Etiket arşivi: COVID-19 pandemic

Epidemiology of Respiratory Transmitted Diseases

Dear Phase 2 Students of Atılım Univ. Medical School

All medical students,
Medical residents in different branches
Allied health staff

General public and Media,

We’ll conduct a 2 hours lecture face to face for Phase 2 Students of Atılım Univ.
Medical School
with a title / topic of

Epidemiology of Respiratory Transmitted Diseases

Here are the 66 power point slides having a rich and up to date content.. (PDF, 3.7 MB)

Epidemiology_of_Resp._Transmitted_Infections

A few tips to be kept in mind                                  :

  • Many leading causes of death receive little mainstream attention. If news reports reflected what children died from, they would say that around 1,400 young children die from diarrheal diseases, 1,000 die from malaria, and 1,900 from respiratory infections – every day.
  • Acute respiratory tract infections are the most common illnesses in all individuals,
    regardless of age or gender.ØEpidemiologic surveys and community-based studies conducted since the beginning of the 20th century have determined the rates of illness and the pathogens involved in such infections.
  • Acute respiratory tract infections (ARI) are the main cause of morbidity and mortality among children aged <5 years in the developing world.
  • Respiratory viruses are spread via three different transmission routes: contact, droplet, and aerosol transmission.
  • Respiratory viruses can be transmitted via 4 major modes of transmission:
    Direct (physical) contact, indirect contact (fomite), (large) droplets and (fine) aerosols.

***
As considering fight against Covid-19 pandemic, as a basicly respiratory transmitted infection, current content of slides, no doubt should be of valuable and important for all users.

With respect and love. 04 April 2024, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, BA, LLM
Atılım Univ. Medical School, Dept. of  Public Health
LLM in Health Law
BA in Political Sciences & Public Administration
www.ahmetsaltik.net         profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik       twitter  @profsaltik

DSÖ : 2020-21’de 15 Milyon İnsan Kovit-19’dan öldü!

DSÖ açıkladı: Covid-19 ile ilişkili ölüm sayısı belli oldu

  • Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), 2020 ve 2021’de görülen yaklaşık 15 milyon can yitiğinin Covid-19 ile doğrudan veya dolaylı bağlantısı olduğunu açıkladı.

https://www.who.int/news/item/05-05-2022-14.9-million-excess-deaths-were-associated-with-the-covid-19-pandemic-in-2020-and-2021 05 Mayıs 2022

DSÖ : 2020-21’de 14,9 Milyon İnsan Kovit-19’dan öldü!

(AS: Bizim kapsamlı katkımız yazının altındadır..)

İlk paragraf : New estimates from the World Health Organization (WHO) show that the full death toll associated directly or indirectly with the COVID-19 pandemic (described as “excess mortality”) between 1 January 2020 and 31 December 2021 was approximately 14.9 million (range 13.3 million to 16.6 million).  

DSÖ’den yapılan basın açıklamasında, son 2 yılda Covid-19 nedenli ‘ek / fazladan ölüm sayısı‘ Epidemiyolojik kestiriminin sonuçları paylaşıldı.

Ek / fazladan ölüm sayısının, doğrudan Covid-19 kaynaklı ölümlerin yanı sıra virüsün sağlık sistemi ve topluma olumsuz etkilerinden ötürü ağırlaşan veya sağaltımı zorlaşan hastalıklardan kaynaklanan ölümlerin de katılması ile hesaplandığı bildirildi.

Hesaplamaya göre, 1 Ocak 2020’den 31 Aralık 2021’e dek dünya genelinde Kovid-19, doğrudan ve dolaylı olarak toplam 13,3 milyon ile 16,6 milyon arasında ek / fazladan ölüme yol açtı.

ÖLÜMLERİN % 68’İ SALT 10 ÜLKEDE

Ek ölümlerin %84’ü DSÖ’nün Güneydoğu Asya, Avrupa ve Amerika bölgelerinde saptanırken, toplam can yitiği sayısının %68’i yalnızca 10 ülkede görüldü.

Toplam ek ölümlerin % 81’ini orta gelirli, % 4’ünü düşük ve % 15’ini yüksek gelirli ülkeler oluşturdu.

Can kayıplarının cinsiyet dağılımında erkekler toplam sayının %57’sine, kadınlar ise %43’üne tekabül etti. (AS: karşılık geldi.. Cumhuriyet neden böyle okkalı Arapça kullanmayı sürdürüyor, kezlerce uyarmamız ve rica etmemiz karşın?? Bir kez daha yewtkililerden rica ettik..)

ÜYE ÜLKELER NİTELİKLİ SAĞLIK SİSTEMİNE YATIRIM YAPMALI

Açıklamada ifadelerine yer verilen DSÖ Genel Direktörü Dr. Tedros Adhanom Ghebreyesus, bu çarpıcı verilerin küresel salgının etkisini açıkça gösterdiğini vurgulayarak,

  • Üye ülkelerin, kriz zamanlarında temel sağlık hizmetlerini sürdürebilecek nitelikli sağlık sistemine yatırım yapmaları gerekmektedir” vurgusu yaptı.

Ghebreyesus, sağlık sistemlerinin güçlendirilmesi konusunda DSÖ’nün üye ülkelere desteğini sürdürmekte kararlı olduğunu vurguladı.
======================================

Dostlar,

  • AKP = RTE;Bırakınız hasta olsunlar, 1. Basamağı / Temel Sağlık Hizmetlerini boşverin, nasılsa Şehir Hastanelerimiz var, orada göğüsleriz… “ dedi!

Dünya alem bizi kıskandı, kıskanıyor, hamdolsun, salgını RTE’nin eşsiz önderliğinde (!!) dünya alemden çoook önce süpürdük istatistiklerin altına, gerçek dışı sayıların ardına (!!??)

Salgın 2019’ın son günlerinde Çin’de başladı. Çin hızla DSÖ’ne (Dünya Sağlık Örgütü) bildirim yaptı. 31 Ocak 2020’de DSÖ, “Bu bir kürsel salgındır / pandemidir!” alarmı verdi.

Türkiye salgını 11 Mart 2020’de, 2,5 ay geciktirme ile kabul etti, ilk olgusunu Bakan Dr. Koca’nın ağzından duyurdu.

TÜİK verileriyle 2020’de (9,5 ayda) yaklaşık 21 bin, 2022’de 60 bin Kovit-19 ölümü kayda girdi. Dolaylı ölümler kovit-19 ölümü olarak raporlanmadı.. Toplam 81 bin diyelim.

DSÖ Halk Sağlığı / Epidemiyoloji uzmanlarının bilimsel kestiriminde 2 yıl için 14,9 milyon fazladan / ek / Kovit-19 ölümü hesaplandı. Bu yaklaşım Türkiye’ye uyarlanırsa :

31 Aralık 2021 günü sonu Dünyada toplam kovit-19 ölüm sayısı “resmen” 5,479,479’dur. Bu sayı, üye 190’ı aşkın ülkeden DSÖ’ne hükümetlerce bildirilenleriin toplamıdır. Kestirilen sayı ise 14,9 milyon olarak verildi (https://www.who.int/news/item/05-05-2022-14.9-million-excess-deaths-were-associated-with-the-covid-19-pandemic-in-2020-and-2021, 5.6.22).

5,479,479 / 14,900,000 = %36,78..
Veya 14,900,000 / 5,479,479 = 2,72

Demek ki Dünya genelinde her 100 kovit-19 ölümünün 37’si kayda girmiş, kalan 63’ü kayıt dışı kalmıştır. Kayda alınabilen ile kestirilen geçekleşen arasındaki katsayı 2,72’dir.
Türkiye’de aynı dönem için resmen açıklanan 81 bin kovit-19 ölümünün de gerçeğin %37’si olduğu varsayılır ise,

81,000 x 2,72 = 220,320 verisine ulaşılır.

Biz, salt 2020 için, “Türkiye’ye özgü olarak TÜİK nüfus (doğum, ölüm) istatistiklerinden kalkarak257 bin fazladan ölüm hesaplamıştık (http://ahmetsaltik.net/tag/kovit-olumu/ ve https://www.sozcu.com.tr/2021/yazarlar/ugur-dundar/salgini-yonetemeyen-iktidar-olum-sayilarinda-yalan-mi-soyluyor-6763675/). 2021 için henüz bu hesabı yapmadık.. TÜİK hem 2020 hem de 2021 ölüm istatistiklerini hala yayınla(ya)madı / yayınlamasına yüksek tepelerden izin çıkmadı.

Bizim hesabımızın Türkiye açısından daha yerinde (isabetli) olduğu söylenebilir, çünkü DSÖ kestirimi, Dünya geneli için çok daha genel kabullere dayalıdır. TTB (Türk Tabipleri Birliği) uzmanlarının kestirimleri bizden çok eksik olmakla birlikte, DSÖ öngörüsünün de gerisinde.

2021’de ülkemizde resmen toplam 60 bin kovit-19 ölümü açıklandı.

60,000 x 2,72 = 163,200 toplam kovit ölümü; 2021, Türkiye!

2020’de 21,000 x 2,72 = 57,120 ve 2021’de 163,200 toplamı : 220,320!

2022’de ise ilk 4 ay sonunda 20 bin kovit-19 ölümü resmen kayda girdi.

Beklenen ise, DSÖ uzmanlarının hesaplarından elde ettiğimiz 2,72 katsayısı ile çarpılırsa,

20,000 x 2,72 = 54,400!

  • 11 Mart 2020 – 30 Nisan 2022 Türkiye’de kestirilen kovit-19 ölümleri toplam 274,720!
    (2019’da Türkiye’de toplam 440 bin ölüm kayda alındı)
  • Açıklanan ise çok yaklaşık yüz bin. Kabaca her 3 ölümden 1’i resmen açıklandı Türkiye’de!

Tıpkı TÜİK’in enflasyon, işsizlik, ulusal gelir (GSMH).. hesaplarında olduğu gibi..

Şimdiden not düşmüş olalım..
Turp” (üzgünüz; gerçek ölüm sayıları..) öylesine büyük ki, heybelere sığmıyor. 2022 Haziran’ın son haftasında TÜİK, ölüm verilerini açıklar mı acaba?? Yasal görevi!

AKP = RTE = Parti devleti totaliter rejimi işte böyle bir şey..

Nerdeeen nereye.. Bu iktidar sürerse birkaç yıl sonra nasıl bir Türkiye hayal ediyorsunuz? Ülke ve ulus bütünülüğümüzü hala sürdürüyor olabilir miyiz sizce?

Salgını iyi / bilimsel yönet(e)meziniz, insanlarınızın yaşam hakkını bile koru(ya)mazsınız, yine de gerçek verileri saklayarak “..Hamdolsun, salgında da Dünyadan çok başarılıyız… aşı bile geliştirdik..” masalları anlatırsınız! Bu hazin, yüz kızartıcı tablodan BİLE politik başarı öyküsü yazmaya kalkarsınız! Oysa siyasal ömrünüz bitti, artık yazacak öykünüz – masalınız kalmadı!

Eyyyyyyyyy yurdum insanı!
Uyan artık derin gaflet uykusundan! Bir tür kan uykusu bu, ölüme yatıyorsun..

Eyy “Biliim Kurulu” üyeleri meslektaşlarım, öğrencilerim.. Vicdanınız rahat mı? Hekimlik etiği değerlerini nereye koydunuz?  Gerçekten uyuyabiliyor musunuz? Hipokrat yemininize ne oldu sahi; retrograt amnezi mi dediniz?! Bir de; malvarlığınızı (son 2,5 yıldaki değişimi) açıklayabilir misiniz; şaibeler giderilsin..

Sevgi ve saygı ile. 06 Mayıs 2022, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
A​tılım Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı ​AbD
​Sağlık Hukuku Uzmanı, ​Kamu Yönetimi – Siyaset Bilimci (​Mülkiye​)​
www.ahmetsaltik.net        profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik      twitter : @profsaltik    

 

 

 

7 Nisan 2022 Dünya Sağlık Günü : Küremizin Ağır Sağlık Sorunları

Dostlar,

 


Dün akşam 7 Nisan 2022 – Dünya Sağlık Günü idi.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) 7 Nisan 1947’de kuruldu. Dün, 75 yaşını tamamlayan deneyimli, olgun bir Uluslararası BM (Birleşmiş Milletler) Örgütü olarak DSÖ’nün 75. doğum günü idi. DSÖ her yıl, doğum günü 7 Nisan’dabir tema belirliyor yıl boyunca küresel ölçekte konuşulsuın, çözüm aransın diye..

  • World Health Day 2022 ( Dünya Sağlık Günü 2022)
  • Bu yılın teması BİZİM GEZEGENİMİZ, BİZİM SAĞLIĞIMIZ!

Temel iletiler şöyle :

  • Are we able to reimagine a world where clean air, water and food are available to all?
    (Temiz havaya, suya ve yiyeceğe herkesin erişebildiği bir dünyayı yeniden hayal edebiliyor muyuz?)
    Where economies are focused on health and well-being?
    (Ekonomilerin sağlık ve esenliğe odaklandığı bir Dünya?)
  • Where cities are liveable and people have control over their health and the health of the planet? (Kentlerinin yaşanabilir olduğu ve insanların kendi sağlıkları ve gezegenin sağlığı üzerinde denetim sahibi olduğu bir yer?

***
In the midst of a pandemic, a polluted planet, increasing diseases like cancer, asthma, heart disease, on World Health Day 2022, WHO will focus global attention on urgent actions needed to keep humans and the planet healthy and foster a movement to create societies focused on well-being.

WHO estimates that more than 13 million deaths around the world each year are due to avoidable environmental causes. This includes the climate crisis which is the single biggest health threat facing humanity.

  • The climate crisis is also a health crisis.
  • Well-being societies are healthy societies :
  • Gönençli toplumlar sağlıklı toplumlardır..

Bir de kısa video yüklü sistemde (1,5 dk.) :

https://www.who.int/campaigns/world-health-day/2022#

Our political, social and commercial decisions are driving the climate and health crisis.

Over 90% of people breathe unhealthy air resulting from burning of fossil fuels.

A heating world is seeing mosquitos spread diseases farther and faster than ever before. Extreme weather events, land degradation and water scarcity are displacing people and affecting their health.

Pollution and plastics are found at the bottom of our deepest oceans, the highest mountains, and have made their way into our food chain.

Systems that produce highly processed, unhealthy foods and beverages are driving a wave of obesity, increasing cancer and heart disease while generating a third of global greenhouse gas emissions.

While the COVID-19 pandemic showed us the healing power of science, it also highlighted the inequities in our world. The pandemic has revealed weaknesses in all areas of society and underlined the urgency of creating sustainable well-being societies committed to achieving equitable health now and for future generations without breaching ecological limits. The present design of the economy leads to inequitable distribution of income, wealth and power, with too many people still living in poverty and instability. A well-being economy has human well-being, equity and ecological sustainability as its goals. These goals are translated into long-term investments, well-being budgets, social protection and legal and fiscal strategies. Breaking these cycles of destruction for the planet and human health requires legislative action, corporate reform and individuals to be supported and incentivized to make healthy choices.   (https://www.who.int/campaigns/world-health-day/2022)

****
Tüm bunları ayrıntılı olarak, yaklaşık 1,5 saat konuştuk. ADD Almanya Hildesheim Şubesi Başkanı Sn. Fatma ANDERS bizi şubesinin sanal ortamlarında konuk etti. Soruları yanıtladık:

1. Bu gün Dünya Sağlık Günü.. Bunun anlam ve önemi nedir??
2. Dünya Sağlık Örgütü her yıl 7 Nisan’da dünyanın en öncelikli sorununu duyuruyor ve küresel çaba istiyor. Bu yılın konusu belli mi? Neden böyle bir seçim yapıldı? Ne tür çalışmalar yürütülecek??
3. Küremizin hangi ağır sağlık sorunları var? Küresel toplum kapsamlı ve sürekli Dayanışma göstermez ise bu sorunlar çözülebilir mi?
4. Bu arada Türkiye’de sağlık sorunlarımızın genel görünümü nasıl?
5. Savaş ve sağlık, Kürselleşme ve Sağlık bağlamında neler söylemek istersiniz??
6. Sağlık bir temel insan hakkı mıdır, piyasa malı mıdır? Sosyal Devleti unuttuk mu, unutmamız mı istenmekte??

Programı, ADD Genel Merkezimiz web TV’si de eşzamanlı yayınladı. Aşağıdaki erişkelerle konuşmamız izlenebilir. İzlenmesi, paylaşılması ve hepimizin sağlığı – geleceği için gereğinin yapılması dileğimizdir.

https://m.facebook.com/story.php?story_fbid=501987344731687&id=100047612780863&sfnsn=scwspmo

Yayına emek veren, izleyen – izleyecek olan ve gereği için çaba gösterecek herkese teşekkür ederiz.

Küresel toplumu DAYANIŞMA + İŞBİRLİĞİ + EŞGÜDÜME çağırdık..
İngilizce sloganımızı bir kez daha yineledik :

  • SOLIDARITY (SO) + COOPERATION (CO) + COORDINATION (CO)
  • SO – CO – CO, SO – CO – CO, SO – CO – CO, SO – CO – CO, SO – CO – CO…………… 

Sevgi ve saygı ile. 08 Nisan 2022, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
A​tılım Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı ​AbD
​Sağlık Hukuku Uzmanı, ​Kamu Yönetimi – Siyaset Bilimci (​Mülkiye​)​
www.ahmetsaltik.net        profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik      twitter : @profsaltik    

COVID-19 SALGINI ile BAŞETMEK İÇİN : TÜM DÜNYADA EŞ ZAMANLI 14 GÜN TAM KAPATMA Çağrımız

COVID-19 SALGINI ile BAŞETMEK İÇİN :
TÜM DÜNYADA EŞ ZAMANLI 14 GÜN
TAM KAPATMA Çağrımız

Dostlar,

Geçtiğimiz 24 Ekim 2020, BM’nin (Birleşmiş Milletler) kuruluşunun 75. yıldönümü idi. O gün, sanal ortamlarda önemli yayınlar yapan KARANTİNA TV sahibi Sn. Recai AKSU bizimle bir söyleşi daha yaptı ve konuyu aşağıdaki gibi belirledik :

Birleşmiş Milletlerin 75. Kuruluş Yılında Küresel Sorunlarımız: Korona Salgını Örneği

65 dakika süren program daha sonra çok izlendi ve olumlu geribildirimler aldık..
Aşağıdaki erişke (link) ile izlenebilir, izlensin ve paylaşılsın dileriz..
http://ahmetsaltik.net/2020/10/26/katrantina-tv-programimiz-24-ekim-2020/
****
Ardından web sitemizde aşağıdaki yazıyı Türkçe ve İngilizce olarak yayınladık :

  • COVID-19 SALGININ DENETİMİ İÇİN ULUSLARARASI ÇAĞRI
    http://ahmetsaltik.net/2020/10/27/covid-19-salginin-denetimi-icin-uluslararasi-cagri/

Salgın, vahşi kapitalizmin kâr hırsıyla denetlenemiyor.

BM-DSÖ çağrısıyla, TÜM DÜNYADA
EŞ ZAMANLI 14 GÜN TAM KAPATMA
çağrısı yapıyoruz… Bu tarihsel bir adımdır.

INTERNATIONAL CALL FOR CONTROLLING
COVID-19 PANDEMIC

The COVID-19 pandemic cannot be controlled
by the brutal capitalism’s ambition for profit!

With the UN-WHO call, call for 14 DAYS FULL CLOSURE CONCURRENT ALL OVER THE WORLD. This is a historical step..

*****
Türk Toraks Derneği’nin düzenlediği, 2 gün süren halk için akciğer sağlığı sanal kongresinde de, çağrılı konuşmacı olarak aynı temayı paylaştık. Oturum başkanı Sn. Prof. Dr. Fuat Kalyoncu’ya BM Genel Sekreterliği rolü yükleyerek, biz de DSÖ (Dünya Sağlık Örgütü) Genel Başkanı rolünü üstlenerek (!) hülyamızı / ütopyamızı bir parça somutlayarak canlandırdık!

https://www.youtube.com/watch?v=cAX3WkFzbHw&feature=youtu.be
(Bizim sunumumuz 1 saat 20. dakikadan başlıyor, 25 dakika sürüyor..)
***
Bu önerimize, Sn. Prof. Dr. Bilsay Kuruç‘tan da değerlendirme geldi. Saygın bilim insanı
Prof. Kuruç’a teşekkür ederek özlü ve hep olduğu gibi öğretici what’s up iletisini izni ile
aşağıda paylaşıyoruz:
***
Değerli Dostumuz,

Sizin, Erinç’in yazısı ve TV söyleşinizden başlayan öneri ve çağrınız üzerine yorum yapmakta geciktim. Bazen zaman hızlanıyor galiba, yetişemiyorum!

Dünyanın 14 gün kapanması‘ insanın yaşama hakkının sahibince yapılabilecek
mükemmel öneridir.

Ancak, Bunu benimseyecek ülkeler arasında Türkiye’nin (onu yönetenlerin) yer alacağını sanmıyorum. Sosyal devlet için kaynak ayırma konusunda da! Rejimin özelliklerine aykırıdır.

Değerli Dostumuz,

Dünya merkez bankaları (başta ABD’nin FED’ i olmak üzere) 2008’den bugüne dek 972 kez faiz indirimi yaparak ‘para’ yı ucuzladıkça ucuzlatmışlar. Ve bu ucuzlayan paralarla satın alınmış 19 trilyon Dolar tutarındaki mali varlıkları (borç senetlerini) para basarak kendi bilançolarına alarak borçlanmayı teşvik etmişler!

Çünkü kapitalizm son 10 küsur yılda gitgide daha çok borç yaratarak işleyebiliyor! Dünyada da bizde de. Ve bu ilginç süreç sermayenin yaşam koşulu oldu. Bu senaryo sosyal devlete (ona pay ayrılmasına) olanak vermiyor, vermeyecek. Düşünün, bu süreç 17 trilyon Dolarlık bir ‘negatif getiri’ li  borç senedi hacmi yaratmış! Yani, ‘havadan’ yaratılan para ile. Bu para nereye gitmiş? Şirketlerin hisse senetlerine ve konuta. O nedenle, covid salgını Marttan sonra ABD’de kurban sayısını önce 100 bine, sonra 200 bine çıkarırken  Wall Street’te hisse senedi ve borç senedi piyasaları coştukça coşuyordu. Çoşku sürüyor, çünkü FED para basmayı sürdürüyor ! Sosyal devlet ? diye onlara sorarsanız, “O nedir ?” diyeceklerdir.

  • Kapitalizmin saygısız ve acımasız olduğunu öğrenemezsek, işte o zaman Cumhuriyeti kaybederiz.

Sevgi ve saygıyla, iyi akşamlar. 31 Ekim2020
*****
Büyük ATATÜRK uzuuun onyıllar öncesinde tarihe not düşmemiş miydi?

  • Bizi mahvetmek isteyen emepryalizm ve bizi yutmak isteyen kapitalizm ile savaşımı (mücadeleyi) meslek edinmiş insanlarız…

Sevgi ve saygı ile. 31 Ekim 2020, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
Ankara Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı Anabilim Dalı
Sağlık Hukuku Bilim Uzmanı,
Kamu Yönetimi Siyaset Bilimi (Mülkiye)

www.ahmetsaltik.net    profsaltik@gmail.com