VAHDETTİN

Suay KARAMAN

Dağlarında çiçekler açan güzel İzmir’in kurtuluşunun 100. yılında 9 Eylül 2022’de İzmir Anakent Belediye Başkanı Tunç Soyer konuşma yapmıştı. Eşsiz önderimiz Atatürk’ten alıntılar alarak yaptığı konuşmasında Tunç Soyer;

  • “100 yıl önceydi. Bu toprakları yönetenler, gaflet, dalâlet ve hatta hıyanet içindeydi. Sadece, saraylarındaki saltanatı korumak için bütün bir milleti ateşe attılar.
    İnsanlık onurumuzu, bağımsızlık tutkumuzu ve yaşam hakkımızı ayaklar altına aldılar, teslim oldular. Ve bir sabah emperyalist ülkeler kirli emelleriyle güzelim şehrimizi
    işgal etti”
    demişti.

 Yapılan bu konuşmadan 14 ay sonra İçişleri Bakanlığı, Tunç Soyer hakkında ‘Osmanlı Devleti’ne ve son padişah Vahdettin’e hakaret etmek, halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek’’ suçlamasıyla inceleme başlattı. 

  • Bu incelemenin hedefi ne Tunç Soyer’dir ne de CHP’dir.
  • Açıkça hedef Mustafa Kemal Atatürk’tür.

Atatürk’e söz edemeyenler, çevresinde dolanıp durmaktadır. Zaten bu zihniyet, Atatürk için “Ergenekon’un bir numarası” bile demişti. Büyük Millet Meclisi’nin 25 Eylül 1920 tarihindeki gizli oturumunda Mustafa Kemal Paşa şunları söylemiştir:

  • Padişah ve halife makamını işgal eden kişi haindir.
  • Düşmanların vatan ve millet aleyhine kullandıkları bir maşadır.”

Büyük Millet Meclisi tutanaklarında yer alan bu konuşma, tarihin gerçek olaylarını belgelere dayanarak ortaya koymaktadır. Vahdettin’in hain olduğunu açıklayan Mustafa Kemal Paşa için soruşturma açabilecekler mi? Cesaretleri var mı, güçleri yeter mi? 

30 Ekim 1918’de Mondros Mütarekesini imzalayan, ülkesini işgal edenlerle işbirliği yapan, 17 Kasım 1922’de İngilizlerin Malaya savaş gemisiyle kaçan Vahdettin ve takımının işi, Ulusal Kurtuluş Savaşı’yla bitirilmiştir. Tarih Vahdettin’in hainliğini belgelemiştir. Vahdettin’i aklamak isteyenler olmuştur ama boşunadır. Tıpkı 15 Temmuz 2005’te Zaman Gazetesine demeç veren Bülent Ecevit’in, “Vahdettin hain değildi” sözleri gibi. 

Siyasal iktidar 14 ay sonra Tunç Soyer’e açtığı inceleme ile bir taşla iki kuş vurmak istemektedir. İzmirlilerin hizmetlerinden hoşnut olmadıkları Tunç Soyer’in yeniden aday yapılması durumunda, CHP’nin oy yitimine uğrayacağı bellidir. İşini bilen, hakkını veren, parti ideolojisini özümseyen başka bir aday ile CHP’nin İzmir’i yeniden alacağı açıktır. İşte siyasal iktidar İzmir’i almak için Tunç Soyer’e açılan soruşturma ile mağdur yaratarak, Soyer’in yeniden aday yapılmasını düşünmektedir. Yani İzmir’de Tunç Soyer yeniden aday olursa, AKP, kendilerinin şansı olduğu beklentisi içindedir; ama bu beklenti düşten öteye gidemez. 

Tunç Soyer’in yönetimindeki İzmir Anakent Belediyesi hakkında özellikle kutlamalara getirilen sanatçılara ödenen büyük paralar, 2022 yılında bir otele yüklü konaklama bedelleri ödenmesi, Buca tüneli inşaatının beş yıldır bitirilememesi, yapılacak metroların neden bitirilemediği, “Süt Kuzusu” projesini eşine verip, çocuklara süt gönderilmemesi gibi konular dururken, gülünç ve dayanaksız bir biçimde inceleme başlatmak mantıksızdır. 

Sürekli olarak algı yönetimini başarılı biçimde (!) yürüten siyasal iktidarın bu oyununa CHP’nin yeni yönetiminin dur demesinin zamanı gelmiştir. Bunun için yerel seçimlerde gerek belediye başkanları, gerekse belediye meclis üyelerinde liyakate (yaraşırlığa) önem verilmesi, toplumun güvendiği kişilerin ve CHP ilkelerini özümseyenlerin aday yapılması çok önemlidir. Atatürk’ümüzü, ülkemizi, kentlerimizi ve geleceğimizi korumak için başka şansımız kalmamıştır.  

Azim ve Karar, 27 Kasım 2023

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir