Bir yanda…
Seçme ve seçilme hakları ellerinden alınanlar…
En temel anayasal haklarını savunurken dehşet verici şiddete uğrayanlar…
Demokratik gösteri haklarını kullandıkları için hapse atılanlar…
Gazetecilik yaptıkları için evlerine düzenlenen şafak baskınıyla gözaltına alınanlar…
FETÖ savcılarının adalet sistemimize soktuğu gizli tanık iftiralarıyla tutuklanan seçilmiş belediye başkanları ve kayyım atanarak el konulan belediyeler…
Sosyal medyada yaptıkları bir paylaşım nedeniyle tutuklanarak gelecekleri yakılanlar…
İktidarı eleştirdikleri için “terörist” diye damgalanan muhalifler…
Sefalet ücreti ile ayı çıkaramadıkları için muhtaç konumuna düşürülen emekliler…
Açlıkla sınanan milyonlar…
Totalitarizmin ezdiği emekçiler…
Devletin başındaki partili cumhurbaşkanı tarafından sürekli hakaret edilen muhalif yurttaşlar!
DİĞER YANDA…
Bunca insana bu zulmü yıllardır yaşatan iktidar ile aylardır “flört eden”…
Onların iftar sofralarına oturup Menderes’i saygıyla anan…
İktidarın küçük ortağı Bahçeli’ye övgüler düzen…
İnsanlar, 19 Mart darbesi karşısında “hak, hukuk, adalet” talebiyle meydanlara akın etmişken “Biz CHP’nin eylemci kitlesi değiliz” diyerek uzak duran DEM’liler!
Bir yanda…
Tümüyle yıkılan hukuk devleti…
Yerli ve yabancı sermayeye peş keş çekilen Cumhuriyet birikimi…
Adım adım kurulan faşizm…
Diğer yanda…
Saray’ı ziyaret edip gülücükler içinde poz veren…
AKP’li cumhurbaşkanı ile “son derece olumlu, yapıcı, verimli ve geleceğe dair umut verici bir atmosferde” görüştüklerini açıklayan DEM’liler var!
Bir yanda…
Adalet istediği için sırtında Atatürklü bayrak taşırken hunharca dövülüp hapse atılan öğrenciler var.
Diğer yanda…
Diyarbakır’da Nevruz kutlamasında rahatça Öcalanlı PKK bayrağı açanlar var.
Bir yanda…
“Mustafa Kemal’in askeriyiz!” dedikleri için ordudan atılan teğmenler var.
Diğer yanda…
Tüm hakları verilerek emekli edilen tarikat üyesi cüppeli amiral var!
TARAFINI BELİRLE!
Ancak bu korkunç tezatları hiç sorgulamayıp susanların ve korkanların yanında adaletsizliğe isyan eden cesur yurttaşlar da var!
Birileri emperyalizm destekli tezgâhı kurarken, o tezgâhın ardındaki planı ortaya çıkaran yurtseverler de var!
AKP’nin istediği anayasa değişikliğine çanak tutan muhalefet partileri var, açıkça “AKP anayasa yapamaz!” diyenler var.
Erdoğan’ın dördüncü kez cumhurbaşkanlığı seçimine girmesine yol veren muhalefet partileri var, bunun anayasaya aykırı olduğunu açıkça haykıranlar var.
1923 Cumhuriyetini sırtından bıçaklayanlar var, ona sahip çıkıp
tam bağımsızlık için mücadele edenlerin önünde diz çöken yurtseverler var!
Anayasayı ve yasaları tanımayan Saray rejimi ülkenin her yerinde halkı nefessiz bırakırken, aynı rejimin ülkenin doğusuna bahar getireceğini sananlar var. Ülkenin her yerinde kâbus yaşanırken Saray’da mutluluk yaşayanlar var.
Bir yanda toplumun üzerine çöken kara bulutu dağıtmaya çalışanlar var,
diğer yanda Saray’da mutluluk tablosu çizenler var.
Bir yanda laik, ilerici Cumhuriyetçiler var,
diğer yanda tarikatlarla kucaklaşan dinci gericiler!
Ya Cumhuriyet Devrimi’nden yanasınız ya da karşıdevrimden!
Ya halkın yanındasınız ya da sömürücü sermaye iktidarının.
Ya tam bağımsızlıktan yanasınız ya da emperyalizmle işbirliğinden.
Bunun ortası yok.
Kimsenin 23 yıl sonra bu kadar net bir kutuplaşma ortamında ortacılara kanacak hali de yok!
Tarafınızı belirleyin!