Etiket arşivi: Önay Alpago

Lozan Andlaşması 100 Yaşında

Dostlar,

Bu akşam, 23 Temmuz 2022 Cumartesi akşamı, TSİ (Türkiye saati ile) 21:30’da zoom ortamında ve youtube’da bir sanal konferans vereceğiz.

Toplantıyı, Avusturya ADD Şubesinin kurucu Genel başkanı Sn. Erol Güçlü dostumuz,
POYRAZ GRUBU olarak düzenlemekte.

Duyuru ve çağrı görseli aşağıda..

Erişim bilgileri ise şöyle :

https://ataturk-at.zoom.us/j/5957545983?pwd=cDQ5UlNkTzlGdmNtamtpblZ0SXA5dz09
Oda No : 595 754 5983
Sifre : 19051919
POYRAZ YouTube kanalımızdan canlı olarak da izleyebilirsiniz.
https://www.youtube.com/channel/UCKedkTgUsEMJc 

Şu yansıları sunacağız konuşmamızda :

Lozan Andlaşması 99 yaşında, Avusturya ADD, Ahmet SALTIK, 23.07.2022

Güncelleme (24.7.22, 14.04) : Bu sunum gerçekleşti… 2 satlik kapsamlı video kaydı için lütfen tıklayınız..

https://www.youtube.com/watch?v=wWQdxErATHk

***

  • Sevr’in Türkiye için öngördüğü sömürge düzenine razı olmayan Türk milleti, bağımsızlık hedefine ulaşmak İçin tam bir ölüm kalım savaşı vermiştir. Sonuçta büyük askeri zaferini, Lozan’da diplomatik zaferle taçlandırmıştır. Lozan geçmişin yüklerinden, geleceğin ipoteklerinden kurtulmanın adıdır.
  • Yalnızca siyasal bağımsızlığın değil; adli, askeri, iktisadi ve mali bağımsızlığın belgesidir.
  • Toprağı yanık, tarımı ilkel, insanı cahil ve yoksul bırakılmış bir toplumun küllerinden yeni bir ülke olarak doğuşunun adıdır.
  • Bağımsızlık savaşının son adımı, laik Cumhuriyetin ve devrimlerin ilk adımıdır.
  • Norbert von Bischoff’un dediği gibi;
  • Lozan Andlaşması Türk silahlarının kazandığı zaferi, uluslararası hukukun kütüğüne geçirmesidir.”
  • Türkiye’ye bu tapu senedini armağan eden Aziz Atatürk’ü ve İsmet İnönü’yü saygı ve şükranla anıyorum.
    Önay Alpago
    ADD Danışma Kurulu Başkanı

Bir siyaset bilimci ve hukukçu olarak konuyu işleyeceğiz..

Ayrıca, Lozan Konferansında İsmet Paşa’nın hukuk danışmanı olan Prof. Veli SALTIK,
aile büyüğümüz idi..

24 Temmuz 2022 Pazar günü sabah 10:00’da TELE1’de Sn. Namık Koçak’ın konuğu olacağız.
11:10’a dek 2 konu işleyeceğiz : Salgın ve Lozan..

Akşam ise saat 18:00’de Dikili ADD’nin konuğu olarak canlı konferans sunacağız.

Sevgi ve saygı ile. 23 Temmuz 2022, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
A​tılım Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı ​AbD
​Sağlık Hukuku Uzmanı, ​Kamu Yönetimi – Siyaset Bilimci (​Mülkiye​)​

www.ahmetsaltik.net        
profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik    twitter : @profsaltik    

 

Türkiye için ne yapmalı?

Yılmaz ÖZDİL

SÖZCÜ, 17.7.2021

Memleketini seven her yurttaş gibi, her dost sohbetinde aynı karamsarlığa kapıldığınızı, çocuklarınızın torunlarınızın geleceğine dair dile getirmeye bile korktuğunuz endişelere sahip olduğunuzu, umut ışığı göremediğinizi, dönüp dolaşıp “ne yapmalı?” sorusuna cevap aradığınızı biliyorum.

Yüreğinizi ferahlatmak için bağımsız tabir edilen televizyonları seyrettiğinizi, ama her gece fotokopi gibi aynı tiplerle karşılaştığınızı, klişe cümleler duyduğunuzu, muhalif gazeteci ayaklarına yatan, habire sorunu anlatan, çözüme kafa yormayan, size bilgi vermeye uğraşmak yerine, muhalefet yöneticilerinin gözüne girmeye çalışan bu tipler yüzünden, yüreğinizin daha da daraldığını biliyorum.

Çünkü…
Size gerçekten çözüm yolu gösterecek liyakat sahibi insanlarımıza, tıpkı Akp medyasında olduğu gibi, bağımsız tabir edilen medyada da ambargo uygulandığını, kasıtlı olarak ekrana çıkarılmadıklarını, bağımsız medyaya rutubet gibi sızan mutant gazetecilerin, liyakat sahibi insanların size ulaşmasını engellediğini de biliyorum.

Bu çerçevede size bir önerim var : Bedel ödemeyi göze alarak, fırsat buldukları her platformda Türkiye Cumhuriyeti için mücadele veren 32 aydınımız, ortak bir kitap yazdı.
İsmi…
Türkiye İçin Ne Yapmalı?

Mesleğinde zirveye ulaşmış aydınlarımızın, kanaat önderlerimizin, kendi alanlarındaki dörder sayfalık görüşlerinden oluşan bu kitap, Boğaziçi Aydınlar Topluluğu kurucusu Profesör Ahmet Ercan‘ın koordinasyonuyla, Sözcü Kitabevi’nden yayınlandı.

Kimler var derseniz?
Bedri Baykam var, “Türkiye sevdası için ölmeye değer, ama aslında yaşayacak ve yaşatacak kadar cesur olmamız lazım” diyor.

Önay Alpago var, partilerde partiiçi demokrasi olmadan, ülkede demokrasinin olamayacağını örnekleriyle anlatıyor.

Ataol Behramoğlu var, tee 1980’de kaleme aldığı şiiriyle omuz veriyor…

Türkiye, üzgün yurdum, güzel yurdum
boynu bükük ay çiçeği, şiirin ve aşkın geleceği
Türkiye, üzgün yurdum, güzel yurdum
dağ rüzgarı, portakal balı, alçakgönüllü, hünerli, sevdalı
Türkiye, üzgün yurdum, güzel yurdum
harlı bir ateş gibi derinde yanan, haramilerin elinde bunalan
Türkiye, üzgün yurdum, güzel yurdum
bozlak, ağıt, halay ve zeybek, dumanı üstünde ekmek
Türkiye, üzgün yurdum, güzel yurdum
zinciri altında kımıldayan, bitecek sanıldığı yerde başlayan.

Hüsamettin Cindoruk var, Akp tarafından “eski Türkiye” denilen Türkiye’yi adeta ders gibi anlatıyor.

Benim canım Muazzez İlmiye Çığ var, memleketin ancak “sahiplenmek duygusu”yla düze çıkabileceğini, bunun öğretilmesi gerektiğini anlatıyor.

Onur Öymen var, çağdaş uygarlık düzeyiyle bağımsızlık arasındaki olmazsa olmaz ilişkiyi anlatıyor.

Profesör Ümit Özdağ var, futbol maçında basketbol oynayarak sonuç alamayacağımıza dikkat çekiyor, Akp stratejilerine hizmet eden “sarı muhalefet”e dikkat çekiyor.

Uluç Özülker var.
Fikri Sağlar var.
Ufuk Söylemez var, ulusal çıkarlarımızı, milli ekonomiyi, ideolojik saplantılardan uzak, içinde “insan” olacak şekilde hayata geçirebilmemizin yollarını anlatıyor.

  • Profesör Ahmet Ercan, Cumhuriyet devrimlerinin kasıtlı olarak aşındırıldığını, köy enstitüleri başta olmak üzere, eğitim sistemini kuruluş ayarlarına döndürmek gerektiğini izah ediyor.

Türkiye’nin kahramanı Nasuh Mahruki var, “kök sorun” kavramına dikkat çekiyor, geriye kalan tüm sorunlarımızın Atatürk’ün ilerici vizyonundan vazgeçmekle başladığını anlatıyor.

Profesör Osman Korkut Kanadoğlu var, Profesör Kemal Alemdaroğlu, Profesör Coşkun Özdemir, Profesör Mehmet Tevfik Özcan var.

Mavi vatan” kavramının mucidi Cem Gürdeniz var.

Can Ataklı, gerçekten ilham verici bir açılım yapıyor, seçime “kazanacak bir aday”la girmek yerine, “kazanacak bir kavram”la girmemiz gerektiğini anlatıyor.

Namık Tan var, ihtiyacımız olan sadece gerçekçilik ve akılcılık diyor, hatalarımızla yüzleşmeden, yüzleşmeyi idrak etmeden toparlanmanın mümkün olmadığını özetliyor.

Profesör Tolga Yarman var, altını çize çize okumamız gereken bir tarif yapıyor, “son yirmi yıl, dincilerden memlekete hiçbir yarar sağlanamayacağını göstermiştir, ama şu da var ki, bu dincileri başımıza, gardrop Atatürkçüleri, samimi inananları küstüren, görenekten nasibini alamamış, Cumhuriyet’i anlamamış, Atatürk’ü hiç anlamamış, halka tepeden bakan, kibirlerinden geçilmeyen, sözde ilerici gabiler bela etmiştir” diyor.

Sedef Kabaş var, 3T formülüne vurgu yapıyor; Teknoloji, Tarım, Turizm diyor.

Ümit Zileli var, Şahin Mengü var, Salim Şen var, Arslan Bulut var, Deniz Kutluk, Tarık Özkut, Ertuğrul Kumcuoğlu, Mustafa Duman, Haluk Dural, Orhan Eraslan, Ümit Ülgen var.

Kitap diyoruz ama, 160 sayfalık “kurtuluş reçetesi” demek daha doğru.
Memleket için endişeleniyor, karamsarlığa kapılıyor ve acaba ne yapmalı diye kafa yoruyorsanız, “Türkiye İçin Ne Yapmalı?” kitabını okuyarak başlamanızı öneriyorum.