Etiket arşivi: Mısır fıravunları

Almanya’dan Dr. Yavuz Dedegil’den mektup…

Dostlar,

Sn. Dr. Ali Nejat Ölçen‘in bu sitede yer verdiğimiz “İSLAMIN ÖZÜ” başlıklı yazısı; 23.8.13, (http://ahmetsaltik.net/2013/08/23/islamin-ozu/) ve bizim kapsamlı sunuş yorumlarımız (sonra İSLAMDA REFORM ZORUNLULUĞU başlıklı makalemiz, 24.8.13; http://ahmetsaltik.net/2013/08/24/islamda-reform-zorunlulugu/) üzerine, Almanya ADD’lerinden dostumuz Sn. Dr. Yavuz DEDEGİL aşağıdaki e-iletiyi yolladılar. Andığımız yazının “yorum” bölümünde gözden kaçmasın istedik.. Bu değerli katkı aşağıda.

Sn. Dr. Dedegil dostumuza teşekkür ederiz..

Sevgi ve saygı ile.
Tekirdağ, 25.8.13

Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net

============================================

Ben mi çıldırıyorum, yoksa ülkemizin en üst bilim ve bilgisine sahip vatanseverlerimiz mi çıldırdı?

2013/8/24 Yavuz Dedegil

1. Onyıllarca eğitimi ihmal edilen halkımız bir İslam çetesinin eline düştü. Bize bununla mücadele düşüyor.

“CETE” nin elinde Arapca bir KURAN; anlaşılması, Türkçe’ye tercüme edilse de, aslında gerçekten teknik nedenlerle mümkün degil. (Bkz. Suriye’li din tarihcisi Prof. BASSAM TIBI, iki yıl Ankara’da da kaldı ve öğretti, sonra Almanya’daydı, Şimdi ABD’de. O diyor ki: Muhammed’in ölümünden sonra, birinci Halife Ebu Bekir değil, sanirim Osman veya başkası, Muhammed’e vahi olan ayetleri toplatıyor.

Ne kaynakların gerçekliği ve ne de KRONOLOJİSİ belli. Bunlar (el ile) yazılmadan önce soruluyor: “Toplanan bu ayetleri hangi sıra ile yazalım?” (Çünkü kronoloji belli değil)” Yanıt: UZUNLUKLARINA GÖRE SIRALAYIN !

Ben şahsen Kuran’ın tercümesini {Türk Dil Kurumu} ve Almanca tercümesini (Reclam Yayinevi) okumaya çalıştım, hiçbirşey anlamadım. Ancak Bassam Tibi’nin konferansından sonra, neden anlamadığımı anladım! (Kuran’da şarap önce yasak edilir, sonradan tavsiye edilir, kronoloji karmaşası yüzünden.)

Bir romanı alın, cümlelerine bölün ve cümle uzunluğuna göre dizerek baskıya verin. Bu Romanı kim anlayabilir? Salman Rushdi’nin “Seytan ayetlerinin” hikayesine ve Kuran’a en az 4 Ayetin sonradan eklendigine girmiyorum.

2. Dünya’da en az 15 büyük din var, birçoğunun peygamberi ve kitapları var. Müslümanlar Dünya halkının yaklaşık %15’i. İnsanların % 85’i Müslüman filan değil. Yahudisi, Hıristiyanı, Hinduisti, Taoisti, Budhisti, Jain’isti, Bahai’si, Şamanist’i, Atheisti ve bu dinler içinde farklı MEZHEPLER de var.
(Son istatistiğe göre Alman halkının %50’si atheist!) Dünyayı, insanlığı ve başka dinleri tanıyan bir kişi, özellikle bilimsel eğitim almışsa, “En son ve en iyi din benimkisi!” iddiasında bulunur mu?

3. Türkiye’de İSLAM 1517 (Mısır’ın işgalinden), Yavuz Sultan Selim’den beri POLİTİK GÜÇ konusudur. SULTAN, Mısır Firavunları gibi gücünü TANRIYA dayatır ve MUTLAKLIK kazanır. Böylece Türk toplumu, RAMSES’in MISIR’ında olduğu gibi köleleşti.

4. ATATÜRK; Türkiye’den RAMSES devrini kaldırmayı ve kabul ettirmeyi başardı. Biz O’nun öğretmenlerinin öğrencileriyiz. BİLİME inanırız ve onun tek çıkar yol olduğunu biliyoruz.

O (ATATÜRK), DEVRİM yapmak cesaret ve kudretini kendinde gördü,
TAVİZ vermedi.

5. Türkiye’de bu devrimi sürdürmek ve tamamlamak bize düşüyor.
Nasıl?
– Ya İMAM POSTUNA GİRİP ONLARI yeni KURAN yorumları ile yumuşatıp bilim yoluna sevk etmeyi deneyeceğiz, ki ben mümkün olmadığına inanıyorum, (Çünkü onlar çıkarlarını savunuyorlar, dini – imanı değil!)

– VEYA; İMAMLARIN, ŞEYHLERIN, ŞIHLARIN tezlerine açıkca karşı çıkarak ve işin doğrusunu söyleyerek GERÇEKTEN AYDINLATARAK için savaşacağız.

6. AZİZ NESiN, TURAN DURSUN, BAHRİYE ÜÇOK, bu konuda ATATÜRK’ün gerçek savaşçıları oldular. Biz de onlar kadar olabilmeliyiz.

Bu benim kanım.

Saygi ve sevgilerimle

Dr. Yavuz Dedegil

Prof. Selçuk Erez : Yalakalara ne olacak?

Cumhuriyet Pazar Dergi 16.06.2013

file:/Users/apple/Desktop/dergi/in/16PD05/%2016%20HAZIRAN%202013:CALISMALAR:LOGOLAR%20ICIN:PAZARINPENCERESINDEN-2SATIR.jpg
SELÇUK EREZ
www.selcukerez.com
 

Yalakalara ne olacak?Demokrasi yoksunluğuna Taksim Gezisi’nde başlayan tepkiler,
yurdun dört bir köşesine yayıldıkça ben, kıdemli yalakalarımız için üzülmeye başladım:İşin artık böyle süremeyeceğini, üç vakte kadar bu zavallıların işsiz kalacağını anlıyorum. O tarih gelip çattığında -ki maalesef bu kaçınılmazdır- işadamı, basın üyesi vb. yalakalarımız ne yapacaklar?

Dante, bu kimselerin Cehennemde Sekizinci Daire’nin İkinci çukuruna gideceklerini
ve orada süreksiz ve ağırlaştırılmış bir eylem sürdüreceklerini, dışkı eşeleyeceklerini söyler. Bunu bilerek, yeryüzünde sefalet çekmelerine karşı duyarsız kalamayız.

Araştırdım ve eski yalakaların bundan sonra yapabilecekleri, onların karakter yapısı ile çelişmeyeceğinden kolay uyum sağlayacakları birçok anafor işi saptadım.

İskatçılık                 : Bazı ülkelerde cenazelerde saçını başını yırtıp ağlaması için parayla adam tutuluyor. Özellikle Tayvan’da ve Kenya’da hatta İngiltere’de böyle kimseler var. Britanya’da saatine 45 sterline ağlıyorlar.

Arabistan’da kral yelpazelemek              : Klima cihazlarının yayılmasına rağmen
Arap yarımadasının emirleri, kralları, Mısır fıravunları gibi tavus tüyü yelpazelerle serinletilmeyi yeğliyorlar. Bu canlı soğutucuların da Venedik gondolcuları gibi işlerini görürken bir taraftan da şarkı söylemeleri hoşa gidiyor. Bu nedenle sesi güzel olanlar ve Arapça gazel bilenler tercih ediliyorlar. Tek riski, on beş yıl önce bir görevlinin yelpazeyi gereğinden fazla sallaması sonucu emir, ağır sinüzit olunca yelpazecinin çöle götürülüp taşlandığı biliniyor.

Yemek tadımcısı                : Zehirlenmekten korkan birçok devlet büyüğü, yiyeceklerini belli bir süre önce tadacak kimseler kullanıyorlar. Maaşın kabarık olması yanında yemeklerin en âlâsından beleş çimlenmek önemli avantalardır. Riski; sendikaları yok ve iş kazası çok.

Tebrik kartları basıp satmak               : Taksim Gezisi’nde ve Beyoğlu’nda,
sokak hattatlarımızca haziran ayı boyunca yazılmış duvar yazılarının resimlerini çekip bunları bayram tebrik kartları haline getirmek ve yılbaşı, dini ve milli bayramlarda satışa çıkarmak bol kazanca yol açabilir.