir – geçerli bilimsel kanıta dayalı olmaksızın konuşma – yazma izni vermiyor. Merhum yiğit Uğur Mumcu‘nun altın öğüdü de kulaklarımızda yankılanıyor :

  • Bilgi sahibi olunmadan fikir sahibi olunmaz!

Kaldı ki, biz hiç dik duran “dolu“ başak görmedik..
Doldukça boynunuzu büken bir tevazu terbiyesi gereği..
Ya tersinden söylemek uygunsa; başaklar boş iken dik, doldukça eğiliyor..

Sitemizin daha çok okunması, daha geniş kitlelere ulaşması tek dileğimizdir.

Tıp dışı makalelerimizin sayısı 700’ü buldu.. Koşullar elverirse “artık“ kitaplaştıracağız son çeyrek yüzyıla tanıklığımızı..

Mustafa Kemal Paşa‘nın yiğit orduları 96 yıl önce bu saatlerde Batı Anadolu’yu Yunan işgalinden kurtarmak üzere Büyük Taarruz’un 13. gününde idi.. Çarıklar yırtık, yorgunluktan bitkin, yaya ve hızla, vuruşa – vuruşa koşulan 400 km yol!

Düşündükçe tüylerimiz diken diken oluyor hala! Selam olsun o şanlı yiğitlere, bin selam! Dolayısıyla günümüzde bize düşen, KUTSAL EMANET YURDUMUZU her ne pahasına olursa olsun koruyup kollamak değil de ne??!

Onu yapmaya çalışıyoruz Yüce ATATÜRK‘ün bir Aydınlanma eri olarak..

Sevgi ve saygı ile. 08 Eylül 2018, Datça

Dr. Ahmet SALTIK
Ankara Üniv. Tıp Fak. – Mülkiyeliler Birliği Üyesi
www.ahmetsaltik.net     profsaltik@gmail.com

HUKUK ETİĞİ..

HUKUK ETİĞİ..

Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsünde yürüttüğümüz Sağlık Hukuku tezli yüksek lisans programında, seçimlik olarak HUKUK ETİĞİ dersi de aldık Hukuk Fakültesinden.

Sayın Prof. Dr. Gülriz Uygur dersin sorumlusu idi ve kendisinden çok şey öğrendik.

Dersin bitirme ödevi HUKUK ETİĞİ odaklı bir sunum yapılmasıydı.
Bu ödevimizi hazırladık ve öbür öğrenciler önünden hocamıza sunduk.

Bu hazırlığı web sitemizde paylaşmanın çok yerinde olacağını düşünüyoruz.
Türkiye’nin adaletsizlikten kıvrandığı, hatta boğulduğu günümüzde özellikle.

Lütfen tıklar mısınız : Hukuk_Etigi

Yararlı olmasını, insanları ADALET ve Adil olma üzerinde düşündürmesi dileğiyle..

Sevgi ve saygı ile. 13 Eylül 2017, Datça

Dr. Ahmet SALTIK
Ankara Üniv. Tıp Fak. – Mülkiyeliler Birliği Üyesi
www.ahmetsaltik.net     profsaltik@gmail.com