Siyasi iktidarın Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin eliyle yürüttüğü laiklik karşıtı gerici hamleler devam ediyor.
Geçtiğimiz hafta müfredata başta “adabımuaşeret” dersi olmak üzere eklenen ve içerikleri tümüyle dinci referanslarla biçimlenmesi hedeflenen derslere, Milli Eğitim Bakanı’nın dün akşam TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı skandal açıklama eklendi.
Yusuf Tekin MEB’in protokoller ile ilgili yaptığı; “Sizin tarikat-cemaat dediğiniz, bizim STK dediğimiz yapılarla toplasanız 10 tane protokolümüz vardır. Onlarla da protokol yapmaya devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.
Göreve başladığı günden bu yana karma eğitim başta olmak üzere laik ve bilimsel eğitimi açıkça hedef alan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin,
- “MEB’in 2023 yılı itibariyle geçerli 2709 protokolünden 1167 tanesi resmi kurumlarla, 550 tanesi STK’larla, 986 tanesi ise TEMA’dan Kızılay’a bir sürü STK’yla. Bunların içinde sizin ‘tarikat-cemaat’ dediğiniz, bizim ‘STK’ dediğimiz yapılarla toplasanız 10 tane protokolümüz vardır.” demiştir.
Bu resmi kurumların kaç tanesi Diyanet İşleri Başkanlığı ve ilişkili kurumlardır? Yüzlerce STK hangi dinci vakıf ve dernekleri kapsamaktadır? Toplasanız 10 tane dediği tarikat ve cemaat hangileridir?
Tarikat ve cemaatlerle protokol yapmaya devam edeceğini ilan eden Tekin, ülkemizin çocuklarını ve gençlerini kim ve ne için yetiştirmeyi hedeflemektedir?
Açıktır ki sivil toplum adı altında yıllardır Cumhuriyet’in değerlerini, başta laiklik olmak üzere ayaklar altına alan siyasi iktidar ve destekçileri, dindar ve kindar nesil yetiştirme hedefini Yusuf Tekin eliyle hızlandırmıştır.
Tekin, yalnızca Anayasa’nın laiklik ilkesini değil (m.24), 1925 yılından beri yürürlükte olan “677 sayılı Tekke ve Zaviyelerle Türbelerin Kapatılmasına ve Türbedarlıklarla Birtakım Unvanların Yasaklanmasına İlişkin Kanun”u da ihlal etmektedir. (AS: Anayasa m. 174 korumasındadır!)
Yıllardır STK adı altında meşrulaştırılan, “ancak piyade alayı kadar sivil olan” bu çağdışı odakların temsilcileriyle toplantılar düzenleyen, açıkça işbirliği yapmaya devam edeceğini ilan eden Tekin, hem Anayasa’yı hem de yasaları çiğneyerek suç işlemektedir.
Yusuf Tekin derhal işgal ettiği makamı terk etmelidir.
Tarikat ve cemaatlerle, onların uzantılarıyla yapılan bütün protokoller iptal edilmelidir.
Bunun için bütün ilgili demokratik kitle örgütlerini, çocuklarının geleceği için velileri,
Laiklik Meclisi’yle birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz.
Laiklik Meclisi her tür gerici uygulamaya karşı mücadelesini büyüterek sürdürecektir.
Çocuklarımızı karanlığınıza teslim etmeyeceğiz!
YUSUF TEKİN İŞGAL ETTİĞİ MAKAMI DERHAL TERK ETMELİDİR!
============================
Dostlar,
Laiklik Meclisinin kurucu üyelerinden olarak paylaşıyor ve duyuruyoruz..
Çağrıyı yineliyoruz..
Ekliyoruz :
- “Yurtta barış, dünyada barış” için, insanca yaşam için, demokrasi için
Laiklik kırmızı çizgidir. - Milli Eğitim Sistemi Ulusal Birliği, kaynaşmayı ve barışı sağlamalı, evrensel değerlerle uyumlu olmalıdır.
- Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) zorunlu din dersinin insan hakkı ihlâli olduğunu hükme bağlayan kararları bağlayıcıdır ve mutlaka uygulanmalıdır
(Anayasa m.90/5). - Siyasal iktidarların saplantılı ve çağdışı şeriatçı ideolojileri ile biçimlendirdiği din, ırk, politik inanç, cinsiyet gibi ayrımcı ve kutuplaştırıcı dayatmalar asla kabul edilemez!
- Dayatılan, apaçık bir karşı devrimdir!
- Son müfredat değişikliği ve ÇEDES derhal geri çekilmelidir.
- İşlenen; anayasayı tebdil, tağyir ve ilga suçudur!
- Bağımsız-yansız Türk yargısı gereğini yapmalıdır!
Sevgi ve saygı ile. 18 Aralık 2023, Ankara
Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, BSc, LLM
Laiklik Meclisi Üyesi
Hekim, Hukukçu-Sağlık Hukuku Uzmanı, Mülkiye’li
www.ahmetsaltik.net profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik X : @profsaltik
https://www.instagram.com/ahmet_saltik