Etiket arşivi: Menzil Tarikatı

ÇARŞAMBA İĞNELERİ – 6 Eylül 2023

Türk Vatandaşı Naci BEŞTEPE

GERİCİ

RTE’nin konuşma yaptığı, 2023-2024 su ürünleri av sezonu açılışında kadın ve erkekler brandayla ayrıldı.

Durmak yok gericiliğe devam…

İLGİSİZ

Gazeteci Barış Pehlivan ile aynı koğuşta olan bir mafya üyesi, “Birçok suç örgütünün mermi kaynağı bazı polislerdir ama mafyanın en çok para yedirdiği grup hâkimlerdir” dedi.

Çakıcı çete davasından beraat etti.

Ne ilgisi var?..

TERS

Maaşların yetersizliği konusunda gösteri yapan öğretmenlere polis ters kelepçe vurdu.

Bu işte terslik var…

FETÖCÜ

AKP’li Metin Külünk, DİB Erbaş’a Fetöcülüğü ile ilgili sorular sormaya devam ediyor.

Karşıdan tık yok.

Sessizlik nedendir?..

ATIN

İ. Melih Gökçek, final maçı öncesinde milli voleybolcu Ebrar için “Atın bunu milli takımdan” yazmış.

Ebrar milli görevini en iyi şekilde yaptı, milleti mutlu etti.

Vurduğu her smaç, aldığı her sayı, “atın” diyene…

GÜVENİLİRLİK

Diyarbakır’da, kendini ‘şeyh’ olarak tanıtıp muska yazan kişinin ayda 1 milyon liradan fazla kazandığı ortaya çıkmıştı. Dolandırıcılık yaptığı gerekçesiyle gözaltına alınan şüpheli, adli kontrol koşuluyla serbest bırakıldı.

Dönemin güvenilir insanıdır. Yargı üzemez…

ÇOMAK

Bilal Erdoğan’ın yönetiminde olduğu Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) eski yöneticisi Ramazan Aydoğdu, TÜGVA’nın MİT ve Emniyet ile ilişkisi olduğunu, bu yolla bazı isimlerin takip ettirilip bilgilerine ulaşıldığını iddia etti.

Devlet çarkına çomak sokuldu…

BİLGİSİZ

Kemal Kılıçdaroğlu, Atatürk ve laiklik düşmanı, kendisine hakaretler yağdıran Perinaz Mahpeyker Yaman’ın danışmanı olarak atanmasına ilişkin, “O günler koşullarında araştırma yapacak zamanım yoktu. Bu mesajlarını bilseydim elbette atamazdım” dedi.

Pes birader. İnsan danışacağı kişiyi bilmez mi?

İyi ki seçilmedin diyeceğim geliyor…

ÇAKAR

Menzil tarikatı liderinin aracı çakar takılı.

Emniyet-İçişleri Bakanlığı çaktı…

Kuzey (Ankara) güney ekseni: Meclis mi, kişi mi?

İbrahim Ö. Kaboğlu

İbrahim Ö. Kaboğlu
Siyaset 20.07.2023, BİRGÜN

10 Temmuz sabahı İstanbul’da  ‘İsveç’in NATO üyeliğine hayır’ sözü, akşam Vilnius NATO zirvesinde, ‘evet’e döndü; ama “nihai karar TBMM’de” kaydı da eklenerek. Oysa “Parlamenter sistem tartışmaları bir daha açılmamak üzere kapanmıştır” sözü belleklerde.

AKP Genel Başkanı ve CB Erdoğan’ın gün içindeki ‘hayır’-‘evet’ çelişkisi ve AB kartını kullanması karşısında Avrupalılar, “görüş değiştirme yeteneği yüksek kişi”, “pazarlıkçı” ve “ucuz şantaj denemesi”  vb. nitelemeler yaptı.

Türkiye’de insan hakları ihlallerine ilişkin soruları ise, ‘bu konularda sorun yok’ şeklinde yanıtlandı.

MANEVİ RÜZGÂR!

Doğru, Anayasa düzleminde  basın ve ifade özgürlüğü güvenceleri de var. Ama sorunun kaynağı, “2017 kurgusunun anayasasızlaştırma sürecine ivme kazandırması eşliğinde  yargının siyasallaşması.

Aslında yasama-yürütme karşılıklı denge ve denetim düzeneği kaldırılmasa, yargı bağımsız karar verebilse, anayasal hak ve özgürlükler saygı görecek; ülke, “siyasal ve düşünsel suçlular” hapishanesine dönüşmeyecekti.

2017 kurgusu sonucu parti genel başkanı da olan CB, kendi iradesi dışında TBMM’nin karar alamayacağını da biliyor.

Oysa özerk TBMM, uluslararası ilişkilerde ulusal çıkarları savunmada hükümetin ve yöneticilerin elini güçlendirir.

Bu nedenle, “Meclis karar verir” sözü, “parlamenter sistem” tartışmasını kapatmak bir yana, açmakla gerçekçi olur; üstelik, Anayasa değişikliği gündeminin sıcak tutulduğu bir ortamda.

Parlamenter rejimde, başbakan, Hükümeti temsilen açıklama yapacaktı ve akşama kadar değişmeyecekti, Meclis’e yaptığı yollama da inandırıcı gelecekti.

Talimat ile yasa yapan Cumhur İttifakı, hayır oyu bir yana, CB tezkeresini müzakere bile edemez

Şu halde kurumlara ve kurallara dönüş, Türkiye’nin uluslararası toplum önündeki saygınlığı bakımından da yaşamsal. Uluslararası ilişkilerde sürekli savrulmalar, parlamenter rejim gereksinimini her gün daha çok hissettiriyor.

Kuşkusuz bu okuma, parlamenter rejim yanlısı ‘demokratik muhalefet’çe yapılmalı.

Ne ki, 2023 hezimeti, monokrasi ayracını kapatmak için demokratik itici güç değil, teslimiyet yaratmış görünüyor.

Bu nedenle demokratik anayasa, yurttaşlar ve sivil toplum örgütleri başta gelmek üzere toplum tarafından istenmeli.

“Parlamenter sistem, Meclis demek. Tartışmaya bile karşı çıkan kişinin “Meclis karar verir” sözü, bir çelişki değil mi? Hem TBMM önemsenecek, hem de Temmuz sonu bile beklenmeden Meclis kapatılacak. Neden?

İsveç’in NATO’ya giriş onayını geciktirmek mi yoksa, nasılsa 1 Ekime  kadar Meclis kapalı olacağı için siyasal İslam çalışmalarına ivme kazandırmak için mi?

ÜLKESEL YAĞMA!

Meclis’i işaret ederek göz kırptığı Kuzey’in manevi rüzgarı, 17 Temmuz’da Ankara’yı güneye yönlendirdi, “maddiyat” için: Para karşılığında ulusal varlıklar.

Riad, BAE ve Katar yolunda ise, bu kez “Biz neyi satacağımızı çok iyi biliriz” sözleriyle “ülke pazarlaması itiraf ediliyor.

Güney hattında, içerisi ve dışarısı birbirini tamamlıyor gibi:

İÇERİDE: Menzil TarikatI’na tıpkı Hizmet Cemaati’ne olduğu gibi, “ne istedilerse verilmiş” görünen ve anlaşılan.

DIŞARIYA: İslam dünyasına da çok değerli ulusal varlıklar satılacak!

Hangi ortamda? Kuzey’de işaret edilen Meclis, hemen kapatılarak; Güney’e ise, ülkeyi pazarlamak için “aile boyu saltanat gezisi” düzenlenerek.

  • Baltık Denizinden Basra Körfezi’ne savrulmalar, 14 ve 28 Mayıs seçimlerinin sonucu.

Muhalefetin yapabildiği ise, TBMM’yi olağanüstü toplantıya çağırmak.

Oysa TBMM gündemi, içeride yoksullaştırılan halkı ölesiye soyan vergilerle sınırlı kalmamalı, ulusal değerlerin satışına yönelik eylem ve işlemleri de olmalı.

CHP, Yeşil Sol P, İYİ P. SP ve diğerleri, CB’nin, NATO ile ilgisi bulunmadığı halde AB kartını kullanma girişimi karşısında TBMM’de “demokrasi ve hukuk”, en değerli varlıkları pazarlama karşısında ise, ‘ülkesel değerler’ savunmasını yapabilmeli.

Demokratik parlamenter rejim isteyen partiler, azınlık bilinci ile davranamadıkları sürece, ne ulusal değerleri savunabilir, ne de  uluslararası ilişkilerdeki savrulmaların önüne geçebilir; olsa olsa “tek kişi dümeni”ne girer.

Cumhuriyet tehlikede ama beyler egolarını büyütmekte…

Fikri Sağlar

Fikri Sağlar
Siyaset 06.07.2023 BİRGÜN

Dünkü BirGün gazetesinde “Kuran kursu seferberliği” başlığıyla çıkan haberi okuyalım:

Her yeri Kuran kursuna çeviriyorlar.

Diyanet’in açtığı yaz Kuran kursları sadece (yalnızca) camilerde yapılmıyor.

– Okullar, hem MEB hem de vakıflar eliyle Kuran kurslarına dönüştürüldü.

– İlim Yayma Cemiyeti’nin 4-6 yaş grubu (dilimi) için düzenlediği yaz okulunun açılışına katılan

Kayseri Valisi Gökmen Çiçek ise imamlara “Yavrularımız size emanettir” ifadelerini kullandı…”

***

Dehşet verici bu haber sonrası, altını defalarca (kezlerce) çizerek bir kez daha yazıyorum ki;
“emperyalizme karşı savaşmış ve Aydınlanma devrimleriyle

çağdaş, laik, demokratik, sosyal hukuk devleti niteliğine kavuşmuş

AKP’nin 21 yıldır hedeflediği 2023 değişimi tam gaz ilerliyor…
***
Sonunda yazacaklarımı baştan yazayım. Bu durumun gerçekleşmesinin nedeni, liyakatsiz, basiretsiz hatta işbirliği içinde oldukları kuşkusu veren sağ muhalefettir…

Önceleri “sol düşünce çökmüştür” diye tezvirat (dedikodu) yapan, sol partileri, STK’leri ve solda düşünen kişileri, aydındır, korkmaz ve iktidarı sorgular tedirginliğiyle yok saymaya çalışan iktidar; dış destek ve üst akılla yeni kurmacalar içine girmiştir. Algı yöneterek, ele geçirdiği iktidar koltuğunu bırakmamak için sarı muhalefet partileri oluşturmuştur.

Görülen o ki; BOP eşbaşkanlığıyla iş başına gelenleri ayakta tutan, Cumhuriyet’in ilkelerinin değiştirilmesine ses çıkarmayan, değerlerin yok edilmesine karşı “mış” gibi görünen, aksine iktidarın her adımını sinice destekleyen muhalefet de bir projedir
***
Şayet Türkiye Cumhuriyeti, anayasal bir ülke ise ve mevcut Cumhuriyetin niteliklerini açıklayan

  • Anayasanın 2. maddesi; Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devletidir.

diye emrediyorsa, yukarıdaki BirGün’nün haberi, “Cumhuriyetin en temel ilkelerinden birinin yok edildiğini” açıkça gösteriyor…
***
“Laiklik tehlikede değildir” diyen Kılıçdaroğlu’nun dünkü haberle ilgili yorumunu çok merak ediyorum. Hoş, diyeceği bir şey olacağını da zannetmiyorum…
***
Çünkü CHP’nin 6 ilkesine ve anayasaya rağmen (karşın) Kılıçdaroğlu daha önce, “Herkesten oy alacağız” beklentisiyle,

  • Darülharp’te olduklarını yani, İslami Kurallara göre yaşamayan ve yönetilmeyen
    Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı savaşta ve cihatta olduklarını açıklayanlara”,

adeta çanak tutan siyasetine devam etmişti.

Türbanlı kamu yöneticilerine, dualı kamu açılışlarına, Diyanet İşleri Başkanlığının ahlak dışı fetvalarına tek bir söz söylemeyerek yani Atatürk’ün Partisinin en önemli ilkesi olan laikliği savunmayarak Türkiye’nin bu noktaya gelişine katkı sundu…
***

Artık Üniversitelerde, Adliyelerde, Halk Eğitim Merkezlerinde, okullarda,
kamu kurumlarında ve garnizonlarda çalışanlar, çocuklar ve yetişkinler
 için
yıl boyunca Kur’an-ı Kerim, Tecvit, İman ve Tefsir dersleri verilecektir.

Bu dersler yalnızca devlet tarafından değil, TÜGVA gibi vakıflar ve Menzil gibi tarikatlar ile cemaatler eliyle de verilebilecektir.
***
Özellikle; Millî Eğitim Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından hazırlanan protokole göre; “Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum” (ÇEDES) projesiyle, “öğrencileri bilime sevdalı, kültüre meraklı ve duyarlı; milli, ahlaki, insani, manevi ve kültürel değerlere göre yetiştirmek” amacıyla imam ve vaizlerin okullarda görev alacağı talimatı da başlı başına bir tehlikedir…

ÇEDES Projesi, Anayasamızın 2. maddesinde yer alan laiklik ilkesine, Eğitim ve Öğrenim Hakkı ve Ödevi başlıklı 42. maddesine ve Öğretim Birliği Yasası’na açıkça aykırıdır.”
(AS: Anayasa m. 174)

Suç işleniyor. Muhalefetten tık yok!
***
Unutmayalım              : Bu ülkede dini eğitimin (AS: “din eğitimi” demek gerekir) cemaatlere, okullarına, dershanelerine teslim edilmesinin ne denli acı sonuçlar verdiğini gördük. Tarikatların eline düşürülen çocuklar baskı nedeniyle intihar etti. Kız – erkek demeden birçok çocuğun tarikat yurtlarında taciz edildiğini dehşetle öğrendik.

Ahlaki sabıkaları bulunan bu yapılara, hem de devlet eliyle geleceğimiz olan çocuk ve gençlerimizin teslim edilmesi, en hafif deyimle, vahşettir. Bu duruma göz yumanlar ve de susanlar da vahşetin ortaklarıdır…
***
Yani AKP’nin hedeflediği “dindar ve kindar gençlik”, iktidarın zorlaması ve koruması altında ülkenin her köşesinde alenen (açıkça) yetiştirilmeye devam ediyor…

Soruyorum              :

Laiklik tehlikede değildir!” diyenler, bu durumu çocuklarına ve de torunlarına nasıl anlatacaklar?
***
Evet değişim isimle (adla) değil, zihniyetle olur. CHP kendi ilkelerine dönmek zorundadır. Kurumsal Kimliğini öne çıkarmalıdır.

Kılıçdaroğlu’nun tasarladığı değişim, CHP’yi Atatürk’ün kurduğu parti olmaktan çıkardığı, sol ilkelerden uzaklaştırdığı, evrensel hak, özgürlük ve dayanışma ideallerini unutturduğu bir noktaya taşımıştır.

Bu durum CHP’yi sağcılaştırmış, Kürt ve Alevi sorunlarını çözmekten, ülkede barışı istemekten uzaklaştırmıştır.

Çünkü CHP içinde demokrasi, hukuk ve dayanışma yok edilmiştir.

Tekrarlıyorum (yineliyorum) : CHP DEĞİŞİRSE TÜRKİYE DE DEĞİŞİR…
===============================
Yazarın Son Yazıları

ÇARŞAMBA İĞNELERİ : 08 Mart 2023

Türk Vatandaşı Naci BEŞTEPE

KÖRLEŞME

Kahramanmaraş Belediye Başkanı Kahraman Güngör, bütün olanakları ile Kahramanmaraş’a yardıma koşan Ankara BŞBB Mansur Yavaş’ı görmediğini söyledi.

Perdelenmiş gözleri kentteki depremi ve depremzedeleri gördü mü acaba?..

İSTİFA

Yunanistan’da tren kazasında 40 kişi ölünce Ulaştırma Bakanı hemen istifa etti.

Depremde en az 45 bin kişi öldü, önemseyen bir kişi çıkmadı…

YANDAŞ

Perinçek, “Gelecek hükümet, Cumhurbaşkanımız önderliğinde AK Parti, MHP ve Vatan Partisi ortaklığında kurulabilir.” diyor.

2015’ten beri süren yandaşlığın bedelini istiyor…

HİZMET

Çadırları alt kuruluşumuz sattı” diyen Kızılay Başkanı’nın 12 alt kuruluşun  yönetim kurulu başkanı olduğu, 300 bin TL’nin üzerinde aylık aldığı, oğlunun da Kızılay’da başkan yardımcısı olduğu açıklandı.

Kızılay, başkanına hizmetten halka hizmete zaman / olanak bulamamış…

VİCDAN MI?

Kızılay Gayrimenkul ve Girişim Sermayesi Portföy Yönetimi’nin, depremin üçüncü günü (9 Şubat) Kurumun paralarını altın ve dövize yatırdığı belirtildi.

O (Kızılay) artık yardım kuruluşu değil kâr amaçlı bir holding.

Yapılan hukuki, ahlaki ve vicdani!..

BAKAN

Kayıp (yitik) çocukların akıbeti sorulan Aileden sorumlu Bakan, ”Umuyoruz sosyal kurumlardadır” dedi.

Umuyorum, “Umuyoruz” diyen kişi ne Bakanı olduğunun ayırdındadır…

SEYİRCİ

Futboldan sonra FB basketbol seyircisi de “İstifa!” sloganı attı.

Bahçeli’den çözüm bekleniyor. FB Eurolig’ ten çekilsin mi?..

DAYATMA

Akşener, Kılıçdaroğlu’nun adaylığının “dayatma” olduğu gerekçesi ile, “terk etmem” dediği masayı terk etti.

CHP’li belediye başkanlarını dayatarak geri döndü.

Zevzek…

KUŞ

FETÖ’cülerin avukatı Prof. Ersan Şen, fırsatı ganimet bilip, ”İyi Parti’den istem gelirse aday olacağını” açıkladı.

TV’lerde boy gösterince kimi kuşlar kendilerini deve sanıyor…

MAL

Akşener’in masadan ayrılması üzerine RTE, ”Onlar mal derdinde, biz can derdindeyiz.” dedi.

21 yıldır gözünün maldan başka bir şey görmediğini bilmesek!..

HELALLİK

RTE depreme müdahaledeki gecikmelerden dolayı Adıyamanlılar’dan helallik istedi.

Öbür illere zamanında yetişmiş miydi?

Adıyaman’ın Menzil Tarikatı’nın merkezi olması fark yaratır mı?..

GEREĞİ

RTE, seçimlerin 14 Mayıs’ta yapılacağını açıkladı ve “Millet gereğini yapacak” dedi.

Sonunu görüyor…

ÇARŞAMBA İĞNELERİ – 04 Mart 2020

ÇARŞAMBA İĞNELERİ – 04 Mart 2020

Türk Vatandaşı Naci BEŞTEPE

ELÇİ

23 Büyükelçimiz dışişleri kaynaklı değil, eş-dost ataması. 4 Büyükelçimiz çifte uyruklu. Viyana Büyükelçimiz, ülkücü katletmekten lekeli.

Gitti monşerler (RTE deyişi),
Geldi arpaşörler

KORONA

Koronavirüs daha Türkiye’ye gelmeden maske fiyatları %200 pahalandı.

Ulusal daya/nış/ma…

ZEHİR

Fatsa’da, İngiliz şirketin işlettiği altın maden yatağı bölgesindeki sularda en çok 200 mg/L olması gereken ağır metal, 3460 mg/L’ye ulaşmış.

AKP halkı güçlendiriyor!…

ASLI

RTE,’nin 66. yaş günü kutlama videosunda su ve simit sattığı görüntüleri paylaşılmış.

İnsan belleğinde unutkanlık sakatlığı olmasa, aslını yadsımaz…

SASKİN

Samsun Su ve Kanalizasyon İdaresi (SASKİ), logosundaki Atatürk’ü kaldırıp yerine su damlası koydu.

Su damlası etmeyen Saskinler…

TANE

RTE, şehitlerimizi “tane “ olarak söylemeye devam ediyor.

Kendisi bir tanedir de…

MENZİL

Menzil Tarikatı, Semerkant Ünv. nin adını Sağlık ve Teknoloji Ünv. olarak değiştirmiş.

Ya kafa…

YALAN

Saman ithal edildiğini söyleyenleri yalancılıkla suçlayan RTE, şehit sayıları ile ilgili soru soran FOX TV’yi yalan habercilikle suçladı.

Yalancı sonuçta mutlaka ortaya çıkıyor…

BADEM

Şehitler verildi, Türkiye ayakta, ulusun karşısına çıka çıka Hatay Valisi çıktı.

Teselliyi badem bıyıklarında bulduk…

ŞEHİTLER

RTE, “Şehitler Tepesi boş kalmayacak!”

Raporla askerden kaçan mahdum Burak’la, bedelli Bilal’le mi?…

GÜLÜCÜK

Millet kan ağlarken RTE vekillere verdiği yemekte gülücükler dağıttı.

Saygı…

SAYGINLIK

RTE, “Putin’e, bizi rejimle baş başa bırakın dedim.”

Kim, hangi sözünü takıyor ki?…

BİRLİK

RTE, sosyal medya hesabından birlik-beraberlik mesajı verirken bile CHP liderine çattı.

Şehit kanında oy hesabı…

VİRÜS

Koronavirüs nedeniyle dünyada akaryakıt ucuzlarken bizimkiler 18 kuruş ÖTV zammı yaptı.

Zam virüsleri…

ÇAĞRI

RTE, “Bizi Suriye halkı çağırdı” diyor.

Esad’ı destekli?..

GENERAL

Suriye’de harekatı yöneten 2. Or. K. Sinan Yayla, “Suriye’yi güvenli hale getirmek, şehitlerimizin kanını yerde bırakmamak ve rejim bölgesini kan gölüne çevirip içinde yüzmek için buradayız” demiş.

Tam ÖSO-HTŞ  komutanı …

SURİYELİ

Polatlı’da “Suriyeli istemiyoruz” diye bağıran bir grup, Suriyeliye benzettikleri iki Türk’ü dövdü.

Türk’ün zekisi!…

REJİM

MSB Akar, Samandağ’ındaki şehit evinde “savaşın rejim yıkılana kadar süreceğini” söyledi.

A bire taş kafa, rejimden sana ne,

Bu kafayla gidersen askere…

CİĞERCİ

Ersun Yanal gitti.

Yanına bonus olarak Tolga Ciğerci de verilse…

 

ÇARŞAMBA İĞNELERİ – 27 Haziran 2018

ÇARŞAMBA İĞNELERİ – 27 Haziran 2018

Türk Vatandaşı Naci BEŞTEPE

MENZİL
Seçimden hemen önce KHK ile Menzil Tarikatı’nın üniversite kurmasına izin çıktı.
Yeni yol arkadaşlığı…

BİRİKİM
RTE afişi,” Dünya ile rekabet birikim ister” yazıyordu.
Haklı bir itiraf, dünyada ne hale geldik…

ÖLÜM
Hayrettin Karaman, ”Seçimi kaybedersek ölürüz”
Ölmediniz, kaybedenler de ölmedi…

KIYAK
MEB. Devamsızlıktan kalan öğrencileri sınıf geçirdi.
Seçim rüşveti…

SADAKAT
Başkanı RTE ile çay toplayan Danıştay, seçime üç gün kala “Kamu görevlilerinin sadakat yükümlülüğü” paneli düzenledi. Liyakat dibe vurdu…

KÖPRÜ
RTE, ”YSS Köprüsü’nden parası olan geçsin”
“Dünya lideri.. Milletin adamı” denirken oldu zenginlerin başkanı, fakirlerin kazığı…

YAĞMUR
Yandaş Güneş yazarı Ömer Özkaya şiddetli yağışları AKP karşıtı dış güçlerin yağdırdığını yazdı.
Ahmaklar artınca, ahmak kandırıcılar da artıyor…

ÜSKÜDAR
YSK Başkanı Güven,” Seçim sonuçları kesinleştikten sonra vatandaşların incelemesine açacağız”
Pürüzler giderilsin, at Üsküdar’a geçsin…

OY
AKP Ordu Korgun İlçe Belediyesi, AKP’ye verilen oya göre yol yapacak.
Gelecek seçimde su da oya göre verilir…

Fatih Altaylı: Menzili yazdığıma pişman oldum

Fatih Altaylı:
Menzili yazdığıma pişman oldum

Fatih Altaylı: Menzili yazdığıma pişman oldum

HABERTÜRK’ten aktaran AYDINLIK, 7.9.2017 13:09

(AS : Bizim kapsamlı katkımız yazının altındadır..)

Fatih Altaylı, Menzil Tarikatı‘nın bürokraside FETÖ’den oluşan boşluğu doldurmaya çalıştığını dün köşesine taşımıştı bu gün ise kendisine gelen mailleri aktardı

Habertürk gazetesinde dünkü köşesinde

  • “Yarın da ‘METÖ bizi kandırdı’demeyin”

başlıklı bir yazı kaleme alan Fatih Altaylı, bürokraside FETÖ’den boşalan yerleri Menzil Tarikatı’nın doldurduğunu yazmıştı.

Altaylı dünkü yazısı sonrası kendisine devlet memurlarından gelen mailleri bugünkü köşesine taşıdı. Menzil Tarikatı yazısı sonrası binlerce mail aldığının altını çizen Fatih Altaylı, dünkü yazısı için “Yazdım ve yazdığıma pişman oldum” dedi ve şunları aktardı:

“Dün devletin hâlâ eski hatayı sürdürme eğiliminde olduğunu, FETÖ’den boşalan kamu görevlerine, başlıca birkaç tarikatın hızla aktığını ve örgütlendiğini yazarak

  • “Yarın da ‘METÖ bizi kandırdı’ demeyin sakın” diye yazdım.

Yazdım ve yazdığıma pişman oldum.

Birkaç saat içinde ben diyeyim yüzlerce, siz deyin binlerce mail yağdı. Farklı kamu kurumlarından pek çok “dertli” bürokrat. Pek çoğu, “Atı alan Üsküdar’ı geçti” diyerek kurumlarında kimi tarikatların örgütlenmeyi tamamladığını, bazılarının zaten yıllardır örgütlendiğini ve

  • artık kurumların tamamen tarikat kontrolüne girdiğini anlatıyor.

Bu kişilerin belirli simgeleri fütursuzca üzerlerinde taşıdıklarını, kimilerinin yüzükleriyle, kimilerinin giysilerinde taşıdıkları bazı renklerle tarikat bağlantılarını ortaya koyduklarını anlatan okurlar. Şunu söylemem lazım.

Tarikat veya cemaat mensubiyetini tasvip etmemekle beraber, canı çekenin bunlarla içli dışlı olmasına, aklını, fikrini, hatta bazen namusunu ve şerefini şeyhine emanet etmesine karışmam. Böyle bir hakkım da yok yetkim de.

İnanç dünyasında aklına ve kendine güvenmeyip, kendini bir tarikatın şemsiyesi altına sokan birinin kamuda görev almasına da doğrudan karşı çıkmam. Ancak Gülen Cemaati henüz FETÖ olmadan ve pek çoğunca makbul bulunduğu dönemlerde yazdıklarımı tekrarlamak isterim.

– Bir kamu çalışanı, hangi görevde veya makamda olursa olsun, devlet görevini yerine getirirken tarikat hiyerarşisini devlet hiyerarşisinden üstte tutuyorsa,
– Bir kamu çalışanı, kamunun veya halkın çoğunluğunun çıkarındansa mensubu olduğu cemaatin çıkarını korumaya çalışıyorsa,
– Yetkili makamdaki kamu görevlisi, delegasyonunda liyakate değil, tarikat bağına önem veriyorsa,
– Üst makama atanan kişi tarikata bağlı olmadığı zaman bu amire itaatsizlik başlıyorsa,
devlet bitiyor demektir.

Biz bunları FETÖ için de yıllarca yazdık ve uyardık. Karşılığını, karalama, dinleme olarak cemaatten, “Siz anlarsınız bu işlerden” diyerek siyasetten gördük. Ama biz yine de uyaralım. Biliyorum ki, yine bir işe yaramayacak.

  • Ama bir süre sonra “METÖ ile mücadele” dedikleri zaman, en azından kendimizi tatmin için bu yazıları tekrar gündeme getiririz.
    =====================================
    Dostlar,

    AKP = RTE artık bitiktir..
    Kağıttan kaplan.. Sabık Çiller’den koalisyon için medet umulmaktadır; %51 hayaldir..
    İçeriden ve dışarıdan kuşatılmış ve kullanılmaktadır.
    Bu hazin tablonun farkında olduklarından hırçınlıkları ve zulümleri daha da artmıştır.
    Korku çok büyüktür ve çok yönlü / kaynaklıdır.. Eee eden bulacaktır.. Mazlumun ahı!

    İlki iktidardan ve nimetlerinden olma.. saadet zincirinin – saltanatın sonu
    – İkincisi yargıda hesap verme
    – Üçüncüsü yabancı istihbarat kurumlarının operasyonları
    – Sonki de Türkiye’den kaçmak zorunda kalırlarsa nasıl ve nereye..

Aslolan Türkiye’nin bu süreçten en az zararla kurtulabilmesidir.

Eğitim sistemi artık mide bulandırmaktadır. ”Günaydın” sözcüğü bile dışlanmaktadır!
Atatürk‘e yapılan ihanet her türlü dayanç (tahammül) ve sabır sınırlarını zorlamaktadır.
Ege’de işgal edilen adacıklar ve coğrafik formasyonlara çaresizce sessiz kalınmaktadır.
Irak’ın kuzeyinde ABD-AB-İsrail kuklası Barzani referandum girişimine ikirciklidir..
Tarım – hayvancılık perişandır, enflasyon yeniden 2 rakamlıdır.. İşsizlik de!
Ekonomide tam bir alarm temposuna karşın dikiş tutturulamamaktadır.. Borçlar büyüyor..

Yargı sopasıyla toplum vahşetle baskılanmaktadır
: AKP’nin eski bakanlarından, genel başkan yardımcısı Hayati Yazıcı’nın yakın akrabasının FETÖ bağına ”yargı” (!) der-hal yayın yasağı koymaktadır.. FETÖ ile mücadele, muhalefeti susturmak ve tasfiye için için sopadır!

  • 16 Nisan halkoylaması net ve kesin olarak hileli – gayrımeşru ve YOK HÜKMÜNDEDİR.. 

    Uzatmayalım..
    …………………
    En önemlisi ise tüm uyarılar hiçbir işe yaramamaktadır..
    Ölüm döşeğinde hiçbir tıbbi olanağın kalmayan hastanın son demleri gibi..

  • Ana muhalefet CHP çoook akıllı, hızlı – atak olmak zorundadır; hiç olmadığı denli!

    Sevgi ve saygı ile. 07 Eylül 2017, Datça

    Dr. Ahmet SALTIK
    Ankara Üniv. Tıp Fak. – Mülkiyeliler Birliği Üyesi
    www.ahmetsaltik.net     profsaltik@gmail.com

Çöküşün işaretleri!

Çöküşün işaretleri!

İsmet Özçelikİsmet Özçelik

(AS : Bizim katkımız yazının altındadır..)

AKP Fatih Gençlik Kolları’ndan, kendisini Çevre, Şehir ve Kültür Başkanı olarak tanıtan Tolgay Demir, “Düz Dünya Teorisi”ni açıkladı. Dünyanın yuvarlak olması mason uydurması, Dünya düzdür dedi.

Sarayda ağırlanan Kadir Mısırlıoğlu Twitter hesabından vasiyetini açıkladı. “Mustafa Kemal Atatürk’le zerre kadar muhabbeti olanların” cenazesine gelmemesini istedi.

Atatürk ve İnönü döneminde “camilerin ahır yapıldığı” yalanı yeniden piyasaya sürüldü.

AKP Muğla Teşkilat Başkanı Şadi Pirci, derisi soyulmuş bir dananın bacakları arasından çektirdiği fotoğrafını sosyal medyada paylaştı.

AKP’de itibar gören Menzil Tarikatının şeyhi Abdülbaki Erol’un torunu Seyyid Abdulbasid El Hüseyni altın yaldızlarla donatılmış tahta oturarak poz verdi.
***
Bunlar sadece birkaçı.

CEHALETİN ÖZGÜVENİ

Bir tarafta “cehaletin özgüveni”, diğer tarafta “saltanat” özentisi. Bir tarafta yalan dolan, diğer tarafta Cumhuriyete ve Atatürk’e bitmek tükenmek bilmeyen düşmanlık.

AKP’nin 15 yıllık durumu ortada. İktidarda, ama sürekli duvara tosluyor. “Kandırılmaktan” da bıkmıyor. Yanlışlardan dönmeye çalışsa da bilinçaltındaki gerici ideoloji eteğinden çekiyor.
Öne çıkardıkları ve yücelttikleri “aydınlar” da bunlar!

BUNLAR NEYİN İŞARETİ!

Peki bir kısmını yukarıda sıraladığım olaylar neyin işareti?
Bayram ziyaretlerinde AKP’li ve AKP’ye yakın duran tanıdıklarımla bunu konuştum. Genelde yorum yapmaktan kaçınıyorlar. “Münferit eylemler” diye işi geçiştirmeye çalışsalar da gidişattan kaygılı oldukları hemen anlaşılıyor.

“Çöküşün işareti olabilir mi?” diye sorunca itiraz etmiyorlar. Kalabalıkta konuşmayı sevmiyorlar. Ama yalnız kalınca iş değişiyor. Öyle şeyler anlatıyorlar ki, AKP’de iş sandığımızdan daha vahim!

“Metal yorgunluğu” çok hafif kalıyor. “Çürümüşlük” durumu daha iyi anlatıyor.

Belki de “Çöküşün işareti” demek daha doğru.

AKP’NİN KURTULUŞU

“AKP nasıl kurtulur?” sorusuna hemen hemen herkes aynı yanıtı verdi: “Milli Koalisyon“.

Bürokrat kökenli AKP’liler “denetime” vurgu yapıyor. “Denetimsiz harcamalar, denetimsiz uygulamalar, denetimsiz işler, OHAL’le yasaların rafa kaldırılmasının bedeli ağır olacak. Kontrolden çıkmış bir durum var, Allah korusun…” diyerek endişelerini dile getiriyorlar.

Milli bir koalisyonun Türkiye’yi kurtaracağını, AKP’yi de denetim altına alacağını düşünüyorlar.

İKTİDAR, MUHALEFET

Türkiye zor günlerden geçiyor.

  • ABD ve İsrail, Irak’ta “2. İsrail” için bastırıyor.
  • Suriye’de sınırımızın hemen ötesinde “3. İsrail” için hamleler yapılıyor. 

PKK/PYD’ye düzenli ordu kurduruyorlar. Gelişmiş silahlarla donatıyorlar.

Sırada Türkiye var. İç kargaşa yaratmak için fırsat kolluyorlar.

Durum bu. Ama iktidar da muhalefet de küçük hesaplar peşinde. Birbirinin kalesine gol atma derdindeler.

ŞAM, BAĞDAT

Esad yönetimi, başarı üstüne başarı kazanıyor. Bölge ülkeleri ile işbirliği gelişiyor. Kafamızın arkasındakileri bıraksak daha da gelişecek. Şam’la ilişkiye girsek iş daha da kolaylaşacak.

AKP yanlıştan dönmede hala ayak sürüyor. Anamuhalefetin bu konuda iktidarı sıkıştırması beklenir. Ama o tam tersini yapıyor.

Hükümeti Esad yönetimi ile ilişkiye zorlayacağına, Esad’a saldırıyor. “Bağdat’la, Tahran’la ilişki kurun” diyeceğine başka arayışlar peşinde. Umudunu ABD ve AB’ye bağladığı için gözü, kulağı Washington’da, Brüksel’de…

CHP’Lİ OLMAYAN CHP’LİLER

Bir ara kenara itilmişlerdi. Ama “Adalet Yürüyüşü” ile birlikte yeniden öne çıktılar. CHP’liler bunlar için “CHP’li olmayan CHP’liler” ifadesini kullanıyorlar.

– TR 705 ve arkadaşları,
– FETÖ ile yakın mesai yapanlar,
– PKK/HDP dostları
ortalıkta hava atıyorlar.
Bunları ben söylemiyorum. Kendilerini “gerçek CHP’li” olarak niteleyenler söylüyor.
Yorum sizin!
=================================================
Dostlar,

CHP’nin bu ciddi uyarıları dikkate alması gerek..
Sn. İsmet Özçelik‘in içtenliğinden kuşku duymuyoruz..
Eski İzmir Milletvekili (CHP) Sayın Prof. Dr. Oğuz Oyan’ın sitemizde yayınladığımız irdelemesi de CHP açısından son derece yol gösterici..
(http://ahmetsaltik.net/2017/09/06/prof-dr-oguz-oyan-nasil-bir-muhalefet/)
Hata yapma lüksümüz kalmadı..
Herkes, başta anamuhalefet CHP seferberlik konumunda çalışmalı;
AKP = RTE ülkemize yeşil OHAL’i dayatırken..
Hukukta silahların denkliği ilkesini akıldan çıkarmayalım..
Kitleleri harekete geçirmek ve onlara iktidar seçeneği sunmak..
Ana sorunları içeren Bütüncül bir program ile..
Toplumla birlikte dokunacak bir siyasal restorasyon programı!

Sevgi ve saygı ile. 06 Eylül 2017, Datça

Dr. Ahmet SALTIK
Ankara Üniv. Tıp Fak. – Mülkiyeliler Birliği Üyesi
www.ahmetsaltik.net     profsaltik@gmail.com