Rifat SERDAROĞLU
Operasyon Ümmet
Türkiye Cumhuriyeti, öncelikle “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” ilkesini ilan ederek
Cumhuriyeti kuranlar, bir daha cahiliye devrinin karanlıklarına düşmemek için
“Lâiklik” ilkesini ilan ettiler. Devlet herkesin inanışına saygı duyacak ve onun güvencesi olacaktı. Fakat din üzerinden insanların sömürülmesine, toplumun geri götürülmesine karşı çıkılacaktı. Nitekim öyle oldu. Türklerin “Ümmet- Ahali-Sürü” olmaktan kurtulup “Millet” olması, adına Şıh-Tarikat ve Cemaat Piri denen adamların kulluğundan kurtulup “Vatandaş” olmaları bugünkü “Bademlerin dedelerini” çok rahatsız etti. Osmanlı zamanında bunlar ayrıcalıklı sınıf idiler. Bunlar hiç çalışmazlar, halktan aldıklarıyla çok zengin bir yaşam sürerlerdi. Adeta devlet içinde devlet gibiydiler. Anadolu gençleri Kafkas- Yemen-Balkan Cephelerinde savaşıp şehit olurlarken, tarikat müritleri askerlik yapmıyorlardı!Bunların çoğunluğu savaş zamanı, işgalcilerle işbirliği yaptılar, vatanı sattılar. Allah’tan korkmadan, kuldan utanmadan yıllarca yalan söyleyerek Büyük Atatürk’ü din düşmanı diye karaladılar. Her geçen gün, Atatürk’e olan “kinlerini” büyüttüler. Kendi mevkileri ve üç kuruşluk menfaatleri uğruna, Türk Milletine bilerek ihanet ettiler. Gerekçeleri de hazırdı; Türkiye bir İslam Devleti değildi. Dar-ul harp’tı. Yıllarca kinlerini büyüttüler. Cumhuriyet ilanından bu güne kadar,
Kürtçü-Bölücüler ve İslam Devleti isteyenler birleşip, T.C. Devletine tam 28 kez isyan ettiler. Hiçbirinde muvaffak olamadılar. İşte son olarak, dış destekli operasyonu 2002 yılından önce uygulamaya karar verdiler. Bunun için 22 Ülkenin sınırlarının değişeceği, emperyalistlerin Müslümanları yok edeceği bir plana “Eşbaşkan” oldular. Bakın neler yaptılar?-AKP İktidara getirildiğinde, PKK Narko-Terör Örgütünün silahlı gücü büyük ölçüde bitirilmişti. Örgütün önderi, Suriye’den çıkartılmış ve paketlenerek Türkiye’ye teslim edilmişti.-AKP çıkardığı yasalarla ve Başbakan Erdoğan’ın Cumhuriyeti kuranları aşağılayan konuşmalarıyla, Bölücü örgüte ve taraflarına moral verdi. -Doğu ve Güneydoğu Bölgelerinde askeri kışlasına, polisi karakoluna çektiler. -Sınır ötesi operasyonlar durduruldu. -PKK’ya bir de Barzani koruması sağlandı. Barzani, Türkiye üzerinden yaptığı –Büyükşehirler Kürtçü Mafyanın eline bırakıldı. 11 yıldır bir tane Kürtçü Mafyası çökertilmedi. Kürt kökenli İçişleri Bakanları sokakları bile bunlara teslim ettiler. –PKK bu dönemde, Türkiye üzerinden elini kolunu sallayarak -Habur’da Türk Devletinin Yargıçları-Savcıları, terör örgütünün önünde yem yapıldı. Habur olayı örgüte, “Gördünüz mü, devletin Yargıcı-Savcısı bile -Oslo’da Türk Devletini, PKK Narko-Terör örgütünün önünde çöktürdüler. -Türk Ordusu’nun kahramanları, Cemaat-AKP-ABD işbirliğinde, sahte dijital deliller üretilerek zindanlara atıldılar. Türk Ordusu’nun komuta heyetinin neredeyse yarısını içeri atıp, Ordu’nun direnme gücünü kırdılar. Cemaat yetiştirmesi, –Herkesi dinlediler, herkesi fişlediler. İşadamlarını, Gazete Patronlarını –PKK asker-polis öldürdü, “Provokasyon var, Ergenekoncular yaptırdı” dediler. -Türk Milleti demek, Türk’üm demek ırkçılık-ayrımcılık oldu. -PKK Narko-Terör örgütünün liderini, Anayasa için talimat verecek, -Kanlı terör örgütünün Kandildeki başı ile PKK bayrağı ve Öcalan resmi önünde Tüm bunlar, adım-adım şunları diyebilmek için yapıldı.“Kanın dinmesini istemiyor musunuz?
Analar ağlamaya devam mı etsin? Kandan-ölümden mi besleniyorsunuz? Yaptığımız terörü sona erdirmek içindir!” Gerçek ise, BDP-PKK ile anlaşıp, yeni hazırlayacakları Anayasa’yı referanduma sunmak, hileli seçim sistemi sayesinde Türk Milletine kabul ettirip, Federe İslam Devleti‘ni ve Büyük Kürdistan’ı kurmak!İstenen bu, yapılan da bu..
Ne yaparlarsa yapsınlar, ellerinden geleni arkalarına koymasınlar.
Sonunda gelecekleri yer Türk Milleti’nin önü olacaktır. Türk Milleti o gün bu badem takımına da, Kürtçü-Bölücü takımına da, Barzani’nin adamlarına da kahredici şamarını indirecektir. İşte o zaman benim işim “Barış sürecini destekliyoruz” diyen safları Türk Milletine teşhir etmek olacaktır. |