ŞİİR KÖŞESİ
Dr. Serdar Koç
Demir Ökçe’ye
ZEYL-
“benim kıyametim:
senin de kıyametin olur”
-I-
yağmurun
kanlı şelaleler
çizdiği
o yetim
o ıssız
ülkede şimdi:
yapay yerleşim birimleri-
kuruluyor
ve tel örgüler…
tankları
yıktıkça evlerimizi
haydutların
yağdıkça
tepemize
bombalar…
-II-
(oysa)
sarmaş dolaş oldular
mazide çoktan
Sabra…
Şatilla…
Tell el zaatar-
(Auschwitz…
Birkenau…
Terezin…)
Ramallah…
Beytüllahim…
Nablus… cenin…
sızlar-
kemikleri tarihin
en güçlü sanıldığı
noktadan kırılır
-faşizm-
anımsıyorum:
-III-
insanların-
damarlarıyla nasıl
tel örgüleri kestiğine
tanık olun
bir yarayı
tırnaklarıyla tekrar-
tekrar kanatan
bir çocuk gibi
ana rahminde
kıvranarak çoğalan
umarsız-
bir cenin gibi
devasa-
entelijensiyanın
kutsal göğünde
inşirak vakti:
“ey! bana kıyameti reva gören”
(ÇIĞLIK, Eylül 2006, Kum Yayınları)
(eylülce, mart-nisan 2009, sayı: 2)
ÇIĞLIK
Filistinli çocukların çığlıkları
henüz size kadar ulaşmadı mı
ülkenizde sur’a üflenmedi
cehennem yaklaşmadı mı
“atılmış renkli yün gibi”
şehirleriniz un ufak savrulmadı mı
“erimiş maden gibi” derileriniz
lime lime sarkmadı mı
eviniz barkınız alın yazınız
başınıza yıkılmadı mı
genziniz acıyla yanmadı
gözleriniz önünüze akmadı mı
yediğiniz ekmek okuduğunuz kitap
elinizi ağzınızı çarpmadı mı
yüzünüz hiç kızarmadı
yoksa allah sizi bırakmadı mı?
(ÇIĞLIK, Eylül 2006, Kum Yayınları)
(Edebiyat ve Eleştiri Dergisi, Temmuz-Ağustos 2004, Sayı: 76)