Etiket arşivi: İnsanın en soylu yanı da başkaldırısıdır

Atatürk ve Beethoven ..

Dostlar,

Dr. Alpaslan Berktay, Cumhuriyet kuşağı hekimlerin öncülerindendi. O mesleğinin
4.-5. yılında iken biz doğmuşuz (1953). Her gerçek devrimci gibi onurlu ve
örnek bir yaşam çizgisi ve doğrultu tutarlığı söz konusu.

“Atatürk ve 5′inci Senfoni” adlı yazısını Cumhuriyet’te 12 Ocak 2007′de okumuş
ve gözyaşlarımı tutamamıştım. Bu görkemli yazıyı size sunuyoruz.

O’nu geçen hafta sonsuzluğa uğurladık.

5 Mart 1984 tarihli, Aziz Nesin’in öncülük ettiği ünlü AYDINLAR DİLEKÇESİ’ne
imza koymuştu. Bu yüzden hapis yattı. Bir başka meslektaşımız Dr. Erdal Atabek de..
3.5 yıla yakın “yattılar” birçok aydınımız.. Dr. Atabek daha sonra Metris’teki anılarını, “İNSAN SICAĞI” adlı okunası belgesel romanında insan sıcaklığıyla kağıda döktü.
(Bu kitap da sıcak gözyaşlarıyla ıslatılmadan okunamıyor ne yazık ki..)

Dr. Alpaslan Berktay için, üyesi olduğu İzmir Tabip Odası’nın kaleme aldığı yazıyı sizlerle az önce bu sitede paylaştık.

Sevgi ve saygı ile.
Datça, 6.9.12

Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net

Not : Silivri’de 5 yıla yakındır (24 Mart 2008′den bu yana!) tutsak Doğu Perinçek, bugünkü AYDINLIK’ta Dr. Alpaslan Berktay’dan “Alpaslan ağabey, Berktay ağabeyler” diye söz eden bir yazı yazdı ve eşi Şule hanım ile nikah tanığı olduğunu kaydetti.
Okunmasını öneririz..
=============================================

Yurtsever, devrimci, Atatürkçü aydın hekim Dr. Alpaslan Berktay (1924-2012)

Atatürk ve 5’inci Senfoni

Dr. Alpaslan BERKTAY

Cumhuriyet 12.01.2007

Atatürk ve Beethoven ..

Apayrı dallarda iki doruk.. İki devrimci, iki “mükemmeliyet” koşucusu..

Daha önceki bir yazımın başlığı “Atatürk ve 9’uncu Senfoni” idi. Beethoven, en kusursuz başyapıtını en kusurlu, tam sağır olduğu sırada, sesleri duyarak değil, notalara bakarak besteliyor! Atatürk de, tam bir yokluk içinde “düvel-i muazzama” yı yeniyor!

5’inci Senfoni ise bir başkaldırı başyapıtıdır! Ta.. ta.. ta.. ta.. diye başlar.
Besteci bunu “Kader kapıyı çaldı” diye yorumlamış. Günümüzde ise kader-kısmetle
işimiz yok. “Su, 99 dereceden 100 dereceye kaynadı. Bıçak kemiğe dayandı.” demektir bu.

İnsanın en soylu yanı da başkaldırısıdır. En soyut sanat dalı da müziktir;
bir Beethoven konserinin sonunda da, dinleyiciler -ne bir alkış, ne bir bravo sesi-
“Kahrolsun Kral! Yaşasın Özgürlük” diye haykırarak sokağa dökülüyor.
Başka bir 5’inci Senfoni de burada, ezenlere karşı ezilenlerin yanında icra ediliyor.
Düvel-i muazzamanın drednotları çepeçevre, namlularını çevirmiş Dolmabahçe Sarayı’na.

Bir ses duyuluyor:

– Geldikleri gibi giderler!

Elde yok, avuçta yok. Yedi düvele karşı neye, kime güveniyor?

“İçinde bulunduğu ahval ve şeraite bakmadan”, “mücerret” (soyut) bir başkaldırıdır bu!

Bandırma vapurunun yolcusu 19, Sıvas’takiler 38 kişidir.

Amerikalı Yarbay Rowlins sorar:
– Ya kazanamazsanız?
Yanıt hazır:
– Böyle bir millet köle olarak yaşamaktansa, ölsün daha iyi!

Ta..ta.. ta.. taa!.. demektir bu.

Atatürk, tarihin en uzun atlayışını yaptı. Ortaçağdan bilgi çağına..
Ömrü yetseydi, yapıtını daha ileriye götürüp tamamlayacaktı. Aslında o, başkalarına da
esin kaynağı olmuş, sürekli bir devrimciydi.
(Günümüzde unutturulmaya çalışılan sözcük!)

“Durmayalım, düşeriz!” diyordu.

O’nun ulusalcılığı, yarının gerçek küreselleşmesine, küreselleşmiş insana doğruydu.
Şu anda ise karşıdevrim rüzgârları esiyor. “Her yer karanlık” şarkısını söylüyorlar. “Umudunuzu kesin! Teslim olun! Avucumuzdasınız! Tek seçeneğiniz biziz!”

Evet, başkaldırı insanın en soylu yanıdır, iktidardaki teslimiyetin en büyük zillet olduğu kadar.. Biz bu filmi daha önce de gördük.

“Bizi yutmak isteyen emperyalizme ve bizi mahvetmek isteyen kapitalizme karşı” idik ve öyleyiz.

Çünkü Atatürkçüyüz!

Çünkü onurluyuz, kendimize saygımız var!

Bu değerlerde zamanaşımı da yoktur!
Umut ham hayal değil, bilimsel bir zorunluktur.
Karanlığın en koyu olduğu an ise sabahın en yakın olduğu andır.
Tarih de bunu böyle söylüyor.
Aydınlığın simgesi Çankaya’ya karanlıklar çıkamayacaktır!
Ne pahasına olursa olsun.
Bu çalınan, 5’inci Senfoni’dir! Ta.. ta.. taa!