Orda mısın yargıç?..
SÖZCÜ, 8 Mayıs 2015
(AS: doğrusu fotoğraf ) istediler… Bir kamyonet resmi çekmiştim, verdim…
*
37 senedir sürüyordu o dava… 6 hakim emekli olmuş, üç hakim ölmüştü…
45 kadar avukat değişmişti, davayı açanlar da öldüğü için davayı çocukları sürdürüyordu,
o sırada çocuklardan çoğu da öldü, torunlar geldiler mahkemeye…
Mahkeme biter gibi oldu, gittiler baktılar tarla yok…
Kapulukaya Barajı’nın suları altında kalmış… Yeni dava yine başladı…
Davanın dosyaları bir kamyonetle getirilip götürülüyordu, onun resmini
(AS: doğrusu fotoğraf ) çekmiştim, iki tane de hamal oturmuştu üzerine…
Yazı İşleri Müdürü Ahmet Nadir hocam, kamyonet resmine (AS: doğrusu fotoğraf ) bakarken “Hukuki resim istedik, bu ne?” diye sormuştu, yanıtlamıştım:
“Hukukun resmi…”
*
Artık o kadar dahi yok yargıç…
*
Hepimiz korkup sinebiliriz… Ama yargıç korkup sindi mi, tüm insanlık korkup sinmiştir…Hepimiz esir olabiliriz… Ama yargıç esir oldu mu, tüm insanlık esirdir…
Hepimiz vicdanımızı kaybedebiliriz…
Ama yargıç vicdanını kaybetti mi, tüm vicdanlar kaybolmuştur…
İşte; bizler en son o vicdana sığınırız…
*
(Her şeye rağmen direnen yürekli yargıçlarımızı tenzih ederim…)
*
Ama yüksek mahkemelerin hukuksuzlukları görmezlikten geldiği… Yargının zorbaya
sessiz kaldığı… Hırsızların salınıp, hırsız diyenlerin hapishanelere doldurulduğu… Mahkemelerin mahkemeleri, yargıçların yargıçları, savcıların savcıları kovaladığı bu günlerden anlıyoruz ki:
Yargı gitmiş… Orada değilsin yargıç…
*
Sığınacak başka yerimiz yok…
Bir kamyonet giriyor rüyalarıma…
Dosyaların arasında hepimiz varız…
*
Ne yapalım, biz de dağa çıkarız yargıç…
Sende sığınacağımız yargı vicdanı kalmamışsa…