Etiket arşivi: Elbet bulunur kurtaracak bahtı kara maderini

Rifat Serdaroğlu: YENİ REFORM PAKETİ

YENİ REFORM PAKETİ

portresi_gulen

Rifat Serdaroğlu

14 yıldır iktidarda olan Bademler, yine ve yeniden bir paket daha açtı.
Aksilik bu ya her paket, büyük iddialarla açıklanan kendisinden bir evvelki paketi bozuyordu!
“Acemi nalbant’ın mesleği gâvur eşeğinde öğrendiği gibi”
ülke yönetmeyi, belediye encümeni yönetmek sanan Bademler,
hep yeni paket açıyorlar, çuvallayınca da, eskisini kötüleyip yeni bir paket daha açıyorlar!
Nasılsa kendilerinde “Yalan Söylemek” gibi bir alışkanlık var.
Söyleyecek yalan bulamadıklarında, ancak o zaman doğruyu söylüyorlar!
Bir de Türk Milletine sürekli yalan söylemekten utanmayan kösele suratları var.

14 yılda Türkiye’yi, tüm Cumhuriyet Tarihinde yapılan borçlanmanın 3 katı borçlandıran, ülkeyi parçalanma noktasına getiren, kendi insanına tarihimizin en büyük “terör korkusu sebepli iç göçünü” yaşatan, çevremizde konuşabileceğimiz tek komşu bırakmayan bu acemi bademlere kimi önerilerimiz olacak!
Hem yeni Badem Paketinin eksiklerini söylemek,
hem de onlara işin doğrusunu göstermek bizim vatandaşlık görevimizdir;

-Paketin Güvenlik Kısmına Ek

Ülkemizde yapılacak Uluslararası Toplantılardan önce, Gazetecileri tutuklamayın. Hem kendinizi hem de bizi rezil ediyorsunuz.
Toplantı bitsin tutuklamayı o zaman yapın.
Toplantı öncesi toplumsal olaylarda, gösterilerde Toma-moma kullanmayın. Polis arkadaşlar, göstericilerin kafalarına değil, yumuşak yerlerine
copla vursunlar.
Toplantı öncesi, sakın ola ki medya kuruluşlarına el koymaya kalkmayın. Bekleyin biraz yahu! Kaçıyor mu koca koca binalar? Adamları yedirin içirin gönderin, sonra el mi koyacaksınız, kafa mı atacaksınız, o zaman yaparsınız.

-Paketin MİT Kısmına Ek

MİT’ten hiçbir şey saklamayın yahu! Olay bittikten sonra haberleri oluyor. Adamlar sadece Tırlarla nakliyecilik yapmaktan kendi işlerini unuttular! Gazeteciler bile MİT’ten önce haber alıyorlar.
Bazı ülkelerin istihbarat örgütleri “Hayrola yahu, sizde bomba patlamış, çok sayıda ölü varmış” diye sorunca, bizim MİT’çiler mırın kırın etmekten utanır olmuşlar. Koyun şu yeni pakete bir madde “Her olay MİT’e de haber verilecek, çocuklar habersiz bırakılmasın” diye,
olay çıkmasın kardeşim…

-Paketin Muhtar Kısmına Ek;

Bakın kardeşim! Muhtarları toplayıp toplayıp Saraya götürüyorsunuz. Adamlara ömürlerinde görmedikleri yemekleri yediriyorsunuz.
Saray’dan çıktıktan sonra evdeki yemeği beğenmeyip karısını döven
kaç Muhtar var biliyor musunuz? Adamların kimyalarını bozdunuz yahu!

Saraydan dönen Muhtar kendini Sultan’ın Uç Beyi olarak görmeye,
akşam eve geç gelen komşu kızlarına bile bağırmaya başladı.
Koyun şu paketinize, “Muhtarlar Saraya gidemez” diye bir madde,
siz masraftan biz de dertten kurtulalım yahu!

Son öğüt en önemlisidir. Devlet yönetmek, bilgi-görgü-dürüstlük-beceri- danışma-açıklık ister. Türk Milletinden hiçbir şeyi saklamayın!

Malınızın mülkünüzün, yurtiçi ve yurtdışı yatırımlarınızın, Vakıflarınızın-
Urla ve Çatalca’daki çiftliklerinizin, damadın ve yakınların üzerine olan konaklarınızın, kupon arazilerinizin hesabını mertçe verin.
Hiçbir şeyin gizli kalmayacağını unutmayın!
Gizli gizli öpüşenin aşikâr olarak doğuracağını hep hatırlayın.

Yanlış yapmayın, her işin doğrusunu öğrenin ve doğru yapın…

Yazıyı bir okurumun gönderdiği bir fıkra ile bağlayalım. İçimiz odun ateşinin üstündeki tencerenin dibi gibi kapkara oldu be! Biraz da gülelim dedik!
Çok şey mi istedik…

Anası Temel’i merdiven altında mastürbasyon yaparken yakalar,
hemen kocasına gider ve;

“Ula Tursun, ha bu uşak büyüdi artık. Onu evlendirelum,
yoksa kuruyacak da”
der. Temel’i evlendirirler. Düğünden üç-dört gün sonra babası Temel’i merdiven altında yine aynı pozisyonda yakalar!

“Ula ne ediysun, biz seni daha yeni evlendimeduk mu?
Yoksa kariyla bi problemin mü var?”

Hemen toparlanan Temel; “Yok Baba, karinun koli yoruldi da…”

Babası, “Ula bi şeyun da doğrusuni öğren be uşağum.
Badem misun nesun da…”

  • Sağlık ve başarı dileklerimle
    (18 Aralık 2015)

    =============================

    Dostlar,

    Sayın Serdaroğlu’nun hünerli acı mizahı bir yana, ülkenin durumu gerçekten pür melal..

    Bademler ya da “İmamlar” ülkeyi tam anlamıyla ve her yönden çıkmaza soktu. Hem Cumhuriyet’ten öç aldılar – almaktalar – almayı sürürecekler
    hem de korkunç düzeyde suça bulaştılar.. Karunlar kadar zengin oldular..
    Saymakla bitmez yapıp ettikleri…
    Oğullar hep çok yetenekli – ticarete yatkın ve birkaç alanda girişimler içinde kısa sürede inanılmaz servet sahibi oldular.. Filolar kurdular, vakıflar açtılar. Ülkede gelir dağılımı dayanılmaz kertede adaletsizleşti..
    AKP iktidar olduğunda TUG’in (Toplam Ulusal Gelir, GSMH) 2/3’ünü
    (yaklaşık %66) en varlıklı %10’luk kesim alırken, 2015 sonlarında bu oran düşmek yerine daha da büyüdü.. Bu en varlıklı % 10, ulusal gelirin artık 3/4’ünü (yaklaşık %75) kapatıyor. 34 OECD ülkesinde dipten 2. sıradayız.

    AKP ekonomisi Dolar milyarderleri üretiyor;
    yığınları yoksullaştırıyor.. Bunu bilerek – tasasrlayarak yapıyor..

    Oysa AKP 2002 Kasım’ında iktidar olduğunda topluma “3 Y” sözü verilmişti :

    1. Y: Yoksullukla savaş..
    2. Y : Yolsuzlukla savaş..
    3. Y : Yasakları kaldırma…

Her 3 hedef de tersine yönde büyük “başarı” (!) ile gerçekleştirildi.

Ülkenin Doğu – Güneydoğusunda adı konmamış bir iç savaş yaşanıyor. AÇILIM denen ihanetin bedelini güvenlik güçleri ve masum yöre halkı ödüyor. Anlaşılan PKK da AKP – RTE’yi kandıranlar kervanında..
Önüne gelen bu ikiliyi kandırıyor.. Ve bu siaysal kadro, Türkiye’yi tarihinin
en karmaşık – en sorunlu dönemine sürüklemiş durumda..

Klasik siyasetbilimi kuramlarıyla açıklanması çok zor bir tablo.. ve özgün.
Başkaca örneği – benzeri yok gibi insanlık tarihinde.

İşimiz çoook zor çoook AKP – RTE‘nin ne duracağı var ne de olup bitenlerden ders almaya..

Türkiye Titanik gibi..

Kayalara onca hızıyla çarpmış ve ciddi yara almış durumda..
Daha açık söyleyelim : Su alıyor…
Kırmızı alarm veriyor… SOS. SOS. SOS. SOS…

*****

“Vatanın bağrına düşman dayamışsa hançerini
Elbet bulunur kurtaracak bahtı kara maderini.” / Mustafa Kemal ATATÜRK

Sevgi ve saygı ile.
19 Aralık 2015, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net
profsaltik@gmail.com