Türk Tabipleri Birliği COVID-19 İzleme Kurulu’nun “COVID-19 Pandemisi 4. Ay Değerlendirme Raporu” açıklandı
Prof. Dr. Sinan Adıyaman, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, 4 ay sonra “tek bir vaka salgın değildir”le başlayan sürecin hem bilimsel kavrayış hem de yönetsel hazırlık olarak -ne yazık ki- zayıf kaldığının daha net görüldüğünü söyledi. Böyle bir aşamada, TTB COVID-19 İzleme Kurulu üyesi Prof. Dr. Kayıhan Pala hakkında, bilim insanı ve Kurul üyesi kimliklerinin gereği olarak yaptığı bir açıklama dolayısıyla Bursa Valiliği’nin talebi üzerine Uludağ Üniversitesi Rektörlüğü tarafından “halkı yanlış bilgilendirme ve paniğe yönlendirici” açıklamalar yaptığı iddiası ile soruşturma açıldığını belirten Adıyaman,
- “Bu soruşturmayı açanlar/açtıranlar bilim insanının toplumsal sorumluluğunu yerine getirmesini engelleme, akademik özgürlüğü tanımama, örgütlü bilim insanına saldırma fiillerinde bulunma suçunu işlemiş oluyor. Bunu değerlendirecek hukukçuların olmadığı yerde insanların vicdanlarının olduğunu, olacağını biliyoruz.” diye konuştu. Adıyaman,
- Pala hakkındaki soruşturmanın 21 Temmuz 2020 tarihinde Bursa Uludağ Üniversitesi Rektörlüğü’nde saat 11.00’de gerçekleştirileceğini belirterek, tüm tabip odalarını, hekimleri, akıldan, bilimden ve bilimsel özgürlükten yana olan tüm kesimleri Uludağ Üniversitesi Rektörlüğü önüne davet etti.
Türkiye’de 29 Nisan’dan bu yana sağlık çalışanlarına ilişkin yeni veri yok
Ardından söz alan Prof. Dr. Özlem Azap, 4. ay itibarıyla Türkiye’de ve dünyada pandemiye ilişkin gelişmelerin aktarıldığı raporda öne çıkanları aktardı. Raporda, dünya çapında yaklaşık 2 milyon sağlık çalışanının katıldığı internet bazlı bir araştırmanın ortaya koyduğu verilere göre, sağlık çalışanlarının COVID 19’a yakalanma riskinin 12 kat fazla olduğuna dikkat çeken Azap, Sağlık Bakanlığı’nın Türkiye’de sağlık çalışanlarının içinde bulunduğu duruma ilişkin 29 Nisan’dan bu yana yeni veri paylaşmadığına dikkat çekti.
Sosyal sınıflar üzerinden değerlendirme yapılması zorunludur
Prof. Dr. Kayıhan Pala da, Türkiye’de salgının yayılma hızına ilişkin olarak bölgesel farkın açıklığına dikkat çekti ve salgının yayılma hızının Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde, batı bölgelerine göre 12 kat fazla olduğunu belirtti. Pala, bu verinin, salgınla ilgili olarak sosyal sınıflar üzerinden bir değerlendirme yapma zorunluluğunu ortaya koyduğunu, ayrıca sığınmacılar ve göçmenlerle ilgili olarak Türkiye özelinde çalışma yapılmasına ihtiyaç bulunduğunu belirtti. Kayıhan Pala, salgının yaratacağı olumsuzlukları ortadan kaldırmak için yurttaşa indirgenmiş sorumluluklar yerine; yurttaş, merkezi hükümet, yerel kurum ve kuruluşların birlikte çaba göstermesinin önemli olduğunu hatırlattı.
Sonbalarda yeni bir grip salgını ve okulların açılmasının yaratacağı şartlar birlikte değerlendirilmelidir
Basın mensuplarının sorularının da yanıtlandığı basın toplantısında ayrıca şu vurgular öne çıktı:
- Salgının 1. dalgası halen sürmektedir ve sonbaharda ortaya çıkacak İnfluenza (grip) salgının etkisiyle birlikte düşünülmelidir. İnfluenza aşıları şimdiden hazırlanmalı ve başta risk grupları olmak üzere ücretsiz yapılması sağlanmalıdır.
- Sağlık çalışanlarının İnfluenza ve COVID-19 ayrımını tereddüte düşmeden yapabilmeleri için tanı testleri artırılmalı ve ücretsiz olarak sağlanmalıdır.
- Kişisel koruyucu donanımların (KKE) kalitesi ve niteliği artırılmalı, sağlık çalışanlarına standartlara uygun, yeterli KKE sağlanmalı, risk gruplarının maskeye ücretsiz erişmesi sağlanmalıdır.
- Okulların açılması için radikal önlemlere gerek bulunmaktadır ancak okulların açılacağının duyurulacağı tarihe dek bunun yapılması mümkün değildir. Konu Epidemiyolojik veriler doğrultusunda eğitim emekçileriyle birlikte değerlendirilmelidir.
- Dünya Sağlık Örgütü’nün Türkiye’ye gönderdiğini duyurduğu ekipmanın nerelere dağıtıldığı açıklanmalıdır.
Basın açıklaması için tıklayınız.
Prof. Dr. Özlem Azap’ın rapor hakkındaki sunumu için tıklayınız.
TTB COVID-19 İzleme Grubu’nun 4. Ay Değerlendirme Raporu için tıklayınız.