Etiket arşivi: Dr. Arif Güvenir

CUMHURİYETİN SAĞLIK POLİTİKALARI ve NEO-LİBERAL ÇIKMAZ

Dostlar,

Dün akşam (14 Mart 2022) ADD (Atatürkçü Düşünce Derneği) Genel Merkezi Eğitim Kurulu’nun düzenlediği bir sanal açıkoturuma çağrılı idik. Düzenleyici, ADD  GYK (Genel Yönetim Kurulu) üyesi ve Eğitim Kurulu Başkanı Sn. Prof. Dr. Bige SÜKAN idi. Yine ADD GYK üyesi ve Gn. Skr. Yrd. Sn. Dr. Arif Güvenir (Aile Hekimi) öbür konuşmacıydı. Zoom ortamında yayınladı, youtube’a da yüklendi. Konumuz şuydu :

  • CUMHURİYETİN SAĞLIK POLİTİKALARI ve NEO-LİBERAL ÇIKMAZ


Dr. Güvenir, Cumhuriyetimizin kuruluşundan alarak 1970’lere dek gelişmeleri yaklaşık 40 dakikada yansılarla özetledi ve yaratılan destanı sergiledi. Gerçekten de Kurtuluş – Bağımsızlık Savaşı ardından Anadolu tam bir yıkıntı (harabe) durumdaydı. 12 milyon dolayında hasta, yaşlı, gençleri – erkekleri kırılmış, sanayileşememiş, din – tarım imparatorluğu artığı yoksul ve eğitimsiz bir kitle söz konusuydu. Bulaşıcı hastalıklar deyim yerinde ise “kol geziyordu”..

  • Batı yazınında, bu topluluğa “Kılıç artığı” denmekteydi.

Büyük ATATÜRK ve Cumhuriyet Devrimcileri pes etmediler ve onca yokluklar içinde gerçek anlamda bir tansık (mucize) yarattılar, tarihte tektir ve örnektir. Dr. Güvenir tam da bu destanı sundu. Yansıları görmek için lütfen tıklayınız :

Biz Tıbbiyelilerin ve sağlık emekçilerinin Mustafa Kemal Paşa, Dr. Refik Saydam… ve elleri öpülesi kahramanlar önderliğinde Türk Devrimine katkımızdır.

Tıbbiye (1827), Harbiye (1834) ve Mülkiye (1859) ülkemizin çelikten Aydınlanma sacayağıdır.

Biz de 1970’lerden alarak, küresel kapitalist sistemin tükenmeyen dönemsel bunalımları bağlamında 1980’ler başında başlaltılan KüreseleşTİRme = Yeni emperyalizmi ve onun  yeni yetme ideolojisi Neo-Liberalizmin özellikle sağlıkta ülkemizi sürüklediği çıkmazı sunduk. Çıkış önerilerimiz paylaştık (yaklaşık 45 dk.) Ardından 1 saate yakın canlı bir tartışma – katkı süreci yaşandı.

ADD yönetimini bu çabaları için kutlar, bizlere görev verdikleri için teşekkür ederiz.

Youtube kaydını izlemek için lütfen tıklayıınz…

https://youtu.be/cQHecOjxKkg

İzlenmesini, paylaşılmasını ve gereğinin yapılmasını dikeriz.

Unutulmasın                             :

  • Sağlık haktır meta değildir; bizler de müşteri değil,
    sağlık hizmetlerini doğuştan kazanan saygın ve onurlu insanlarız..

Ve;

  • “Sağlık hizmetleri, Devlet olma savındaki siyasal kuruluşların EN BİRİNCİ görevidir.” 

  • Kendine Devrimin ve Devrimciliğin çeşitli ve yaşamsal görevler verdiği Türk vatandaşının sağlığı ve sağlamlığı, her zaman üzerinde dikkatle durulacak m1illi davamızdır. Çünkü Cumhuriyet; düşünsel, bilimsel ve bedensel bakımdan güçlü ve yüksek düzeyli koruyucular ister.” 
    Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK (TBMM açış konuşmasından, 1935)

Sevgi ve saygı ile. 15 Mart 2022

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
A​tılım Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı ​AbD
​Sağlık Hukuku Uzmanı, ​Kamu Yönetimi – Siyaset Bilimci (​Mülkiye​)​
www.ahmetsaltik.net        profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik      twitter : @profsaltik

 

UŞAK NASIL BAŞARDI ?

UŞAK NASIL BAŞARDI ?

Dr. Arif Güvenir
Aile Hekimi
ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ GYK Üyesi ve İç Ege Bölge Sorumlusu

Dr. Arif Güvenir: ''ÖLÜYORUZ, TÜKENİYORUZ''

(http://ahmetsaltik.net/2020/11/17/dr-arif-guvenir-oluyoruz-tukeniyoruz/)

Yayınlanan Korona Virüs haritasında Batı illerinde mavi renkli tek il olan Uşak, bu başarıyı nasıl elde etti? Başarıda en büyük pay kimindi ?

Elbette, Sağlık Çalışanı olarak, dilekçeyle Kişisel Koruyucu Donanım istediğimizde, merdiven altı üretilmiş kalitesiz maske gönderen, “.. el dezenfektanı, tulum, bone gibi malzemeleri Bakanlık karşılamıyor, kendiniz sağlayın” diye sarı zarfla bilgi veren Uşak İl Sağlık Müdürlüğünün değildir.

İsmet Paşa Caddesine çıkarak vatandaşa uzaktan bağırarak uyarıda bulunan valinin de değildir.

Mavi rengin partisinin renklerinden biri olduğunu ileri sürerek, her fırsatta milletin arasına nifak tohumu ekmekte, ayrıştırmakta, ötekileştirmede hünerli, sağlık çalışanları ve halkımızın emeğini siyasal malzeme yapmaktan çekinmeyen iktidar partisi milletvekilleri ve belediye başkanları hiç değildir.

Sağlık emekçilerinin Kasım, Aralık, Ocak ve Şubat ayı ek ödemelerinin üstüne yatan, caydırıcı özelliklere sahip sağlıkta şiddet yasasını çıkaramayan, COVID-19‘u meslek hastalığı olarak kabul etmeyen Sağlık Bakanlığı da değildir.

Başarı;

Her türlü destekten yoksun olarak Aile Sağlığı Merkezlerinde bulaşı önlemek için kendilerinin geliştirdiği özgün yöntemlerle, salgının tepe yaptığı dönemde bile 250-300 hasta bakma becerisi gösteren ve her hastasına eğitim veren Aile Hekimlerinindir!

Gebe izleminde, aşılamada, kan örneği almada, enjeksiyonda en üst önlemler alarak hizmet veren Aile Sağlığı çalışanlarınındır.

Fiziksel hijyenin yanında solunum hijyenini de sağlayan temizlik görevlilerinindir.

112 ve Filyasyon ekibinde çalışan, şoföründen, hemşire ve doktoruna 7 gün 24 saat çalışan sağlık emekçilerinindir.

Acillerde, laboratuvarlarda, görüntüleme merkezlerinde, insanüstü çaba gösteren sağlık emekçilerinindir.

Servislerde yatan hastalarının başından ayrılmayan, servisten yoğun bakıma giden her hasta için göz yaşı döken, yoğun bakımdan servise geri gelen hastaları için sevinç göz yaşlarını tutamayan hemşire ve hekim arkadaşlarımızındır.

Yoğun bakım birimlerinde günlerce sevdiklerinden uzak kalan, her türlü önlemlere karşın virüse yakalanarak uzun süre sağaltım alan (tedavi olan), yaşamını yitiren sağlık çalışanları ve kurallara uyma konusunda son derece duyarlı davranan halkımızındır.