Sağlık Bakanlığı 2023 Sağlık İstatistiklerini yayımladı. Gecikmeli olarak yayımlanan raporda dikkat çeken veriler yer aldı.
“Çağ atladık” denilen sistemde 2022’de rekor kırılan hekime başvuru sayısı daha da arttı.
Toplam hekime başvuru sayısı bir milyara yaklaştı. Bebek ölümleri artarken, kadın sağlığını ilgilendiren birçok konuda da çarpıcı ayrıntılar dikkat çekti. İstatistiklere göre; 2023’te hekime başvuru sayısı 2022’ye göre yaklaşık %14 artarak 854 milyon 328 binden, 973 milyon 519 bine yükseldi.
Bunun 421 milyon 121 bini aile hekimliği, poliklinik gibi 1. Basamak sağlık hizmetlerine, 552 milyon 397 bini ise hastanelerle özel tıp merkezleri gibi 2. ve 3. Basamak sağlık hizmetlerine gerçekleşti. Kişi başı hekime başvuru sayısı ise 10’dan 11,4’e yükseldi. OECD ortalaması 6,4.
Başka bir dikkat çeken ayrıntı ise yüz bin kişi başına düşen hekim sayısında oldu. 2022’ye göre yükselen yüz bin kişi başına düşen hekim sayısı 239 olarak gerçekleşti. Ancak bu alanda adaletsizlik dikkat çekti. Örneğin Güneydoğu Anadolu’da yüz bin kişiye 155 hekim düşerken,
bu sayı İstanbul’da 298, Batı Anadolu’da 368. Bu konuda dikkat çeken başka bir ayrıntı ise Türkiye’nin tüm OECD ülkeleri içinde sonuncu sırada kalması oldu. Bu alanda OECD ortalaması 377 olurken zirvedeki Yunanistan’da sayı 661.
Benzer biçimde Türkiye, psikiyatri uzmanı sayısı da dikkat çekti. Yüz bin kişiye düşen psikiyatri uzmanı sayısı Türkiye’de salt 8 iken OECD ortalaması 18 olarak belirlendi. Kamu ve özel cari sağlık harcamasının gayrisafi yurtiçi hasıla (GSYİH) içindeki payı da dikkat çeken bir veri olarak istatistiklerde yer aldı. 2021’de % 4,6 olarak gerçekleşen bu oran 2023’te %4,3’e geriledi. Ayrıca Türkiye bu alanda da OECD sonuncusu oldu. OECD ortalaması %9,2 olarak gerçekleşti. Buna karşın, kişi başı cepten yapılan sağlık harcaması 2589 TL. Cepten yapılan sağlık harcamasının toplam cari sağlık harcaması içindeki oranı ise %19,5. Bu alanda Türkiye OECD ortalamasının üstünde yer aldı. OECD ortalaması %18,8 oldu.
İstatistiklerde meyve ve sebze tüketimine ilişkin veriler de yer aldı. Ancak bu veriler de 2022 yılına ait olarak açıklandı. Meyve ve sebze tüketimine ilişkin veriler şöyle:
• Günde en az bir kez meyve tüketebilenlerin oranı 2019-2022 arasında %40,3’ten 36,5’e düştü.
• 15-24 yaş arası gençlerde meyve tüketebilenlerin oranı % 40,3’ten 28,4’e düştü.
• Günde en az bir kere sebze ya da salata tüketebilenlerin oranı % 55,3’ten, %41,2’ye düştü.
Kadınlarda en sık gözüken kanser meme kanseri olurken, hiç mamografi çektirmeyen 15 yaş üstü kadınların oranı 2019’da % 65,1’ken 2022’de %65,6’ya çıktı. Son bir yılda mamografi çektirmeyen kadınların oranı aynı yıllar içinde %10,4’ten %7,3’e, bir yıldan çok iki yıldan az süre içinde mamografi çektirmiş kadınların oranı %8,3’ten %7,2’ye düştü. Hiç “smear” (rahim ağzı kanseri tarama) testi yaptırmayan kadınların oranı yine aynı dönemde %61,2’den %64,4’e çıktı. Son bir yılda yayma (smear) testi yaptırmayan kadınların oranı %11,7’den %7,2’ye, bir yıldan çok iki yıldan az sürede yayma (smear) testi yaptırmayan kadınların oranı %9,2’den %7,2’ye geriledi.
İstatistiklerde özellikle halk sağlığını ilgilendiren pek çok veri ise geçmiş yıllara ait. Özellikle günlük yaşantıya ve sağlık hizmetlerine erişime ilişkin verilerin büyük bölümü 2022 yılına ait. Koruyucu hizmetlerden yararlanma, obezite, beslenme verilerinin neredeyse tümü en az 3 yıllık. Örneğin çocukların besin ve içecek tüketim sıklıklarına ilişkin veriler 2016’dan, diyabet verileri 2017’den. Kanser verileri ise 2019’a ait.
YARALANMAYA BAĞLI ÖLÜMLER ARTTI
İstatistiklere göre doğuşta beklenen yaşam süresi 2022’de 77,5 yıl iken 2023’te 77,3 yıla düştü. Bebek ölüm hızı ise binde 9,1’den binde 9,8’e yükseldi. Bebek ölüm hızının OECD ortalaması ise binde 3,6. Yenidoğan bebek ölüm hızı ise binde 5,7’den binde 6’ya yükseldi. Bu alandaki OECD ortalaması ise binde 2,5. Beş yaş altı ölüm hızında ise çarpıcı bir yükseliş yaşandı. 2022’de binde 11,1 olan beş yaş altı ölüm hızı, 2023’te binde 14’e yükseldi. Tüm bunlara bağlı olarak anne ölüm oranında da artış yaşandı. 2022’de yüz bin canlı doğumda 12,6 olan bu oran, 2023’te 13,5’e çıktı. Ülkedeki kaba ölüm hızı ise 2022’de binde 5,9 iken binde 6,2’ye yükseldi.
Önlenebilir ölümlerde de birçok olumsuz kalemde olduğu gibi artış yaşandı. 2022’de 161 olan yüz bin kişi başına göre önlenebilir ölüm, 197’ye yükseldi. Önlenebilir ölümlerin dağılımında da çarpıcı bir değişim oldu. 2022’de önlenebilir ölümlerin %14,7’si yaralanmalarla gerçekleşirken, 2023’te bu oran %45,9 oldu. Neredeyse iki kişiden biri yaralanmalara bağlı olarak yaşamını yitirdi. Türkiye, bu alanda da binde 166 olan OECD ortalamasını geçti.
KIZAMIKTA DEVASA ARTIŞ
İstatistiklerde en çarpıcı verilerden biri de enfeksiyon hastalıklarından kızamıkta oldu. 2022’de 103 olan kızamık vaka sayısı 2023’te tam 5088’e yükseldi. Artış yaklaşık 50 kat oldu.
ÖZEL HASTANE SAYISI AZALDI
Yenidoğan Çetesi’nin ortaya çıkmasının ardından tartışılır duruma gelen özel hastanelerin sayısında azalma yaşandı. 2022’de 572 olan özel hastane sayısı 565’e geriledi. Hastane yatağı sayısı kamu ve özel toplam 262 binden 266 bine yükseldi. Ancak Türkiye bu alanda da on bin kişi başına düşen 31,2 yatakla, 42,5 olan OECD ortalamasının altında kaldı.
∗∗∗
BU MU ÇAĞ ATLAMAK??

KADINLARIN % 65,6’sı MAMOGRAFİ ÇEKTİRMEDİ
Kadınlarda en sık gözüken kanser meme kanseri olurken hiç mamografi çektirmeyen 15 yaş üstü kadınların oranı 2019’da %65,1’ken 2022’de %65,6’ya çıktı. Son bir yılda mamografi çektirmeyen kadınların oranı aynı yıllar içinde %10,4’ten %7,3’e, bir yıldan çok iki yıldan az süre içinde mamografi çektirmiş kadınların oranı %8,3’ten %7,2’ye düştü. Hiç yayma (smear) (rahim ağzı kanseri tarama) testi yaptırmayan kadınların oranı yine aynı dönemde %61,2’den %64,4’e çıktı. Son bir yılda yayma (smear) testi yaptırmayan kadınların oranı %11,7’den %7,2’ye, bir yıldan çok iki yıldan az süre içinde yayma (smear) testi yaptırmayan kadınların oranı %9,2’den %7,2’ye geriledi.
∗∗∗
BAKANLIK KİMİ VERİLERİ GİZLİYOR
İstatistiklerde özellikle halk sağlığını ilgilendiren pek çok veri ise geçmiş yıllara ait. Özellikle günlük yaşantıya ve sağlık hizmetlerine erişime ilişkin verilerin büyük kesimi 2022 yılına ait. Koruyucu hizmetlerden yararlanma, obezite, beslenme verilerinin neredeyse tümü en az 3 yıllık. Örneğin çocukların besin ve içecek tüketim sıklıklarına ilişkin veriler 2016’dan, diyabet verileri 2017’den, Kanser verileri ise 2019’a ait.
∗∗∗
MEYVE VE SEBZE TÜKETİMİ DÜŞTÜ
İstatistiklerde meyve ve sebze tüketimine ilişkin veriler de yer aldı. Ancak bu veriler de 2022 yılına ait. Meyve ve sebze tüketimine ilişkin veriler şöyle:
• Günde en az bir kez meyve tüketebilenlerin oranı 2019-2022 arasında %40,3’ten %36,5’e düştü.
• 15-24 yaş arası gençlerde meyve tüketebilenlerin oranı %40,3’ten %28,4’e düştü.
• Günde en az bir kez sebze ya da salata tüketebilenlerin oranı %55,3’ten %41,2’ye düştü.
∗∗∗
MEMNUNİYETTE DE GERİLEME YAŞANDI
İstatistiklerde sisteme ilişkin memnun olma durumu da soruldu. Sağlık kuruluşlarının hizmetlerinden memnun olma oranı %65,6’dan % 65,4’e düştü. Özellikle özel sağlık kuruluşlarından memnun olma %58,2’den %56,7’ye geriledi.