Dostlar,
Bu gün, 26 Haziran 2021 Cumartesi,
akşam saat 20:00’de, HALK TV’de olacağız.
Sn. Fatih ERTÜRK‘ün çok başarılı programına haftalardır ardışık konuk oluyoruz.
Kendilerine ve HALK TV yönetimine, Ulusumuzun “doğru – yeterli – güncel” bilgiye erişme hakkına dönük yoğun çabaları için teşekkür ederiz, bize de ekran vermelerinin yanı sıra.
Konumuz,
“SALGIN GERÇEKTEN BİTTİ Mİ??”
olacak. Ülkemizdeki ve dünyadaki veriler ne yazık ki bu soruya “evet” dememize elvermiyor. Sağlık Bakanlığı’nın 25 Haziran 2021 “resmi” verileri, ünlü “turkuvaz tablo” da aşağıda.
Artık çok iyi biliniyor ki; bu tablo, birçok nedenle ve en diplomatik deyimle “çooooooook iyimser”. 28 Şubat 2021’de 2. acılım – saçılım kumarının başlatıldığı 1 Mart 2021 günü öncesinde “resmi” tablo aşağıdaki gibiydi :
Salgının ilk tepe yaptığı gündeki veriler ise şöyleydi :
Son veriler, 3 dev dalgayı yaşadığımız günlerin öncesinden “biraz” iyi.
1. dalgayı yaşadığımız 11 Nisan 2020 gününe benzer.
***
Aşılamada geldiğimiz yer (26.6.21, saat 15:07) :
Yapılan Toplam Aşı Sayısı : 46.705.855…
1. Doz Uygulanan Kişi Sayısı : 31.904.210
2. Doz Uygulanan Kişi Sayısı : 14.801.645
2. dozu da alanlar, 90 milyonu bulan eylemli (de facto) nüfusumuzun 1/6’sı.
Ülkemizdeki her 6 kişiden yalnızca 1’i aşı bağışıklığına erişmiş sayılabilir.
Tersinden söylemek gerekirse, her 6 kişiden 5’i, ülkemizde hala aşı ile bağışık değildir. Aşılananlarda ve hastalığı geçirenlerde zaman geçtikçe bağışıklık sönümlenmektedir.
https://ourworldindata.org/covid-vaccinations 26.6.21
14 Ocak 2021’de başlatılan aşı çalışmasında Türkiye, 164 günün sonunda yapılan toplam aşılama sayısı 46.705.855 olup, günlük ortalama 284.792’dir. Dünya ortalaması günlük 41 milyon dozun üstündedir ve Türkiye buna göre, 41.2 m X % 1,15 (dünya nüfusundaki payımız) = 474 bin / doz / gün aşı yapabilirse Dünya ortalamasını yakalayabilecektir, ancak hala çok geridedir. Üstteki grafikte dünyada 8. sırada olduğumuz görülmekte ama hemen üstümüzdeki Fransa’da %51 oranını görüyoruz (Türkiye’de %37.8). Fark birden açılmaktadır ve Kanada, İsrail ve İngiltere’de %60’ı aşmış bulunmaktadır. Aşılamaya epey geç başlayabilmemiz ve sonrasında aşı dışalımı güçlükleri, kapatılması olanaksız bir fark doğurmuştur. Kuşkusuz bu gecikmelerin bedeli bildiğimiz “lanetli 3’lü“dür :
1. Daha çok hasta
2. Daha çok ölüm
3. Daha çok ekonomik bedel..
- Türkiye, deneyimlediği 3 dalgadan gerekli dersleri çıkarmak zorundadır!
(Dalgaların altında kalan alana dikkat edilmelidir…)
4. dalga, eldeki verilere göre, sonbaharı beklemek zorunda değildir! Boyutlarını kestirmek de hiç kolay değildir. Elde hala etkili bir sağaltım yoktur ve yeni varyantlar aşılardan kaçabilmektedir!
Bizden çok daha yüksek oranda ve daha erken aşı yapmış olan İngiltere, İsrail, Avustralya gibi gelişmiş ülkelerde, gevşetilen önlemler geri çağrılmıştır, çağrılmaktadır.Salgınlar dalgalarla giderler. Dalga dinamiğini bütünüyle çözmek neredeyse olanaksızdır.
Karmaşık biyo-matematik modeller, ileri Epidemiyolojik yordamlar ve bilgisayar benzeşimleri (simülasyonlar) uygulamak gerekir. Ülkemizde bu sonkinin yapıldığına ilişkin Sağlık Bakanlığından günümüze dek hiçbir açıklama gelmemiştir. Dolayısıyla politik seçimlerin sayısal karar verme tekniklerine (quantitative decision making techniques – procedures; QDMT-P) dayanması kaçınılmazdır.
Hiç kimsenin gelişigüzel hatta görgül (ampirik) kestirim (atma!) yapma hak ve yetkisi yoktur.
Yapılacak olan, bilimsel “estimation, prediction, forecasting” dir; işte o denli! (QDMT-P)
***
Son haftada, milyon nüfusta doğrulanmış yeni kovit-19 olgu sayısı bakımından Türkiye’nin İngiltere’nin ardından dünyada 2. sırada olduğuna dikkat çekmek isteriz.
https://ourworldindata.org/covid-cases, 26.6.21
Dünya nüfusunun %22.6’sı en azından tek doz aşı almış durumdadır. Uygulanan toplam doz 2,8 milyara erişmiştir. Türkiye, 7.8 milyarlık dünya nüfusu içinde %1,15’lik payı ile zaten 2.8 milyar x 1.15 = 32.2 milyon doz aşı yapmış olmalıdır ki Dünya ortalamasından kopmasın.
Alarm verici olan, az gelirli (yoksul!) ülkelerde en azından 1 doz aşıya erişebilenlerin oranı yalnızca ve yalnızca %0.9’dur! (https://ourworldindata.org/covid-vaccinations, 26.6.21)
Dolayısıyla salgın uzamakta, KÜRESELLEŞTİRİLEN ZAVALLI DÜNYAMIZ (!!??) yepyeni (!) ve giderek daha da yetkinleşen (!!) mutasyon ürünü mutant – varyant tiplerden başını alamamaktadır! Dünkü sömürgeler, tıpkı (adeta) intikam alırcasına, ağababaları İngiltere’yi sanki özellikle vurmaktadır!
G. Afrika, çooook hazin ve çoook uzun onyıllar İngiltere sömürgesi idi (Pretoria rejimi), patronuna G. Afrika varyantını armağan etti (!).
Hindistan altkıtası, 300 yılı aşkın kadim sömürgesi idi yine “Birleşik Krallık” ın.. Şimdilerde Delta ve Delta+ “gıcır gıcır” (!) varyantlarla İngiltere’nin başını çoooook fena ağrıtmakta..
Alaysılama (ironi) bir yana, görülen o ki, Küresel patronlar “ya hep – ya hiç” formülüne yanaşacaklardır. Üstelik kuzey yarımkürede mevsim yazdır ve 1-2 milyar dünyalı başka ülkelere turist olacaktır. Türkiye’de bu arada, her tür riski göze alarak kapılarını dış turizme ardına dek açmıştır.
Birkaç on milyon turist.. Türkiye için..
Birkaç yüzmilyon turist.. dünya için..
Veeee, kovit-19’un kümelendiği (öbeklendiği, konsantre olduğu) yoksul ülkelerden tüm dünyaya yeni mutasyonlarla dalga dalga yeni yayılımlar.. Bedeli kim ödeyecek? Gene Yoksullar!
- Unutulmasın : Uzayan salgın = yeni mutasyon(lar)!
Üstelik düşlerimiz (hayallerimiz) boşa çıkmış ve yeni korona virüs (şimdilik hala SARS-COV2!) özlenen yönde mutasyonla özüne kıymayıp (intihar etmeyip) dünyamızdan çekip gitmemiştir. Yerleşe de bilir! Ardıl yepyeni salgınlara da “KüreselleşTİRilen = POST-MODERN SÖMÜRGE KILINAN dünyamız, büyük ölçüde savunmasızdır.
Ulaşılan aşılama düzeyinin yeni salgın dalgalarını engelleyemediği görülmektedir.
Küresel toplum usunu başına devşirmeli, salgın BM – DSÖ öncülüğünde bir küresel seferberlikle masaya konmalıdır : Eşgüdüm – İşbirliği – Dayanışma…
Örn. 24 Ekim 2020’de uluslararası çağrı yapmıştık;
- 14 günlük eşzamanlı küresel kapanma!
Hala geç ve yersiz değil; küresel egemenler kapitale tapma hastalığından 2-4 hafta sıyrılabilse!
Solidarity, Co-ordination, Co-operation!
Uluslararası bir savsöz (slogan) deneyelim mi ?
SO-CO-CO, SO-CO-CO, SO-CO-CO, SO…
Başka yolu yok; gemisini kurtaran kaptan falan değil; çünkü gerçekte kurtulan gemi (ülke!) de yok, kaptan da sanal! Uyan artık eyyyyy İnsanlık!
21. yy’ın şafağında bu bir evrensel – tarihsel ve de
çok ciddi bir SAĞKALIM sınavıdır eyy İnsanoğlu!
Sevgi ve saygı ile. 26 Haziran 2021, Ankara
Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
Ankara Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı Anabilim Dalı (E)
Sağlık Hukuku Uzmanı, Siyaset Bilimi – Kamu Yönetimi (Mülkiye)
www.ahmetsaltik.net profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik twitter : @profsaltik
Not : Bu hafta da bizim ilk konuşmacı olarak katıldığımız (20:00 – 20 : 30) HALK TV programı, Türkiye ölçeğinde derecelendirmede 1. oldu. İzleyicilere teşekkür ederiz..