Prof. Dr. Halil Çivi
İnönü Üniv. İİBF Eski Dekanı
Yurdumuzun kurtarıcısı; demokratik ve laik Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önderimiz M. K. Atatürk, feodal, teokratik ve aile saltanatına dayalı Osmanlı Devlet yönetim modelini terk edip, yeni devletimizin pusulası ve rotasını akıl ve bilim merkezli çağdaş Batı Uygarlığına çevirmişti. Ayrıca 1925 yılında, Türkiye’deki tarikatlar, tekeler ve zaviyeleri kapatırken şu tarihsel uyarı ve açıklamayı yapmıştı:
- ” Ey millet! İyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti, şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz. En doğru, en gerçek tarikat medeniyet (uygarlık) tarikatıdır. Uygarlığın emir ve isteklerini yapmak, insan olmak için yeterlidir.” (×)
Atatürk ‘ün bu önemli açıklamasından tam 96 yıl sonra günümüzün tarikat ve cemaat kodamanları iktidardaki AK Parti yönetimine yaptıkları telkin ve basķılarla, 2011 yılında bizzat AK PARTİ tarafından imzalanan insan ve daha çok da kadın hakları ile ilgi olan İSTANBUL SÖZLEŞMESİ‘ni iptal ettirdiler. Mevcut siyasi iktidar, iktidarda kalma ve oy kaygısı ile onların isteğini yerine getirdi…
Tarikat ve cemaat liderlerinin İstanbul Sözleşmesi’nin iptali ile ilgili tutum ve sevinç açıklamalarını 22 Mart 2021 günlü SÖZCÜ gazetesinin sayfalarında okuyabilirsiniz.
Türkiye’nin yeni rotasının hangi yöne çevrildiğini, bu yeni rotanın hangi anlama geldiğini ve ne gibi sonuçlar doğurabileceğini sizlere bırakıyorum.
(x) Sinan Meydan, PUSULA, İnkılap Yay. 94. yıl, İstanbul 2021, s. 199
******
5 Aralık 2021, Türkiye’de kadınlara seçme ve seçilme haklarının verildiğinin 87. yıldönümü idi. Bu konunun siyasal, hukuksal, sosyal, ekonomik ve kültürel öneminden dolayı kadın hakları konusunda yazdığım bir şiirimi sizinle paylaşmak istedim.
TÜRK KADINI ve DEVRİMLER
Türk yurdunda kadınlar, sürer, eker, biçerdi
Sofrada dışlanmazdı, erkekle yer, içerdi
Eski Türk kadınları at biner, ok atardı
Düşman yurda saldırsa, cephede saf tutardı
Kadim Türk töresiydi kadına üstün değer
Hatun doğru söylerse, Hakan ona baş eğer
Ailede, toplumda erkekle kadın birdi
Hakan, Hatun devleti birlikte yönetirdi
Eski Türk töresinde Hakan, Hatun eşitti
Toplum din değiştirdi, eşitlik elden gitti
İslam çağdaş bir dindi, güzel ahlak diniydi
Adalet ve eşitlik bu dinin temeliydi
Allah’ın kitabını, Kur’anı çarpıttılar
Ulema kisvesiyle örfü dine kattılar
Arap örfü din oldu, din adına boy attı
Erkek egemen Arap bu örfleri dayattı
Arap kültürü ile fetvaya başladılar
Toplumdan, mesleklerden kadını dışladılar
Onları hakir gördü, bir kenara attılar
Peçe, çarşaf giydirdi, kafese kapattılar
Üretimden dışlandı üretken elin hası,
Üstüne kuma geldi, bu da işin cabası
Bedenine laf etti, eksik etek dediler
Maldan, mülkten dışladı, haklarını yediler
Bazen cariye diye pazarlarda sattılar
Sultana meze diye hareme kapattılar
Cumhuriyet gelince, hak, adalet dirildi
Kadınların hakları birer birer verildi
Medeni Kanun geldi, kumalığı kaldırdı
Mülkiyet eşitlendi, mirastan pay aldırdı
Türkiye’nin üstüne devrimle güneş oldu
Kadın öz kimliğini bu devrimlerde buldu
Kıyafet devrimleri çözüm üretti kökten
Türk kadını kurtuldu çağ dışı bir kılıktan
Attı çarşaf, peçeyi, parçaladı kafesi
Hem seçti, hem seçildi, daha gür çıktı sesi
Kadınlar eğitildi, üretime katıldı
Doktor, avukat, mimar… her mesleğe atıldı
Kadın, erkek bir oldu, parçalar bütünleşti
Bilim, üretim, sanat… kuvvet buldu, gürleşti
Uyan ey Türk kadını, sen artık kul değilsin
Haksızlığa baş eğme. başlar sana eğilsin
Atatürk devrimleri toplumsal bir ilaçtır
Kadın, erkek, tüm millet devrimlere muhtaçtır
Ey kadınlar eşitiz, Cumhuriyet bizimdir
Kul değiliz, yurttaşız, devrim halkımızındır
Halil Çivi bu sözler devrimler için azdır,
Atatürk sevgisini tüm gönüllere kazdır
19 Kasım 2007, Malatya
Prof. Dr. Halil Çivi
Bilgi notu: Kadınlarımıza, 1930’da önce belediye seçimlerinde oy verme hakkı tanındı. Bu gelişmeyi,1933’te köylerde muhtarlık için seçme ve seçilme hakkı izledi. 5 Aralık 1934’te ise milletvekili seçme ve seçilme hakkı verilerek tüm seçimlerde erkeklerle hak eşitliği sağlandı.