Dostlar,

Sevgili Meslaktaşım Dr. Taner Özek‘ten bir güzel çizim daha..

Sözsüz…

Görsel ögeler yükleniyor derin mi derin  iletileri..

Eh işte “sanat” dedikleri bu!..
Akıl, zeka, engin birikim ve de ötelerde bir sentez : YARATICILIK..

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Konutların kapıları artık çelik kale kapıları gibi..
Üstelik şifreli.. İçeride de “özel tadilatlı bölmeler” var;
yüz milyonlarca avro – dolar saklanabilen!
Simbat’ın büyülü mağaraları gibi..
Yuh olsun, yazıklar olsun bu “Müslüman” toplumun edenlerine de,
bilerek – bilmeyerek onay (OY!) verenlerine de!

***
Çocukluğumuzda mahallelinin tümünün cümle (giriş) kapısı ardına dek açıktı..
Büyüklerin de 1-2 karışlık ahşap – kilitli gömme dolapçıkları olurdu bir perdenin ardında ya da değil..

Qou vadis Türkiye?
Bu gidiş hayra alamet mi??

Yaşasın ATATÜRK’ün aydınlık yolundan sapan ve

“..bizi mahvetmek isteyen emperyalizm ile bizi yutmak isteyen kapitalizmin.. ”

kucağına oturan Türkiye!

Teşekkürler Dr. Özek..

Betz hücrelerine ve onların mekatronik denetimindeki kalemine – fırçana sağlık…

İngiltere’de kaldığım yıllarda sabah çalan kapı zilini ve kapı önüne bırakılan “2 şişe” sütü alışımı anımsadım.. (Sen 1 şişe koymuşsun; neden kısıntı yaptın??)
2 cam şişede Belediye’nin süt ikramı.. Ne hoş duyumsardım kendimi.

“Demir Lady” nam tutucu – sağcı – sermayeci kadın Başbakan
Margret Thatcher kaldırdı bu nezih ve şık uygulamayı.. Daha neler yapmadı ki??
Güzelim sosyal – halkçı, çok başarılı, dünyaya örnek sağlık sistemini (Beveridge – NHS) darmadağın etti ve bu hizmetleri yabanıl anamalcı (vahşi kapitalist) piyasanın olmayan insafına peş keş çekti.. Ne diyelim, günahı bol olsun!

Sevgi ve saygı ile.
27 Mart 2014, Ankara

Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net