İSTANBUL’U, İSTANBUL’A İHANET EDENLERE TESLİM ETMEYELİM!
R.T. Erdoğan : İSTANBUL’A İHANET ETTİK… BEN DE SORUMLUYUM
Celal TOPKAN
(AS: Bizim katkılarımız yazının altındadır..)
Recep Tayyip Erdoğan, Mart 1994 yerel seçimlerinde Refah Partisi’nden İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanı seçildi. 1994-1999 arasında İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanlığı yaptı.
Fazilet Partisinden istifa eden Milli Görüşçü arkadaşlarıyla birlikte 14 Ağustos 2001’de AKP’yi kurdu. Erdoğan AKP Genel Başkanı oldu. 3 Kasım 2002’de yapılan seçimlerinde AKP tek başına iktidara geldi. Erdoğan Başbakan oldu. Arkasında Cumhurbaşkanı seçildi. 17 yıldır ülkeyi tek başına aldığı kararlarla yönetiyor.
17 yıldır ülkeyi tek başına aldığı kararlarla yöneten AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanı Erdoğan, 21 Ekim 2017’de Uluslararası Şehir ve Sivil Toplum Kuruluşları Zirvesine yaptığı konuşmada;
“İstanbul gerçekten müstesna bir şehirdir. Ama biz bu şehrin kıymetini bilmedik, biz bu şehre ihanet ettik, hala da ihanet ediyoruz, ben de bundan sorumluyum.” dedi.
Kendisi başta olmak üzere AKP’nin dünyanın en müstesna ve en güzel şehri olan İstanbul’a ihanet ve kötülük ettiklerini, İstanbul’u yaşanmaz bir kent haline getirdiklerini, bunun sorumlusunun kendisi olduğunu söyledi!
BEN DEĞİL GENEL BAŞKAN YARIŞTI
1994-99 arasında Erdoğan’ın İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanlığı’nda üst düzey yöneticilik yapan, İstanbul’u Erdoğan’la birlikte yöneten Binali Yıldırım, 3 Kasım 2002 seçimlerinde merkez atamasıyla AKP’den milletvekili seçildi. 2002-19 arasında Erdoğan’ın atamasıyla, Ulaştırma Bakanlığı, Başbakanlık ve Meclis Başkanlığı yaptı.
Meclis Başkanı iken 31 Mart 2019 seçimlerinde AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafında İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanı adayı yapıldı. Seçimleri CHP’nin adayı Ekrem İmamoğlu kazandı.
28 Nisan 2019’da mezun olduğu Kasımpaşa Lisesi’nin pilav gününde katılan, Binali Yıldırım, seçim sonuçlarına yönelik yaptığı açıklamada; “Ben kaybedilmiş bir seçimi, kazanmak için uğraşacak bir insan değilim. Seçimlerde adaylar yarışmadı bunu hepimiz biliyoruz. Dolayısıyla adaylardan biri kaybetti biri kazandı diye değerlendirmek çok sağlıklı olmaz.” dedi.
Herkesin anlayacağı bir şekilde, ben aday gösterildim ancak asıl aday AKP Genel Başkan Cumhurbaşkanı Erdoğan’dı. Ben değil AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanı Erdoğan yarıştı. Ben değil Cumhurbaşkanı Erdoğan kaybetti dedi.
Binali Yıldırım’ın söylediklerinden çok net olarak anlaşılacağı gibi, eğer seçimleri Binali Yıldırım kazanmış olsaydı, İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanlığı koltuğunda Binali Yıldırım oturacaktı. Fakat İstanbul’u, İstanbul’a ihanet eden ve hala ihanet etmeye devam eden AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanı Erdoğan yönetecekti. İstanbul’a ihanet etmeye devem edecekti. Ancak İstanbul halkı buna izin vermedi.
BEN TEK BAŞIMA KARAR VEREMEM
23 Nisan 2019’da Habertürk’te canlı yayına katılan Binali Yıldırım, Didem Arslan Yılmaz, “Sizden önce programımıza katılan Ekrem İmamoğlu’na, ‘Binali Yıldırım’la birlikte açık oturuma katılmak ister misiniz?’ diye sorduk. ‘Ben çok isterim. Binali Bey kabul ederse, ben o yayında beraber olmak isterim.’ dedi. Siz bu çağrıya nasıl yanıt veriyorsunuz?” diye sordu.
Binali Yıldırım soruya, “Olabilir, bakarız. Onun için garanti veremem de. Benim tek başıma vereceğim bir karar değil ama… Prensip olarak olabilir, niye olmasın. O benim tek başıma vereceğim bir karar değil. Ben memnuniyetle sizinle program yapmayı arzu ederim. Hele biraz eteklerimizdeki taşları dökelim..” yanıtını verdi.
Aday yapıldığını ancak yapılan işlere kendisinin tek başına karar vermediğini, bir kez daha altını çizerek ve herkesin anlayacağı bir şekilde seçildiği zaman İstanbul’u kendisinin değil, kendisini aday yapan AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yöneteceğini söyledi.
“BİZ YAPTIK YİNE BİZ YAPARIZ”
31 Mart 2019 seçimleri öncesi İstanbul’un caddeleri ve binaları, Binali Yıldırım’ın fotoğrafları, fotoğrafların yanında “biz yaptık yine biz yaparız” pankartları ile donatıldı.
Yenilenecek olan 23 Haziran 2019 seçimi öncesi İstanbul caddeleri ve binaları, yine Yıldırım’ın fotoğrafları, fotoğrafların yanında “biz yaptık yine biz yaparız” pankartları ile donatıldı.
1994-2019 arasında İstanbul’u yöneten AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanı Erdoğan, 21 Ekim 2017’de Uluslararası Şehir ve Sivil Toplum Kuruluşları Zirvesine yaptığı konuşmada
- “İstanbul gerçekten müstesna bir şehirdir. Ama biz bu şehrin kıymetini bilmedik, biz bu şehre ihanet ettik, hala da ihanet ediyoruz, ben de bundan sorumluyum.” demişti.
Binali Yıldırım, “Biz yaptık yine biz yaparız” sloganı ile
- 1994’ten beri İstanbul’a ihanet ettik, kötülük yaptık. İstanbul’a ihanet etmeye devam edeceğiz diyor.
Eğer Binali Yıldırım İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanı seçilirse, kendi sözleri ile önce 1994-99 arasında belediye başkanı olarak, 2002-19 arasında başbakan ve cumhurbaşkanı olarak dünyanın müstesna kenti İstanbul’a ihanet eden Recep Tayyip Erdoğan (=AKP), dünyanın müstesna kenti İstanbul’a ihanet etmeye devam edecektir.
Dünyanın müstesna kenti İstanbul’da yaşayan değerli halkımız!
- 23 Haziran 2019 seçimlerinde İstanbul’a ihanet edenlerin suçlarına ortak olmayalım.
- İstanbul’u, yeniden İstanbul’a ihanet edenlere teslim etmeyelim.
==============================================
Dostlar,
Sayın Celal Topkan dostumuz (20. dönem CHP Adıyaman MV, Sağlık Fizikçisi) oldukça yerinde ve değerli bir irdeleme yapmış yukarıdaki yazısında.. Bizim de ekleyeceklerimiz var :
AKP’nin Yoksullara – engellilere yardım sömürüsü..
İşte AKP = RTE Türkiye’sinin fotoğrafı budur! Bu hazin olay tek başına bir iktidarın istifa nedenidir uygar ülkelerde. 17 yıldır tek başına yönettiğiniz caaanım Türkiye’mizi ne hallere düşürdüğünüzün tokat gibi yanıtı. Size aynadır bakabilirseniz.. O utanç aynasına bakın ve kaldı ise zerrece, vicdanınızın isyanını dinleyin; kahrolası kibirinizde boğulun, bırakıp gidin, yakamızdan düşün artık! Tarih ve Tanrı sizi lanetleyecek.. (Haziran 2019)
Bu yürek yakan görseli ve yanındaki isyanımızı günlerce sitemizin manşetinde tuttuk.. Tek bir AKP yetkilisinden ya da iktidardan tık çıkmadı.. “Ne söyleyebilirlerdi ki??” denebilir ama o denli kolay geçiştirilemez.. Kamuoyuna hiç olmazsa bir açıklama yapılabilirdi, aileye ziyaret ve destek verilebilirdi.. Biz duymadık..
Gaziantep’ / Şahinbey’de belediye önünde, iş vaadi yerine getirilmediği için kendini yakan işsiz insanımız için de “insancıl” birtakım girişimler görmedik, duymadık..
Bunca katmerlendik ya da kaşağılandık mı? Bunca duyarsızlık olabilir mi??
Hani komşusu aç iken tok yatan “bizden” değildi Müslüman geçinen din sömürgeni AKP ??!!
***
İstanbul’un seçilmiş ve hakkı AKP / YSK tarafından seçmen iradesi hiçe sayılarak açıkça hakkı gaspedilmiş BŞB Başkanı Ekrem İmamoğlu, artık bir parça duygusal tonlamalar yapmalı ve bu kabul edilemez vicdansızlık örneklerini yüksek perdeden sorgulamalı kamuoyu önünde..
34 yaşında, Kartal İHL mezunu bu adamın hangi eğitimi var ki, “40 şirkette birden” kayyım olmaya? 40 harami dedikleri günümüzde bu mu ola??
Hangi fiziksel güçle, enerjiyle 40 şirkette birden kayyımlık yapabiliyor?
Buna 7 gün 24 saat yeter mi?
Ne diploması var bu süpermen (!) AKP’linin?
Başkaca işleri de var mı? Verdiği vergi ne kadardır?
Bunların sorgulanması gerek.. TBMM’ye soru önergesi verilmeli, bu kişi malvarlığını açıklamaya çağrılmalıdır.. Başka örnekleri var mı, araştırılmalıdır.
Bu kişiyi 40 şirkete ayrı ayrı kayyım atayan yetkililer kimlerdir?
SPK mıdır, TMSF midir, kimdir kim??
***
21 yaşında kadın Matematik öğretmeninin işsizlik / atanamama intiharı, Gaziantep’te kendini yakan işsiz, Trabzon’da HES rezaletinizle doğayı katletmekle kalmayıp insanları ölüme sürükleyen akıl ve bilim dışı saçmalıklarınız.. hangi birini, hangi birini…nereye koyacağız 17 yıllık AKP = RTE iktidarının günah çetelesi olarak??
****
Seçime birkaç gün kala AKP’nin yoksullara – engellilere yardım sömürüsü acizliktir..
5393 Belediye yasası md. 14’te ve md. 60/i bendinde sayılan görevlerden biri budur. 5216 sayılı BŞB yasası da bu bağlamdadır : Yerel yönetimler yoksul ve düşkünlere destek verecektir yasa gereği..
Ayrıca Anayasa md. 2, SOSYAL DEVLET, 5. madde Devletin görevleri..
Bu yardımlar AKP’nin lütfü değil..
Şantaj ve tehdit sahibini küçültür, alçaltır, ahlaksızlıktır ve yasal olarak olanaksızdır.
Belediye bütçesinde bu amaçla (Yoksullara – engellilere yardım) kaynak ayrılıyor.
- Hangi belediye olursa olsun bu yoksullara yardımlar yasa gereği zorunlu yapılacaktır.
Bu yoksul – çaresiz insanların evlerine yasa dışı biçimde belediye görevlilerini göndererek YARDIMLARINIZ KESİLEBİLİR tehdidini – şantajını yöneltmek suçtur ve bu insanları aşağılamaktır, hakarettir.
Yoksul ve işsiz bırakılan – engelli insanlarımız AKP’nin kulu – kölesi ve OY TUTSAĞI / OY ESİRİ olmayıp, T.C. Devletinin yurttaşlarıdır. 23 Haziran seçimi, AKP’nin sarmaladığı bu alçaltıcı zinciri kırmak için son derece değerli bir fırsattır..
- 17 yıllık AKP iktidarında işsizlik, yoksulluk azalmamış, gelir dağılımı iyileştirilmemiş, ülkenin borçları düşürülemeyip ödenemeyecek boyutlara, iflas eşiğine varmıştır.
Seçimde böylesi yollarla propaganda yapmak utanç vericidir, ahlak dışıdır, inanç sömürüsüdür.
Ülkemizin ve İstanbul’un kaynakları 25 yıldır yağma ve talan edilmiş, yandaşlara peş keş çekilmiştir. Yoksul ve işsizlerin bu durumdan sürekli – kalıcı kurtulmaları ÖZELLİKLE istenmeyerek bu milyonların umutları sömürülerek “OY” adına her seçimde duygu sömürüsüne, şantaj eve tehditlere açık bırakılmıştır.
- AKP 17 yıldır (İstanbul’da çeyrek yüzyıldır!) bu insanlık dışı yöntemlerle, siyaset etiğine uymayan davranışları ve seçim hileleriyle ulusal iradeyi gasp ederek tek başına iktidardadır.
Bu yurttaşlarımız rahat olsunlar; DEVLETTE DEVAMLILIK ASILDIR..
AKP gider, CHP’li İmamoğlu gelir ve daha iyisini yapar..
CHP’nin Cumhuriyeti kurup var ettiği gibi..
En azından AKP = RTE‘nin doğrudan itiraf ettiği İHANETE son verir..
23 Haziran 2019 gecesi saat 22 – 23 dolayında bu karabasan bitecek..
Telaş bundandır. Yenileceklerini görmektedirler net olarak ve de heeerr yolu mübah görmektedirler.
Ama çare yok; 23 Haziran yenilgisi kaçınılmaz ve örneğin % 55 / 45 gibi bir AKP aleyhine denge, ülkemizi hızla erken seçim atmosferine sokacaktır. Ekonomi yangın ötesidir. Zaten AKP şu anda TBMM’de salt çoğunluğu olmayan bir topal ördek konumundadır. Azınlıktadır ve MHP stepnesiyle ayaktadır..
AKP = RTE böylesi bir ortamda hiiiiiiiç ön almaya kalkmasın; halkın sandıktaki iradesinin BU KEZ / 2. KEZ önüne geçebilecek hiçbir güç yok bu ülkede..
Böyle biline ve herkes haddini bile..
- 23 Haziran seçimi bir yerel seçim olmanın çoooook ötesine geçti..
- AKP’nin iktidar sınavıdır ve artık siyaset bilimi AKP parantezinin kapanacağını öngörüyor tüm verileriyle..
Hepimize kolay gele…
-
HERRRR ŞEYYY ÇOOOOOOOOOOOOKKKKK GÜZEL OLACAKKK!
Sevgi ve saygı ile. 20 Haziran 2019, Ankara
Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
Halk Sağlığı Uzmanı, Sağlık Hukuku Bilim Uzmanı
Kamu Yönetimi ve Siyaset Bilimci
www.ahmetsaltik.net profsaltik@gmail.com